Göze Çarpanlar

Nazi selamı?!

Kaynak: P24 Blog, Sezin Öney

Irkçılık, nefret, ayrımcılık; şakaya gelecek ve geçiştirilecek konular değil. Bedeli ağır oluyor çünkü…

Geçtiğimiz haftalarda, sadece bir değil; Türkiye’nin en elit okullarından birkaçında “Nazi selamı” vakaları yaşandı. Avlaremoz’un haberlerinden öğrendiğimize göre, sadece Üsküdar Amerikan Lisesi’nde değil; Hisar Okulları ve Tarhan Koleji öğrencilerinden de “Nazi selamı” verenler olmuş.
 
Üsküdar Amerikan Lisesi 11. sınıf öğrencilerinden bazıları, Ulus Özel Musevi Lisesi’ndeki akranlarına karşı Nazi selamı vermişti. Olayın duyulması üzerine okul, Nazi selamını “yanlış hareket” olarak niteledi ve bir özür duyurusu yayınladı.
 
Nazi selamı, sadece “yanlış hareket” olarak nitelenebilecek bir “duruş” değil. Bu selamın gölgesinde, 20 milyona yakın ölüm var. Holokost kurbanı 8 milyona yakın Yahudi (Avrupa ve Sovyet vatandaşları toplamı), 6 milyona yakın sivil Sovyet vatandaşı, 3 milyon Sovyet askeri, 2 milyona yakın Polonya vatandaşı, 500 bine yakın Roman/Çingene, 350 bine yakın Sırp vatandaşı, en az 250 bin engelli, 70 bin cezaevinde tutuklu hükümlü, 2 bine yakın Yehova Şahidi ve sayısı bilinmeyen Alman/işgal altındaki ülkelerdeki muhalifler, cinsel kimliği/tercihlerinden ötürü damgalanıp katledilenler.
 
İkinci Dünya Savaşı’nda yaşananlar, öyle “ışık yılı” uzakta değil: 78 sene önce sonlanmış, üzerinden daha bir yüzyıl bile geçmemiş, insan eliyle yaratılmış bir felaketten bahsediyoruz. Daha hayatının baharındaki gençler; sadece bir okulda değil, Türkiye’nin en elit bazı liselerinde neden Nazi selamı veriyorlar?
 
Avlaremoz’daki bir diğer haberde, meselenin Nazi selamıyla da kalmadığına dair iddialar var:
“Farklı öğrencilerden aktarılan bilgiye göre Hisar Okulları’nda 11. sınıf öğrencileri 16 Mart Perşembe günü Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencilerinin Ulus Özel Musevi Lisesi öğrencilerine Nazi selamı vermesini tartışırken bir öğrenci Yahudi bir öğrenciye olayın abartıldığını söyledi. Yahudi öğrenci Nazi sempatisinin ne kadar tehlikeli bir fikir olduğunu söyleyince Hisar öğrencisi, iddiaya göre ezberden Nazi marşı okumaya başladı. Yine iddiaya göre başka iki öğrenci de bu esnada Nazi selamı vererek bu öğrenciye destek verdi.”
 
Hisar Okulları, açıklamasında “Nazi marşı” iddiasını reddetti. Açıklamada şöyle denildi:
“Habere konu olan 16 Mart 2023 tarihinde, ivedilikle taraf öğrencilerimizle, Okul Yönetimi olarak aynı gün içinde görüştük. Haberde hedef olarak gösterilen öğrencimizin de teyid ettiği gibi kendisine yönelik, Okul Yönetimimiz ve Okul Topluluğumuz tarafından kabul edilmeyecek bir şakalaşma gerçekleşmiştir. Nazi Marşı okunması, çalınması veya Nazi selamı verilmesi gibi bir davranış kesinlikle söz konusu değildir.” 
 
Ve kayda geçen vakaların bir tanesi daha
“Avlaremoz’a ulaşan bir takipçimiz 21 Aralık 2022 günü İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde yaşadığı olayı aktardı. Takipçimiz Tarhan Koleji 7. sınıf öğrencilerinin İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne gerçekleştirdiği gezide öğrencilerin müzenin girişindeki merdivenlerde Nazi selamı verirken hatıra fotoğrafı çektiğini belirtti. Takipçimiz olay gerçekleşirken çektiği görüntüleri bizimle paylaştı.”
 
Tarhan Koleji, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Konuyla ilgili şikayet alındıktan sonra öğretmenler ve öğrencilerle tek tek görüşülmüştür. Öğretmenlerimiz, öğrencilerin yaptıklarını fark etmediklerini ve sadece öğrencilerle fotoğraf çektirmek için aynı karede olduklarını belirtmişlerdir. Öğretmenlerimiz içinde bulunduğu bu durumla ilgili son derece üzgündür. Okul yönetimi tarafından öğretmenlerimiz uyarılmıştır.
Geziye giden öğrencilerimizle de birebir görüşülmüştür. Öğrencilerimiz, okul yönetimi tarafından uyarılmıştır. Tüm öğrencilerimiz söz konusu hareketin detaylı olarak ne anlama geldiğini bilmediklerini, anlık olarak yaptıklarını ve bu durumdan dolayı üzgün olduklarını belirtmişlerdir. Öğrencilerimize konuyla alakalı belgeseller izletilmiş olup bilgilendirme yapılmıştır.”
 
Bir kere bu açıklama, kendi kendisiyle çelişiyor: öğrenciler, bu selamın ne anlama geldiğini bilmiyorsa, aynı kareye giren öğretmenler de bilmiyor ve duruma müdahale etmiyor mu? Bu hareketin vahametinden bihaberlerse, nasıl öğretmenler?
 
“Yanlış hareket”, “kabul edilmeyecek bir şakalaşma” ve “ne anlama geldiği bilinmeyen hareket”…
 
Bu kadar basit mi hakikaten?
 
Olmamalı..
 
Bir yanda, parayla iyi eğitimin satın alınacağını yanılsamasına kapıldığımız bu sisteme boyun eğişimiz… Satın alınan eğitim buysa ve bu da, “normal” karşılanıyorsa; diyecek bir şey yok…
 
Eğer Nazizm’in şaka kaldırmayan bir konu olduğunu öğretemiyorsa bir okul; zaten diğer “öğrettikleri” veya verdiği diplomanın ne önemi var? Bunları, bu okulları ve tüm öğrencileri, kadrolarını damgalamak için yazmıyorum: ama, bu selamın verildiği noktaya herhalde bir günde gelinmedi. Ve kim bilir, başka hangi okullarda duyulmayan ne gibi ayrımcılık, ırkçılık ve nefret eylemleri gerçekleşiyor-hatta nefret suçları işleniyor.
 
Baştaki soruya dönelim: Yaşları 12 ilâ 17 civarı; hukuken hâlâ çocuk sayılacak bu kadar küçük yaştaki insanlar neden, Nazizm’e sempati duyuyor?
 
Maalesef, sadece Türkiye’de değil; Amerika ve hatta Kanada gibi ülkelerde de böyle bir “akım” var. Özellikle “elit” okullarda, böyle vakaların yaşandığına dair haberler var.
 
Sosyal medya üzerinden yayılan bir sürü mesaj, video, yazının muhakkak ki, dünya genelinde birçok genç üzerinde etkisi oluyor.
 
Gençler arasında Nazi sempatizanlığı gibi her ne kadar uluslararası boyutları olan bir sorundan bahsetsek de, Türkiye’ye has bazı vahim sebep-sonuç ilişkilerini de es geçemeyiz.
 
“Nefret söylemi”, Türkiye için günlük bir hadise… Adolf Hitler’in Mein Kampf (Kavgam) kitabına, yıllardır Türkiye’de birçok kitapçıda kolaylıkla erişilebiliyor. Bugün de, Kavgam’a; 25 TL’den 300 TL’ye kadar, her bütçeye uygun ulaşmak mümkün. Zaten, internetten de Türkçe kopyasına erişmek çok kolay.
 
Daha 2005’te, Kavgam’ın Türkiye’de çok satanlar listesinin tepesine tırmandığı uluslararası basında haber olmuştu. O zamandan bu yana; yıllardır tek mesele Kavgam da değil: çok satan kitapların bir çoğu, Yahudi karşıtlığını muhakkak bir odağına veya bir köşesine alan, anti-Semitik öğelerle dolu komplo teorileri, safsatalarla dolu kâğıt israfları.
 
Raflar dolusu kitap, internette kontrolsüz nefret söylemleri; ve sonunda, “sıradanlaşan kötülüğün”, “Nazi selamı”nı elit okullarda olağanlaştıracak kadar, popüler kültürün içine işleten bir parçası haline gelmesi…
 
Kim sorumlu?
 
Evet, liste uzun… Umarım, Türkiye genelinde “ders çıkaran” okullar, eğitimciler, veliler, öğrenciler ve daha nicesi kişi olur. Irkçılık, nefret, ayrımcılık; şakaya gelecek ve geçiştirilecek konular değil. Bedeli ağır oluyor çünkü…
 
—–
Kapak Görseli: WikiImages

[email protected]