1839 yılında İran’ın Meşhed kentindeki Yahudilere karşı kanlı saldırı oradaki toplumda köklü bir değişikle sonuçlandı. İran’ın ve Şii İslam’ın dini merkezlerin olan Meşhed’de birkaç bin kişilik bir Yahudi toplumu yaşıyordu. Farklı şekillerde açıklanan olay bir Yahudi kadının hasta olan köpeğini öldürmesiyle başlıyor. Kadının köpek ölüsünü Muharram ayında sokağa attığı veya bunun tamamen bir perde olup Yahudi birinin bir Seyyid’le (Hz. Muhammet ailesinden gelen biri) çekişmesinden çıktığı söyleniyor.
Bir şekilde çabucak alevlenen olay kanlı bir saldırıya dönüşüyor. Şii kalabalık Yahudilere ‘ya İslam’a dönün ya da ölün’ diyor. Saldırılar sırasında 40’tan fazla Yahudi öldürülüyor. Bazı aileler Semerkand ve Afganistan’daki Herat’a kaçarken birçok aile görünürde İslam’a dönüp evlerinde gizli olarak hala Yahudiliği sürdürmeye başlıyor. Zorla din değiştiren kripto-Yahudilere Yahudi yasalarında (halaha) anusim, yani zorla döndürülenler, deniyor. 2400 Meşhed Yahudisi’nin bu şekilde şiddet zoruyla Müslüman olduğu söyleniyor. Bu kanlı saldırıya ‘Allah adaleti’ anlamındaki Allahdad adı veriliyor.
Olaydan neredeyse yüz yıl sonra Pehlevi Şahı Meşhed Yahudilerinin dinlerini tekrar yaşamalarına izin veriyor ancak yaşadıkları şehirden ve komşularının şiddetinden korkan birçok Yahudi gizliliği sürdürüyor veya Meşhed’i terk ediyor.
Meşhed pogromu, Siverek, Urfa, Şam, Halep örnekleriyle beraber 19. yüzyıl pogromlarının sadece bir Doğu Avrupa olayı değil, Ortadoğu’da da etkili bir dalga olduğunun örneklerinden.
[…] yabancı bir kavramla yeniden yaratıyordu. Benzer bir durum ayaklamalar ve kavgaların “pogrom” olarak adlandırılmasında da oluyor. Aslında Doğu Avrupa’daki pogromlarla hiçbir […]