16 Aralık ve 21 Aralık’ta gerçekleşen iki farklı etkinlikte Şef İvet Acu Güney Sefarad yemeklerini meraklılarıyla buluşturdu.
“Doluca Sefarad Dünyasında”
İstanbul’un önde gelen yeme-içme mekanlarının temsilcilerinin katılımı ve Doluca’nın ev sahipliğinde, yapılan ilk etkinlik Zülfaris Karaköy’de gerçekleşti.
1823’te ibadete açılan Zülfaris Sinagogu, neredeyse iki yüzyıl boyunca pek çok dini tören ve düğüne evsahipliği yaptıktan sonra, 2001’de 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi olarak faaliyet göstermeye başlamıştı. Müzenin 2015’te Neve Şalom Sinagogu’na taşınmasıyla tarihi mekan, 2015 yılından bu yana Zülfaris Karaköy adıyla çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Mois Gabay’ın sunumuyla Sefaradlar’ın tarihi üzerine gerçekleştirilen bir söyleşinin ardından, Şef İvet Acu Güney’in bu etkinlik için özel olarak hazırladığı, Sefarad Mutfağı’nın geleneksel tatlarından oluşan bir menü servis edildi.
Uzun zaman sonra özüne uygun bir amaca ev sahipliği yapan Zülfaris, tarihinde ilk kez Sefarad Mutfağı temalı bir yemek etkinliği için kapılarını açmış oldu.
Davetliler, 500 yılı aşkı süredir Yahudi ailelerinin evlerinde pişen ve ancak kutlama sofralarında rastlanabilecek özel bir menüyle ağırlanırken, fonda Ladino ezgileri geceye eşlik etti.
Yemeklerin, Ladino dilindeki orijinal isimleriyle servis edildiği davette, Şef İvet Acu Güney, tüm lezzetlerin hikayelerini de misafirlerle paylaştı.
Lakerda, Abudaraho, Tarama a la Cudia ve Challah Ekmeği ile başlayan yemek sunumu, sonrasında Agristada de Meoyo (Ekşili Beyin), Kashkarikas (Kabak Kabuğu Yemeği), Ravikos (Ispanak Kökü Yemeği), Albondigas de Prasa (Pırasa Köftesi), Almodrote de Kalavasa (Kabak Böreği), Karne Kocha (Soslu Pala Eti), Skhulacha / Skulaça (Fırınlanmış Tel Şehriye), Sfongo (Fırınlanmış Ispanak Püresi), Trigonas (Bademli Tatlı), Tıshpıstı / Tezpişti (Pesah Bayramı Tatlısı), Gato Salami (Mozaik Pasta) ile devam etti.
Mario Levi ile Clara’nın Sofrası
Şef İvet Acu Güney’in menüsünü hazırladığı bir diğer etkinlik ise gastronomik deneyim platformu Cucina.No75’te gerçekleşti. Yazar Mario Levi‘nin babaannesi Madam Clara’nın anısına kurulan sofra ile Sefarad kültürünün 500 yılı aşkın süredir nesilden nesile aktarılan reçetelerinden özel bir seçki, konuklarla buluştu.
Usta yazar Mario Levi’nin hafızalardan uzun süre silinmeyecek sohbetli sofrasında unutulmaya yüz tutmuş o neşeli, kalabalık bayram sofralarını yad edilirken, eski İstanbul’un da izinin sürüldüğü buluşma, Hayim Behmoaras’ın moderatörlüğünde keyifli sohbetlere sahne oldu.
Mario Levi’nin, mutfaktaki en büyük ilhamı babaannesinden alıyor. Levi, gecenin anısına “babaanne mutfağı üzerinden bir kimliğin romanı” olarak tanımlanan “Size Pandispanya Yaptım” isimli kitabını, tüm misafirlere imzalayarak hediye etti.
Yine Ladino ezgileri eşliğinde geride bırakılan bu etkinlikte, Madam Clara’nın mutfağından izler taşıyan Meoyo kon Agristada (Ekşili Beyin), Ravikos (Ispanak Kökü), Kashkarikas kon Avramila (Erikli Kabak Kabuğu), Almodrote de Kalavasa (Kabak Böreği), Bulemas de Berendjena (Patlıcanlı Gül Böreği), Albondigas de Prasa (Pırasa Köftesi), Karne Kocha (Soslu Pala Eti), Skhulacha / Skulaça (Fırınlanmış Tel Şehriye), Sfongo (Fırınlanmış Ispanak Püresi), Tıshpıstı / Tezpişti (Pesah Bayramı Tatlısı), Halva de Bimbrio (Ayva Helvası), Pan déspanya (İspanyol Keki), Gato Salami (Mozaik Pasta)’yi barındıran özel bir menü servis edildi.
16 Aralık ve 21 Aralık’ta gerçekleşen iki farklı etkinlikte Şef İvet Acu Güney Sefarad yemeklerini meraklılarıyla buluşturdu.
“Doluca Sefarad Dünyasında”
İstanbul’un önde gelen yeme-içme mekanlarının temsilcilerinin katılımı ve Doluca’nın ev sahipliğinde, yapılan ilk etkinlik Zülfaris Karaköy’de gerçekleşti.
1823’te ibadete açılan Zülfaris Sinagogu, neredeyse iki yüzyıl boyunca pek çok dini tören ve düğüne evsahipliği yaptıktan sonra, 2001’de 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi olarak faaliyet göstermeye başlamıştı. Müzenin 2015’te Neve Şalom Sinagogu’na taşınmasıyla tarihi mekan, 2015 yılından bu yana Zülfaris Karaköy adıyla çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Mois Gabay’ın sunumuyla Sefaradlar’ın tarihi üzerine gerçekleştirilen bir söyleşinin ardından, Şef İvet Acu Güney’in bu etkinlik için özel olarak hazırladığı, Sefarad Mutfağı’nın geleneksel tatlarından oluşan bir menü servis edildi.
Uzun zaman sonra özüne uygun bir amaca ev sahipliği yapan Zülfaris, tarihinde ilk kez Sefarad Mutfağı temalı bir yemek etkinliği için kapılarını açmış oldu.
Davetliler, 500 yılı aşkı süredir Yahudi ailelerinin evlerinde pişen ve ancak kutlama sofralarında rastlanabilecek özel bir menüyle ağırlanırken, fonda Ladino ezgileri geceye eşlik etti.
Yemeklerin, Ladino dilindeki orijinal isimleriyle servis edildiği davette, Şef İvet Acu Güney, tüm lezzetlerin hikayelerini de misafirlerle paylaştı.
Lakerda, Abudaraho, Tarama a la Cudia ve Challah Ekmeği ile başlayan yemek sunumu, sonrasında Agristada de Meoyo (Ekşili Beyin), Kashkarikas (Kabak Kabuğu Yemeği), Ravikos (Ispanak Kökü Yemeği), Albondigas de Prasa (Pırasa Köftesi), Almodrote de Kalavasa (Kabak Böreği), Karne Kocha (Soslu Pala Eti), Skhulacha / Skulaça (Fırınlanmış Tel Şehriye), Sfongo (Fırınlanmış Ispanak Püresi), Trigonas (Bademli Tatlı), Tıshpıstı / Tezpişti (Pesah Bayramı Tatlısı), Gato Salami (Mozaik Pasta) ile devam etti.
Mario Levi ile Clara’nın Sofrası
Şef İvet Acu Güney’in menüsünü hazırladığı bir diğer etkinlik ise gastronomik deneyim platformu Cucina.No75’te gerçekleşti. Yazar Mario Levi‘nin babaannesi Madam Clara’nın anısına kurulan sofra ile Sefarad kültürünün 500 yılı aşkın süredir nesilden nesile aktarılan reçetelerinden özel bir seçki, konuklarla buluştu.
Usta yazar Mario Levi’nin hafızalardan uzun süre silinmeyecek sohbetli sofrasında unutulmaya yüz tutmuş o neşeli, kalabalık bayram sofralarını yad edilirken, eski İstanbul’un da izinin sürüldüğü buluşma, Hayim Behmoaras’ın moderatörlüğünde keyifli sohbetlere sahne oldu.
Mario Levi’nin, mutfaktaki en büyük ilhamı babaannesinden alıyor. Levi, gecenin anısına “babaanne mutfağı üzerinden bir kimliğin romanı” olarak tanımlanan “Size Pandispanya Yaptım” isimli kitabını, tüm misafirlere imzalayarak hediye etti.
Yine Ladino ezgileri eşliğinde geride bırakılan bu etkinlikte, Madam Clara’nın mutfağından izler taşıyan Meoyo kon Agristada (Ekşili Beyin), Ravikos (Ispanak Kökü), Kashkarikas kon Avramila (Erikli Kabak Kabuğu), Almodrote de Kalavasa (Kabak Böreği), Bulemas de Berendjena (Patlıcanlı Gül Böreği), Albondigas de Prasa (Pırasa Köftesi), Karne Kocha (Soslu Pala Eti), Skhulacha / Skulaça (Fırınlanmış Tel Şehriye), Sfongo (Fırınlanmış Ispanak Püresi), Tıshpıstı / Tezpişti (Pesah Bayramı Tatlısı), Halva de Bimbrio (Ayva Helvası), Pan déspanya (İspanyol Keki), Gato Salami (Mozaik Pasta)’yi barındıran özel bir menü servis edildi.
Paylaş: