Hasidizm üzerine yaptığımız kitap incelemesi serisinin ilk üç bölümünde, konuyu farklı açılardan ele alan toplam 30 İngilizce çalışmaya yer vermiştik. İlk yazıda Hasidizm’e genel bir bakış sunan on kitabı, ikincisinde Chabad Lubavitch hareketine odaklanan on eseri ve üçüncüsünde ise bu gruplardan ayrılanların veya grup içinde aykırı konumda kalanların anlatıldığı on kitabı listelemiştik. Bu bölümdeyse bu tür bir tematik kitap araştırması sürecinde edindiğim kişisel deneyimleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Günümüzde bilgiye erişim yolları çeşitlense de, akademik çalışmaların temelinde hâlâ kitapların yer aldığını bu çalışma içerisinde de bir kez daha görmüş oldum. Hasidizm gibi karmaşık ve çok boyutlu bir konuyu incelerken, akademik kitapların sundukları bütüncül yapı ve içerik oluşturma sürecindeki şeffaflık değerliydi. Bu kitaplar, bilginin nasıl elde edildiğini, kullanılan kaynakları ve metodolojileri açıkça belirterek, Hasidizm’e dair daha önceden edindiğim bilgileri daha güvenilir, doğrulanabilir veya yanlışlanabilir kıldı. Diğer yandan, Hasidizm’in günlük yaşamdaki yansımalarını anlamak için incelediğim otobiyografik kitaplar da, konu oldukları dizi filmlerden çok daha fazla ayrıntı sunarak, akademik olmayan kaynaklardan da değerli içgörüler elde edilebileceğini gösterdi.
Hasidizm gibi spesifik bir alanda bile yüzlerce kitap mevcut. Bu sayıyı onlarcaya indirgediğinizde dahi, tümünü hakkını vererek okumak, hayatınızı bu konuya adamadığınız sürece neredeyse imkansız. Bu durumda, seçici ve stratejik bir okuma yaklaşımı daha da önem kazanıyor.
Özellikle ilk bölümde, incelediğim kitapların sayfa sayılarını, yayın yıllarını ve yayınevlerini vurgulamıştım. Bu detayları öne çıkarmamın asıl amacı, bu alandaki akademik yayın dünyasının genel görünümünü ortaya koymaktı. Özellikle yakın dönemde piyasaya çıkan akademik kitaplara baktığımda Princeton University Press, Yale University Press, Oxford University Press ve Stanford University Pressgibi akademik yayınevlerinin bu alandaki hakimiyeti belirgin şekilde görülüyor.
Öncelikle kitap taramasını nasıl yapabileceğinizle başlayalım:
Temel Arama: Öncelikle Google ve Amazon’da “books on Hasidism” araması yapın. Bu, size popüler ve önemli kitapları gösterecektir.
Yapay Zeka Araçlarından Destek: Son dönemde ortaya çıkan bir başka başlangıç noktası da yapay zeka araçlarına danışarak aramalara başlamak. Claude, Copilot, Gemini ve ChatGPT gibi yapay zeka araçlarını kullanarak konu hakkında genel bilgi edinin ve kitap önerileri listesi isteyin.
Akademik Kaynaklar:Google Scholar‘da Hasidizm üzerine yazılmış makalelere göz atın. Veya doğrudan kitap listesindeki kitapları yazarak
Okuyucu Yorumları: Goodreads gibi sitelerde kitap yorumlarını okuyun. Bu, hangi kitapların okuyucular tarafından beğenildiğini anlamanıza yardımcı olur.
Yazarlarla Kitap Tanıtım Söyleşileri: YouTube veya Spotify’da kitap yazarlarıyla yapılmış röportajları dinleyin. Bu, yazarların bakış açılarını anlamanıza yardımcı olur. (Örneğin New Books Network’teki podcast serileri)
Kitaplara erişim kolaylığı da okuma alışkanlıklarımızı şekillendiren önemli faktörlerden birisi. Eğer iyi bir İngilizce akademik kitap koleksiyonuna sahip bir kütüphane ağına fiziksel olarak erişiminiz yoksa, bu eserleri basılı kitap olarak edinip okumanız oldukça zor olabilir. Bu tür kitaplara sahip kütüphane ağları da genellikle Türkiye dışındaki üniversite ve büyük şehirlerde mevcuttur. Neyse ki kitapların e-kitap ve sesli kitap versiyonlarına erişim, özellikle son yıllarda giderek kolaylaşıyor. Bu dijital çözümler sayesinde, hangi ülke ve şehirde bulunduğunuzun pek de bir önemi kalmıyor.
Basılı kitaptan okumaya alışkın olanlar için e-kitaplara geçiş zor olabilir. Ancak, basılı kitaptan okumayı da ikiye ayırmakta fayda var: kitaba sahip olmak ya da ödünç almak. Örneğin, kütüphaneden ya da bir tanıdığınızdan ödünç aldığınız bir kitaba fosforlu kalem veya kurşun kalemle not almak doğru olmaz. Bu durumda, kitap üzerinde not alamadığınızda içeriği tam anlamıyla kavramak, hatırlamak ve yorumlamak zorlaşabilir. Yeri geldiğinde, hızlı okuma yaparken hızla birlikte verimliliği de sağlamak için kalemli yöntemler fark yaratabiliyor. En azından benim için durum böyle…
E-kitap okuma deneyimine gelince… Everand, Kobo, Amazon Kindle, Apple Books gibi platformlar üzerinden, tablet, telefon ya da bilgisayar ekranında kitap okumakta zorlanıyorum. Okuma esnasında ekrana kalemle müdahale ihtiyacı duyuyorum. Bu noktada Apple iPad, Samsung Galaxy veya Huawei MatePad gibi kalemli tabletler imdadıma yetişti diyebilirim. Ayrıca Kindle Scribe, Kobo Elipsa, reMarkable 2 gibi kalemli e-kitap okuyucuları da tercih edilebilir seçenekler arasında.
Tabletten okuma yaparken çok beğendiğim kitapların sesli kitap versiyonlarına Everand sitesinde rastladığımda, kitapların belirli bölümlerini tekrar amaçlı dinlemek de konuyu pekiştirmek açısından yararlı oluyor.
E-kitap okuma platformu olarak da hizmet veren bu sitedeki kitapları okumak iyi bir seçenek olsa da, açıkçası genellikle korsan sitelerden PDF versiyonlarını indirip tablet üzerinden kalemle not alarak okumayı tercih ediyorum. İnternette yaptığınız korsan aramalarda İngilizce e-kitaplar genellikle PDF veya epub formatında karşınıza çıkacaktır. Bir formatı diğerine dönüştürmek, çeşitli web siteleri aracılığıyla oldukça kolay olsa da, bu süreçte kitabın orijinal sayfa numaraları gibi biçimsel özellikleri bozulabilir.
Kalemli tabletleri veya e-kitap okuyucular ek bütçe gerektiren cihazlar. Tabletlerin pahalı olduğunu düşünenler için bir öneri: Teknik ihtiyaçların ötesindeki telefon fiyatına daha makul bir telefon ile bir tablet edinebilirsiniz. Ayrıca, kalemli tabletleri sadece okuma, izleme, dinleme gibi temel faaliyetler için kullanacaksanız, indirime giren veya daha düşük donanım özelliklerine sahip modelleri de değerlendirebilirsiniz.
Yine de böyle bir ürünü kullanmayı düşünüyorsanız, bunun sizin için iyi bir yatırım mı yoksa gereksiz bir harcama mı olacağı konusunda dikkatlice düşünerek karar vermeniz gerekiyor. Dijital okuma araçları, doğru kullanıldığında okuma deneyiminizi zenginleştirebilir ve bilgiye erişiminizi kolaylaştırabilir. Ancak kullanılmadığında, yıllar içerisinde donanımsal olarak yeni görünse de işletim sistemi açısından elektronik çöpe dönüşebilir.
Kitap içeriklerine göre okuma yöntemleri konusunda, farklı türler için çeşitli yaklaşımlar izleyebilirsiniz. Örneğin, ansiklopedik bilgi içeren kitapları baştan sona okumak yerine tarama yöntemiyle ilerlemek daha verimli olabilir. Böylece, zamanınızı daha etkili kullanmış olursunuz. Ayrıca, yapay zeka araçlarını kullanarak PDF belgelerindeki bilgileri soru-cevap formatına dönüştürmek veya anahtar kelimeler etrafında organize etmek de işinizi kolaylaştırır. Bu yöntemler, büyük bilgi yığınlarını daha erişilebilir hale getirebilir.
Anahtar kelimeler demişken aşağıdaki tematik tabloyu Claude Sonnet 3,5 adlı yapay zeka aracıyla yaptığım mesajlaşmalar sonucu oluşturdum.
Okuma stratejileri, kitap türlerine göre farklılık gösterebilir. Özellikle otobiyografik veya kurgusal eserlerde, kronolojik incelemenin yanı sıra karakterler ve önemli tarihsel olaylar üzerinden ilerlemek de etkili bir yöntem olabilir. Bu yaklaşım, hikayenin farklı yönlerini kavramanıza ve yeri geldiğinde benzer temalarda geçen kitapları eş zamanlı okumanıza da yardımcı olabilir.
Okuma sürecinizi daha verimli hale getirmek için şu yöntemleri deneyebilirsiniz:
Eş Zamanlı Okuma: Birden fazla kitabı paralel olarak inceleyebilir, bazı kitaplarda derinleşirken diğerlerinde belirli tema veya olaylara odaklanabilirsiniz.
Soru Listesi Oluşturma: Okuma öncesinde veya sırasında kendinize sorular hazırlayarak, metni daha aktif bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Dijital Araçları Kullanma: Yapay zeka destekli chatbotlar gibi modern teknolojiler, okuma deneyiminizi zenginleştirebilir. Bu araçlar, karmaşık konuları anlamada veya farklı bakış açıları keşfetmede yardımcı olabilir.
Teknolojinin hızlı gelişimi, okuma alışkanlıklarımızı da dönüştürüyor. Chatbotlar gibi yapay zeka araçları, tüm eksikliklerine rağmen kitap okuma deneyimimize yenilikler katmaya başladı. Bu noktada önemli olan, bu araçları tamamen reddetmek veya sorgusuz sualsiz benimsemek yerine, onları eleştirel bir yaklaşımla kullanmayı öğrenmektir.
Özellikle öğrenciler ve yetişkinler arasında sıkça görülen iki uç yaklaşım dikkat çekiyor: Ya bu araçlara koşulsuz güvenip bilgiyi sorgulamadan kabul etmek ya da bu teknolojilerden tamamen uzak durmak. İdeal olan, klasik okuma yöntemleriyle modern araçları dengeli bir şekilde birleştirmektir. Doğru dengeyi bulmak kişiden kişiye değişir ve zaman alabilir. Kendi okuma ve öğrenme tarzınıza uygun bir yöntem geliştirmek için deneme-yanılma sürecinden geçmek etkili bir yöntem.Yapay zeka araçlarındaki gelişmelere ayak uydururken, eleştirel düşünme becerilerinizi koruyarak bu araçlardan faydalanmak, bilgi edinme ve analiz süreçlerinizi zenginleştirebilir.
Avlaremoz okurları için ‘Hasidizm’ gibi tematik başlıklar tartışmalı olmaktan ziyade, az bilinen ve belki de merak edilen alanlar olarak görülebilir. Bu gibi konularda kitapları kategorilere ayırmaktansa giriş kitaplarıyla temel bilgi sahibi olmaya çalışılabilir. Ancak, örneğin İsrail-Filistin çatışması gibi hassas konularda kitap seçerken, kitabın perspektifi, yazarın geçmişi ve kitabı kimin önerdiği gibi faktörler büyük önem taşır. Okuduğumuz kitapların görüşlerimize ne kadar yakın veya uzak olduğu, okuma deneyimimizi doğrudan etkiler. Bir grupla kitap seçip okumak da kendine özgü dinamikler barındırır. Farklı görüşlere sahip kişilerle kitap tartışmak, konuyu çok yönlü ele alma fırsatı sunabilir, ancak bu durum anlaşmazlıklara da yol açabilir. Benzer görüşlere sahip bir grupla okumak ise daha rahat bir deneyim olabilir; fakat bu, bir “yankı odası” etkisi yaratma riskini taşır. Bu gibi soruları detaylı olarak ele almanın, ilerleyen aylarda Siyonizm, Antisemitizm, İsrail-Filistin çatışması gibi daha tartışmalı ve kutuplaştırıcı temalar üzerine kitap önerileri yaparken farklı perspektiflerin önemini vurgulamak açısından daha uygun olacağını düşünüyorum.
Bir sonraki yazıda, Hasidizm ile ilgili kitap önerilerini, ilk yazıda belirttiğim gibi, çevremden bu kitaplarla ilgili gelen sorulara yanıtlar şeklinde sunacağım. Bu yazıyla birlikte, Hasidizm kitap önerileri serisini de tamamlamış olacağım.
Hasidizm üzerine yaptığımız kitap incelemesi serisinin ilk üç bölümünde, konuyu farklı açılardan ele alan toplam 30 İngilizce çalışmaya yer vermiştik. İlk yazıda Hasidizm’e genel bir bakış sunan on kitabı, ikincisinde Chabad Lubavitch hareketine odaklanan on eseri ve üçüncüsünde ise bu gruplardan ayrılanların veya grup içinde aykırı konumda kalanların anlatıldığı on kitabı listelemiştik. Bu bölümdeyse bu tür bir tematik kitap araştırması sürecinde edindiğim kişisel deneyimleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Günümüzde bilgiye erişim yolları çeşitlense de, akademik çalışmaların temelinde hâlâ kitapların yer aldığını bu çalışma içerisinde de bir kez daha görmüş oldum. Hasidizm gibi karmaşık ve çok boyutlu bir konuyu incelerken, akademik kitapların sundukları bütüncül yapı ve içerik oluşturma sürecindeki şeffaflık değerliydi. Bu kitaplar, bilginin nasıl elde edildiğini, kullanılan kaynakları ve metodolojileri açıkça belirterek, Hasidizm’e dair daha önceden edindiğim bilgileri daha güvenilir, doğrulanabilir veya yanlışlanabilir kıldı. Diğer yandan, Hasidizm’in günlük yaşamdaki yansımalarını anlamak için incelediğim otobiyografik kitaplar da, konu oldukları dizi filmlerden çok daha fazla ayrıntı sunarak, akademik olmayan kaynaklardan da değerli içgörüler elde edilebileceğini gösterdi.
Hasidizm gibi spesifik bir alanda bile yüzlerce kitap mevcut. Bu sayıyı onlarcaya indirgediğinizde dahi, tümünü hakkını vererek okumak, hayatınızı bu konuya adamadığınız sürece neredeyse imkansız. Bu durumda, seçici ve stratejik bir okuma yaklaşımı daha da önem kazanıyor.
Özellikle ilk bölümde, incelediğim kitapların sayfa sayılarını, yayın yıllarını ve yayınevlerini vurgulamıştım. Bu detayları öne çıkarmamın asıl amacı, bu alandaki akademik yayın dünyasının genel görünümünü ortaya koymaktı. Özellikle yakın dönemde piyasaya çıkan akademik kitaplara baktığımda Princeton University Press, Yale University Press, Oxford University Press ve Stanford University Press gibi akademik yayınevlerinin bu alandaki hakimiyeti belirgin şekilde görülüyor.
Öncelikle kitap taramasını nasıl yapabileceğinizle başlayalım:
Kitaplara erişim kolaylığı da okuma alışkanlıklarımızı şekillendiren önemli faktörlerden birisi. Eğer iyi bir İngilizce akademik kitap koleksiyonuna sahip bir kütüphane ağına fiziksel olarak erişiminiz yoksa, bu eserleri basılı kitap olarak edinip okumanız oldukça zor olabilir. Bu tür kitaplara sahip kütüphane ağları da genellikle Türkiye dışındaki üniversite ve büyük şehirlerde mevcuttur. Neyse ki kitapların e-kitap ve sesli kitap versiyonlarına erişim, özellikle son yıllarda giderek kolaylaşıyor. Bu dijital çözümler sayesinde, hangi ülke ve şehirde bulunduğunuzun pek de bir önemi kalmıyor.
Basılı kitaptan okumaya alışkın olanlar için e-kitaplara geçiş zor olabilir. Ancak, basılı kitaptan okumayı da ikiye ayırmakta fayda var: kitaba sahip olmak ya da ödünç almak. Örneğin, kütüphaneden ya da bir tanıdığınızdan ödünç aldığınız bir kitaba fosforlu kalem veya kurşun kalemle not almak doğru olmaz. Bu durumda, kitap üzerinde not alamadığınızda içeriği tam anlamıyla kavramak, hatırlamak ve yorumlamak zorlaşabilir. Yeri geldiğinde, hızlı okuma yaparken hızla birlikte verimliliği de sağlamak için kalemli yöntemler fark yaratabiliyor. En azından benim için durum böyle…
E-kitap okuma deneyimine gelince… Everand, Kobo, Amazon Kindle, Apple Books gibi platformlar üzerinden, tablet, telefon ya da bilgisayar ekranında kitap okumakta zorlanıyorum. Okuma esnasında ekrana kalemle müdahale ihtiyacı duyuyorum. Bu noktada Apple iPad, Samsung Galaxy veya Huawei MatePad gibi kalemli tabletler imdadıma yetişti diyebilirim. Ayrıca Kindle Scribe, Kobo Elipsa, reMarkable 2 gibi kalemli e-kitap okuyucuları da tercih edilebilir seçenekler arasında.
Tabletten okuma yaparken çok beğendiğim kitapların sesli kitap versiyonlarına Everand sitesinde rastladığımda, kitapların belirli bölümlerini tekrar amaçlı dinlemek de konuyu pekiştirmek açısından yararlı oluyor.
E-kitap okuma platformu olarak da hizmet veren bu sitedeki kitapları okumak iyi bir seçenek olsa da, açıkçası genellikle korsan sitelerden PDF versiyonlarını indirip tablet üzerinden kalemle not alarak okumayı tercih ediyorum. İnternette yaptığınız korsan aramalarda İngilizce e-kitaplar genellikle PDF veya epub formatında karşınıza çıkacaktır. Bir formatı diğerine dönüştürmek, çeşitli web siteleri aracılığıyla oldukça kolay olsa da, bu süreçte kitabın orijinal sayfa numaraları gibi biçimsel özellikleri bozulabilir.
Kalemli tabletleri veya e-kitap okuyucular ek bütçe gerektiren cihazlar. Tabletlerin pahalı olduğunu düşünenler için bir öneri: Teknik ihtiyaçların ötesindeki telefon fiyatına daha makul bir telefon ile bir tablet edinebilirsiniz. Ayrıca, kalemli tabletleri sadece okuma, izleme, dinleme gibi temel faaliyetler için kullanacaksanız, indirime giren veya daha düşük donanım özelliklerine sahip modelleri de değerlendirebilirsiniz.
Yine de böyle bir ürünü kullanmayı düşünüyorsanız, bunun sizin için iyi bir yatırım mı yoksa gereksiz bir harcama mı olacağı konusunda dikkatlice düşünerek karar vermeniz gerekiyor. Dijital okuma araçları, doğru kullanıldığında okuma deneyiminizi zenginleştirebilir ve bilgiye erişiminizi kolaylaştırabilir. Ancak kullanılmadığında, yıllar içerisinde donanımsal olarak yeni görünse de işletim sistemi açısından elektronik çöpe dönüşebilir.
Kitap içeriklerine göre okuma yöntemleri konusunda, farklı türler için çeşitli yaklaşımlar izleyebilirsiniz. Örneğin, ansiklopedik bilgi içeren kitapları baştan sona okumak yerine tarama yöntemiyle ilerlemek daha verimli olabilir. Böylece, zamanınızı daha etkili kullanmış olursunuz. Ayrıca, yapay zeka araçlarını kullanarak PDF belgelerindeki bilgileri soru-cevap formatına dönüştürmek veya anahtar kelimeler etrafında organize etmek de işinizi kolaylaştırır. Bu yöntemler, büyük bilgi yığınlarını daha erişilebilir hale getirebilir.
Anahtar kelimeler demişken aşağıdaki tematik tabloyu Claude Sonnet 3,5 adlı yapay zeka aracıyla yaptığım mesajlaşmalar sonucu oluşturdum.
Okuma stratejileri, kitap türlerine göre farklılık gösterebilir. Özellikle otobiyografik veya kurgusal eserlerde, kronolojik incelemenin yanı sıra karakterler ve önemli tarihsel olaylar üzerinden ilerlemek de etkili bir yöntem olabilir. Bu yaklaşım, hikayenin farklı yönlerini kavramanıza ve yeri geldiğinde benzer temalarda geçen kitapları eş zamanlı okumanıza da yardımcı olabilir.
Okuma sürecinizi daha verimli hale getirmek için şu yöntemleri deneyebilirsiniz:
Teknolojinin hızlı gelişimi, okuma alışkanlıklarımızı da dönüştürüyor. Chatbotlar gibi yapay zeka araçları, tüm eksikliklerine rağmen kitap okuma deneyimimize yenilikler katmaya başladı. Bu noktada önemli olan, bu araçları tamamen reddetmek veya sorgusuz sualsiz benimsemek yerine, onları eleştirel bir yaklaşımla kullanmayı öğrenmektir.
Özellikle öğrenciler ve yetişkinler arasında sıkça görülen iki uç yaklaşım dikkat çekiyor: Ya bu araçlara koşulsuz güvenip bilgiyi sorgulamadan kabul etmek ya da bu teknolojilerden tamamen uzak durmak. İdeal olan, klasik okuma yöntemleriyle modern araçları dengeli bir şekilde birleştirmektir. Doğru dengeyi bulmak kişiden kişiye değişir ve zaman alabilir. Kendi okuma ve öğrenme tarzınıza uygun bir yöntem geliştirmek için deneme-yanılma sürecinden geçmek etkili bir yöntem.Yapay zeka araçlarındaki gelişmelere ayak uydururken, eleştirel düşünme becerilerinizi koruyarak bu araçlardan faydalanmak, bilgi edinme ve analiz süreçlerinizi zenginleştirebilir.
Avlaremoz okurları için ‘Hasidizm’ gibi tematik başlıklar tartışmalı olmaktan ziyade, az bilinen ve belki de merak edilen alanlar olarak görülebilir. Bu gibi konularda kitapları kategorilere ayırmaktansa giriş kitaplarıyla temel bilgi sahibi olmaya çalışılabilir. Ancak, örneğin İsrail-Filistin çatışması gibi hassas konularda kitap seçerken, kitabın perspektifi, yazarın geçmişi ve kitabı kimin önerdiği gibi faktörler büyük önem taşır. Okuduğumuz kitapların görüşlerimize ne kadar yakın veya uzak olduğu, okuma deneyimimizi doğrudan etkiler. Bir grupla kitap seçip okumak da kendine özgü dinamikler barındırır. Farklı görüşlere sahip kişilerle kitap tartışmak, konuyu çok yönlü ele alma fırsatı sunabilir, ancak bu durum anlaşmazlıklara da yol açabilir. Benzer görüşlere sahip bir grupla okumak ise daha rahat bir deneyim olabilir; fakat bu, bir “yankı odası” etkisi yaratma riskini taşır. Bu gibi soruları detaylı olarak ele almanın, ilerleyen aylarda Siyonizm, Antisemitizm, İsrail-Filistin çatışması gibi daha tartışmalı ve kutuplaştırıcı temalar üzerine kitap önerileri yaparken farklı perspektiflerin önemini vurgulamak açısından daha uygun olacağını düşünüyorum.
Bir sonraki yazıda, Hasidizm ile ilgili kitap önerilerini, ilk yazıda belirttiğim gibi, çevremden bu kitaplarla ilgili gelen sorulara yanıtlar şeklinde sunacağım. Bu yazıyla birlikte, Hasidizm kitap önerileri serisini de tamamlamış olacağım.
Paylaş: