Geçtiğimiz haftalarda Youtube’da +90 kanalında yayınlanan Türkiye’de Genç Yahudi olmak belgeseli antisemit Akit grubu tarafından çarpıtılarak ve cımbızlanarak kamuya sunuldu. Akit TV spikeri Muharrem Coşkun, +90’ın paydaşlarından Deutsche Welle’yi algı operasyonu yapmakla suçladı. Akit TV, istemli şekilde Türkiye Yahudilerini hedef göstererek antisemitizm yayıyor ve izleyicilerinin antisemit olmasına yardımcı oluyor.
Akit TV, Şalom Gazetesi genel yayın yönetmeni İvo Molinas’ın göç yorumlarını özellikle yanlış yorumlayarak, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra gençlerin umutsuzluğa kapılmasının sebebinin teşebbüsün başarısız olmasına bağladı. Oysa Molinas, muhtemelen ordunun belli aralıklarla hükümete darbe girişimlerinde bulunduğunu ve bunun demokrasiye, istikrara ve özgürlüğe karşı atılan adımlar olması sebebiyle gençlerin umutsuzluğa kapılmasından bahsediyordu.
Cümleler kesilerek verildi
Akit TV, hazırladığı haberde yazarımız Av. Betsy Penso’nun anlatımını da kırparak verdi. Antisemitizmin her şeyden çıkabileceğini anlatan Penso, örneklendirme yaparken ‘doların çıkması sebebiyle’ oluşan antisemitizmden bahsediyordu. Akit TV ise Penso’nun cümlesinin sadece yarısını göstererek, doların yükselmesinden yakındığını iddia etti.
Belgeselin Türkiye’nin ekonomisinin bozulmasıyla sebebiyle Türkiye’yi hedef aldığını iddia eden Akit TV, belgeselin sinsi mesajlarla dolu kirli bir algı operasyonu olarak adlandırıyor. belgeselde hiç bahsedilmemesine rağmen Türkiye’deki Yahudilerin ibadetlerini özgürce yerine getiremediğini belirtiyor. Penso’nun güvenlik açıklamaları ise böyle bir açıklama yapmamış olmasına rağmen Akit TV tarafından ‘Müslümanlar her an Yahudileri katledebilir‘ şeklinde yorumlandı.
FETÖ’ye yıkılan Sinagog saldırıları
15 Kasım 2003’te gerçekleşen sinagog saldırılarını FETÖ döneminde gerçekleşen üzücü hadiseler olarak tanımlayan Akit TV, belgeselde FETÖ’nün sorumlu olduğu saldırılardan devletin sorumlu tutulmasından dem vurdu.
Tarihçi Rıfat Bali de Hedef Gösterildi
Rıfat Bali’nin belgeseldeki isabetli saptamaları ise Akit TV tarafından gerçekçi bulunmadı. Bali belgeselde Yahudilerin antisemitizme maruz kalmamak adına çocuklarını devlet okullarına göndermeyi tercih etmediklerini ve bazılarının Yahudiliğe her yerde küfredilmesi sebebiyle artık tahammül edemeyen gençlerin Türkiye’den göç ettiğini anlatıyordu. Haberde ise Bali’nin ‘Müslüman Türklerin Yahudi düşmanı olduğunu’ söylediği iddia edildi, oysa ki Bali açıklamasında böyle bir cümle kurmamış sadece ‘sürekli Yahudiliğe küfredildiğini’ belirtmişti.
Koronavirüs Sonrasında Türkiye
Akit TV, belgeselin Koronavirüs sonrası Türkiye’nin artan imajını yerle bir etmek için hazırlandığını savundu. Oysa belgeselin çekimleri Koronavirüs henüz Türkiye’de ve İsrail’de görülmeye başlamadan, Şubat ve Mart aylarında çekilmiş ve aradaki süreçte yayına hazırlanmıştı.
Belgeselin Diğer Yarısından Bahsedilmiyor
Akit TV, mini belgeselin sadece İsrail ayağıyla ilgilenmiş. Türkiye’de kalmayı tercih eden Yahudilerin mülakatlarından görüntüler paylaşmadığı gibi, Penso’nun İstanbul’u ne kadar çok sevdiğini ve ne kadar zor terk ettiği kısımlarına haberinde yer vermemiş.
Doğan Kasadolu’nun Şikayeti
Gündeme düşen belgeselde tüm gerçek dışı iddialar ise ortaya daha önce de pek çok olaydan Yahudi lobisini sorumlu tutan Doğan Kasadolu yani David Kazado tarafından atıldı. Kasadolu yayımladığı mektubunda İvo Molinas’ı istifaya ve Rıfat Bali’yi özür dilemeye davet etti.
İvo Molinas Özür Diledi
Şalom Gazetesi genel yayın yönetmeni İvo Molinas, çevresinden gelen baskılara yenik düşerek Twitter’dan özür metni yayınladı. Molinas özür metninde, DW’yi sorumlu tutarak görüntünün içeriğinden bağımsız ve habersiz bir şekilde katıldığını iddia ederek söylediği sözün ardında durmamış ve ne demek istediğini de açıklamaya çalışmamıştır.
İvo Molinas’ın neden DW’yi sorumlu tuttuğu ise bilinmiyor.
[…] Akit gazetesinde ve Akit TV‘de daha önce de antisemit açıklamalar görülmüştü. Sofuğlu’nun açıklaması […]