Selanik’i mahveden yangın 52.000 Yahudi dahil 70.000 kişiyi evsiz ve fakir bıraktı.
Yangın Cumartesi öğleden sonra başladı.
Önce ufak bir kıvılcım olarak başladı ancak birkaç saat içinde şehrin kocaman bir bölümünü yok etti. Selanik daha önce yangın görmüştü ama yerel yönetim halkı bu yangının müthiş hasarına hazırlayacak bir şey yapmadı.
Resmi kayıtlara göre sebep tamamen kazaydı. 18 Ağustos 1917’de Olympiados Sokak numara 3’te, bir kadın patlıcan kızartırken, alev evinin duvarına sıçramış ve oradan dev bir yangına dönüşmüştü. Bu mutfak kazası kısa sürede şehre yayılmış ve 32 saat sürecek bir yangın çıkmıştı. Kuvvetli rüzgarlar alevleri dar sokaklara taşımış ve ahşap evler büyüyen yangına can vermişti. Yangın büyüdükçe Yunanistan’ın ikinci büyük şehrinin Yahudi mahallesini toptan sarmıştı.
Yerel itfaiyeciler ellerinden geleni yaptı ama su kıtlığı onlara engel oldu. Şehir bir önceki yaz zor bir kuraklık geçirmişti ve su tüketimi Selanik limanı ve etrafına yerleşen İtilaf Devletleri askerlerinden dolayı artmıştı. Korumak için su olmayınca şehirde yangın özgürce büyüdü, şehrin çevresindeki fakir mahallelerinden merkeze kadar geldi ve bina üstüne binayı kül etti.
19 Ağustos 1917 akşamı, sonunda alevler kontrol altına alındı ama hasar zaten belliydi. Selanik nüfusunun %45’i, yani 70.000 kadar kişi evsiz kalmıştı. Hayatlarından geriye ellerinde sadece köz parçaları kalmıştı. 9.500 ev sınır tanımayan yangında yok olmuştu.
Şehrin nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Selanik Yahudileri için yangın hasarı bir faciaydı. Yangından önce Selanik “Balkanların Yeruşalayim’i” olarak anılıyordu. Burası farklı ülkelerden Yahudileri bir araya getiren canlı, eğitimli, gelişen bir kentti. Yerel postaneler, bankalar, gazete ofisleri, yerel Yahudi okulları, toplum merkezleri, Yahudi koleji, 32 sinagogun hepsi ve hatta Yahudilerin Selanik’teki binlerce senelik tarihine dair arşivin tamamı yok olmuştu.
Evsiz kalan 70.000 kişi durumlarını düzeltmek için acil çözüm aradılar. Yunan, İngiliz ve Fransız otoritelerin yardımıyla evsizler geçici yerler buldu. Yahudi toplumunun bir kısmı geçici çadır yerleşime geçti.
20.000’den fazla kişinin geçici bir yeri bile yoktu ve böylece binlerce Yahudi mecburen Atina’ya, ABD’ye, Fransa’ya ve İsrail topraklarına göç etti.
Cemaat arşivi ve kayıtlarının yanmasıyla Yahudi toplumu baştan başlamak zorunda kaldı. Göç dalgasından sonra şehirde kalan Yahudilerden yeni bir kayıt çıkarmak ve böylece yangında kaybedilenler için hak aramak gerekiyordu.
Toplumun üyeleri tek tek gelip kendilerini ve ailelerini kaydetmişlerdi. Formlar elle İbranice ve Ladino yazıldı. Her kayda bir de küçük aile fotoğrafı iliştirilmişti.
Daha önceki yangınlardan sonra devlet insanların kendi yerlerinde tekrar inşaat yapmasına izin vermişti ancak büyük 1917 yangınından sonra devlet bunu şehrin çehresini değiştirmek için bir fırsat olarak gördü. Böylece [Osmanlı’dan] yeni ele geçirilmiş bu şehir modernize edilecek ve küllerden yeni, Helenik bir şehir inşa edilecekti. Planlama aşamasında devlet eski hak ve toprak tapularını yok saydı ve eski sahiplere ancak bu mülklere açık arttırmada teklif verme şansı verildi. Böylece devlet Yahudi toplumunun kendini düzene sokmasını engellemiş oldu.
Devletin bu uğraşı ve ülkenin her yanında yükselen antisemitizme rağmen Yahudiler kaybettiklerini geri almak için uğraştılar. Toplum olarak birçok sinagogu, hastaneyi, toplum merkezini tekrar kurmayı başardılar ancak kurumların çoğu yeni şehir planları yüzünden uzak yerlere taşınmak zorunda kalmıştı. Toplum ayrıca başarılı Yahudi basınını tekrar kurdu: Judeo-Espanyol dilinde yazılmış üç farklı gazete ve günlük 25.000 tirajlı Fransızca bir gazete vardı.
İkinci Dünya Savaşı arifesinde Yahudi toplumu, önceden çoğunluk olduğu halde şehir nüfusunun yüzde 40’ına kadar gerilemişti. Almanlar 1940’ların başında Selanik’i işgal ettiğinde sistematik olarak şehrin Yahudi mezarlığını yok etmiş ve 50.000’den fazla Yahudi’yi Auschwitz ve Treblinka’ya yollamışlardı. Canlı kalan bu toplumun %90’ından fazlası Naziler tarafından imha edildi. Savaştan sonra sağ kalan birtakım Holokost kurtulanı evlerine döndü ve bir daha Yahudi toplumunu düzene sokmaya çalıştı.
Bugün geriye kalan Selanik Yahudi Toplumu arşivinin büyük kısmı Yeruşalayim’deki Yahudi Halk Tarihi Merkez Arşivi’nde muhafaza ediliyor.
Kaynak: İsrail Milli Kütüphanesi
Çeviri: Nesi Altaras
Selanik’i mahveden yangın 52.000 Yahudi dahil 70.000 kişiyi evsiz ve fakir bıraktı.
Yangın Cumartesi öğleden sonra başladı.
Önce ufak bir kıvılcım olarak başladı ancak birkaç saat içinde şehrin kocaman bir bölümünü yok etti. Selanik daha önce yangın görmüştü ama yerel yönetim halkı bu yangının müthiş hasarına hazırlayacak bir şey yapmadı.
Resmi kayıtlara göre sebep tamamen kazaydı. 18 Ağustos 1917’de Olympiados Sokak numara 3’te, bir kadın patlıcan kızartırken, alev evinin duvarına sıçramış ve oradan dev bir yangına dönüşmüştü. Bu mutfak kazası kısa sürede şehre yayılmış ve 32 saat sürecek bir yangın çıkmıştı. Kuvvetli rüzgarlar alevleri dar sokaklara taşımış ve ahşap evler büyüyen yangına can vermişti. Yangın büyüdükçe Yunanistan’ın ikinci büyük şehrinin Yahudi mahallesini toptan sarmıştı.
Yerel itfaiyeciler ellerinden geleni yaptı ama su kıtlığı onlara engel oldu. Şehir bir önceki yaz zor bir kuraklık geçirmişti ve su tüketimi Selanik limanı ve etrafına yerleşen İtilaf Devletleri askerlerinden dolayı artmıştı. Korumak için su olmayınca şehirde yangın özgürce büyüdü, şehrin çevresindeki fakir mahallelerinden merkeze kadar geldi ve bina üstüne binayı kül etti.
19 Ağustos 1917 akşamı, sonunda alevler kontrol altına alındı ama hasar zaten belliydi. Selanik nüfusunun %45’i, yani 70.000 kadar kişi evsiz kalmıştı. Hayatlarından geriye ellerinde sadece köz parçaları kalmıştı. 9.500 ev sınır tanımayan yangında yok olmuştu.
Şehrin nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Selanik Yahudileri için yangın hasarı bir faciaydı. Yangından önce Selanik “Balkanların Yeruşalayim’i” olarak anılıyordu. Burası farklı ülkelerden Yahudileri bir araya getiren canlı, eğitimli, gelişen bir kentti. Yerel postaneler, bankalar, gazete ofisleri, yerel Yahudi okulları, toplum merkezleri, Yahudi koleji, 32 sinagogun hepsi ve hatta Yahudilerin Selanik’teki binlerce senelik tarihine dair arşivin tamamı yok olmuştu.
Evsiz kalan 70.000 kişi durumlarını düzeltmek için acil çözüm aradılar. Yunan, İngiliz ve Fransız otoritelerin yardımıyla evsizler geçici yerler buldu. Yahudi toplumunun bir kısmı geçici çadır yerleşime geçti.
20.000’den fazla kişinin geçici bir yeri bile yoktu ve böylece binlerce Yahudi mecburen Atina’ya, ABD’ye, Fransa’ya ve İsrail topraklarına göç etti.
Cemaat arşivi ve kayıtlarının yanmasıyla Yahudi toplumu baştan başlamak zorunda kaldı. Göç dalgasından sonra şehirde kalan Yahudilerden yeni bir kayıt çıkarmak ve böylece yangında kaybedilenler için hak aramak gerekiyordu.
Toplumun üyeleri tek tek gelip kendilerini ve ailelerini kaydetmişlerdi. Formlar elle İbranice ve Ladino yazıldı. Her kayda bir de küçük aile fotoğrafı iliştirilmişti.
Daha önceki yangınlardan sonra devlet insanların kendi yerlerinde tekrar inşaat yapmasına izin vermişti ancak büyük 1917 yangınından sonra devlet bunu şehrin çehresini değiştirmek için bir fırsat olarak gördü. Böylece [Osmanlı’dan] yeni ele geçirilmiş bu şehir modernize edilecek ve küllerden yeni, Helenik bir şehir inşa edilecekti. Planlama aşamasında devlet eski hak ve toprak tapularını yok saydı ve eski sahiplere ancak bu mülklere açık arttırmada teklif verme şansı verildi. Böylece devlet Yahudi toplumunun kendini düzene sokmasını engellemiş oldu.
Devletin bu uğraşı ve ülkenin her yanında yükselen antisemitizme rağmen Yahudiler kaybettiklerini geri almak için uğraştılar. Toplum olarak birçok sinagogu, hastaneyi, toplum merkezini tekrar kurmayı başardılar ancak kurumların çoğu yeni şehir planları yüzünden uzak yerlere taşınmak zorunda kalmıştı. Toplum ayrıca başarılı Yahudi basınını tekrar kurdu: Judeo-Espanyol dilinde yazılmış üç farklı gazete ve günlük 25.000 tirajlı Fransızca bir gazete vardı.
İkinci Dünya Savaşı arifesinde Yahudi toplumu, önceden çoğunluk olduğu halde şehir nüfusunun yüzde 40’ına kadar gerilemişti. Almanlar 1940’ların başında Selanik’i işgal ettiğinde sistematik olarak şehrin Yahudi mezarlığını yok etmiş ve 50.000’den fazla Yahudi’yi Auschwitz ve Treblinka’ya yollamışlardı. Canlı kalan bu toplumun %90’ından fazlası Naziler tarafından imha edildi. Savaştan sonra sağ kalan birtakım Holokost kurtulanı evlerine döndü ve bir daha Yahudi toplumunu düzene sokmaya çalıştı.
Bugün geriye kalan Selanik Yahudi Toplumu arşivinin büyük kısmı Yeruşalayim’deki Yahudi Halk Tarihi Merkez Arşivi’nde muhafaza ediliyor.
Paylaş: