Röportajlar

Rav Mendy Chitrik Anlatıyor: İslam Ülkeleri Hahamlar Birliği Nasıl Kuruldu (1/3) – Betsy Penso

Çok konuşuldu, çok eleştirildi, bazısı tarafından alkışlandı. Fakat aslında kimse tam olarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne giden ‘Hahamlar Birliği’nin kim olduğunu, ne yaptığını ve neden orada olduğunu bilmiyordu.

İslam Ülkeleri Hahamlar Birliği’nin(‘Birlik’), yani orjinal ismiyle Alliance of Rabbis in Islamic States’in, 22 Aralık 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ağırlanması üzerine, Birlik’in yöneticisi Rav Mendy Chitrik ile kurduğu birliği, birliğin ilk toplantısını, Ankara ziyaretini ve uzun zamandır konuşmak istediğimiz diğer başka konuları uzun uzadıya konuştuk.

Röportajımızı uzunluğu sebebiyle üç parça halinde değerli okuyucularımızla buluşturuyoruz.

Röportajın ilk bölümünde Birlik’in nasıl kurulduğunu, şimdiye dek neler yaptığını ve İstanbul’da gerçekleştirdikleri toplantıyı konuştuk.

BP: Öncelikle röportaj davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Birlik ile başlamak istiyorum… Sizin fikriniz miydi? Böyle bir hahamlar birliği kurma fikri nasıl çıktı?

MC: Bildiğin gibi Türkiye’de 20 seneden fazladır yaşıyorum. Senin küçücük halini sinagogda gördüğümü hatırlıyorum…

24 yaşındayken gelmiştim. İlk oğlum daha yeni doğmuştu. 20 sene boyunca Türkiye’de bulunmamla ve Türk-Yahudi hayatını öğrenmemle, Müslüman ülkelerdeki ve Avrupa’daki diğer hahamlara bazı olaylarla nasıl başa çıktığım konusunda rehberlik ettim. Conference of European Rabbis isimli bir organizasyona senelerdir üyeydim, çoğunlukla Avrupa’daki Yahudilerle alakalı konularda yapılan bazı konferanslarda da yöneticilik yapmıştım. Bir keresinde New York’ta yine bir konferansta bir masada başka rabilerle beraber oturuyordum. Tesadüfen aynı masada Azerbaycan’dan, Kazakistan’dan, Nijerya’dan, Abu Dabi’den ve Kuzey Kıbrıs’tan rabilerle beraberdim. Onlara dedim ki ‘Biliyor musunuz bizim bir ortak noktamız var. Hepimiz Islam dünyasında hahamlık yapan kişileriz.’ Bizim mücadele edip diğer rabilerin etmediği pek çok konu var.  Dinlerarası diyalog,  Müslümanlarla beraber yaşam, İsrail’de olaylar olduğu zaman gerginlik hissetme, Ramazan sırasında düğün yapamama gibi bir çok konu var. Ve Müslüman ülkelerde yaşayan hahamların1 buluşup konuşması için düzenlenen konferanslar yok!

‘Öyle bir şey yapmalıyım ki Müslüman ülkelerde yaşayan hahamlar birbirlerini tanısın, birbirlerine yardım edebilsin.’

Bildiğin gibi İstanbul’daki evimizin kapıları her zaman herkese açık. Çok sayıda misafir ağırlıyoruz. Dünyanın her tarafından 20, 30, 40, 50 kişi! Turistler, havaalanında mahsur kalanlar, işadamları, yerel halk. Tabii bana gelmeden evvel bir referans göstermeleri gerekiyor. Avrupa’dan gelenler için bu çok kolay. Fakat İran’dan veya Fas’tan gelen bir kişi için aynı şeyi söyleyemem. Oradaki hahamları tanımıyorum. Dedim ki: öyle bir şey yapmalıyım ki Müslüman ülkelerde yaşayan hahamlar[1] birbirlerini tanısın. Birbirimize yardım edebilmek için! Çünkü benzersiz bir durumumuz var. Bu Aralık 2019’da oluyor. O zamanlar bir Whatsapp grubu açtık. Ve ismini İbranice olarak İslam Ülkeleri Hahamlar Birliği koyduk.

BP: Yani aslında sadece bir Whatsapp grubuydu

MC: Evet! Diğer hahamlara katılmalarını söyledik. Bu şekilde tanışabilecektik. Çok basit bir hikaye aslında.

BP: Grupta kimler var?

MC: Hemen telefonuma bakayım. 45 rabi var grupta

BP: 45 farklı ülkeden mi?

MC: Hayır. 14 ülke ve bazı Müslüman çoğunluğa sahip özerk bölgelerden rabiler var. Örneğin Rusya Federasyonu’nda bulunan bazı yarı – özerk bölgeler var. Yeni yılı değil Ramazan’ı kutluyorlar. Müslüman bayramlarına göre tatil yapıyorlar. Bu bölgelerden de rabiler var.

Fotoğraf: Instagram, Betty Mazalto

‘Bu iki grubun da toplumları tarihi olmalarına rağmen hahamların orada bulunuş şekilleri birbirinden farklı’

BP: Şunu merak ediyorum: bu hahamların hepsi bu bölgelerde doğup büyümüş kişiler mi? Yoksa senin gibi Chabad[2] veya başka bir kuruluş aracılığıyla oraya gönderilmiş kişiler mi?

MC: Çok güzel bir soru bu.  Şu anda İslam dünyasında yaşayan 100.000 Yahudi var. 3 grup var diyebilirim. Tarihi toplumlar var, Fas, Tunus, Türkiye, İran gibi. Bunlar güçlü, köklü, önemli gelenekleri olan, her daim Yahudi kuruluşları olmuş toplumlar. Bu ülkelerden olan hahamlar bu ülkelerde doğup büyümüş kişiler. Azerbaycan ve Kazakistan’daki hahamlar komünizmin çöküşünden sonra oraya taşınmış kişiler. Ama diğer taraftan en büyük Yahudi toplumları da Azerbaycan ve Kazakistan’da. Kazakistan’da 12 rabi var.

BP: Peki Yahudi nüfusu ne kadar?

MC: 20.000.  Azerbaycan’da 7 rabi var ve yine 20.000 civarında bir toplumu var. Azerbaycan’da iki tane yerel haham var, Dağ Yahudileri toplumundan. Ama orada rabi olarak yetişmemişler. Komünizm varken Yahudi eğitimi almamışlar. Komünizm bittikten sonra İsrail veya Amerika’ya giderek eğitim almışlar ve haham olarak geri dönmüşler. Bu iki grubun da toplumları tarihi olmalarına rağmen hahamların orada bulunuş şekilleri birbirinden farklı.

Son olarak da yakın zamanda oluşmuş toplumlar var. Uganda, Nijerya, Abu Dabi, Dubai gibi toplumlar. Bunlar tamamen yeni toplumlar.

BP: Sadece gurbetçilerden (expatlar) mi oluşuyor bu toplumlar?

MC: Evet. Bunlar expatlardan oluşuyor ama bazı expatlar o ülkelerde çok uzun süreler kalıyorlar. 20 senedir Abu Dabi’de yaşayanlar var, orada çocuk doğuranlar var. Abu Dabi’deki haham 8 senedir orada. Bu toplumların hepsinin farklı katkıları olabiliyor.

İstanbul’da düzenlediğimiz programımızda köklü toplumlardan gelen rabilerin yeni oluşan toplumlardaki rabileri eğiteceği bir bölüm vardı.

BP: Aslında ben de oraya geliyordum. İstanbul’da gerçekleştirdiğiniz buluşma tam olarak neydi? Bir eğitim semineri mi?

MC: Aslında toplantı iki kısımdan oluşuyordu. Bunun amacı şimdiye kadar buluşamamış olmamızı telafi etmekti. Oldukça karışık bir grubuz. Birlik’te olan hahamların pek çoğu Chabad’a bağlı. Yani sonuçta başka kim o kadar uzağa gider ki… Pek çok toplum rabileri var. İran’dan, Türkiye’den… Ve aslında İslam dünyasında yaşayan tüm rabiler Birlik’e katılabiliyor. İnternetteki websitemizden de görebilirsin her şey hem İngilizce hem İbranice olarak yazılı. Tüm seçimler vs.

‘Lübnan’a Brüksel’den, New York’tan veya Tel Aviv’den matsa gönderemezsiniz. Ama İstanbul’dan gönderebilirsiniz.’

BP: Seçim demişken, sen Birlik’in başkanı olarak seçilmiştin değil mi?

MC: Hayır ben Birlik’in yöneticisiyim. Ben her ne kadar son 20 senedir İstanbul’daki Aşkenaz cemaatinin hahamı olsam da Chabad’a bağlıyım. Ve bu Birlik’in Ortadoğulu bir tonu olması gerektiğine karar verdik. Bu organizasyonu Chabad domine etmemeli. O yüzden biz de İsrail’in Sefarad Hahambaşı’sına gidip Birlik’imizin halahik[3] lideri olmasını istedik. Bize dua vermenin yanında bazı şeylere onun karar vermesini istedik. Aslında Birlik üzerinde bir yetkisi yok ama tüm rabilerin saygı duyduğu biri. O da bize saygı duyulan Sefarad  ve Mizrahi hahamlardan oluşan bir başkanlık heyeti kurmamızı tavsiye etti. Bu heyete Tunus Hahambaşısı’nı, İsrail Hahambaşılığı üyelerinden Rav Shimon Edituv’u, Montreal’in Faslı hahamı Rav Debanon’u, New York’un Faslı hahamı Rav Buskila’yı ve Suriye’nin son hahamı Rav Hamra’yı atadı. Maalesef Rav Hamra vefat etti ve yerine Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva atandı. Bu kişiler Birlik’in tonunu ve yönünü belirliyor. Bir de tabii icra heyeti var. Yani bir Whatsapp grubundan başlayıp buralara geldi.

Arada bir sürü olay oldu tabii. Örneğin Tahran’daki hahamlara Tahran dışından matsa götürmek konusunda yardımcı oluyoruz. İhtiyaçları olan her şeyi, sefer toraları… Ayrıca Suriye’ye, Lübnan’a, Umman’a, Libya’ya, Afganistan’a, Pakistan’a matsa göndererek oradaki Yahudilere yardımcı oluyoruz. Bazı şeyleri Türkiye’den yapmak çok daha kolay. Lübnan’a Brüksel’den, New York’tan veya Tel Aviv’den matsa gönderemezsiniz. Ama İstanbul’dan gönderebilirsiniz. İşte bu yüzden böylesine bir Birlik’in varlığı gerekli. Müslüman dünyadaki Yahudilere yardım içerden yine Müslüman dünyadaki bir Birlikten gelmeli. Bu sayede erişim sağlanabiliyor.

Fotoğraf: Instagram, Betty Mazalto

‘30 kilo matsayı bir kutuya koyup uçağa verdim, 2 gün sonra Mısır’daydı.’

Bu matsa[4]ları farklı ülkelere gönderdikten sonra fotoğraf çekip Twitter’ımda paylaşmıştım. Bir anda Mısır’dan bir rabi mesaj gönderdi. Her sene Mısır’a bir Yahudi kuruluşundan matsa geldiğini ama bu sene bütçesel bir problem sebebiyle matsaları olmadığını söyledi. Bu tam Pesah’tan bir hafta evvel oluyor. Kaç kişisiniz diye sordum, 20 dedi. Dedim ‘tamam’. 30 kilo matsayı bir kutuya koyup uçağa verdim, 2 gün sonra Mısır’daydı. Yani böyle küçük şeyleri bile buradaysan yapabiliyorsun.

Bunları yaptıktan sonra fark ettik ki bir açısı daha var Birlik’in. İnsanlar İslam dünyasında hala Yahudilerin olduğundan bihaberler. Senin de başına gelmiştir. İnsanlara Türkiye’den olduğunu söylediğinde hemen kaç tane Yahudi kaldı ki diye soruyorlar.

BP: Ben İsrail’de Türkiye’den geldiğimi söylediğimde çoğunlukla Yahudi değilmişim gibi davranıyorlar. Expat olduğumu zannediyorlar. Yahudi olduğumu duyunca şaşırıyorlar hatta.

MC: Ben Amerikalı bir rabi olarak Türkiye’de yaşarken, bana çift soru soruyorlar. ‘Türkiye’de Aşkenaz mı var?’ ‘Türkiye’de Yahudi mi var?’ Bu da Birlik’in ikinci amacı. Yahudilerin Müslüman dünyadaki varlığını normalleştirmek. Hem dış dünyaya karşı normalleştirmek; insanlar bu ülkelerde Yahudilerin yaşadığını bilmeliler. Evet 70 sene önceki kadar fazla kişi yaşamıyor ama hala 100.000 kişi yaşıyor. Ve bu oldukça büyük bir sayı. Ayrıca Müslüman dünya içerisinde de normalleştirmek istiyoruz. Çünkü çoğunlukla yaşadığımız Müslüman ülkelerdeki Müslümanlar Yahudi nedir bilmiyorlar. Yahudilerin hala onlarla beraber yaşadıklarını bilmiyorlar. Normalleşme gerekiyor yani.

BP: Ve İstanbul’da tam olarak ne yaptınız?

MC: 2019 Aralık’ta başladık. 2 ay sonra hep beraber bir toplantı yapmak istedik ama ardından hemen Korona başladı. 1 sene boyunca kimse seyahat etmedi. Sonra artık bu toplantıyı gerçekleştirmek gerektiğine karar verdik. Ben bu Birlik’in yöneticisiyim ve bu toplantıyı İstanbul’da ayarlayabilirim dedim. İstanbul’a dünyanın her yerinden uçak var ve herkese açıktı. Gelebilen gelsin dedim. Örneğin Fas’taki hahamlar gelemedi. Fas kapanmaya gitti ve uçuşlar iptal oldu. Tunus’taki haham gelemedi çünkü çok yaşlı ve Korona varken uçmaktan çekiniyor. Yani gelemeyenler oldu.

BP: Ama ben fotoğraflardan gördüm, oldukça kalabalık görünüyordunuz.

MC: Evet çok kalabalıktık. Yine neredeyse 35-40 haham vardı. Harikaydı. 2 gün boyunca beraberdik. Hahambaşı Haleva, İran Hahambaşısı, Kazakistan Hahambaşısı, Azerbaycan Hahambaşısı, Kırgızistan Hahambaşısı… Diğer ülkelerin hahambaşıları.. Bazılarının toplumları sadece 150 kişiden oluşuyor. Bazılarınınki 20.000. Ama hepimizin konuşacak ortak konuları var. Birbirimize sürekli yardımcı oluyoruz. Varlığımızı duyururken, matsa gibi ürünleri ulaştırırken, para toplarken birbirimize yardım ediyoruz. Aslında para toplama konusunda ayrı bir oturum gerçekleştirdik.  

İstanbul’un Yahudi toplumu diğer toplumlardan farklı. Diğer toplumlarda haham sadece maaş alan bir kişi değil. Topluma para getirmesi gereken, toplumu organize etmesi gereken, sinagoga para getirmesi gereken biri. Özellikle yeni oluşan toplumlarda toplum rabinin etrafında konumlanır. Laik lider etrafında değil. Dediğim gibi bunun için ayrı bir oturum gerçekleştirdik. Nasıl para ve bağış toplanır, nasıl bütçe yapılır bunları öğrettik. Başka bir oturumda dinlerarası diyalog nasıl olur diye konuştuk. Bunun için Rusya’nın Hahambaşısı’nı konuşma yapmak üzere davet ettik. Dünya Dağ Yahudileri Kongresi Başkanı’nı onursal davetli olarak çağırdık. Birinin bu toplantıya sponsor olması gerekiyordu. Oldukça planlı ve düzgün bir buluşma oldu.

BP: Kaç günlük bir organizasyondu?

MC: İki gün için hazırlanmıştık.

BP: Ve sonra ne oldu?

MC: Ve sonra bir telefon aldık.


*Avlaremoz’un resmi bir görüşü yoktur. Yayımlanan yazılar, yazı sahibinin kendi görüşleridir. Çok sesli bir platform olma amacı taşıyan Avlaremoz’da, nefret söylemi içermedikçe, farklı düşünceler kendisine yer bulmaktadır.

[1] Bu yazıda ‘haham’ ve ‘rabi’ kelimeleri aynı anlama gelmesine rağmen her ikisi de kullanılmıştır. Türkiyeli Yahudiler din görevlilerine çoğunlukla İbranice’de akıllı anlamına gelen ‘haham’ kelimesiyle hitap ederken diğer ülkelerde İbranice’de ‘öğretmenim, hocam’ anlamına gelen ‘rabi’ kelimesini tercih ediyorlar.

[2] Chabad dünyanın en çok bilinen Ortodoks hasidik dışarıya erişim akımıdır.

[3] Halaha: Yahudilikte, dini ayinleri ve Yahudi toplumunun günlük yaşamlarını ve davranışlarını düzenleyen dini yasa ve kuralların toplamı.

[4] Yahudiler tarafından Pesah bayramı boyunca tüketilen hamursuz yiyecek.

3 comments on “Rav Mendy Chitrik Anlatıyor: İslam Ülkeleri Hahamlar Birliği Nasıl Kuruldu (1/3) – Betsy Penso

  1. […] Rav Mendy Chitrik ile gerçekleştirdiğimiz röportajın ilk bölümünde İslam Ülkelerindeki Hahamlar Birliği’nin nasıl kurulduğunu, amaçlarını ve İstanbul toplantısını anlatmıştık. Röportajın birinci bölümüne ulaşmak için buraya tıklayın. […]

  2. […] tanımıyorum. Dedim ki: öyle bir şey yapmalıyım ki Müslüman ülkelerde yaşayan hahamlar[1] birbirlerini tanısın. Birbirimize yardım edebilmek için! Çünkü benzersiz bir durumumuz […]

  3. […] ilgili diğer detayları Betsy Penso’nun Birlik’in yöneticisi Rav Mendy Chitrik ile yaptığı kapsamlı röportaj sayesinde […]

Comments are closed.