Kaynak: Hudut Gazetesi, Moiz Bayer
Babam 1944’te askerden dönünce Edirne’de muayenehane açmıştı. Hem şehirli ve hem de köylü kendisini çok iyi tanıyordu ve çok saygı gören bir kişiydi. Bu sırada Demokrat Parti kurulmuş ve şehrin sevilen kişilerini partisine üye yapıyordu. Babam yalnız üye olmakla kalmadı parti içinde çok faal bir kişi de oldu. Her hafta sonu ciplerle köylere gidiyorlar ve partinin ilkelerini halka anlatıyorlardı. Babam milletvekili adayı bile olmuştu.
Babam bu arada şehirde sayıları 2 bin’den çok olan Yahudi Cemaatinin de resmi doktoruydu. O günlerde yazdığı reçete ve raporlardan bazıları günümüze kadar ulaşmıştır. Motorlu vasıtaların çok az olduğu o yıllarda hastalarına ya yayan olarak ya da fayton aracılığı ile gidebiliyordu.
1948 senesinde İsrail Devleti kurulunca şehirdeki Yahudilerin çoğu dünyadaki bu tek Yahudi memleketine göç etmeğe karar verdiler. Babam ve yakın akrabaları da 1950 senesinde bu ülkeye göç ettiler. Babam Eski İstanbul Yolu girişinde Camlı Kahve karşısındaki muayenehanesini kapattığı gün bile kliniği hastalarla dolup taşıyordu!
Babam, annem ve iki ağabeyimle 6 yıla yakın İsrail’de yaşadı. O günler yeni kurulan bu devlette şartlar çok ağırdı. Ülkenin nüfusunun iki katından çok göçmen gelince ülkede yiyecek bile vesika ile dağıtılıyordu. Ama en kötüsü doktorlara hiç iş yoktu. O günlerde nüfusuna göre en çok doktorun olduğu ülke İsrail idi. İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkeye sığınan on binlerce doktor vardı.
Babam altı sene bulabildiği yerlerde doktorluk yaptıktan sonra 1955 senesinde Edirne’ye dönmeye karar verdi. Şehirde Saraçlar Caddesi’nde Zindanaltı mahallinde iki katli bir bina satın aldı ve ilk günler hem ev ve hem de klinik olarak kullanmaya başladı. Kötü geçen altı sene sonra yeniden sıfırdan başlıyordu. Bu sırada Keke Doktor’un geri geldiği haberi hem şehirde ve hem de köylerde duyuldu ve muayenehanesi yine dolup tasmaya başladı.
Ben de küçük bir çocukken bile akranlarımla sokakta oynayacağıma kliniğe gidiyor ve hastaları merakla izliyordum.
Babam 1955 senesinden 1990 yılına kadar Edirne’de doktorluk yaptı. 1990 senesinde tedavi için Amerika’ya geldi ama kısa bir sure sonra vefat etti.
Babamın doktorluk yılları ile çok ilginç. Anılarını ilerde sizlerle paylaşmayı arzuluyorum.
*Moiz Bayer’in yazısının ilk kısmı için buraya tıklayın.
Kaynak: Hudut Gazetesi, Moiz Bayer
Babam 1944’te askerden dönünce Edirne’de muayenehane açmıştı. Hem şehirli ve hem de köylü kendisini çok iyi tanıyordu ve çok saygı gören bir kişiydi. Bu sırada Demokrat Parti kurulmuş ve şehrin sevilen kişilerini partisine üye yapıyordu. Babam yalnız üye olmakla kalmadı parti içinde çok faal bir kişi de oldu. Her hafta sonu ciplerle köylere gidiyorlar ve partinin ilkelerini halka anlatıyorlardı. Babam milletvekili adayı bile olmuştu.
Babam bu arada şehirde sayıları 2 bin’den çok olan Yahudi Cemaatinin de resmi doktoruydu. O günlerde yazdığı reçete ve raporlardan bazıları günümüze kadar ulaşmıştır. Motorlu vasıtaların çok az olduğu o yıllarda hastalarına ya yayan olarak ya da fayton aracılığı ile gidebiliyordu.
1948 senesinde İsrail Devleti kurulunca şehirdeki Yahudilerin çoğu dünyadaki bu tek Yahudi memleketine göç etmeğe karar verdiler. Babam ve yakın akrabaları da 1950 senesinde bu ülkeye göç ettiler. Babam Eski İstanbul Yolu girişinde Camlı Kahve karşısındaki muayenehanesini kapattığı gün bile kliniği hastalarla dolup taşıyordu!
Babam, annem ve iki ağabeyimle 6 yıla yakın İsrail’de yaşadı. O günler yeni kurulan bu devlette şartlar çok ağırdı. Ülkenin nüfusunun iki katından çok göçmen gelince ülkede yiyecek bile vesika ile dağıtılıyordu. Ama en kötüsü doktorlara hiç iş yoktu. O günlerde nüfusuna göre en çok doktorun olduğu ülke İsrail idi. İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkeye sığınan on binlerce doktor vardı.
Babam altı sene bulabildiği yerlerde doktorluk yaptıktan sonra 1955 senesinde Edirne’ye dönmeye karar verdi. Şehirde Saraçlar Caddesi’nde Zindanaltı mahallinde iki katli bir bina satın aldı ve ilk günler hem ev ve hem de klinik olarak kullanmaya başladı. Kötü geçen altı sene sonra yeniden sıfırdan başlıyordu. Bu sırada Keke Doktor’un geri geldiği haberi hem şehirde ve hem de köylerde duyuldu ve muayenehanesi yine dolup tasmaya başladı.
Ben de küçük bir çocukken bile akranlarımla sokakta oynayacağıma kliniğe gidiyor ve hastaları merakla izliyordum.
Babam 1955 senesinden 1990 yılına kadar Edirne’de doktorluk yaptı. 1990 senesinde tedavi için Amerika’ya geldi ama kısa bir sure sonra vefat etti.
Babamın doktorluk yılları ile çok ilginç. Anılarını ilerde sizlerle paylaşmayı arzuluyorum.
*Moiz Bayer’in yazısının ilk kısmı için buraya tıklayın.
Paylaş: