Kültür Sanat

Fizikçilerin başı belada: Dört fazda ‘Düzeni Bozuk Kozmos’

Amerika Birleşik Devletleri’nde sayıları henüz yüzü bulamayan Siyah astrofizikçi Chanda Prescod-Weinstein’ın kaleme aldığı, sıra dışı bir popüler bilim eseri niteliğindeki “Düzeni Bozuk Kozmos: Karanlık Madde Uzayzaman ve Ertelenmiş Hayaller”, çiçeği burnunda İrene Kitap etiketiyle ve sosyal ve politik psikolog Canan Coşkan’ın çevirisiyle hem kitabevleri raflarında hem de çevrimiçi kitap sitelerinde yerini aldı.

Düzeni Bozuk Kozmos, anne tarafından Barbados Amerikalı, baba tarafından ise Rusya ve Ukrayna Yahudi kökenleri taşıyan, astrofizik alanında uzmanlaşmış kuramsal kozmolog ve parçacık fizikçisi Chanda Prescod-Weinstein’ın naikili bir Siyah olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde ve bilim dünyasının akademik habitusunda yaşayıp direnişçi süzgecinden geçirdiği bilimsel gelişmeleri, toplumsal eşitsizlikleri ve bu iki alanın kesişimlerini yeni nesil ve yüzleşmeci bir anlatım ile sunuyor. Tüm köklerini canlı tutarak bilimsel ve politik varoluşuna devam eden yazar eserinin başlangıç bölümünde bizleri, daha ziyade ABD’de pratik edilen ve kişisel adaptasyonlara imkân veren yeniden yapılanmacı inanç çerçevesinde Amaariv Aravim barehusuyla karşılıyor ve en sonunda, anneye hitap bölümünde Tefilat Adereh duasıyla uğurluyor.

Başlangıç ve anneye hitap kısımları dışında dört faza ayrılmış on dört bölümden oluşan 384 sayfalık Düzeni Bozuk Kozmos’ta bir yandan evrenin oluşumu ve evrimine, parçacık fiziğine ve genel göreliliğe dair güncel bilgiler edinirken diğer yandan da ırkçılık ve cinsiyetçilik başta olmak üzere sosyopolitik sorunlardan astrofizik dünyasının da payına düşenleri öğrenmek mümkün. Parçacık Fiziği’nin Standart Modeli’nden derimizdeki melanine, karanlık maddeye dair yeni kuramlardan Otuz Metre Teleskobu’nun inşa edildiği topraklara, Star Trek’in Hoshi Sato’sundan, Soul ve Funk ilahı James Brown’a kadar geniş bir anlam yolculuğuna kapı aralanıyor.

Los Angeles Times Bilim ve Teknoloji Kitap Ödülü ve PEN Oakland Josephine Miles Ödülü de dahil olmak üzere birçok ödüle layık görülen sıra dışı popüler bilim kitabı Düzeni Bozuk Kozmos aslında, New Hampshire Üniversitesi’nde akademik hayatına devam eden Chanda Prescod-Weinstein’ın “Bilim kimlerle ve kimler için yapılır?” sorusuna karşılık verdiği deneyimsel, bilimsel ve sosyopolitik bir yanıt niteliğinde. Örneğin, akademide FTMM (Fen bilimleri, Teknik, Matematik ve Mühendislik) alanlarında Siyah, Latinx ve lubun öğrencilerin, genç akademisyenlerin önlerine çekilen engeller ile Hawaii’de yerli halkların bilgi birikimlerine ve yaşam alanlarına gerçekleştirilen ihlallerin arasındaki ilişkiyi bilimin ve bilim insanlarının tüm bunlardaki rolünü odağa koyarak dillendiriyor. Kısacası yazar, eğitim hayatındaki ve akademideki deneyimleri temelinde bir yandan mevcut toplumsal eşitsizlikleri sorgulamak diğer yandan da bunların bilimle ve bilim insanlarıyla olan ilişkilerini keşfetmek için nadir ve güncel bir imkân sunuyor.

Eser, bir yandan uzayzamanın alan denklemleri temelinde maddeye nasıl hareket etmesi gerektiğini ve maddenin de uzayzamana nasıl eğrilmesi gerektiğini anlatıyor ve uzayzamanda karadeliklerin ne anlama geldiğini merak ettiriyor. Diğer yandan da kara deliklere neden “kara” denildiğine yönelik eleştirel bir bilince erişme şansı sunuyor. Sayfalar boyunca oku, kuantum kütleçekim kuramı ile özel göreliliğin birleştiği noktada GPS gibi teknolojik gelişmelerin ortaya çıktığını öğreniyor ve eş zamanlı olarak bu teknolojik gelişmelere kimlerin erişimi olabildiğini sorgulama şansı yakalıyor. Ve bu erişim eşitsizliğine karşı yükselen seslere kulak vermek sayfalar ilerledikçe kolaylaşıyor. Tıpkı Maunakea Yerlilerinin nesiller boyunca ürettikleri ve günümüz astrofiziğini besleyen temel kozmoloji eşliğinde Otuz Metre Teleskobu’nun, öz yaklaşımları ve kolektif muhakemeleri yok sayılırcasına inşa edilmesini eylemlilik içerisinde sorgulamaları gibi.

Özellikle kadın+’ların ve lubunyanın akademide yaşadığı sınır ve hak ihlallerini, görünmezleştirilmeyi deneyimleri temelinde net ifadelerle aktaran yazar Chanda Prescod-Weinstein, bu bilimsel ve toplumsal mücadeleyi özenle kurduğu yeni nesil bir popüler bilim diliyle aktarıyor. Nihayetinde bu mücadeleyi yazar hem kendi özgün kapasitesiyle hem de en az üç nesillik Siyah feminist bir direniş belleğiyle, “Ev İşi İçin Ücret” hareketinin kurucularından anneannesi Selma James ve annesi Margaret Prescod’un kendisine aktardıklarıyla sürdürdüğünü belirtmekte fayda var. Kısacası, ilgili okur, diğer yandan da akademik habitusun içinde normalleştirilen ırkçılığı, heteroseksüel ataerkiyi, cinsiyetçiliği ve kendisini bir ikili cinsiyet rejimine hapsetmeyi reddeden Siyah genç bir bilim insanının tüm bunlarla mücadele ederek bu bilgileri nasıl toplumsal amaçlar için harmanladığını anlamak için nadir bir fırsat buluyor.

Chanda Prescod-Weinstein hakkında

New Hampshire Üniversitesi’nde fizik ve astronomi alanında yardımcı doçent ve kadın ve toplumsal cinsiyet araştırmaları alanında fakülte esas üyesi olarak çalışıyor. Aynı zamanda New Scientist ve Physics World dergilerinde köşe yazarlığı yapıyor. Kuramsal fizik alanındaki araştırması kozmoloji, nötron yıldızları ve karanlık madde üzerine odaklanıyor. Particles for Justice’in kurucularından biri olarak, fizikte marjinalleştirilmiş insanlar için koşulların iyileştirilmesine katkılarından dolayı “2017 LGBT+ Physicists Acknowledgement of Excellence” Ödülü ve parçacık kozmolojisine katkılarından dolayı 2021 American Physical Society Edward A. Bouchet Ödülü aldı. Aslen Doğu L.A.’den gelmekle beraber, vaktini New Hampshire Sahili ile Cambridge, Massachusetts arasında pay ediyor.

Canan Coşkan kimdir?

Psikoloji lisans, sosyoloji yan dal ve sosyal psikoloji yüksek lisans çalışmalarını Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde, kültürleşme ve benlik süreçleri üzerine olan doktorasını da 2016’da Leuven Üniversitesi’nde tamamladı. Mevcut üniversite sisteminde öğretim üyesi olarak geçirdiği birkaç yılın ardından, 2018’den itibaren bağımsız araştırmacı olarak akademik çalışmalarını sürdürmeye karar verdi. Sosyal, kültürel ve politik psikoloji alanlarında, kimlik ve aidiyetler, kolektif eylemlilik ve sosyal hareketler, baskıya ve şiddete karşı kolektif direniş, gruplararası ilişkiler, ötekileştirme ve ayrımcılık, göç, kültürleşme, kültürel farklılıklar ve benlik konularında eleştirel perspektiflerle araştırmalar yürütmeye ve çeşitli alanlardan Fransızca ve İngilizce eserleri çevirmeye devam ediyor.