Kaynak: Hürriyet, Sıtkı Şükürer
Kentimizde sivil toplum etkinliklerinin sıklıkla gerçekleştirildiği bir mekandan söz etmek istiyoruz.
Tarihi Portekiz Havrası. Mezarlıkbaşı yokuşunda, hemen Agora’nın karşısında, çok kültürlü geçmişin simgelerinden biridir bu çok özel sinagog. Kemeraltı bir havralar bölgesidir. 9 adet havrası ile, aynı zamanda müthiş bir potansiyel içeren “inanç turizmi” beldesidir. Başta TARKEM olmak üzere her duyarlı kesim bu gizli hazineleri ayağa kaldırmak için kolları sıvamıştır. Bu yönüyle ilk ön alan kuruluşlardan biri de EGİAD’dır. İzmir’in iftihar ettiği genç iş insanları Portekiz Havrası’nı restore etme işini üstlenmiş ve çok kısa zamanda hayranlık uyandırıcı bir çabayla bahse konu tarihi mekanı kullanılabilir haliyle kentimize kazandırmıştır.17. yüzyılda inşa edilmiş havra, Portekiz’den göç eden Yahudilerinin ibadethanesi idi. Son durumu haraptı. Böylesi yerlerin restorasyonu kolay değildir. Zira, eski yapılardır, Lozan’ı ilgilendirir, Dış İşleri Bakanlığı her aşamada müdahildir, Anıtlar Kurulu’ndan belediyeye hemen herkes, hem teşvik eder, hem de zora koşmak için elinden geleni yapar. Neticede “iş” başarılmıştır.Mekan hali hazırda “Egiad Sosyal Kültürel Etkinlik Merkezi” adıyla faaliyetini sürdürmektedir. Dernek yetkilileri “Portekiz Havrası” unvanının kullanılmasında bürokratik zorluklar olduğuna işaret etmektedir. Oysa “Portekiz Havrası” ismi bu kentin tarihi kimliğini bütünleyen, adeta “büyülü bir melodi” keyfi veren bir mücevher tanımlamadır. İsminin bu şekliyle anılması faal bir sinagog olarak kullanıldığı manasına gelmez. Bu unvan bir “otantik kalıp”tır. Yanı sıra, bu neviden yapılır, anıldıkları isimlerle bir kültür ve turizm abidesi olarak gayrimenkul kostümüne bürünmüş stratejik elçilerimizdir. Bu nedenlerle, dileğimiz, sevgili EGİAD’lıların bu fnvanı daha bir ön plana çıkartmalarıdır.
Kaynak: Hürriyet, Sıtkı Şükürer
Kentimizde sivil toplum etkinliklerinin sıklıkla gerçekleştirildiği bir mekandan söz etmek istiyoruz.
Tarihi Portekiz Havrası. Mezarlıkbaşı yokuşunda, hemen Agora’nın karşısında, çok kültürlü geçmişin simgelerinden biridir bu çok özel sinagog. Kemeraltı bir havralar bölgesidir. 9 adet havrası ile, aynı zamanda müthiş bir potansiyel içeren “inanç turizmi” beldesidir. Başta TARKEM olmak üzere her duyarlı kesim bu gizli hazineleri ayağa kaldırmak için kolları sıvamıştır. Bu yönüyle ilk ön alan kuruluşlardan biri de EGİAD’dır. İzmir’in iftihar ettiği genç iş insanları Portekiz Havrası’nı restore etme işini üstlenmiş ve çok kısa zamanda hayranlık uyandırıcı bir çabayla bahse konu tarihi mekanı kullanılabilir haliyle kentimize kazandırmıştır.17. yüzyılda inşa edilmiş havra, Portekiz’den göç eden Yahudilerinin ibadethanesi idi. Son durumu haraptı. Böylesi yerlerin restorasyonu kolay değildir. Zira, eski yapılardır, Lozan’ı ilgilendirir, Dış İşleri Bakanlığı her aşamada müdahildir, Anıtlar Kurulu’ndan belediyeye hemen herkes, hem teşvik eder, hem de zora koşmak için elinden geleni yapar. Neticede “iş” başarılmıştır.Mekan hali hazırda “Egiad Sosyal Kültürel Etkinlik Merkezi” adıyla faaliyetini sürdürmektedir. Dernek yetkilileri “Portekiz Havrası” unvanının kullanılmasında bürokratik zorluklar olduğuna işaret etmektedir. Oysa “Portekiz Havrası” ismi bu kentin tarihi kimliğini bütünleyen, adeta “büyülü bir melodi” keyfi veren bir mücevher tanımlamadır. İsminin bu şekliyle anılması faal bir sinagog olarak kullanıldığı manasına gelmez. Bu unvan bir “otantik kalıp”tır. Yanı sıra, bu neviden yapılır, anıldıkları isimlerle bir kültür ve turizm abidesi olarak gayrimenkul kostümüne bürünmüş stratejik elçilerimizdir. Bu nedenlerle, dileğimiz, sevgili EGİAD’lıların bu fnvanı daha bir ön plana çıkartmalarıdır.
Paylaş: