İsrail’in Refah’a gerçekleştirdiği hava saldırısı sonucunda en az 45 kişinin yaşamını yitirmesi ve çıkan yangından gelen görüntüler tüm dünyada bir kez daha İsrail’e karşı öfke ve tepkilere yol açtı.
İsrail’in savaş politikalarına karşı eylemlerini sürdüren ABD’li Jewish Voice for Peace ve IfNotNow isimli gruplar ve İsrailli Standing together isimli grup Refah saldırısına dair açıklama yaptılar.
Standing Together, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararının hemen ardından gelen bombardımana tepkilerini ifade ederken 7 aydır süren katliamlara dikkat çekti. Grup ayrıca saldırının gerçekleştiği Refah’a milyonlarca Filistinli mültecinin ‘güvenli bölge’ olduğu için gönderildiğinin altını çizdi. Gazze’deki insanların her gün yerinden edilme, açlık, korku ve kayıplara uyandığını ifade eden Arap ve İsraillilerden oluşan grup, içinde yaşadıkları toplumun insaniyetini yitirmemesi için mücadele ettiklerini dile getirdi.
‘Çadır Katliamı’ başlığıyla açıklama yapan ABD’li IfNotNow ise “7 Ekim’den bu yana en büyük vahşetlerinden birini gerçekleştirerek Refah’taki sivil “güvenli” bölgelere 1 tonluk sığınak bombaları attı ve 40’tan fazla Filistinliyi öldürdü. Refah’tan gelen korkunç görüntüleri asla unutmayacağız ve hükümetimizi bu soykırıma verdiği körü körüne destekten dolayı sorumlu tutmaya devam ediyoruz.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Jewish Voice for Peace isimli ABD’li grubun yazılı yaptığı açıklamanın tam menti ise şu şekilde:
“İsrail ordusu az önce Refah’ta bir katliam gerçekleştirdi. Çadırlara sığınmış yerinden edilmiş aileleri bombalayarak 35’ten fazla kişiyi öldürdü, daha fazlası da alevler içindeki enkazda mahsur kaldı. Ölü sayısı hâlâ artıyor.
Bu gece Refah’tan gelen görüntüleri asla unutmayacağız. Bebekler de dahil olmak üzere insanlar diri diri yakıldı ve parçalara ayrıldı. Bu soykırım sona ermeli, hemen sona ermeli.
Yaklaşık sekiz ay içinde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi boyunca ayrım gözetmeksizin gerçekleştirdiği bombardımanlar nedeniyle Gazze’deki 2,3 milyon insanın yarısı zorla Refah’a göç ettirildi. İsrail’in Refah’a yönelik son saldırısının başlamasından bu yana 800,000’den fazla Filistinli son saldırılardan kaçarken bir kez daha zorla yerlerinden edildi. Ve bu gece İsrail ordusu, İsrail hükümeti tarafından insani yardım alanı olarak belirlenen ve ailelerin sığındığı bir kampı hedef aldı.
Bu vahşi katliam, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e Refah’taki askeri saldırısını durdurma emri vermesinden iki gün sonra gerçekleşti. İsrail rejimi açıkça cezasızlıkla bir soykırım gerçekleştirmeye devam edebileceğine inanmaktadır.
ABD hükümeti, Amerikan halkının kitlesel muhalefetine rağmen İsrail ordusuna sürekli olarak silah ve fon göndererek bu soykırımı kolaylaştırmıştır. İsrail hükümetinin yanı sıra ABD hükümetini de 36.000’den fazla Filistinlinin katledilmesinden, Gazze’deki Filistinlilerin kuşatma ve açlığa mahkum edilmesinden, altyapı ve arazinin büyük ölçüde tahrip edilmesinden sorumlu tutuyoruz.İsrail ordusuna yönelik tüm ABD fonlarının derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki vicdan sahibi insanlar soykırıma son verilmesi çağrısında bulunuyor.”
İsrail’in Refah’a gerçekleştirdiği hava saldırısı sonucunda en az 45 kişinin yaşamını yitirmesi ve çıkan yangından gelen görüntüler tüm dünyada bir kez daha İsrail’e karşı öfke ve tepkilere yol açtı.
İsrail’in savaş politikalarına karşı eylemlerini sürdüren ABD’li Jewish Voice for Peace ve IfNotNow isimli gruplar ve İsrailli Standing together isimli grup Refah saldırısına dair açıklama yaptılar.
Standing Together, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararının hemen ardından gelen bombardımana tepkilerini ifade ederken 7 aydır süren katliamlara dikkat çekti. Grup ayrıca saldırının gerçekleştiği Refah’a milyonlarca Filistinli mültecinin ‘güvenli bölge’ olduğu için gönderildiğinin altını çizdi. Gazze’deki insanların her gün yerinden edilme, açlık, korku ve kayıplara uyandığını ifade eden Arap ve İsraillilerden oluşan grup, içinde yaşadıkları toplumun insaniyetini yitirmemesi için mücadele ettiklerini dile getirdi.
‘Çadır Katliamı’ başlığıyla açıklama yapan ABD’li IfNotNow ise “7 Ekim’den bu yana en büyük vahşetlerinden birini gerçekleştirerek Refah’taki sivil “güvenli” bölgelere 1 tonluk sığınak bombaları attı ve 40’tan fazla Filistinliyi öldürdü. Refah’tan gelen korkunç görüntüleri asla unutmayacağız ve hükümetimizi bu soykırıma verdiği körü körüne destekten dolayı sorumlu tutmaya devam ediyoruz.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Jewish Voice for Peace isimli ABD’li grubun yazılı yaptığı açıklamanın tam menti ise şu şekilde:
“İsrail ordusu az önce Refah’ta bir katliam gerçekleştirdi. Çadırlara sığınmış yerinden edilmiş aileleri bombalayarak 35’ten fazla kişiyi öldürdü, daha fazlası da alevler içindeki enkazda mahsur kaldı. Ölü sayısı hâlâ artıyor.
Bu gece Refah’tan gelen görüntüleri asla unutmayacağız. Bebekler de dahil olmak üzere insanlar diri diri yakıldı ve parçalara ayrıldı. Bu soykırım sona ermeli, hemen sona ermeli.
Yaklaşık sekiz ay içinde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi boyunca ayrım gözetmeksizin gerçekleştirdiği bombardımanlar nedeniyle Gazze’deki 2,3 milyon insanın yarısı zorla Refah’a göç ettirildi. İsrail’in Refah’a yönelik son saldırısının başlamasından bu yana 800,000’den fazla Filistinli son saldırılardan kaçarken bir kez daha zorla yerlerinden edildi. Ve bu gece İsrail ordusu, İsrail hükümeti tarafından insani yardım alanı olarak belirlenen ve ailelerin sığındığı bir kampı hedef aldı.
Bu vahşi katliam, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e Refah’taki askeri saldırısını durdurma emri vermesinden iki gün sonra gerçekleşti. İsrail rejimi açıkça cezasızlıkla bir soykırım gerçekleştirmeye devam edebileceğine inanmaktadır.
ABD hükümeti, Amerikan halkının kitlesel muhalefetine rağmen İsrail ordusuna sürekli olarak silah ve fon göndererek bu soykırımı kolaylaştırmıştır. İsrail hükümetinin yanı sıra ABD hükümetini de 36.000’den fazla Filistinlinin katledilmesinden, Gazze’deki Filistinlilerin kuşatma ve açlığa mahkum edilmesinden, altyapı ve arazinin büyük ölçüde tahrip edilmesinden sorumlu tutuyoruz.İsrail ordusuna yönelik tüm ABD fonlarının derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki vicdan sahibi insanlar soykırıma son verilmesi çağrısında bulunuyor.”
Paylaş: