Üstünden biraz vakit geçti ancak hatırlamakta, üzerine düşünmekte fayda var. 21 Kasım günü konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu giderek otoriterleşen iktidarı Nazi Almanya’sına benzeten muhalefete cevaben “Hitler’e benzetemezsiniz. Çünkü biz kimseyi gaz odalarında yakmadık” dedi.
Gaz odalarıyla krematoryumları karıştıran ‘gaz odasında yakmak’ söylemini bir yana, Soylu’nun tarih okuması son derece yanıltıcı ve yersizdir. Nazizm bir günde kurulmadı. Hitler’in rejimi iktidarı eline aldığı gün Yahudileri, LGBTİ’leri, engellileri, Romanları gaz odalarına yollamaya, köylerde ve şehirlerde sıraya dizip vurmaya başlamadı. Demokrasiyi araçsallaştırdı Nazi Partisi – istediği yerde bindi, son noktasına gelince indi. O son nokta Holokost oldu.
O güne gelene kadar küçük adımlar atıldı. O küçük adımları bilip yansımalarını görmemek maalesef mümkün değil. 1933 Reichstag Yangını kullanılarak Nazi iktidarına karşı kuvvetli muhalefet çıkaracak komünistler ve sol hareket ortadan kaldırıldı. ‘Milli bekaya karşı’ görülen bu unsurlar ‘terör’ suçlamalarıyla hapse atıldı.
Soylu’nun siyasi bir polemikte Holokost’un en acı olaylarından birini, milyonların gaz odalarında kimyasallarla boğularak öldürülüşünü küçümseyerek araçsallaştırması ise antisemit bir söylemdir. Holokost kimsenin siyasi puan kazanmak için elinde oyuncak edebileceği bir olay değildir. Olamaz.
Ancak bir noktada haklı Soylu. Kendisini Hitler’e benzetmek doğru olmaz. Hitler iktidarın tepesindeki karizmatik liderdi. Oportünist bir şekilde muhalefetten iktidara atlamış bir parti adamı değildi.
Üstünden biraz vakit geçti ancak hatırlamakta, üzerine düşünmekte fayda var. 21 Kasım günü konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu giderek otoriterleşen iktidarı Nazi Almanya’sına benzeten muhalefete cevaben “Hitler’e benzetemezsiniz. Çünkü biz kimseyi gaz odalarında yakmadık” dedi.
Gaz odalarıyla krematoryumları karıştıran ‘gaz odasında yakmak’ söylemini bir yana, Soylu’nun tarih okuması son derece yanıltıcı ve yersizdir. Nazizm bir günde kurulmadı. Hitler’in rejimi iktidarı eline aldığı gün Yahudileri, LGBTİ’leri, engellileri, Romanları gaz odalarına yollamaya, köylerde ve şehirlerde sıraya dizip vurmaya başlamadı. Demokrasiyi araçsallaştırdı Nazi Partisi – istediği yerde bindi, son noktasına gelince indi. O son nokta Holokost oldu.
O güne gelene kadar küçük adımlar atıldı. O küçük adımları bilip yansımalarını görmemek maalesef mümkün değil. 1933 Reichstag Yangını kullanılarak Nazi iktidarına karşı kuvvetli muhalefet çıkaracak komünistler ve sol hareket ortadan kaldırıldı. ‘Milli bekaya karşı’ görülen bu unsurlar ‘terör’ suçlamalarıyla hapse atıldı.
Soylu’nun siyasi bir polemikte Holokost’un en acı olaylarından birini, milyonların gaz odalarında kimyasallarla boğularak öldürülüşünü küçümseyerek araçsallaştırması ise antisemit bir söylemdir. Holokost kimsenin siyasi puan kazanmak için elinde oyuncak edebileceği bir olay değildir. Olamaz.
Ancak bir noktada haklı Soylu. Kendisini Hitler’e benzetmek doğru olmaz. Hitler iktidarın tepesindeki karizmatik liderdi. Oportünist bir şekilde muhalefetten iktidara atlamış bir parti adamı değildi.
Paylaş: