Holokost

Varşova Gettosu Ayaklanması’nın kayıp fotoğrafları bulundu

Kaynak: The Guardian, Shaun Walker
Çeviren: Tuğba Yavuz

Polonyalı Yahudilerin her türlü imkansızlığa rağmen Nazilere karşı nasıl mücadele ettiğini kaydetmek için hayatını riske atan bir Polonyalı itfaiyeci tarafından çekilen yeni fotoğraflar bulundu.

Bulunan fotoğraflardan biri, 20 Nisan 1943 civarında gettonun boşaltılması sırasında Krasinski Parkı’nın yanındaki Nalewki Caddesinde çıkan yangını gösteriyor. Fotoğraf: Zbigniew Leszek Grzywaczewski/AFP/Getty Images

Fotoğraflar bulanık, aceleyle ve gizlice çekilmiş. Bazen kadraja giren başlar veya nesneler görüntünün bir kısmını kapatıyor. Ancak Holokost tarihçileri, geçen aylarda Polonya’daki bir tavan arasında yaratıcılarının ölümünden on yıllar sonra bulunan bu kusurlu fotoğrafların her şeye rağmen paha biçilemez olduğunu söylüyor. Bunlar, Varşova Gettosu Ayaklanmasının içinden, Almanlar tarafından çekilmediği bilinen tek fotoğraflar. Fotoğraflar önümüzdeki Nisan ayında Varşova’daki POLIN Yahudi Tarihi Müzesi’nde, ayaklanmanın 80. yılına ithaf edilen bir serginin parçası olacak. Fotoğraflar için arayış geçen yıl, küratörlerin gelecek sergiyi nasıl şekillendireceklerini düşünme süreciyle başladı.

Nowolipie Caddesi’ndeki St Zofia Hastanesi’nin yanında itfaiyeciler. Fotoğraf: Zbigniew Leszek Grzywaczewski

Ayaklanmanın bu zamana kadar bilinen en iyi fotoğraf kayıtları, General Jürgen Stroop tarafından SS şefi Heinrich Himmler için hazırlanan sözde Stroop Raporu için çekilmiş yaklaşık 50 fotoğraftan oluşuyordu. Serginin küratörü Zuzanna Schnepf-Kołacz, “Esas düşüncelerimizden biri, bu materyalleri dikkate almamaktı. Bu sergi, Yahudi perspektifini, mağdurların bakış açısını ele alıyor. Bu nedenle, bu içeriği Alman propaganda materyalleriyle şekillendirmek bir çelişki olurdu.” dedi.

Bu düşünce onu, gettonun içinden çekilmiş, ayaklanmanın bilinen diğer fotoğraflarına götürdü: görünüşe göre Polonyalı bir itfaiyeci olan Zbigniew Leszek Grzywaczewski tarafından çekilmiş, Washington DC’deki Holokost Müzesi’nde saklanan 12 bulanık baskıya.

Holokost’tan sağ kurtulan ve daha sonra ABD’ye göç eden bir Varşovalı Yahudi olan Hilary Laks’ın 1968’de yazdığı bir mektup, bu baskıların kaynağını şöyle açıklıyor: “Leszek hayatını riske atarak birkaç fotoğraf çekmeyi başardı. Bunu bilerek, 10 yıl kadar önce [1950’lerin sonunda] kendisine bu fotoğrafları bana göndermesi için ulaştım.” Mektupta ayrıca cezbedici bir ipucu da vardı: “Fotoğrafların negatifleri hâlâ Leszek’in elinde. Herhangi bir ek bilgi ondan da alınabilir. Tabii, yaşadığı sürece.”

Bir müze çalışanı negatifleri inceliyor. Fotoğraf: Wojtek Radwański/AFP/Getty Images

Negatifleri ve itfaiyecinin bunlardan daha fazlasını çekip çekmediğini merak eden Schnepf-Kołacz, Grzywaczewski’yi araştırmaya başladı ancak 1992’de hayatını kaybettiğini öğrendi. Kısa bir süre sonra, babasının gettoya yangınları söndürmek için gönderildiğini bilen ancak fotoğraflardan haberi olmayan oğlu Maciej Grzywaczewski’yi buldu. Maciej, hem kendisinin hem kız kardeşinin evinde sakladıkları, babasına ait kutulara bakmaya başladı ama hiçbir şey bulamadı. Daha sonra, “son bir kutu ve onun içindeki son kartonda onları bulduğunu” söyledi. Film makarası 33’ü gettoda çekilmiş, toplam 48 fotoğrafı içeriyordu. Geri kalanlarda gettonun dışından, örneğin parkta yapılan yürüyüşlerden görüntüler vardı.

1940’ta kurulan ve Avrupa’daki en büyük getto olan Varşova gettosunun en kalabalık döneminde neredeyse yarım milyon Yahudi küçük bir mahalleye sıkıştırılıp korkunç koşullarda yaşamaya zorlandı. Yaklaşık 260 bin kişi gettodan Treblinka imha kampına gönderildi ve burada öldürüldü. 1942’deki toplu sürgünden sonra gettoda kalanlar silah ve patlayıcı kaçırarak bir ayaklanma hazırlığı yapmaya başladılar.

Yahudiler Varşova gettosundan sürülüyor. Fotoğraf: Zbigniew Leszek Grzywaczewski/AFP/Getty Images

Ayaklanma 19 Nisan 1943’te başladı. Tanıklıklara göre, ayaklanmaya katılanların çoğu bunun başarısız olacağını baştan biliyordu ancak hepsi gaz odalarına gönderilmektense savaşmak için kararlıydı.

Almanlar sığınaklardan ve bodrumlardan insanları çıkarmak için gettoyu ateşe verdi. Daha sonra yangınları söndürmek ve Varşova’nın diğer bölgelerine yayılmasını durdurmak için yerel itfaiyeyi gettoya gönderdiler.

Leszek Grzywaczewski’nin fotoğrafları çatışmayı değil ama yanan binaları ve Alman muhafızlar tarafından gettodan çıkarılan Yahudileri gösteriyor. Ölümünden sonra bulunan ve o zamanlarda tuttuğu günlüğüne göre, Grzywaczewski yangınları söndürmek için gettoda 4 hafta geçirdi. Günlüğüne şunları yazdı: “Oradan sürüklenen bu insanların görüntüleri, hayatımın geri kalanı boyunca benimle kalacak. Açlık ve dehşetten sendeleyen, kirli, perişan figürler… Toplu halde vurulanlar, çoktan yok edilmiş olanların üzerine düşen diriler…”

Binlerce kişi yangınlarda ölürken ayaklanmadan sağ kalanların çoğu Treblinka’ya gönderilip öldürüldü.

Grzywaczewski günlüğünde bu fotoğrafları çektiğine değinmiyordu. Hatta bundan ne çocuklarına bahsetti ne de savaş sırasında ebeveynlerinin Yahudileri saklamaya yardım etmesi hakkında konuştu. ABD’de toplanan sözlü tanıklıklara göre, daha sonra bu fotoğrafları Holokost Müzesi’ne bağışlayan Laks ailesinin en az bir üyesi Grzywaczewski ailesi tarafından korunuyordu.

Maciej Grzywaczewski babası için “Günlüğünü yazmayı 1948’de Sovyet işgalinden sonra bıraktı ve ondan sonra savaş hakkında hiç konuşmadı.” dedi.

Eski gettonun olduğu yerde bulunan POLIN Yahudi Tarihi Müzesi, ayaklanmanın 70. yıldönümü münasebetiyle Nisan 2013’te açıldı.

Holokost hafızası, bugünün Polonya’sında tartışmalı bir konu haline geldi. Milliyetçi hükümet, Polonya ulusuna Holokost için herhangi bir sorumluluk atfetmeyi suç saymaya çalışıyor ve Yahudilere yardım eden Polonyalıların örneklerine odaklanmayı tercih ediyor. Hükümet 2020’de POLIN’in müdürünün görev süresini yenilemeyi reddederken Varşova Gettosu Müzesi de tarihi çarpıtmaya çalışabileceği suçlamalarıyla boğuşuyor. (Yapımı süren ve 2025’te açılması planlanan Varşova Gettosu Müzesi, tarihi siyasi gündemine uydurmak için yeniden yazmakla suçlanan Polonya’nın milliyetçi popülist hükümeti tarafından destekleniyor. Müzenin Polonyalılar ve Yahudiler arasındaki “ortak sevgi”ye odaklanacağına ve böylece tarihî sorumlulukları göz ardı edeceğine inanan Holokost tarihçileri arasında sert tartışmalar devam ediyor. – Çevirenin notu)

[POLIN’de Nisan 2023’te ziyaretçisiyle buluşacak olan] Sergi ayrıca ayaklanmadan sağ kalan ve kurtulamayanların tanıklıklarına da yer verecek. Schnepf-Kołacz, “Elimizde, gettodaki sığınaklarda yazılmış iki günlük var. Yazarlarının tam olarak nasıl öldüklerini bilmesek de hayatta kalmadıklarını biliyoruz. Günlüklerden bir tanesi savaştan sonra Majdanek toplama kampında bulundu.” dedi.

Bunlar dışında küratörler tanıklıklarını yazan kişilerin yalnızca adına ya sahip ya da değil. Sergi için yapılan araştırmanın ve bulunan yeni fotoğrafların Varşova gettosundaki yaşam ve getto sakinlerinin hikayeleri hakkındaki büyük bilgi boşluğunun küçük bir kısmını doldurmasını umuyorlar. Schnepf-Kołacz, “Bu, Holokost araştırmasının hikayesi. Bunca yıllık araştırmadan sonra bile hâlâ çok az şey biliyoruz, hâlâ çok fazla boşluk var.” dedi.