Geçmiş Zaman Hikayeleri

Aman’ın Kulaklarını Kemençeyle Çınlatmak: Selânik’te Bir Purim Kutlaması

Kurtuluşun ve mutluluğun bayramı Purim. Her şey antik Pers İmparatoru Ahaşveroş’un güzel Ester’e âşık olması ve onu kraliçe seçmesiyle başlar. Ester kabul eder kraliçe olmayı, ama imparatora Yahudi olduğunu söylemez. Tâ ki imparatorun veziri Aman’ın ülkedeki tüm Yahudileri öldürme planından haberdar olana dek. Sonra Ester Yahudi olduğunu anlatır imparatora ve halkının ölümden kurtulmasını sağlar. Vezir Aman ise idam cezasına çarptırılır. Purim’in bayram olmasının dışında diğer bir önemi antisemitizmin antik çağa kadar uzanan köklerine atıfta bulunmasıdır.

Olası bir soykırımdan kurtulmanın mutluluğu yüzyıllardan beri her Purimle kutlanmaya devam ederken bir arkadaşımın yolladığı oldukça ilginç bir fotoğrafla 90’lar Selânik’ine ışınlandım.

 Huzurevinde Kemençeyle Purim Kutlaması

Selânik Yahudilerinin Purim kutlamalarına dair onlarca fotoğraf görmüşümdür. Ama hepsi siyah-beyazdır. Nedeni malum. Çünkü Holokost öncesinde çekilmiş fotoğraflar. Bu sefer fotoğraf daha yakın bir tarihten. 90’ların başına ait ve renkli. Selânik’teki Saul Modiano Huzurevinde kimi kostümlü kimi kostümsüz eğlenen insanlar. Mütevazi bir süsleme. Bayram fotoğrafı olduğu için önce neşenin peşine düşüyorum, gülümseyen gözlerle karşılaşmak istiyorum.

Turkuaz kıyafetli, beyaz şapkalı huzurevi sakininin Ladino bir şarkı söylediğini duyar gibi oluyorum. Sonra Selânik, bir zamanların Küçük Kudüs’ü diye geçiriyorum içimden. Neşe ile iç sızısı arasında bir gölge ararken, fotoğraftaki diğer bir detaya şaşırmış olarak buluyorum kendimi. Sol tarafta kemençe çalan müzisyeni görüyorum. İvedilikle kemençecinin kim olduğunu ve orada olmasının özel bir nedeni olup olmadığını soruyorum arkadaşıma. Arkadaşım gülerek şaşıracağını biliyordum, bu soruları da bekliyordum diyor. Ama sadece adını söylüyor kemençecinin. Fotoğraf arkasına şöyle not düşülmüş:

“Karadenizli Kemençeci Nikos ve arkadaşlarından, Purim için bir konser.”

Belki de kemençe eşliğinde kutlanılmış ilk ve tek Purim bayramı budur diye düşünüyorum. Aman’ın kulaklarını kemençeyle çınlatmak kolay kolay kimsenin aklına gelecek şey değil çünkü.

Susan Sontag’ın dediği gibi “Hayat, bir an yakalanıp ebediyen sabitlenen önemli ayrıntılardan ibaret değildir. Ama fotoğraflar öyledir.”

O gün kutlamada Alberto Nar’ın çabalarıyla derlenen “Holokost’tan önce Selânik’te söylenen Ladino şarkılarının” huzurevi sakinleri için seslendirildiğini de öğreniyorum.

Selanik Saul Modiano Huzurevi

Huzurevi aslında 1924 yılında Trieste’de ölen Selânikli Saul Modiano’nun bağışıyla yapılmış. Modiano ailesi şehrin en bilindik ve ileri gelen Yahudi ailelerinden birisiydi. Hayır işlerine çok düşkün olan Saul Modiano kentteki Yahudi toplumu için bir huzurevi kurulmasını istiyordu ve bunun için vasiyet hazırlamıştı. 1932 yılında açılışı gerçekleştirilen huzurevi Yahudi ve Dönmelerin yoğun olarak yaşadığı semtte inşa edilmişti. Huzurevi şehrin Naziler tarafından işgaline kadar kesintisiz bir şekilde faaliyetteydi. Selânikli Yahudiler Auschwitz’in gaz odalarına gönderilmeye başlayınca huzurevi de boşaltıldı ve faaliyetini 1974 yılına kadar askıya aldı. O dönem Selânik Yahudi Cemaati başkanlığı yapan David Benveniste huzurevini yeniden açma fikrini gündeme getirdi. Bunun hem önemli bir ihtiyaç olduğunu hem de şehirdeki Yahudi mirasının hatırasını yaşatmak için değerli bir adım olduğunu belirtti. Sadece Selânikli Yahudiler değil Yunanistan’ın diğer şehirlerinde yaşayan Yahudiler de istedikleri an huzurevine yerleşebilmeliydi. Ama tarihi bina maalesef artık ayakta değildi. Bu nedenle toplanan bağışlarla yüksek standartlara uyan yeni bir bina yapılmaya başlandı. 1981 yılında inşaat işleri tamamlanmış olup, o tarihten itibaren kurum tekrar faaliyete geçmiştir. İçerisinde sinagog da olan huzurevi günümüzde de hizmet vermektedir.

Huzurevi hakkındaki bilgiler https://www.jct.gr/modiano.php sitesinden alınmıştır.