Geçmiş Zaman Hikayeleri Makaleler

Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Hahambaşısı Rafael David Saban

Cumhuriyet’in ilk Hahambaşısı Saban

1873’te doğan Haham Rafael David Saban, Cumhuriyet döneminin ilk hahambaşıydı. İstanbul’da Yahudilerin yoğun olarak yaşadığı Kuzguncuk mahallesinde doğan Saban’ın babası Nesim ticaretle meşguldü. Tora eğitimine genç yaşta Rabbi Yosef Akohen, Rabbi Yomtov Akohen ve Rabbi Konerte Dison’un altında başlayan Rafael Saban 18’ine varmadan mohel (sünnetçi) ve şohet (et kesici) olmak için gereken eğitimi tamamladı. 18 yaşında Osmanlı Hahambaşı’nın sekreteri olarak çalışmaya başladı ve genç yaşına rağmen Bet Din’de (Ruhani Meclis) genel sekreteri oldu. Aynı sene, Hasköy’de Rabbi Hayim Nasi’nin kızı Roza ile evlendi.

Kısa bir süre sonra Ben Din üyesi oldu ve kayın pederinin ölümünün ardından Yahudi yargı sisteminin başına geçti. Bu görevi 8 yıl sürdürdü. 1912-1953 yılları arasında Galata, Beyoğlu, Kasımpaşa, İtalyan ve Aşkenaz cemaatlerinin hahamı oldu. Aynı zamanda halaha (Yahudi yargısı) konularına çözüm bulmakta Rabbi Moşe Alevi, Rabbi Hayim Nahum ve Rabbi Hayim Becerano’yu temsil etti.

Balat’taki Ahrida Sinagogu’nu ziyaret eden Hahambaşı Saban

Yahudi yasaları konusunda uzmanlaşan Saban evlilik ve boşanma konularında sıklıkla düşünmüş ve yazmıştı. Rabbi Naftali Haleva’ya göre halaha yazılarında Saban dinler arası evlilik ve Yahudiliğe din değiştirme konularında hoşgörülü görüşler öne sürmüştür. 1923’te Kiduşin al Tenay adıyla yazdığı, dini boşanma ilgili bir responsum (bir haham tarafından halaha ile ilgili bir konuda yazılan cevap) yayınladı. Haleva’ya göre burada agunah sorununu, yani kocanın ortadan kaybolduğu bir durumda evliliğe ‘zincirli’ kalma durumunu çözmeye çalıştı. Saban’a göre Yahudilik kuralları dışında evlenen Yahudiler dini yerine getrime konusunda eksiktiler ancak bu Tora’yı veya Yahudi cemaatini reddettikleri anlamına gelmiyordu. Kendilerini Yahudi olarak görüyor ve toplumun parçası olmak istiyorlarsa bu olanak sağlanmalı, eğer çocuklarını Yahudi olarak yetiştirmek istiyorlarsa erkek bebekler düzgün şekilde mohel (sünnet) edilmeliydi.

Saban yine evlilik üzerinden, din değiştirme konusunda da yazılar yazdı. Dinler arası evliliklerin arttığını fark eden Saban, İsrail Hahamı Rabbi Benzion Uziel ile mektuplaştı. Evlilik için Yahudiliğe geçmenin halahaya göre ideal olmadığını bilen Saban İsrail’deki bu önemli Sefarad merciden tavsiye istedi. Uziel’e göre Yahudi olmayan eşin din değiştirmesi evin bir Yahudi evi olması ve çocukların Yahudi olarak yetişmesi için önemliydi ve bu görüşlerini Talmud’dan ve önemli halaha figürlerinden desteklerle savundu.

Önemli bir dini düşünür olan Saban 1938’de Yahudi toplumunu temsilen Atatürk’ün cenazesine katıldı. Ancak o dönemde hala Hahambaşı değildi. Türkiye Cumhuriyeti azınlık toplumlarına iç siyasi-temsili haklar veren Hahambaşı ve patrik gibi Osmanlı dönemi pozisyonlarını ortadan kaldırmak için yeni bir hahambaşının atanmasını engelliyordu. Bu nedenle son hahambaşının ölümünden sonra, Türkiye Cumhuriyeti döneminden atanan ilk Hahambaşı Saban, görevine resmen ancak 1940 yılında başlamıştı. 1961 yılında vefat eden Saban İstanbul’da gömüldü.

Atatürk’ün naaşı Anıtkabir’e taşınırken ruhani liderler. Ortada Hahambaşı Saban.

Kaynaklar:

https://www.jewishideas.org/article/rabbi-raphael-david-saban-sage-modern-turkey%EF%BB%BF