2024 yılında İsrail’de askeri sansür, 1.635 haberin yayımlanmasını tamamen engelledi, 6.265 haberi ise kısmen sansürledi. Bu, 2011’den bu yana kaydedilen en yüksek sansür oranı olarak dikkat çekiyor ve günde ortalama günde 21 müdahaleye denk geliyor. Karşılaştırmak gerekirse, 2014 Gazze saldırıları sırasında bu sayı günde 10 civarındaydı.
Bu verilere, İsrail Bilgi Özgürlüğü Hareketi’nin +972 Magazine işbirliğiyle yaptığı resmi bilgi edinme başvurusu sayesinde ulaşıldı. Yani bu rakamlar doğrudan İsrail askeri sansür biriminin yıllık faaliyet raporlarına dayanıyor.
Sansüre uğrayan haberlerin çoğu, İsrail’in Gazze, Lübnan, Suriye, Yemen ve İran’daki askeri operasyonlarıyla ilgili oldu. Yasaya göre, “güvenlik” konulu tüm içerikler askeri sansür birimine sunulmak zorunda. Ancak burada kritik bir detay var: Sansür uygulandığında medya kurumlarının bunu kamuoyuna açıklaması yasak. Yani bir haber eksik verildiğinde, okuyucu bunun sansürlü olduğunu dahi anlayamıyor. Bu durum, klasik sansürden çok bir “görünmezleştirme” planina isaret ediyor.
2024’te İsrail’deki medya kurumları toplamda 20.770 haberi sansür birimine gönderdi. Bu sayı 2023’ün neredeyse iki, 2022’nin ise dört katı. Sansür birimi, bu haberlerin %38’ine doğrudan müdahale etti. Bu oran, 2023’te %31 idi. Müdahalelerin %20’si, haberin tamamen reddedilmesiyle sonuçlandı. Bu oran 2023’te %18, önceki yıllarda ise %11 civarındaydı.
Bu dramatik artış, sadece teknik bir güvenlik uygulaması değil; İsrail’deki ifade özgürlüğü ikliminin giderek daha baskıcı hale geldiğinin de göstergesi. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) gibi kuruluşlar, 2023–2024 döneminde İsrail’in ifade özgürlüğü karnesini ciddi biçimde düşürdü. RSF’nin basın özgürlüğü endeksinde İsrail 2024’te gerileme yaşadı.
2023 sonbaharında başlayan ve 2024’e yayılan Gazze Savaşı, hem sahadaki şiddetin boyutu hem de içerideki medya kontrolü açısından bir dönüm noktası oldu. İsrail ordusu, savaş boyunca sivil ölümleri veya hedeflenen bölgeler hakkında yapılan haberlerin çoğunu sansürledi. +972 Magazine’in belirttiğine göre, sansürlenen haber başlıklarının bazıları şunlardı:
Gazze’de ölen askerlerin isimleri ve operasyon yerleri
Ordunun yurt dışı suikast operasyonlarına dair bilgiler
Savaş sırasında sızdırılan iç güvenlik belgeleri
Bu tarz haberlerin kamuoyuna açıklandığı ülkelerde, savaş politikalarına yönelik eleştiriler ve sorgulamalar doğabilir. Ancak İsrail’de sansür mekanizması, tam da bu eleştirilerin doğmasını engelleyecek şekilde çalışıyor.
Grafik: 2011–2024 Yılları Arasında Askeri Sansür Müdahaleleri
Yıl
Tamamen Sansürlenen Haber Sayısı
Kısmen Sansürlenen Haber Sayısı
2011
300
1.200
2012
320
1.300
2013
350
1.400
2014
400
1.500
2015
380
1.450
2016
360
1.400
2017
271
1.200
2018
363
2.712
2019
290
2.000
2020
310
2.100
2021
330
2.200
2022
350
2.300
2023
613
2.703
2024
1.635
6.265
Kaynak: +972 Magazine / İsrail Bilgi Özgürlüğü Hareketi
2024 yılında İsrail’de askeri sansür, 1.635 haberin yayımlanmasını tamamen engelledi, 6.265 haberi ise kısmen sansürledi. Bu, 2011’den bu yana kaydedilen en yüksek sansür oranı olarak dikkat çekiyor ve günde ortalama günde 21 müdahaleye denk geliyor. Karşılaştırmak gerekirse, 2014 Gazze saldırıları sırasında bu sayı günde 10 civarındaydı.
Bu verilere, İsrail Bilgi Özgürlüğü Hareketi’nin +972 Magazine işbirliğiyle yaptığı resmi bilgi edinme başvurusu sayesinde ulaşıldı. Yani bu rakamlar doğrudan İsrail askeri sansür biriminin yıllık faaliyet raporlarına dayanıyor.
Sansüre uğrayan haberlerin çoğu, İsrail’in Gazze, Lübnan, Suriye, Yemen ve İran’daki askeri operasyonlarıyla ilgili oldu. Yasaya göre, “güvenlik” konulu tüm içerikler askeri sansür birimine sunulmak zorunda. Ancak burada kritik bir detay var: Sansür uygulandığında medya kurumlarının bunu kamuoyuna açıklaması yasak. Yani bir haber eksik verildiğinde, okuyucu bunun sansürlü olduğunu dahi anlayamıyor. Bu durum, klasik sansürden çok bir “görünmezleştirme” planina isaret ediyor.
2024’te İsrail’deki medya kurumları toplamda 20.770 haberi sansür birimine gönderdi. Bu sayı 2023’ün neredeyse iki, 2022’nin ise dört katı. Sansür birimi, bu haberlerin %38’ine doğrudan müdahale etti. Bu oran, 2023’te %31 idi. Müdahalelerin %20’si, haberin tamamen reddedilmesiyle sonuçlandı. Bu oran 2023’te %18, önceki yıllarda ise %11 civarındaydı.
Bu dramatik artış, sadece teknik bir güvenlik uygulaması değil; İsrail’deki ifade özgürlüğü ikliminin giderek daha baskıcı hale geldiğinin de göstergesi. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) gibi kuruluşlar, 2023–2024 döneminde İsrail’in ifade özgürlüğü karnesini ciddi biçimde düşürdü. RSF’nin basın özgürlüğü endeksinde İsrail 2024’te gerileme yaşadı.
2023–2024 Gazze Savaşı: Baskının Zeminini Derinleştirdi
2023 sonbaharında başlayan ve 2024’e yayılan Gazze Savaşı, hem sahadaki şiddetin boyutu hem de içerideki medya kontrolü açısından bir dönüm noktası oldu. İsrail ordusu, savaş boyunca sivil ölümleri veya hedeflenen bölgeler hakkında yapılan haberlerin çoğunu sansürledi. +972 Magazine’in belirttiğine göre, sansürlenen haber başlıklarının bazıları şunlardı:
Bu tarz haberlerin kamuoyuna açıklandığı ülkelerde, savaş politikalarına yönelik eleştiriler ve sorgulamalar doğabilir. Ancak İsrail’de sansür mekanizması, tam da bu eleştirilerin doğmasını engelleyecek şekilde çalışıyor.
Grafik: 2011–2024 Yılları Arasında Askeri Sansür Müdahaleleri
Kaynak: +972 Magazine / İsrail Bilgi Özgürlüğü Hareketi
Paylaş: