Haberler

Claudia Sheinbaum Meksika’nın İlk Kadın ve Yahudi Başkanı Oldu

Mexico City’nin eski belediye başkanı, İklim bilimci Claudia Sheinbaum, Pazar günkü oylamayı büyük farkla kazanarak Meksika’nın ilk kadın başkanı oldu.

Meksika seçim dairesinin ön sonuçlarına göre 61 yaşındaki Sheinbaum oyların yaklaşık yüzde 58’ini aldı. Sheinbaum, Meksika’nın ilk kadın başkanı olmanın yanı sıra, dünyanın en büyük Katolik nüfusa sahip ülkelerinden birine liderlik eden ilk Yahudi olma onurunu da taşıyor.

Ancak Sheinbaum’u başkanlık pozisyonuna taşıyan popülaritesinin altında aktivist bir ailenin genç yaşta sol örgütlenmelere katılmış bir bireyi olması yatıyor. Dinin hayatını belirleyen bir faktör olmadığını belirten Sheinbaum, “Yine de kültür, sizin kim olduğunuzu belirliyor” diyor.

Claudia Sheinbaum henüz altı yaşındayken, ebeveynleri Meksika modern tarihinin en karanlık dönemlerinden birinde gerçekleşen protestoların aktif katılımcılarıydılar. 1968’de, onlarca yıldır Meksika’yı demir yumrukla yönetmiş olan Kurumsal Devrimci Parti, demokratik değişim için sokakları dolduran büyük gösterilere cevaben protestoya katılan 400 kadar öğrenciyi öldürmek de dahil askerler ve paramiliter güçleri devreye sokmuştu.

Sheinbaum böyle bir ortamda aktivist bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Pazar günkü seçimlerde popüler Başkan Andres Manuel Lopez Obrador’un yerini alan Sheinbaum, kimya mühendisi babasına ve hücresel biyolog annesine çok şey borçlu olduğunu söylüyor. Üç çocuktan ikincisi olan Sheinbaum, 1930’larda Nazi soykırımından kaçarken Bulgaristan’dan Meksika’ya göç eden Sefarad anne ve Litvanya’dan Meksika’ya kaçan Aşkenaz bir babadan dünyaya geldi.

Mexico City’de büyüyen Sheinbaum, aktivizme erken yaşlarda başladı. 15 yaşındayken, kayıp çocuklarını arayan annelerin (Plaza de Mayo Anneleri) gruplarına yardım etmek için gönüllü oldu. Bu sıralarda önde gelen insan hakları savunucusu ve solcu siyasetçi Rosario Ibarra ile tanıştı. Ibarra, 1982’de başkanlığa aday olan ilk kadın olacaktı. Sheinbaum daha sonra iktidardaki sol kanat MORENA partisinin Ibarra’nın mücadelelerini üstlendiğini söyleyerek Parti’ye katıldı.

Sheinbaum, 1980’lerde öğrenci hareketlerinin aktif bir katılımcısı oldu ve devletin eğitim politikalarına müdahalesine karşı protestolara katıldı. 1995 yılında Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi’nden enerji mühendisliği alanında doktorasını aldı. Doktora tezini hazırlarken, İngilizcesini geliştirmek için Amerika Birleşik Devletleri’nin Berkeley kentindeki California Üniversitesi’nde zaman geçirdi.

Sheinbaum, daha sonra Nobel Barış Ödülü’nü eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ile paylaşacak olan BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nde (IPCC) görev almak da dahil olmak üzere, öğretmenlik ve akademik kariyerine devam etti.

Siyasi kariyeri 2000 yılında Mexico City’nin yeni seçilen belediye başkanı Lopez Obrador’un onu çevre şefi olarak atamasıyla başladı. Onunla daha yeni tanışmıştı ama ilerici değerlere sahip bir bilim insanının megakentin şiddetli kirliliği ve ulaşım sorunlarıyla başa çıkmasına yardımcı olmasını istediği açıktı. Lopez Obrador’un kıl payı kaybettiği 2006’daki ilk başkanlık kampanyasında baş sözcü rolünü üstlenmek üzere Belediye Binası’ndan ayrıldı. 2015 yılında Mexico City’nin en büyük ilçesi Tlalpan’ı yönetmek üzere seçildi.

Lopez Obrador’un üçüncü başkanlık yarışının ezici bir zaferle sonuçlandığı 2018’de başkentin ilk kadın belediye başkanı olarak tarihi bir seçim zaferi elde etti. Görev yaptığı süre boyunca, başkentin cinayet oranının %50 düşmesiyle güvenliği artırdığı için övgü topladı.

MORENA’nin İsrail-Filistin konusundaki pozisyonunu koruması beklenen Sheinbaum, 2009 yılında İsrail’in Filistinliler’e saldırılarına dair şöyle demişti: “Yahudi olmamın yanı sıra, Meksika’ya olan sevgim ve kendimi dünya vatandaşı olarak hissettiğim için, milyonların adalet eşitlik kardeşlik ve barış talebini paylaşıyorum. Devlet bombalarının görüntülerini ancak dehşetle karşılayabilirim.”