Ada

Rıza Derviş Villası

Kaynak: herumutortakarar, Nilay Örnek, Hasan Çalışlar

Hem Ada dosyasının sonuna yaklaşırken hem de Kulüp’ü konuşurken dosyamızda Nilay Örnek’in herumutortakarar isimli blogundan Kulüp dizisinde de kullanılan bir yapıya yer veriyoruz.

Büyükada, ilaç ve tıbbı cihaz sektöründe çalışmış, maddi durumu iyi iş adamı Rıza Derviş ve onun yaptırdığı ‘Rıza Derviş Villası’ konularımız.

Mimar Sedad Hakkı Eldem. Eldem’in Büyükada’da tasarladığı iki evden biri (diğeri Fethi Okyar Köşkü, 1936-1937). Ağaçların içinde, L planlı, betonarme, Sedad Bey’in ‘Türk evi’ göndermelerinden uzak-daha modern bir tarzda yapılmış, ‘akışkan’ olarak nitelenen bir ev. Sade. Rıza Derviş Evi ve Derviş Manizade Köşkü isimleriyle de geçiyor. 1956-1957 yıllarında yapılan villadan denize bir asansör ile iniliyor. Şöminesi hoş. Birkaç değişikliğe rağmen hiç el değiştirmemesi evin korunmasını sağlamış. 

Mimar.ist’te (sayı 26, 2007) Selcen Yalçın imzalı çok ayrıntılı bir yazı var, ilgilenenler okumalı.

Pars Tuğlacı’nın, Tarih Boyunca İstanbul Adaları (1989 İstanbul) ise şu bilgileri veriyor:

“Ev, İngiliz uyruklu Ernest Hamson’un kızı Gertrude’un arazisi üzerine, Rıza Derviş tarafından, kendisine konut olarak yaptırılmıştır. Daha sonra Hamson’lara ait eski tek katlı kagir ev yıktırılarak yerine, Sedat Hakkı Eldem’e bugünkü ev inşa ettirilmiştir. Evin sahile kadar uzanan geniş bahçesinde büyükçe bir yüzme havuzu ve motorların yanaşabileceği bir iskelesi bulunmaktadır.”

ZEKİ MÜREN’İN ARİF V216’DAKİ EVİ

Ve paylaşımlarla gelen gelişmelerden biri; iki kişi hakkında yazdığım Rıza Derviş Villası ile ilgili olarak “ArifV216 orada da çekildi” yazdı; Cem Yılmaz’a sordum, onaylandı. Zeki Müren Evi imiş filmde de…

Onu araştırırken mimar Hasan Çalışlar daha güncel fotoğraflar için bir adres gösterdi… Çintemani desenli şömine detayları, renkleri görülebiliyor. Ev, filmde Zeki Müren’in Levent’teki evine benzetilmiş biraz. Arkada Çince, 4 mevsim yazıyor. İlkbahar, yaz….

Hasan Çalışlar, “Rıza Derviş Villası, yalnızca Büyükada değil, belki de Türkiye’deki en güzel ev” diyor, ondan minik de olsa bir metin yazmasını rica ettim.

Madde madde anlatıyor:

YAPTIRMAK İÇİN BİNA SATILDI

SÖZLÜ TARİH: Bu yapı elbetteki yapıldığı 1956-57 yılları için bile ucuz bir yapı değil. Hem yaptırılması hem içindeki yaşam döngüsü, bakımı, onarımı, masrafı ile… Rıza Derviş aslen Manizade Ailesi’nden Arnavut kökenli bir iş insanı. Almanya eğitimli. (Biz daha çok oğlu Kemal Derviş’i tanıdık. N.Ö.) Pek çok Alman ilaç markasının temsilciliğini yapıyor, tıbbi cihazlar satıyor. Sonuçta varlıklı biri ancak buna karşın ev yapılırken evdeki hesap çarşıya uymuyor ve bu evi, Saraçhane’de bir binasını satarak finanse ediyor. Sedad Bey bu evi yaparken inşaatı takip etmesi için de Emin Necip Uzman’ı (Ada’da çok değerli bazı evlerde de imzasını görebileceğimiz değerli bir mimar, N.Ö.) görevlendiriyor.

ÇOK ÖZEL BİR KONUMU VAR

KONUM: Büyükada’nın Hampson Kayalıkları diye bilinen, Heybeliada tarafına bakan falezi, deniz ile ilişki kurması zor ancak bir o kadar da görkemli bir topografik değer taşır. Evler kayalığın üzerine yapılır ve sıklıkla sahil ile ilişki fünükiler ya da asansörlerle sağlanır. Rıza Derviş Villası Hampson kayalıklarının güney ucunda kotun nisbeten düştüğü, batıdan güneybatıya dönen bir kıvrımın üzerinde yer alır. Bu konum araziyi Nizam Koyu ve Dil burnu gibi Büyükada’nın en güzel coğrafi parçalarına hakim kılar. Arazinin setlerle aşağı doğru akması kendine ait mink kayalıkları ile deniz aksesinin olması bu toprak parçasını eşsiz kılar.

ÜÇ AİLE BİRBİRİNE DEĞMEDEN YAŞAYABİLİR

DETAY: Derviş Villası çıplak bırakılmış betonlar, mimarinin parçası olmuş çörten, baca gibi mimari elemanların kütle ile kurduğu bütüncül ilişki ve iç mekanların dış mekan ile kesintisiz ilişkisini sağlayan tavan ve döşemeye gömük doğrama sistemi ile bugün için dahi güncel bir inşai kalite sunuyor. İç mekan tavan kaplamasının bina balkon altlarında devamlılığı bu etkiyi güçlendiriyor. Mekan sınırsızlaşıyor. Bu etki detaylardaki hassasiyet ve özene bağlı. Bütüncül tasarım anlayışı bahçe barındaki lambalardan, havuza inen merdivenlere kadar tüm detay anlayışında hissedilebiliyor.

MEKAN:

Sedad Bey L planın bir kolunun altını boşaltarak bizi hem evin giriş kapısına yönlendiriyor hem de doğrudan bahçeye geçme alternatifi için bir yol tanımlıyor. Salon da iki koldan oluşuyor. Mutfak-yemek odası-bahçe ilişkisi bir kolda iken, Gorbon seramiklerle kaplı ‘a la catalan’ diyebileceğimiz dev şömineye bağlı oturma salonu ise diğer kolu oluşturuyor. Merdiven ustaca saklanmış. Binanın Nizam Caddesi’nden görüntüsü, hâlâ pek çok adalının, muhtemelen için görmemiş olmalarından ya da kıskançlıktan kaynaklanan tanımı ile ‘wagon lit’ (yataklı vagon diyeyim ben buna N.Ö.) olarak adlandırılsa da planları incelediğiniz zaman da görebileceğiniz gibi odalar farklı bir sistem ile kurgulanmış. Büyük bir ailenin farklı fragmanları birbirlerinden bağımsız bir mahremiyet içinde evi kullanabiliyor. Merdiven holünden üç ayrı dilime giriliyor ve bu üç ayrı dilim kendi yatak odaları, banyoları ve mini oturma mekanları ile birbirlerinden tamamen kopuk ama hepsi L planın avantajları ile deniz ile ilişkili. Nizam Caddesi’ne ise yalnızca uyuma birimlerinin bir kısmı bakıyor. Giriş katında bu hatta müştemilat, mutfak ve servis mekanları var.

SEDAD HAKKI ELDEM’İN ‘BATISI’

MİMAR: Sedad Hakkı Eldem’in Türk mimarisindeki yeri malum. Bugün hâlâ evde oturan ve ev yapılırken de taze gelin olarak Sedad bey ile tanışmış olan Neslihan Derviş, Sedad Bey’i “Tam bir aristokrat” diye tanımlıyor. Onun elinin değdiği yapılar, yapının kalite ve konumundan bağımsız olarak bir koleksiyon parçası olarak görülüyor ve kıymeti artıyor. Uğur Tanyeli’nin Eldem için yaptığı “Yadsıdığı dünyayı sevmeye çabalayan ama gerçekten sevdiği ötekinden kurtulmak isteyen mimar” (Mütereddit modernler, Işık Üniversitesi Yayınları, 2018 sf 141 ) tanımının belki de gerçekten uymadığı nadir yapılardan biri bu villa.

Her zaman bir Batılı olarak yaşayan, Türkiye’de bir ‘expat’ gibi davranan, yaşadığı toplumu ve mimarisini daha iyi anlamak için ondan uzaklaşmayı tercih eden ve nesnel bir Türk Evi araştırmacısı / arşivcisi olarak meslek kariyerini bunun üzerine konumlayan Eldem, bu binada aslen ait olduğu Batı kültürü ile bir tasarım gerçekleştiriyor kanımca. Diğer konut projelerinde ısrarla tekrar ederek geliştirmeye çalıştığı klasik Türk evi plan şemalarını bir kenara bırakıyor, Batı’daki çağdaşları ile benzer endişeler ile son derece çağdaş bir mekan kurgusu kuruyor. Modern üslup ile bir yapı tasarlıyor.