Afedersin Antisemit Haberler

Akşam Gazetesi yazarı Murat Özer: ‘Sen bu vatanın parçası olamazsın. Düşmanız evet. Biz sana düşmanız. Düşmanız. Düşmanız.’

15 Kasım Çarşamba akşamı Ülke TV canlı yayınında Mustafa Yıldız’ın sunduğu 5. Gün programına konuk olan Akşam Gazetesi Yazarı Murat Özer, konuşması sırasında ayrımcı, hedef gösterici, genelleyici ve antisemit söylemlerde bulundu. Ayrıca programa katılan Akşam Gazetesi yazarı olan Dr. Taceddin Kutay’ın da benzer ayrımcı ve hedef gösterici söylemleri oldu.

Murat Özer yayından sonra konuşmanın 6 dakika 32 saniyelik parçasını X’te ‘Siz Müslümanları çıldırtmak mı istiyorsunuz? Kutuplaşmak mı? Evet. Biz size düşmanız.’ notuyla paylaşarak açıkça Türkiye Yahudilerine düşmanlığını belirtti.

Haberi Video 7 adlı site de haberi ‘Canlı yayında anlamlı tepki! Siz Müslümanları çıldırtmak mı istiyorsunuz?’ başlığıyla paylaşarak etnik ve dini gruplar arasında gerilim yaratmayı sürdürüyor.

Murat Özer, İbranice paylaşım yapabilen tüm sosyal medya kullanıcılarının Yahudi olduğunu varsayıyor. Tüm Yahudilerin ve daha doğrusu tüm Türkiye vatandaşı Yahudi’nin aynı fikirde olmasını bekliyor. Tüm toplumun Türkiye ile doğrudan bağlantılı dahi olmayan bir konu hakkında Türkiye’ye sadakat beyanında bulunmaları gerektiğini söylüyor. Murat Özer ayrıca isim vermeden Şalom Gazetesi’nin İsrail’i destekleyen yayınlar yaptığını iddia ederken, tüm medya kanallarının kendisi ile aynı fikirde olmasını bekliyor. Murat Bey aynı zamanda Yahudilerin Türkiye topraklarında sadece 15. yüzyıldan beri bulunduğunu iddia ederek Yahudilerin misafir olduğunun ve eşit vatandaş olmadığının da altını çiziyor. Yahudilerin bu topraklardaki geçmişinin 2000 yıldan fazla olduğunun farkında olmadığı da ayrıca belli. Murat Özer ayrıca Gazze’de camiler yıkılırken Türkiye’deki Yahudilerin sinagoglarında rahatça ibadet yapamamaları gerektiğini iddia ederek ibadethaneleri de hedef haline getiriyor.

Murat Özer ayrıca Türkiye’nin Charlie Hebdo saldırısından ve El Kaide’nin yaptığı 11 Eylül saldırılarından sonra failler Müslüman olduğu için Türkiye’nin de zoraki bir şekilde bu şiddete karşı durduğunu belirterek, Türkiye’nin terörü lanetlemesi konusunda samimi olmadığını iddia ediyor.

Murat Özer ve Dr. Taceddin Kutay daha sonra Yahudilerle beraber ‘kendilerini Müslüman olarak tanımlamayan ve sosyal medya profillerinde Atatürk resmi bulunan laik kesimi’ de hedef göstererek bu kişilerin vatan haini olduklarını iddia ediyorlar. Bu kişilerin potansiyel bir savaşta düşmanla işbirliği yapacağını iddia ediyor ve Türkiye’nin parçası olamayacaklarını – makbul vatandaş – olamayacaklarını belirtiyorlar. Her iki yazar da bu kişilerce açıkça düşman olduklarının altını çizerken bu kişilerin Türkiye’nin resmi olarak tanıdığı terör örgütleri olan PKK ve FETÖ ile yakınlıkları olduklarını iddia ediyor. Yaptıkları bu geniş tanımlama bir yana, hiç bir delil sunmaksızın içinde dini bir azınlık grubu olan Yahudilerin de bulunduğu bir grubu kin ve düşmanlığa sevk ediyorlar.

Bu tür söylemler antisemit saldırıların görülme riskini artırıyor. İsrail Devleti’nin eylemlerinden dünyadaki tüm Yahudilerin sorumlu tutulması, bu yönde açıklama yapmaya zorlanması antisemit nefret saldırılarının gerçekleşmesine sebep oluyor.

M. Mustafa Yıldız’ın, Akşam Gazetesi yazarı Murat Özer’in ve yine Akşam Gazetesi yazarı Dr. Taceddin Kutay ile konuşması şu şekilde gelişiyor:

Türkiye’deki Yahudiler çıkacak diyecekler ki biz bunlarla değiliz, biz bu katliamın ortağı değiliz, biz bu vahşetin ortağı değiliz.

MÖ: ‘Bazı paylaşım yapan hesapların İbranice’yi de – bakıyorsunuz hesaplarına İbranice de görüyorsunuz. Ya bunlar gerçekten İsrail’den yönetilen hesaplar, Türk isimleri kullanılarak. Yahut Türkiye’deki Yahudiler. Böyle bir gerçek var. Ya Türkiye’deki Yahudiler doğrudan İsrail’i destekliyorlar, ve bizi çıldırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Türkiye’deki Yahudiler çıkacak diyecekler ki biz bunlarla değiliz, biz bu katliamın ortağı değiliz, biz bu vahşetin ortağı değiliz.’

MY: ‘Bunu herkesin demesi lazım.’

MÖ: ‘Hayır hayır herkesin değil, Yahudi’nin.’

MY: ‘Youtuber’ın da.’

Türkiye’deki Yahudiler hala ağızlarını açıp bir şey söylemediler. Türkiye’de Yahudilerin gazeteleri var, İsrail’i destekleyen yayın yapıyorlar.

MÖ: ‘O da söylesin. Ya bunlar… Bak Almanya’da, ABD’de, İngiltere’de Yahudiler çıkıyorlar biz bu vahşetten beriyiz diyorlar. Bizim bunlarla alakamız yok. Türkiye’deki Yahudiler hala ağızlarını açıp bir şey söylemediler. Türkiye’de Yahudilerin gazeteleri var, İsrail’i destekleyen yayın yapıyorlar. Çıldırtmak mı istiyorsunuz bizi yani? Ne yapmak istiyorsunuz siz?

Türkiye’de Yahudiler azınlık. 15. yüzyıldan beri bizim misafirimiz. Bizim misafirimizsiniz.

Türkiye’de Yahudiler azınlık. 15. yüzyıldan beri bizim misafirimiz. Bizim misafirimizsiniz. Ne yapmak istiyorsunuz siz? Siz Müslümanları çıldırtmak mı istiyorsunuz? Camilerimiz bombalanıyor, kiliseler bombalanıyor, bir tane minaresi kalmadı Gazze’nin.

Bak hepiniz sinagoglarınızda havralarınızda ibadet ediyorsunuz.

Bak hepiniz sinagoglarınızda havralarınızda ibadet ediyorsunuz. Ne istiyorsunuz siz? Çıkacaksınız söyleyeceksiniz: biz bu vahşetin parçası değiliz diyeceksiniz. Nasıl 11 Eylül’den sonra bütün Müslümanlar’a dediniz, hepimize dedirttiniz, bu ülkenin başbakanına bile, Charlie Hebdo denen pislik Efendimiz’e hakaret eden iğrenç karikatürler çizen o kişiler öldürüldüğü için Türkiye başbakanını bile yürüttünüz orada, biz bunun parçası değiliz dedirttiniz, Türkiye’deki Yahudiler de çıkacak diyecekler ki: Biz bu vahşetin parçası değiliz. Diyeceksiniz kardeşim.

Bu ülke işgal edildiğinde siz onlarla beraber işbirliği yapacaksınız.

O laiklere sekülere her birinin profilinde Atatürk falan olarak kullananlara lanet ediyoruz zaten onların Türklükle de alakası yok Atatürkle de alakası yok Müslümanlık da alakası yok. Zaten söylüyor: Abla burası Mülsüman ülke değil burası laik ülke. Git Gazze’ye kendin savaş, diyor. Zaten diyorlardı ya apaçık Türkiye yarılmış, yarılsın efendim. Sizinle hiçbir işimiz yok ki… Bu ülke işgal edildiğinde, İstanbul işgal edildiğinde, o köşklerde, Beylerbeyi’ndeki o yalılarında oturanlar, o paşaların bilmemnelerin İngilizlerin subaylarına kızlarını peşkeş çektiğini biliyoruz onun için İstanbul’un mütareke yıllarıyla ilgili hiçbir şey yazılmaz. Biz onları biliyoruz. Siz onların ahvadısınız. Bu ülke işgal edildiğinde siz onlarla beraber işbirliği yapacaksınız.

Bugün İsrail’in bu vahşetinin yanında yer alanların damarlarında Türk kanı falan akmıyor.

Öyle Atatürk posteriyle falan gelmeyin bize. Hepiniz sahtekarsınız. Hepiniz yalancısınız. Jahrein’ine kadar hepiniz. Sizin ne Türklükle ne Atatürkle ne bu bayrakla ne bu vatanla hiçbir ilişkiniz yok. Bugün İsrail’in bu vahşetinin yanında yer alanların damarlarında Türk kanı falan akmıyor. Zaten Müslüman olmadıklarını söylüyorlar. Kabul ediyoruz siz Müslüman değilsiniz, siz insan da değilsiniz. Ama bu ülke bu vahşiler tarafından bir gün işgale yeltelenirse o Amerikan gemileri bizim topraklarımıza namlularını doğrultup gelirse siz PKK’yla aynı saftasınız zaten, siz onlarla beraber hareket edeceksiniz. Biz bunu biliyoruz. Onun için bu ülke de yarılıyor mu? Biz birlikte değiliz biz onlarla – evet düşmanız kardeşim. Size düşmanız. Çünkü siz düşmanın işbirlikçilerisiniz. Bunu bilsinler.

TK: ‘Ben daha acı bir şey sorabilir miyim? İçim kan ağlaya ağlaya, şimdi getirdin sen yarınki yazımın konusu da bu. Ben bildim bileli kaç senedir böyle bir yarılma var. Yaran ben değilim sen de değilsin. On adım attın yüz adım attın bunlara doğru. Senin camian içinde gettoların paramparça oldu, benzer hayatlar ortaya çıktı, bunlara benzer fenomenlerin ortaya çıktı bunlarla müşterek konuşanlar Fetullah Gülen gibi zibidice şeyler yapanlar çıktı falan, bunlara doğru yüz adım attın bunlardan sana doğru atılmış tek bir adım görüyor musun? Ne bu yaranmacılık ya?’

MÖ: ‘Müslümanda sorun var.’

TK: ‘E demek yaran sen değilsin, yaran bu. Sen hala daha patlamış davulun derisini dikmeye çalışır gibi yarılmayı bir şekilde kapatsam da kapatsam da vadi olmuş bu yarılma. Öyle dere mere değil yani. Burada bir kanyon var. Bu kanyonu da derinleştiren sen ben değiliz, bunlar. Ondan sonra da utanmadan: memleketi kutuplaştırıyorsunuz falan filan diye konuşmuyorlar mı? Bütün cinleri tepesine geliyor adamın.’

MÖ: ‘Haklısın.’

‘Bunların derdi ne? Senle aynı yerde durmasın. Senle aynı havayı solumasın.’

TK: ‘Ya yüz adım atmışsın. Bir adım atılmaz mı şuraya iyi niyetinle? Benim gibi yaşama, benimle aynı şeyi söyleme, Taksim’deki camiye düşman ol, bizi Beyoğlu’na alma, şu, bu. Bari insan şu İsrail’in mezaliminde bir şey söyler. Ve var ya, bak iddiam şu: hakketten bunu yazdığım için söylüyorum, ikindin vaktin böyle, vakit kerahete girerken eline sen şeyi al, yaşasın İsrail diye ortalarda gez, bunlar zaten bir süredir içleri gidiyor Avrupa’daki bu göstericilerden falan, 68 falan, akşam ezanları okunmadan Filistin Filistin diye ortalığı inletirler bunlar. Ama sen İsrail diye bağır. Bunların derdi ne? Senle aynı yerde durmasın. Senle aynı havayı solumasın.’

MÖ: ‘Evet çok doğru.’

TK: ‘Ne halin varsa gör. Kendi gettonda yap bişey ya. Yüz adım attın bir adım atmadı şu, şu.’

‘Sen bu vatanın parçası olamazsın. Düşmanız evet. Biz sana düşmanız. Düşmanız. Düşmanız.’

MÖ: ‘7500 bebek ölmüş her gün kedi köpek paylaşıp duruyorlar. Her gün ya. Kedi köpek paylaşıyorlar, vicdan bilmem ne yapıyorlar. Ya 7500 bebek ölmüş. Kuvözlerinin fişini çekmişler ya. Kuvözdeki bebekler can veriyor. Gözlerinin önünde, annelerinin gözlerinin önünde. Bebekler saniye saniye ölüyor. Keşke öldürselerdi bitseydi bu ızdırapları yani. An an ölüyor. Ve bunlar paylaşım yapıyor. Adam Türk kimliğiyle Türkçe paylaşım yapıyor Atatürk profili koymuş kendisine, diyor ki: ‘Oh olsun!’ Sen Türk olamazsın ya, ne Müslüman olamazsın. Sen bu vatanın parçası olamazsın. Düşmanız evet. Biz sana düşmanız. Düşmanız. Düşmanız.’

TK: ‘Tabii düşmanız canım ya.’