Haberler

Yahudi Vakıfları için seçim tarihi yaklaşıyor: 25 Aralık

18 Haziran 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cemaat Vakıfları Seçim Yönetmeliği uyarınca 31 Aralık 2022’ye dek tamamlanması gereken azınlık cemaati vakıfları seçimleri için Yahudi toplumuna ait 14 vakıf 25 Aralık 2022 günü sandığa gidiyor.

İstanbul’dan Türkiye Hahambaşılığı Vakfı, Neve Şalom Sefarad Sinagogları Vakfı, Büyükada Hesed Le Avraam Musevi Sinagogu Vakfı, Kuzguncuk Bet Yaakov Musevi Sinagogu Vakfı, Kadıköy Hemdat İsrael Sinagogu Vakfı, Sirkeci Musevi Sinagogu Vakfı, Hasköy Maalem Musevi Sinagogu Vakfı, Balat Ahrida Musevi Sinagogu Vakfı, Ortaköy Etz-Ahayim Musevi Sinagogu Vakfı, Türkiye genelinden ise Ankara Musevi Sinagogu Vakfı, Çanakkale Mekor Hayim Musevi Sinagogu Vakfı, Kırklareli Musa Sinagogu Vakfı, Antakya Musevi Havrası Vakfı ve İskenderun Musevi Havrası Vakfı için sandığa gidilecek.

Sadece Bir Vakıfta Gerçek Anlamda Seçim Var

Seçime giden 14 vakıftan 13’ü tek blok liste aday çıkartırken sadece Çanakkale Mekor Hayim Musevi Sinagogu Vakfı’nda iki blok liste birbiriyle yarışıyor. Yani diğer 13 vakıfta gerçekleşecek seçimin sonucu şimdiden belli.

İzmir Musevi Cemaati Vakfı, Bursa Türk Musevi Cemaati Vakfı ve Yüksek Kaldırım Aşkenaz Cemaati Vakfı ise seçimlerini çoktan tamamladılar.

İstanbul’daki tüm sinagoglarda seçim sandığı açılmasının yanında İstanbul dışından seçime katılan vakıflara ait sinagoglarda da sandık kurulacak. Bunun dışında Or Yom Barın Yurt Huzur Evi ve Yaşlı Bakım Merkezi ve Yüksek Kaldırım Aşkenaz Sinagogu’nda da seçim sandıkları kurulacak.

Yönetmelikte Eylül ayında yapılan değişikliğe istinaden Yahudi toplumunun İstanbul ilinde 15’ten az vakfı bulunduğu için İstanbul’daki tüm vakıfların seçim çevresi İstanbul ilinin tamamı olarak belirlenirken, İstanbul dışında yukarıda bahsedilen tüm vakıfların seçim çevresi de tüm Türkiye olarak belirlendi. Bu haliyle İstanbul’daki seçmenler seçim günü 14 farklı vakıf için oy kullanacakken, diğer şehirlere kayıtlı seçmenler ise 5 vakıf için oy kullanacaklar. İstanbul’daki sandıklarda oluşturulan merkezler arasındaki bilgisayar ağıyla mükerrer oy kullanılmasının önüne geçilecek.

Seçmenlerin seçim günü yanlarında TC Kimlik kartları, ehliyet, pasaport veya baro kimlik kartlarıyla gelmeleri oy kullanmaları için yeterli olacaktır.

Seçmen Olup Olmadığınızı Kontrol Edebilirsiniz

Seçim Tertip Kurulu Başkanı Avukat Murat Ruben seçmen listelerinin Türkiye Hahambaşılığı’nda bulunan kayıtlar ve taşrada bulunan kayıt listelerine göre hazırlandığını bildirdi. Yahudi cemaatine mensup herhangi bir kişinin seçmen olup olmadığını kontrol etmek için Hahambaşılığı nezdinde bulunan Seçim Tertip Heyeti Sekreteryası’ndan seçim gününe dek iletişime geçebileceğini vurguladı. Ruben seçimde oy kullanma oranının artması için sinagoglarda haftalık olarak duyuruların okunduğunu, Whatsapp ve İnternet’te bulunan diğer gruplarda sık sık duyuruların paylaşıldığını da ayrıca dile getirdi. Ayrıca bu yazıyı okuyan tüm cemaat mensuplarını da oy vermeye çağırdığını bildirdi.

Oy Sayımını İzlemek Mümkün Olacak

Ruben bunun dışında seçimler sırasında nasıl oy kullanılacağı hususunda kısa bir video hazırlayıp tüm mecralarda yayınlayacaklarını belirtti. Ayrıca yönetmelik hükümleri gereği seçimlerin gizli oy açık tasnifle gerçekleştirileceğini, oyların seçim merkezlerine yerleştirilecek üç tarafı kapalı kabinlerde kullanılacağını, seçim merkezlerindeki sandık heyetlerince tasnif ve sayım yapılacağını ve vakıflar bölge müdürlüğünden örneği alınan tutanaklara sayım sonuçları derecelendirileceğini ve sonuçların merkezde birleştirileceğini belirtti. Ayrıca seçim sandık heyetinin oy sayımı çalışmasını engellemeyecek sayıda kişi oy sayımını izleyebileceğini hatırlattı.

Avukat Murat Ruben’e yönetmelik hakkında düşüncelerini sorduğumuzda ise şöyle yanıtladı: ‘Öncelikle Türkiye Cumhuriyetinde bulunan  ve birbirlerinden farklı gerçeklikleri olan Rum, Ermeni, Süryani, Yahudi, Keldani cemaatleri için tek (tip) bir seçim yönetmeliği yürürlüğe kondu. Seçim yönetmeliğinin çıkması neredeyse 10 yıldır bekleniyordu. Yönetmeliğin hazırlanması sırasında hazırlanan taslak metnin azınlık temsilcilerine, hukukçulara da taslak metnin gönderilip onların da görüşünün alınması gerekirdi.

Tüzel Kişilik Problemini Hala Aşamadık

‘Yönetmelik cemaatlerin veya dini azınlıkların resmi makamlar huzurunda tüzel kişilik olarak temsili yönünden bir gelişme sağlamadı. Türk Musevi Cemaati yöneticileri Türkiye Hahambaşılık Vakfı seçimlerinde seçim çevresi olarak Türkiye geneli olarak belirlenmesi yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğüne talepte bulunup bu konuda ısrarlı davrandıysa da olumlu bir sonuç alınamadı, THV’nin seçim çevresi Istanbul olarak belirlendi, Türk Musevi cemaatinin talep ettiği gibi olsaydı uzun yıllardan beri devam eden azınlıkların tüzel kişilik olarak temsili sorunu en azından Türk Musevi Cemaati yönünden çözülmüş olurdu.’

Kısıtlı Süre Fazla Aday Çıkmasına Engel Oldu

‘Diğer yandan 18.06.2022 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cemaat Vakıfları Yönetmeliğinin  “ilk seçimler” başlıklı geçici birinci maddesinde seçimlerin 31.12.2022 tarihine kadar sonuçlandırılacağı belirtilmiş bilahare 17.09.2022 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan değişiklikle seçimlerle ilgili önemli hususlar içeren yönetmeliğin 6. maddesine bir ekleme yapıldı ve 10. maddesi değiştirildi. Bu değişiklikten sonra 31 Aralık tarihine kadar iki buçuk ay kalmıştı ki biz de zaruri olarak 31 Aralık tarihinin öncesine düşen 25 Aralık tarihini seçim tarihi olarak ilan etmek zorunda kaldık. 31 Aralık tarihine kadar bitmesi gereken seçim süreci gerekli hazırlıkların zamanında tamamlanması için çok kısa bir süreydi, ayrıca yönetmeliğin değişik yerlerinde bir iki güne varan sürelerde vakıflar bölge müdürlüklerine seçim için izin alınması, aday listelerinin bildirilmesi, gazete ilanlarının gerçekleştirilmesi gibi hükümler mevcuttu.’

‘Şayet bu kadar kısa süre içinde seçimlerin tamamlanması yönünde hüküm olmayıp daha uzun bir seçim süreci söz konusu olsaydı daha fazla aday listesi ortaya çıkabilir seçime katılım da daha fazla olurdu.’

‘Diğer bir eleştirim de vakıf seçimlerinin beş yılda bir gerçekleştirilmesi zorunluluğudur ki bu çok uzun bir süredir, üç senede bir seçimlerin yapılması düzenlemesinin getirilmesi yerinde olurdu. Sonuçta oy veren seçmen vakıf yönetiminin icraatlarından, pasif kalmasından şikayetçiyse vakıf yönetiminin değiştirilmesi yönünde iradesini göstermek için bu kadar uzun bir süre beklememesi gerekir.’