Bu araştırmadaki en ilginç kısım ise Ladino’daki bir sürü terimin yuvarlak şekliyle ilişkili olması. Türkçe argoda ve el hareketlerinde olduğu gibi daireler Ladino’da da eşcinselliğin sembolü haline gelmiş.
Görsel: Dotan Moreno
Bu yazı önce İngilizce olarak Zaman Collective’de yayınlanmıştır. Türkçesi KaosGL’de yayınlandı.
Geçtiğimiz yıl Klara Perahya’nın genişletilmiş Ladino-Türkçe sözlüğünü okurken karşıma çıkan ve beni duraklatan bir madde oldu:
Karucha 1. Tekerlek, çark 2. Makara 3. (mecaz) eşcinsel
Rumca kökenli olduğunu öğrendiğim bu kelimeyi manidar bir zamanda keşfetmiştim. Boğaziçi’nde kuir ve feminist öğrenci gruplarının hedef alındığı, kuirların ana akım medyada doğrudan hedef gösterildiği günlerdi. O sıralarda Kürtçede LGBTİ+ kimliklere dair terimleri hakkında karşıma çıkan bir yazı, acaba Ladino için böyle bir külliyat derlemek mümkün mü diye düşündürdü.
Sefarad argosunda eşcinselliğe dair tek kelime karucha olamazdı. Ancak sadece bu kelime bile kafa karıştırıcıydı. Tekerlek kelimesini eşcinsel anlamında kullanmanın imalarını, nüanslarını, bir küfür olarak işlevini merak etmiştim. Bunu çözebilmek için benzer kelimeleri aramaya başladım. İlk yaptığım yüce bilgi kaynağı Twitter boşluğuna sormaktı. Aşina olduğum tüm Ladinocu hesapları da etiketledim. Maalesef kuir meselelere dair terimler hakkında bilgisi olan yoktu. Görünen oydu ki bu kelimeleri öğrenmenin tek yolu kaynağa geri dönmek: Ladino’yu anadil olarak konuşan, genelde daha yaşlı Sefaradlara kuir insanlar için kullandıkları kelimeleri sormak.
Doğrusu yaşça büyük bir gruba “Ladino’da eşcinselliği anlatmak için nasıl kelimeler biliyorsunuz?” diye sormaya çekindim. Ancak hedef göstermenin arttığı zamanlarda muhalif çevrelerde LGBTİ+ haklarından bahsetmek de normalleşiyordu. Bunu bir şans olarak görüp sorularımı sormaya başladım. Konuyu ‘uygunsuz’ bulan, bu konuda konuşmak istemeyenler oldu. Ama birçok Ladino kullanıcısı dilimizin kaydı tutulmamış bu kısmını yazıya dökmeye yardıma hazırdı.
Akla ilk gelen örneklerden biri omoseksual kelimesiydi. Ancak söyleyen herkes bu kelimenin yakın zamanda dile girdiği ve pek kullanılmayan ‘nazik’ bir kelime olduğu konusunda hemfikirdi. Bunun dışında kayıt altına aldığım tüm kelimeler aşağılama amaçlı kullanılan, farklı ağırlıkta küfürlerdi. Beni bu araştırmaya sevk eden karucha da bu aşağılayıcı kelimelerden biriydi.
Bu küfürlerden bazıları Türkçe bilen biri için şaşırtıcı değil. Blando, veya küçültme ekiyle blandiko yumuşak anlamına geliyor. Feminen davranış sergileyen erkekler için Türkçedekine benzer şekilde kullanılmış. Bulduğum kelimeler arasındaki en direkt küfür buydu. Temelinde erkekliğin ‘adam gibi’ yerine getirilemeyişi vardı. Buna benzer bir başka örnek ise dulse yani tatlı kelimesiydi.
Kulo alegre – mutlu göt – ise ilkin olumlu olarak algılanabilecek kadar şen şakrak bir tanım. Ancak bunun da kullanımı pejoratif. Bu terimin gelişimi İngilizcede gay (mutlu, neşeli) kelimesinin eşcinsel anlamına dönüşümünü andırıyor. Neşe ile kuirlik iki dilde de birbiriyle ilişkilendirilmiş, iç içe geçmiş.
Bunlara kıyasla kulampara örneği daha karmaşık. Sefaradların (Türkçe aracılığıyla) Farsça’dan aldığı bu birleşik kelime orijinalinde gholāmbāreh (غلامباره; oğlan-seven). Ladino’da bu kelime Farsça orijinalindeki veya Türkçe oğlancıdaki gibi bir pedofili iması taşımıyor.
Daha üstü kapalı, bağlama sabit bir eşcinsel işaretiyse es o bichim (o biçimmiş)ile ifade edilebilir. ‘Şöyle böyle’ gibi sözlerle bu ifadeyi de Türkçe’nin anlam dünyasında görmek mümkün.
Bu araştırmadaki en ilginç kısım ise Ladino’daki bir sürü terimin yuvarlak şekliyle ilişkili olması. Türkçe argoda ve el hareketlerinde olduğu gibi daireler Ladino’da da eşcinselliğin sembolü haline gelmiş. Başladığım örnek olan karucha bu imgeden yola çıkmış. Türkçesi tekerlek de bu anlamda kullanılıyor.
Yuvarlak motifini sürdüren birtakım terim ise Arapçada ve eskiden Türkçede kullanılan 5 – yani ٥ – rakamını temel almış. Bu rakam yuvarlağa benzediğinden eşcinsellere dair bir grup sözcük beş rakamını içeriyor. İstanbullu ve İzmirli Ladino konuşanlara göre eşcinsel bir erkek la de sinko, yani “beşlerden” olarak tanımlanabilir veya onun hakkında kısaca es un sinko, “o bir beş” denebilir. Tahminen daha yakın zamanın ürünü olan ve ağır bir Türkçe tesiri ile de aynı anlam iletilebilir: este es eski Turkche besh (O eski Türkçe beş). Eski Türkçe ile Arapça rakamlarından ٥ işaret edilmiş.
Tüm bu küfürler ve aşağılayıcı kullanımlar Türkçe’deki tekerlek, top, yuvarlak gibi dairesel terimlerle benzeşiyor. Peki eşcinsellik ve daireler arasındaki bu geometri alakası Türkçeye ve Ladinoya nereden gelmiş? Bunu anlayabilmek için Osmanlı’da cinselliğin anlamlarına bakmak gerek. Osmanlı ve Osmanlı öncesi dönemlerin Türkçe metinlerinde cinsel terimleri inceleyen çalışmasında İrvin Cemil Schick Osmanlı’da cinselliğin tanımlanışı konusunda şöyle diyor: “cinsellik bir kimsenin partnerinin cinsiyetine göre değil kimin penetre edildiği veya penetre eden olduğuna göre tanımlanıyordu.”
Bu cinsellik algısı Türkçede devam etmiş ve anlaşıldığı kadarıyla Ladinoya da geçmiş. Karşılaştığım tüm kelimeler özellikle penetre edilen erkeklere yönelik aşağılama imasına sahip. Ancak eşcinselliğin toplumsal anlamı değiştikçe bu terimlerin nüansları da hareket etmiş, seksteki rolden bağımsız aşağılamalar haline gelmişler.
Bu rol bazlı cinsellik anlayışının dairelerle ilgisi nedir? Bunu çözebilmek için Arslan Yüzgün’ün 1986’da yayınladığı öncü çalışması Türkiye’de Eşcinsellik: Dün Bugün adlı kitaba dönüyoruz. Bu erken çalışmada dairesel küfürleri açıklamaya çalışıyor. Ona göre ilişki gayet doğrudan kurulmuş: delik çağrışımı yaptığı için aşağılamalar yuvarlak objeler.
Ladinonun eşcinsel cinselliği bu üstü kapalı ifadeleri kopyalaması ve anlatmak için kendi versiyonlarını üretmesi ise şaşırtıcı değil. Ladino uzmanı Marie-Christine Varol Bornes Sefarad dilinin seksten direkt olarak bahsetmekten kaçındığını, bu nedenle cinsel aktivite için bolca mecaz kullanım olduğunu söylüyor. Bu kelimelerin neredeyse tümü Rumca, Türkçe ve İspanyolca kökenli. Ladino konuşanlardan birine göre bu terimlerin İbranice yerine bu kökenlerden gelen kelimeler olmasının sebebi eşcinselliğin ana akımda namakbul oluşu olabilir. Sefaradlar lashon hakodesh (kutsal dil) yani İbranice kökenli kelimeleri bu konuda kullanmaktan çekinmiş olabilirler. Ancak ben bu tespiti pek ikna edici bulmuyorum zira İbranice kökenli başka ‘uygunsuz’ terimler ve küfürler Ladino’da kullanıyor. Türkçe terimlerin ağırlıklı olarak tercih edilmiş olması bunların komik bulunması veya daha popüler olması olabilir.
Bu terimlere dair not düşülmesi gereken önemli bir husus daha var: bulduğum bütün sözcükler yalnızca erkekleri tanımlamak için. Bu terimleri paylaşan Ladino konuşanlara tekrarla sormama rağmen herkes ısrarla kadınlarda eşcinselliği anlatmak için hiçbir terim olmadığını söyledi. Bunun sebebi kadın cinselliğinin geneline dair bulunan tabu olabilir. Ancak fazlasıyla erkeksi bulunan olan kızları tanımlamak için Türkçe erkek fatma’ya tekabül eden bir sözcükle karşılaştım: ijoghlan. İja (kız) ve oğlan kelimeleri bir araya gelmiş. Ladino kadınların (eş)cinselliğine dair sessiz gibi dursa da yeterince kadınsı görünmeyen, feminenlik testini geçmeyen kadınları işaretlemek için bir kelime üretilmiş.
Bütün bunları öğrendikten sonra hala aklınızda bir soru kalmış olabilir: bunlar neden önemli? Ladino dilinin açtığı zengin arşivin tarihsel değeri bir yana, bu terimleri kaydetmenin pratik getirileri de var. Bugün Ladino öğretmek ve kullanmak, bu dili canlı tutmak için ciddi bir küresel çaba var. Eğer geniş kapsamlı, her şeyi anlatabilecek, her meseleyi tarif edebilecek bir dil istiyorsak dilin geçmişine bakmalı ve detaylarına kadar anlamalıyız. Ladino canlandırma projesinde neyi devam ettirip neyi değiştireceğimizi seçmek bizim elimizde. Dilin sahibi konuşanlarıdır, kuralları biz yazıyoruz. Bu seçimleri yaparken en evvela seçeneklerimizden haberdar olmalıyız. Belki de kulo alegre geleceğin kuir Ladinocuları tarafından geri alınan, sevgiyle kullanılan bir öz tanım olacak.
Bu araştırmadaki en ilginç kısım ise Ladino’daki bir sürü terimin yuvarlak şekliyle ilişkili olması. Türkçe argoda ve el hareketlerinde olduğu gibi daireler Ladino’da da eşcinselliğin sembolü haline gelmiş.
Görsel: Dotan Moreno
Bu yazı önce İngilizce olarak Zaman Collective’de yayınlanmıştır. Türkçesi KaosGL’de yayınlandı.
Geçtiğimiz yıl Klara Perahya’nın genişletilmiş Ladino-Türkçe sözlüğünü okurken karşıma çıkan ve beni duraklatan bir madde oldu:
Karucha 1. Tekerlek, çark 2. Makara 3. (mecaz) eşcinsel
Rumca kökenli olduğunu öğrendiğim bu kelimeyi manidar bir zamanda keşfetmiştim. Boğaziçi’nde kuir ve feminist öğrenci gruplarının hedef alındığı, kuirların ana akım medyada doğrudan hedef gösterildiği günlerdi. O sıralarda Kürtçede LGBTİ+ kimliklere dair terimleri hakkında karşıma çıkan bir yazı, acaba Ladino için böyle bir külliyat derlemek mümkün mü diye düşündürdü.
Sefarad argosunda eşcinselliğe dair tek kelime karucha olamazdı. Ancak sadece bu kelime bile kafa karıştırıcıydı. Tekerlek kelimesini eşcinsel anlamında kullanmanın imalarını, nüanslarını, bir küfür olarak işlevini merak etmiştim. Bunu çözebilmek için benzer kelimeleri aramaya başladım. İlk yaptığım yüce bilgi kaynağı Twitter boşluğuna sormaktı. Aşina olduğum tüm Ladinocu hesapları da etiketledim. Maalesef kuir meselelere dair terimler hakkında bilgisi olan yoktu. Görünen oydu ki bu kelimeleri öğrenmenin tek yolu kaynağa geri dönmek: Ladino’yu anadil olarak konuşan, genelde daha yaşlı Sefaradlara kuir insanlar için kullandıkları kelimeleri sormak.
Doğrusu yaşça büyük bir gruba “Ladino’da eşcinselliği anlatmak için nasıl kelimeler biliyorsunuz?” diye sormaya çekindim. Ancak hedef göstermenin arttığı zamanlarda muhalif çevrelerde LGBTİ+ haklarından bahsetmek de normalleşiyordu. Bunu bir şans olarak görüp sorularımı sormaya başladım. Konuyu ‘uygunsuz’ bulan, bu konuda konuşmak istemeyenler oldu. Ama birçok Ladino kullanıcısı dilimizin kaydı tutulmamış bu kısmını yazıya dökmeye yardıma hazırdı.
Akla ilk gelen örneklerden biri omoseksual kelimesiydi. Ancak söyleyen herkes bu kelimenin yakın zamanda dile girdiği ve pek kullanılmayan ‘nazik’ bir kelime olduğu konusunda hemfikirdi. Bunun dışında kayıt altına aldığım tüm kelimeler aşağılama amaçlı kullanılan, farklı ağırlıkta küfürlerdi. Beni bu araştırmaya sevk eden karucha da bu aşağılayıcı kelimelerden biriydi.
Bu küfürlerden bazıları Türkçe bilen biri için şaşırtıcı değil. Blando, veya küçültme ekiyle blandiko yumuşak anlamına geliyor. Feminen davranış sergileyen erkekler için Türkçedekine benzer şekilde kullanılmış. Bulduğum kelimeler arasındaki en direkt küfür buydu. Temelinde erkekliğin ‘adam gibi’ yerine getirilemeyişi vardı. Buna benzer bir başka örnek ise dulse yani tatlı kelimesiydi.
Kulo alegre – mutlu göt – ise ilkin olumlu olarak algılanabilecek kadar şen şakrak bir tanım. Ancak bunun da kullanımı pejoratif. Bu terimin gelişimi İngilizcede gay (mutlu, neşeli) kelimesinin eşcinsel anlamına dönüşümünü andırıyor. Neşe ile kuirlik iki dilde de birbiriyle ilişkilendirilmiş, iç içe geçmiş.
Bunlara kıyasla kulampara örneği daha karmaşık. Sefaradların (Türkçe aracılığıyla) Farsça’dan aldığı bu birleşik kelime orijinalinde gholāmbāreh (غلامباره; oğlan-seven). Ladino’da bu kelime Farsça orijinalindeki veya Türkçe oğlancıdaki gibi bir pedofili iması taşımıyor.
Daha üstü kapalı, bağlama sabit bir eşcinsel işaretiyse es o bichim (o biçimmiş)ile ifade edilebilir. ‘Şöyle böyle’ gibi sözlerle bu ifadeyi de Türkçe’nin anlam dünyasında görmek mümkün.
Bu araştırmadaki en ilginç kısım ise Ladino’daki bir sürü terimin yuvarlak şekliyle ilişkili olması. Türkçe argoda ve el hareketlerinde olduğu gibi daireler Ladino’da da eşcinselliğin sembolü haline gelmiş. Başladığım örnek olan karucha bu imgeden yola çıkmış. Türkçesi tekerlek de bu anlamda kullanılıyor.
Yuvarlak motifini sürdüren birtakım terim ise Arapçada ve eskiden Türkçede kullanılan 5 – yani ٥ – rakamını temel almış. Bu rakam yuvarlağa benzediğinden eşcinsellere dair bir grup sözcük beş rakamını içeriyor. İstanbullu ve İzmirli Ladino konuşanlara göre eşcinsel bir erkek la de sinko, yani “beşlerden” olarak tanımlanabilir veya onun hakkında kısaca es un sinko, “o bir beş” denebilir. Tahminen daha yakın zamanın ürünü olan ve ağır bir Türkçe tesiri ile de aynı anlam iletilebilir: este es eski Turkche besh (O eski Türkçe beş). Eski Türkçe ile Arapça rakamlarından ٥ işaret edilmiş.
Tüm bu küfürler ve aşağılayıcı kullanımlar Türkçe’deki tekerlek, top, yuvarlak gibi dairesel terimlerle benzeşiyor. Peki eşcinsellik ve daireler arasındaki bu geometri alakası Türkçeye ve Ladinoya nereden gelmiş? Bunu anlayabilmek için Osmanlı’da cinselliğin anlamlarına bakmak gerek. Osmanlı ve Osmanlı öncesi dönemlerin Türkçe metinlerinde cinsel terimleri inceleyen çalışmasında İrvin Cemil Schick Osmanlı’da cinselliğin tanımlanışı konusunda şöyle diyor: “cinsellik bir kimsenin partnerinin cinsiyetine göre değil kimin penetre edildiği veya penetre eden olduğuna göre tanımlanıyordu.”
Bu cinsellik algısı Türkçede devam etmiş ve anlaşıldığı kadarıyla Ladinoya da geçmiş. Karşılaştığım tüm kelimeler özellikle penetre edilen erkeklere yönelik aşağılama imasına sahip. Ancak eşcinselliğin toplumsal anlamı değiştikçe bu terimlerin nüansları da hareket etmiş, seksteki rolden bağımsız aşağılamalar haline gelmişler.
Bu rol bazlı cinsellik anlayışının dairelerle ilgisi nedir? Bunu çözebilmek için Arslan Yüzgün’ün 1986’da yayınladığı öncü çalışması Türkiye’de Eşcinsellik: Dün Bugün adlı kitaba dönüyoruz. Bu erken çalışmada dairesel küfürleri açıklamaya çalışıyor. Ona göre ilişki gayet doğrudan kurulmuş: delik çağrışımı yaptığı için aşağılamalar yuvarlak objeler.
Ladinonun eşcinsel cinselliği bu üstü kapalı ifadeleri kopyalaması ve anlatmak için kendi versiyonlarını üretmesi ise şaşırtıcı değil. Ladino uzmanı Marie-Christine Varol Bornes Sefarad dilinin seksten direkt olarak bahsetmekten kaçındığını, bu nedenle cinsel aktivite için bolca mecaz kullanım olduğunu söylüyor. Bu kelimelerin neredeyse tümü Rumca, Türkçe ve İspanyolca kökenli. Ladino konuşanlardan birine göre bu terimlerin İbranice yerine bu kökenlerden gelen kelimeler olmasının sebebi eşcinselliğin ana akımda namakbul oluşu olabilir. Sefaradlar lashon hakodesh (kutsal dil) yani İbranice kökenli kelimeleri bu konuda kullanmaktan çekinmiş olabilirler. Ancak ben bu tespiti pek ikna edici bulmuyorum zira İbranice kökenli başka ‘uygunsuz’ terimler ve küfürler Ladino’da kullanıyor. Türkçe terimlerin ağırlıklı olarak tercih edilmiş olması bunların komik bulunması veya daha popüler olması olabilir.
Bu terimlere dair not düşülmesi gereken önemli bir husus daha var: bulduğum bütün sözcükler yalnızca erkekleri tanımlamak için. Bu terimleri paylaşan Ladino konuşanlara tekrarla sormama rağmen herkes ısrarla kadınlarda eşcinselliği anlatmak için hiçbir terim olmadığını söyledi. Bunun sebebi kadın cinselliğinin geneline dair bulunan tabu olabilir. Ancak fazlasıyla erkeksi bulunan olan kızları tanımlamak için Türkçe erkek fatma’ya tekabül eden bir sözcükle karşılaştım: ijoghlan. İja (kız) ve oğlan kelimeleri bir araya gelmiş. Ladino kadınların (eş)cinselliğine dair sessiz gibi dursa da yeterince kadınsı görünmeyen, feminenlik testini geçmeyen kadınları işaretlemek için bir kelime üretilmiş.
Bütün bunları öğrendikten sonra hala aklınızda bir soru kalmış olabilir: bunlar neden önemli? Ladino dilinin açtığı zengin arşivin tarihsel değeri bir yana, bu terimleri kaydetmenin pratik getirileri de var. Bugün Ladino öğretmek ve kullanmak, bu dili canlı tutmak için ciddi bir küresel çaba var. Eğer geniş kapsamlı, her şeyi anlatabilecek, her meseleyi tarif edebilecek bir dil istiyorsak dilin geçmişine bakmalı ve detaylarına kadar anlamalıyız. Ladino canlandırma projesinde neyi devam ettirip neyi değiştireceğimizi seçmek bizim elimizde. Dilin sahibi konuşanlarıdır, kuralları biz yazıyoruz. Bu seçimleri yaparken en evvela seçeneklerimizden haberdar olmalıyız. Belki de kulo alegre geleceğin kuir Ladinocuları tarafından geri alınan, sevgiyle kullanılan bir öz tanım olacak.
Paylaş: