Ada

Korfu Yahudilerinin Yunan Yahudiliğinin Oluşumuna Katkısı – Joana Bürger 

Çeviri: Tuğba Yavuz 

19. yüzyıl boyunca Korfu adası, çok etnikli imparatorluklar dünyasında iyi bağlantılara sahip bir Adriyatik ticaret merkezinden, 1864’te yeni ortaya çıkan Yunan ulus-devletinin periferik bir limanına dönüştü. Önceleri Venedik ve ardından İngiliz egemenliği altında olan ada, 1864 yılında Yunan ulus-devletine dahil edildi. Adanın Yahudileri için imparatorluktan ulus-devlete bu uzun soluklu geçiş, çoklu bölgesel bağlılıklardan oluşan bir dünyadan ulusal terimlerle tanımlanan bir dünyaya karmaşık bir geçişle ilişkilendirildi.  

Korfu Yahudileri, Yunanca konuşan eski bir yerel Yahudi topluluğundan ve 16. ve 17. yüzyıllarda Puglia ve Sicilya krallıklarından adaya taşınan göçmenlerin soyundan geliyordu. Venedik Cumhuriyeti’nin bir parçası olarak Adriyatik kıyısı boyunca İtalyanca konuşan diğer Yahudi topluluklarıyla entelektüel ve ekonomik ilişkiler kurdular. 19. yüzyıldaki siyasi dönüşümlere rağmen, Korfu Yahudileri bu yerel bağlantıları sürdürdüler ve buharlı geminin ve yeni iletişim teknolojilerinin icadı, İtalyanca konuşulan Adriyatik dünyasına bölgesel aidiyet duygularını daha da yoğunlaştırdılar. Bununla beraber, ekonomik gerileme ve 1891’de cemaate karşı düzenlenen bir pogrom, birçok Korfu Yahudisini kaderlerini başka yerlerde aramaya zorladı.  

Göçmenler Trieste, Manchester ve İskenderiye gibi yerlerde yeni hayatlar kurarken hayırseverlik ağları aracılığıyla ve İtalyan-Yahudi gazetelerini okuyarak ana cemaatlerine bağlı kaldılar. Adanın 1864’te Yunan Krallığı ile birleşmesi, Korfu Yahudilerinin kimliğine yeni bir Yunan ulusal bileşeni ekledi. Korfu Yahudileri, başlangıçta Adriyatik bölgeciliği duygusunu ve yurtdışındaki Korfulu diaspora topluluklarıyla bağlantılarını sürdürürken, aynı zamanda özgür Yunan vatandaşları olarak adanın kamusal hayatına katılmaya başladılar. 

1912-1913 yıllarındaki Balkan Savaşları’na kadar sayısal olarak en güçlü Yahudi cemaatine ev sahipliği yapan Korfu, yeni kurulmakta olan Yunan devletinde Yahudi entelektüel faaliyetlerinin ve yayıncılığının merkezi oldu. Korfu Yahudileri, Osmanlı dışında Yunanca konuşulan dünyadaki ilk Yahudi gazetelerini yayımladılar. Daha 1860’larda Giuseppe Nacamulli (Iossif Solomon Nahamouli – ç.n.) (1821-1886), Yunan Aydınlanma düşünürü Adamantios Korais’in (1748-1833) onuruna O Korais adlı bir yayınevi ve matbaa kurdu. İbranice, Yunanca ve İtalyanca bilen Nacamulli, kültürel bir arabulucu olarak işlev gördü. Yunanca-İtalyanca gazetesi Cronaca Israelitica/Israilitika Chronika‘da (Yahudi Günlükleri, 1861-1864), İngiliz yönetimi altında Korfu Yahudilerine uygulanan yasal ayrımcılığa yönelik eleştirilerini dile getirdi ve adanın Yunan Krallığı ile birleşmesini Yahudilerin siyasi kurtuluşu olarak kutladı. Ada sakinlerinin Yunanca öğrenmelerini kolaylaştırmak amacıyla İtalyanca olarak bir Yunanca dilbilgisi kitabı yayımladı (1868). Korais yayınevi ayrıca Theodore Reinach’ın Histoire des Israélites (Yahudi Tarihi, 1884) adlı eserinin Korfu Yahudisi Lazaros Beleli (1859-1930) tarafından yapılan ilk Yunanca çevirisini yayımladı. Yunan devleti, Nacamulli’nin yayınevini 1867’de Atina’da düzenlenen ulusal sergide bir madalya ile ödüllendirdi. Nacamulli, Yunan devleti tarafından tanınmasına ve Yunan edebiyat topluluğuyla olan bağlantılarına rağmen, Famiglia Israelitica (Yahudi Ailesi, 1869-1873) ve Mosè: Antologia Israelitica (Musa: Yahudi Antolojisi, 1878-1885) gibi İtalyanca dergiler yayınlayarak ve “Da Corfu” (“Korfu’dan”) adlı köşesinde Trieste’de büyüyen Korfu diaspora cemaatiyle adadan haberleri paylaştığı Trieste merkezli Yahudi İtalyan dergisi Il Corriere Israelitico (Yahudi Postası, 1862-1915) ile yakın bir işbirliği kurarak Adriyatik bölgeciliği duygusunun sürdürülmesine katkıda bulundu. Yunan ve İtalyan kültür alanları arasında bir muhatap olarak Nacamulli, 19. yüzyılın sonlarındaki geçiş döneminde Korfu Yahudilerinin her iki dünyaya da ait olmalarına katkıda bulundu. 

Bu iki dilli Adriyatik yayıncılık alanında kök salmış olan Korfulu gazeteci Moisis Caimis (Mosé Caimi – ç.n.) (1864-1927), Yunan Yahudiliği fikrinin kurumsallaşmasına önemli katkılarda bulundu. Birleşme sonrası ilk nesle mensup olan Caimis, ilk gazetecilik deneyimlerini Trieste merkezli Il Corriere Israelitico‘da muhabir olarak yaşarken, Yunan devleti onun zihinsel aidiyet haritasında siyasi bir çerçeve ve önemli bir referans noktası olarak işlev gördü. Kısa süre sonra İtalyan dergisiyle yollarını ayırdı, kendi gazetecilik yolculuğuna çıktı ve tamamen Yunanca yazılmış ilk Yahudi süreli yayınını yayımladı: Israilitis Chronografos (Yahudi Tarihçi, 1899- 1901). Caimis, on dokuzuncu yüzyıl boyunca Yunan devletine dahil olan çeşitli Yahudi cemaatleri hakkında haberler yaparak Yunan Yahudiliği yasal kategorisine bir anlam kazandırdı. Bununla birlikte, Filistin’de Yahudiler için bir kültür merkezi kurulmasını destekleyen ateşli bir Siyonist’ti. Yazılarında, Yunan Yahudilerinin öncelikle Yunan anavatanlarının vatansever yurttaşları olarak hareket ederken, kendilerini manevi vatanı Siyon olan bir ulus olarak algılamaları gerektiğini savundu. Yirminci20.  başlarında Atina’ya taşınan Caimis, Israilitiki Epitheorisis’i (Yahudi Dergisi, 1912-1916) yayımlayarak bir Greko-Yahudi kamusal alanı yaratma girişimini yeniledi. Yazılarında Balkan Savaşları sırasında Yunan devletinin topraklarını genişletmesini ve Yunan ordusuna alınan Yahudi askerlerin vatanseverliğini kutladı. Yunan siyaset kurumuyla yakın ilişkileri olan Caimis, Yunan topraklarındaki küçük Yahudi cemaatlerinin Atina’daki Yahudi cemaatinin liderliği ve Yunan devletinin himayesi altında birleşmesini savundu. 

Yahudilerin cemaatler arası hareketliliği, Yunan ulus-devletine yönelik artan aidiyet duygusuna önemli ölçüde katkıda bulundu. Yahudiler eğitim ve ekonomik fırsatlar arayışıyla İyonya Adaları ve Teselya bölgesinden Yunan başkentine göç ettikçe Yunan dili ve kültürü, dilsel açıdan çeşitlilik gösteren Romanyot, Sefarad ve Aşkenaz yeni gelenler için birleştirici bir rol oynamaya başladı. Göçler sayesinde Atina’daki Yahudi cemaati 19. yüzyılın sonlarında yaklaşık 80 aileden 1.500’den fazla üyeye ulaşarak iki savaş arası dönemde önemli ölçüde büyüdü. Yunan devletinin dört bir yanına dağılmış küçük Yahudi cemaatlerini birleştirmeyi amaçlayan Yunan başkentindeki liberal Yahudi din adamları, 1891 yılında Yunanistan Yahudi Cemaatleri Genel Sekreterliğini kurdu ve ülkenin dört bir yanından gelen Yahudi göçmenler yeni kurumlarda liderlik rolleri üstlendi. Örneğin, Teselya’daki Tırhala’dan banker Moisis Levis, Atina’nın ilk Yahudi birliğinin saymanı olarak seçildi ve İyonya’daki Zakintos Adası’ndan Avraham Konstantinis 1900’den 1915’e kadar cemaatin başkanlığını yaptı. Korfu, Yunan ulus-devletinde Yahudi yayıncılığının beşiğini oluştururken, Atina yirminci yüzyılın başlarında Yunan Yahudiliğinin siyasi merkeziydi. 

Milliyetçiliğin – bir zamanlar İtalyan toprakları, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorluğu arasında bir köprü olan – çok etnikli Adriyatik ve İyonya Denizi bölgesine getirdiği tektonik değişimler, nihayetinde Korfu Yahudilerinin çok katmanlı kimliklerden oluşan bir dünya görüşünü bırakıp Yunan milliyetçi söylemini benimsemelerinde pay sahibi oldu. Ancak bu süreç yavaş işledi ve Adriyatik bölgeciliği, Korfu diaspora toplulukları ağına aidiyet duygusu ve İtalyan, Yunan ve Yahudi milliyetçiliğine bağlılığın bir arada var olması on dokuzuncu yüzyılın geçiş dönemini karakterize etti. 1910’larda şoven milliyetçi söylemlerin ve savaş çığırtkanlığının yoğunlaşması, kendi devletine ulusal sadakat dışında herhangi bir şeyin ifade edilmesinin giderek daha tehlikeli hale geldiği bir atmosfer yarattı. Aynı zamanda, yeni ulus-devlet sınırları siyasi manzarayı değiştirdi ve geçmişte varlıklı Korfu Yahudileri çocuklarını İtalyan üniversitelerinde okumaya gönderirken, şimdi giderek artan bir şekilde Atina’ya taşındılar. Balkan Savaşları sırasında Selanik’in, büyük Sefarad cemaatinin bünyesine katılması da Korfu’nun periferileşmesine sebep oldu. Ancak İyonya adasındaki ana cemaatleri sayısal olarak azalırken ve ticaret merkezi ve entelektüel merkez olarak birincil konumunu kaybederken, Korfu Yahudileri Atina ve Selanik’e taşınarak Yunan Yahudiliğinin çehresini etkilemeye devam ettiler. 

Kaynakça 

Bürger, Joana. “Between Corfu and Athens: Moisis Caimis’ Contribution to the Making of Greek Jewry (1885-1916).” Quest. Issues in Contemporary Jewish History 20 (December 2021): 162-190.  

Carabott, Philip. “Greek Jewish Citizens at the End of the 19th and Beginning of the 20th Century.” Archeiotaxio 19 (2017): 42- 62. [In Greek: Έλληνες Εβραίοι Πολίτες στα Τέλη του 19ου- Αρχές 20ού Αιώνα].  

Gekas, Sakis. “For Better or for Worse? A Counter-Narrative of Corfu. Jewish History and the Transition from the Ionian State to the Greek Kingdom (1815-1890s).” In Jewish Communities between the East and the West, 15th to 20th Century: Economy, Society, Politics, Culture, edited by Anna Machaira and Lida Papastefanaki, 161-172. Ioannina: Isnafi, 2016.  

Ginio, Eyal. “Writing on the History of Jews in Modern Greece: The Case of Corfu.” Archeiotaxio 19 (2017): 20-41. [In Greek: Γράφοντας για την εβραϊκή ιστορία της νεότερης Ελλάδας: Η Περίπτωση της Κέρκυρας].  

Kolbe, Constanze. “Soap and the Making of a Short Distance Network in the Nineteenth-Century Adriatic.” In Jews and the Mediterranean, edited by Matthias B. Lehmann and Jessica M. Marglin, 149-69. Bloomington, IN: Indiana University Press, 2020. 

Kolbe, Constanze. “Crossing Regions, Nations, Empires: The Jews of Corfu and the Making of a Jewish Adriatic, 1850-1914.” PhD diss., Indiana University, 2017.  

Varvaritis, Dimitrios. “‘The Jews have got into trouble again…’Responses to the Publication of Cronaca Israelitica and the Question of Jewish Emancipation in the Ionian Islands (1861-1863),” Quest. Issues in Contemporary Jewish History 7 (2014): 30-51.