31 Ekim günü Sözcü gazetesindeki köşesinde ‘Sevinçliyim…Mutluyum…’ başlıklı kısa yazısında Soner Yalçın, birçok farklı yönden Yahudi düşmanlığı yaydı ve Ermeni Soykırımı’nı inkar etti.
ABD Temsilciler Meclisi’nin 29 Ekim’de ezici çoğunlukla Ermeni Soykırımı’nı tanıyan yasayı kabul etmesini konu alan yazısında Yalçın’ın ilk antisemitizm ifadesi ‘İkinci İsrail Kürdistan‘ gibi yersiz bir söz öbeği kullanışı. Bu ifadeyle Yalçın Kürdistan’ın da kendi geleceği tayin hakkının olmadığını, hatta bu isteğin Kürdistanlılardan değil, orada ikinci bir merkez kurmak isteyen ve imayla dünyayı yöneten ‘İsrail’ veya Yahudiler tarafından ileri sürüldüğünü iddia ediyor. 1890lardan beri Rusya’da yaygın olan; Yahudileri, ve yakın zamanda İsrail’i, tüm komplo teorilerinin arkasındaki güç olarak gösterme biçimindeki bu klişe antisemitizm, yani Yahudi düşmanlığı Yalçın için sadece başlangıç.
1,5 ile 2 milyon arası Ermeni ve Süryani nüfusu yok eden soykırımı tanıyan yasa tasarısının Temsilciler Meclisi’ne gelmesini yıllarca Yahudi lobisinin engellediğine işaret eden Yalçın bunu sebebi olarak da Yahudilerin tarihsel olarak Ermenileri sevmediğini iddia ediyor. Hiçbir kanıt göstermeden ortaya atılan bu asılsız iddianın ardından Yahudilerin sadece kendilerine yapılan zulmü soykırım olarak tanımak istemesinden kaynaklandığını söylüyor. Maalesef bazı Yahudiler bu mide kaldırıcı fikre sahip ancak bunları bir çoğunluk olarak göstermek çok yanlış. Yalçın’ın bu iki konuda bilgilenmesi için tek yapması gereken Avlaremoz arşivinde biraz gezinmesidir. Türkiye’de azınlıkların bir arada çalıştığı etkinliklerden, Yahudi-ağırlıklı bir yayın olarak Avlaremoz’un çizgisine ve Yahudi basında Ermeni Soykırımı ile ilgili yazılara kadar, iddialarının tutarsızlığını fark etmek zor değil.
‘Yahudi Tarihçi’
Ardından ‘Yahudi’ kimlikleri üzerinden Ermeni Soykırımı’nı inkar eden iki tarihçiyi, Bernard Lewis ve Stanford Shaw’ı, inkar için kaynak gösteriyor. Onlarca Yahudi Ortadoğu uzmanı içinden Yalçın’ın neden bu ikisini seçtiği ortada: soykırım inkarını destekleyebilmek için. Eğer gerçek bir akademik otorite aranıyor olsaydı tarihçilerin Yahudi kimliği önemli olmazdı ve daha genç, daha az Oryantalist araştırmacılar seçilebilirdi. Türkiye’nin tarihini ilgilendiren bu önemli konuda Yalçın için belki de en iyisi alanında uzman bir Türk tarihçiden Ermeni Soykırımı’nı öğrenmektir. Eminim Prof. Dr. Taner Akçam’ın kitaplarına kolayca ulaşabilir.
Yazısını bitirmeden son bir kez daha İsrail’i Türkiye’yi kendine uydu ülkeye dönüştürmekle suçlayan Yalçın, antisemitizm konusunda Türkiye basınında kendine önemli bir yer tutmuştur. Sonuç olarak da Yalçın milyonlarca insanın katlini kutluyor, bu olayı bir sevinç olarak görüyor. Eğer nefret söylemine karşı ise Sözcü gazetesinin yapması gereken bu yazı için özür dilemektir ancak Türkiye’de böyle beklentilerin cevapsız kaldığını gayet iyi biliyoruz.
[…] Mix-TR […]
[…] temalı yazıları Yeni Akit ve Takvim gibi gazetelerin yayınlarıyla ve Sözcü’de Soner Yalçın‘la benzerlik […]