Florida’da İsrailli Amerika Konseyi’ne konuşan ABD Başkanı Donal Trump yine Yahudi nefreti yaydı. Konuşmasında Yahudilerin birinci sadakatinin İsrail’e olduğunu söyleyen Trump Yahudilerin vatandaşı oldukları ABD gibi ülkelere aslında bağlı olmadığını iddia etti. Bunu ifade ederken Trump “Ülkemizin insanlarının İsrail’i daha çok sevmesini sağlamalıyız, onu söyleyeyim. Bunu yapmalıyız. İsrail’i daha çok sevdirmeliyiz. Çünkü bazı Yahudiler var ki – iyi insanlar – ama İsrail’i yeterince sevmiyorlar.” Bu sözüyle Trump Yahudi olmayı İsrail’i sevmeye indirgiyor.
Trump’ın daha da bariz Yahudilere karşı nefret söylemi yaptığı yer ise Demokratlara karşı 2020 seçiminde olan şansıyla ilgiliydi. Bilindiği üzere ABD Yahudileri yüzde 70’e yüzde 30 gibi bir farkla Demokratları tercih ediyor. ABD Yahudi toplumunun Ortodoks olmayan çoğunluğuna bakıldığında ise bu oran yüzde 90 Demokrat’a kadar yükseliyor. Daha önce Neo-Nazilerden bahsederken ‘aralarında iyi insanlar da var’ diyen ve ırkçılara ilham kaynağı olan Trump İsrail’e olan ilişkisini kuvvetlendirmek bu farkı kapatabileceğini düşünüyor. Bu konuşmasında da Yahudilerden çok oy almayı beklediğini söyledi ve sebep olarak ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Yeruşalayim’e taşımasını gösterdi.
Ardından Trump “Bana oy vermek zorundasınız, başka seçeneğiniz yok. Pokahontas’a [Senatör Warren’a taktığı uygunsuz isim] oy vermeyeceksiniz, söyleyeyim. Çünkü malvarlığı vergisine oy vermezsiniz. ‘Varlığınızın yüzde 100’ünü alalım.’ Hayır, hayır. Beni sevmeseniz bile – ki bazılarınız sevmiyor; ben de gerçekten bazılarınızı hiç sevmiyorum – en büyük destekçilerim olacaksınız çünkü [zenginlere vergi yüzünden] 15 dakikada işinizden olursanız.” dedi. Trump bununla da kalmayıp Yahudilerin nasıl ‘öldürücü emlak sahipleri olduğunu biliyorum’ dedi.
Bu aleni antisemit yorumlar karşısında Yahudi kurumları ve lobi organizasyonları kuvvetli eleştirilerde bulunmadı. İsrail ve lobi eleştirisinde bulunan ve bazı çizgileri aşan yorumlar yapan Demokrat Temsilci İlhan Omar‘ı antisemit olma suçundan aylarca yerden yere vuran ADL, American Jewish Committee (AJC) gibi ‘ana akım’ Yahudi kuruluşlar konu Donald Trump’ın Neo-Nazilere ilham veren antisemitizmi olunca hafif yorumlarda bulundular. Bu durum üzerine bu kurumların ABD’de Yahudilerin güvenliği ve toplumsal konumundan çok İsrail politikaları ile ilgilendiği, ABD’de sosyal adalet ve Neo-Nazi terörünü hafife aldığı eleştirileri yapıldı.
AJC Twitter üzerinden yaptığı dişsiz yorumunda nefreti eleştirmeden önce Trump’a “İsrail’e olan sıkı desteğiniz için müteşekkiriz” dedi, ardından “böyle çirkin basmakalıplar olmadan Amerikan Yahudilere kampanya yapılabilir” diyerek neredeyse konunun ne olduğunu belirtmeden ‘eleştirmiş’ oldu. Açıklamada antisemitizm veya nefret kelimeleri geçmedi bile.
ADL CEO’su Jonathan Greenblatt’in açıklaması da benzer bir şekilde Trump’a “BDS ve antisemitizme karşı sözleri” için teşekkür etti. Yahudilere karşı nefret saçan Trump’ı eleştirirken önce antisemitizme olan mücadelesi için teşekkür etmenin anlamsızlığı da ortada. Yine de Greenblatt en azından Trump’ın iyi yorumlarının antisemit kalıpları kullanmasından dolayı sıfırlandığını söyledi ve Trump’ın tam olarak hangi antisemit açıklamalar yaptığını, İsrail’e bağlılık ve sadece parayı umursamak, da açıklamasında söyledi.
Ann Coulter gibi bazı aşırı sağcı (bazılarına göre Neo-Nazi) şahsiyetler ise sıklıkla olduğu gibi Trump’ın açtığı nefret kapısından yararlanarak daha da korkunç yorumlarda bulundular. Coulter, Trump’ın videosunu paylaşırken, önce Yahudilere Amerika’yı sevdirmek gerektiğini ekledi – yani Yahudilerin Amerika’ya bağlı olmadığı fikrini kuvvetle tekrarladı.
Florida’da İsrailli Amerika Konseyi’ne konuşan ABD Başkanı Donal Trump yine Yahudi nefreti yaydı. Konuşmasında Yahudilerin birinci sadakatinin İsrail’e olduğunu söyleyen Trump Yahudilerin vatandaşı oldukları ABD gibi ülkelere aslında bağlı olmadığını iddia etti. Bunu ifade ederken Trump “Ülkemizin insanlarının İsrail’i daha çok sevmesini sağlamalıyız, onu söyleyeyim. Bunu yapmalıyız. İsrail’i daha çok sevdirmeliyiz. Çünkü bazı Yahudiler var ki – iyi insanlar – ama İsrail’i yeterince sevmiyorlar.” Bu sözüyle Trump Yahudi olmayı İsrail’i sevmeye indirgiyor.
Trump’ın daha da bariz Yahudilere karşı nefret söylemi yaptığı yer ise Demokratlara karşı 2020 seçiminde olan şansıyla ilgiliydi. Bilindiği üzere ABD Yahudileri yüzde 70’e yüzde 30 gibi bir farkla Demokratları tercih ediyor. ABD Yahudi toplumunun Ortodoks olmayan çoğunluğuna bakıldığında ise bu oran yüzde 90 Demokrat’a kadar yükseliyor. Daha önce Neo-Nazilerden bahsederken ‘aralarında iyi insanlar da var’ diyen ve ırkçılara ilham kaynağı olan Trump İsrail’e olan ilişkisini kuvvetlendirmek bu farkı kapatabileceğini düşünüyor. Bu konuşmasında da Yahudilerden çok oy almayı beklediğini söyledi ve sebep olarak ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Yeruşalayim’e taşımasını gösterdi.
Ardından Trump “Bana oy vermek zorundasınız, başka seçeneğiniz yok. Pokahontas’a [Senatör Warren’a taktığı uygunsuz isim] oy vermeyeceksiniz, söyleyeyim. Çünkü malvarlığı vergisine oy vermezsiniz. ‘Varlığınızın yüzde 100’ünü alalım.’ Hayır, hayır. Beni sevmeseniz bile – ki bazılarınız sevmiyor; ben de gerçekten bazılarınızı hiç sevmiyorum – en büyük destekçilerim olacaksınız çünkü [zenginlere vergi yüzünden] 15 dakikada işinizden olursanız.” dedi. Trump bununla da kalmayıp Yahudilerin nasıl ‘öldürücü emlak sahipleri olduğunu biliyorum’ dedi.
Bu aleni antisemit yorumlar karşısında Yahudi kurumları ve lobi organizasyonları kuvvetli eleştirilerde bulunmadı. İsrail ve lobi eleştirisinde bulunan ve bazı çizgileri aşan yorumlar yapan Demokrat Temsilci İlhan Omar‘ı antisemit olma suçundan aylarca yerden yere vuran ADL, American Jewish Committee (AJC) gibi ‘ana akım’ Yahudi kuruluşlar konu Donald Trump’ın Neo-Nazilere ilham veren antisemitizmi olunca hafif yorumlarda bulundular. Bu durum üzerine bu kurumların ABD’de Yahudilerin güvenliği ve toplumsal konumundan çok İsrail politikaları ile ilgilendiği, ABD’de sosyal adalet ve Neo-Nazi terörünü hafife aldığı eleştirileri yapıldı.
AJC Twitter üzerinden yaptığı dişsiz yorumunda nefreti eleştirmeden önce Trump’a “İsrail’e olan sıkı desteğiniz için müteşekkiriz” dedi, ardından “böyle çirkin basmakalıplar olmadan Amerikan Yahudilere kampanya yapılabilir” diyerek neredeyse konunun ne olduğunu belirtmeden ‘eleştirmiş’ oldu. Açıklamada antisemitizm veya nefret kelimeleri geçmedi bile.
ADL CEO’su Jonathan Greenblatt’in açıklaması da benzer bir şekilde Trump’a “BDS ve antisemitizme karşı sözleri” için teşekkür etti. Yahudilere karşı nefret saçan Trump’ı eleştirirken önce antisemitizme olan mücadelesi için teşekkür etmenin anlamsızlığı da ortada. Yine de Greenblatt en azından Trump’ın iyi yorumlarının antisemit kalıpları kullanmasından dolayı sıfırlandığını söyledi ve Trump’ın tam olarak hangi antisemit açıklamalar yaptığını, İsrail’e bağlılık ve sadece parayı umursamak, da açıklamasında söyledi.
Ann Coulter gibi bazı aşırı sağcı (bazılarına göre Neo-Nazi) şahsiyetler ise sıklıkla olduğu gibi Trump’ın açtığı nefret kapısından yararlanarak daha da korkunç yorumlarda bulundular. Coulter, Trump’ın videosunu paylaşırken, önce Yahudilere Amerika’yı sevdirmek gerektiğini ekledi – yani Yahudilerin Amerika’ya bağlı olmadığı fikrini kuvvetle tekrarladı.
Bu haber güncellenmiştir.
Paylaş: