Kaynak: Independent Türkçe, Melike Çapan
Rum vatandaş Zafir Pinaris cinayeti davasında karar açıklandı. 86 yaşındaki Pinaris’i işkence yaparak öldüren sanıklardan birine müebbet hapis cezası verildi
“Kafada pariyetal bölge ortada 1 cm’lik alanda ciltte eski çökük alan ve onun hemen yanında 1×1 cm’lik sıyrık alanı, her iki göz çevresi ve subkonjoktival bölgede yaygın ekimozlar, sağ kaş üzerine 10×4 cm’lik alanda, sol kaş üzerinde 3×2 cm’lik alanda, sol kaş dış yanda 5×5 cm’lik alanda, sağ yanağın hemen hemen tamamında ekimoz, sol yanakta 1,5×2 cm’lik ekimoz, her iki nazolabial sulkustan ağız köşesine kadar uzanan alanda, alt dudağın tamamında, alt dudağın mukozasının tamamında ekimoz, üst dudak sol yan içte 1×2 cm’lik laserasyon, ağız içinin kanamalı olduğu, larenks hizasından başlayıp her iki klavikula inscura jugularisini kaplayan 18×7 cm’lik alanda ekimoz, göğüs önde klavikuların altından başlayıp 6 cm alt hizasına kadar uzanan bölgede geniş ekimoz, sağ omuz başında 2 adet 2×2 cm’lik ekimoz, sol omuz başında 8×6 cm’lik alanda ekimoz, sol el bileğinde 8 cm uzunluğunda 1 cm genişliğinde bağ izi, sağ el bileğinde dış yüzeyinde 8×0,5 cm’lik yer yer soyulmaların olduğu bağ izi, sağ ve sol dirseğinde sıyrık, her iki ayak bileğinde organik kökenli yer yer krutlu lezyonlar olduğu, sağ eline kesi atıldığında bağ izi altı ekimozlu olduğu, sol eline kesi atıldığında bağ izi altı ekimozlu olduğu, ense her iki skapular bölge ve her iki ayak bileğine kesi atıldığında ekimoz izlenmediği, kişinin ölümünün künt kafa, göğüs ve boyun travmasına bağlı gelişen beyin kanaması, göğüs kafesi kemikleri ile sağ hyoid kemik ve sol tiroid kıkırdak kırıklarıyla birlikte gelişen mekanik asfiksi sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.”
Konunun girişi biraz uzun, teknik ve hatta sıkıcı gelebilir size. Tıp diliyle böyle anlatılıyordu 86 yaşındaki insana yapılan işkence adli tıp raporunda. Türkçesi ise şöyleydi: Elleri, ayakları plastik kelepçeyle bağlanan yaşlı adama evdeki paraların yerini söyleyene kadar şiddet uyguladılar. Başında, omuzunda, göğsünde morluklar ve sıyrıklar, göğüs kafesinde kırıklar meydana gelirken, 86 yaşındaki yaşlı adam kafa, göğüs ve boyun travmasına bağlı gelişen beyin kanaması nedeniyle yaşamını yitirdi.
Ölüm hikâyesini okuduğunuz kişi Zafir Pinaris. Gökçeada’da yaşayan Rum vatandaş 12 Mayıs 2019’da yaşadığı damda böyle öldürülmüştü. Daha önce davanın detaylarını yazmıştım. Bilmeyenler, okumayanlar için yeniden hatırlatalım.
Pinaris, Gökçeada’nın merkezine 5 km uzaklıkta bulunan Zarife Tepesi’nde yalnız bir hayat yaşıyordu. Günlük işlerini adalılar hallediyor, kendisi de pek evinden çıkmıyordu. 2019’un 13 Mayıs günü yemek getiren komşusuna kapıyı açmadı ilk kez. Kapıyı açan komşusu elleri kolları bağlanmış halde yerde buldu yaşlı adamı. Eve gelen jandarma Pinaris’in 1 gün önce öldüğünü değerlendirdi ve cinayetle ilgili soruşturma başlatıldı. 11 gün sonra operasyonlar neticelendirildi. Soruşturma kapsamında 8 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 5’i serbest bırakılmış, Erdoğan Baş, Mete Sarı ve Kadir Arslan isimli 3 şüpheli tutuklanmıştı. Sanıklardan Erdoğan Baş, cezaevine koyulduktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. 1,5 yıldır devam eden davanın bugün sonuna gelindi, karar açıklandı.
Çanakkale Adliyesi’nde görülen davadan mahkeme, tutuklu sanıklardan Kadir Arslan tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çaptırılırken, yağma suçundan 15 yıl ceza aldı.
Mete Sarı, Zafir Pinaris’i tasarlayarak öldürme suçundan beraat ederken, yağma suçundan 15 yıl hapis cezasına çaptırıldı. Arslan ve Sarı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanık Erdal Baş, ruhsatsız silah bulundurmaktan 1 yıl 6 ay ceza alırken suç delillerini gizlemekten beraat etti. Suça sürüklenen çocuk A.B. hakkında ise yağma suçuna yardımdan 4 yıl 2 ay ceza verildi. Erdal Baş ve A.B tutuksuz olarak yargılamasının devam etmesine karar verildi.
Sanıklardan Erdoğan Baş’ın cezaevinden kanserden vefat etmesinden dolayı hakkındaki dava düştü.
Cinayetin aynı zamanda bir nefret cinayeti olduğunu belirten İnsan Hakları Derneği’nin müdahalik talebi reddedilirken, davayı izleyen avukat İnci İncesağır, “Mahkeme bunu nefret cinayeti olarak değerlendirmedi. “Rum ise kesin çok zengindir ve bu para Rum’a değil, “bize” ait olmalı..” gibi bir anlayış var. Dolayısıyla bunun nefret cinayeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ancak müdahilik talebiz reddedildi” dedi.
Davanın 5 sanığından Kadir Arslan ve Mete Sağır’ın doğrudan suça iştirak ettiğini düşündüklerini söyleyen İncesağır, “Sağır, tasarlayarak öldürme suçundan beraat etti. Bizim müdahilik talebimiz kabul edilmediği için maktulün vekili istinaf yoluna başvuracaktır” diye konuştu.
Kaynak: Independent Türkçe, Melike Çapan
Rum vatandaş Zafir Pinaris cinayeti davasında karar açıklandı. 86 yaşındaki Pinaris’i işkence yaparak öldüren sanıklardan birine müebbet hapis cezası verildi
Konunun girişi biraz uzun, teknik ve hatta sıkıcı gelebilir size. Tıp diliyle böyle anlatılıyordu 86 yaşındaki insana yapılan işkence adli tıp raporunda. Türkçesi ise şöyleydi: Elleri, ayakları plastik kelepçeyle bağlanan yaşlı adama evdeki paraların yerini söyleyene kadar şiddet uyguladılar. Başında, omuzunda, göğsünde morluklar ve sıyrıklar, göğüs kafesinde kırıklar meydana gelirken, 86 yaşındaki yaşlı adam kafa, göğüs ve boyun travmasına bağlı gelişen beyin kanaması nedeniyle yaşamını yitirdi.
Ölüm hikâyesini okuduğunuz kişi Zafir Pinaris. Gökçeada’da yaşayan Rum vatandaş 12 Mayıs 2019’da yaşadığı damda böyle öldürülmüştü. Daha önce davanın detaylarını yazmıştım. Bilmeyenler, okumayanlar için yeniden hatırlatalım.
Pinaris, Gökçeada’nın merkezine 5 km uzaklıkta bulunan Zarife Tepesi’nde yalnız bir hayat yaşıyordu. Günlük işlerini adalılar hallediyor, kendisi de pek evinden çıkmıyordu. 2019’un 13 Mayıs günü yemek getiren komşusuna kapıyı açmadı ilk kez. Kapıyı açan komşusu elleri kolları bağlanmış halde yerde buldu yaşlı adamı. Eve gelen jandarma Pinaris’in 1 gün önce öldüğünü değerlendirdi ve cinayetle ilgili soruşturma başlatıldı. 11 gün sonra operasyonlar neticelendirildi. Soruşturma kapsamında 8 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 5’i serbest bırakılmış, Erdoğan Baş, Mete Sarı ve Kadir Arslan isimli 3 şüpheli tutuklanmıştı. Sanıklardan Erdoğan Baş, cezaevine koyulduktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. 1,5 yıldır devam eden davanın bugün sonuna gelindi, karar açıklandı.
Çanakkale Adliyesi’nde görülen davadan mahkeme, tutuklu sanıklardan Kadir Arslan tasarlayarak öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çaptırılırken, yağma suçundan 15 yıl ceza aldı.
Mete Sarı, Zafir Pinaris’i tasarlayarak öldürme suçundan beraat ederken, yağma suçundan 15 yıl hapis cezasına çaptırıldı. Arslan ve Sarı’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanık Erdal Baş, ruhsatsız silah bulundurmaktan 1 yıl 6 ay ceza alırken suç delillerini gizlemekten beraat etti. Suça sürüklenen çocuk A.B. hakkında ise yağma suçuna yardımdan 4 yıl 2 ay ceza verildi. Erdal Baş ve A.B tutuksuz olarak yargılamasının devam etmesine karar verildi.
Sanıklardan Erdoğan Baş’ın cezaevinden kanserden vefat etmesinden dolayı hakkındaki dava düştü.
Cinayetin aynı zamanda bir nefret cinayeti olduğunu belirten İnsan Hakları Derneği’nin müdahalik talebi reddedilirken, davayı izleyen avukat İnci İncesağır, “Mahkeme bunu nefret cinayeti olarak değerlendirmedi. “Rum ise kesin çok zengindir ve bu para Rum’a değil, “bize” ait olmalı..” gibi bir anlayış var. Dolayısıyla bunun nefret cinayeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ancak müdahilik talebiz reddedildi” dedi.
Davanın 5 sanığından Kadir Arslan ve Mete Sağır’ın doğrudan suça iştirak ettiğini düşündüklerini söyleyen İncesağır, “Sağır, tasarlayarak öldürme suçundan beraat etti. Bizim müdahilik talebimiz kabul edilmediği için maktulün vekili istinaf yoluna başvuracaktır” diye konuştu.
Paylaş: