İsrail’in Rosh Ha’Ayin şehrinde bulunan Yemen Kültür Mirası Merkezi’nde yapılan bir kına kutlamasında gelin Yemen’in farklı şehir ve bölgelerini temsil eden üç kıyafet değiştirdi. Hem gelin hem de damat İsrail’de büyüdükleri halde Yemenli kültürlerini onurlandırmak, onlar için çok önemli.
“Ailemin iki tarafı da Yemenli ve bu benim düğün kutlamam, bu da benim köklerim” dedi 24 yaşındaki Meyrav Yehud.
Asya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da birçok kültürde bulunan düğün öncesi kına geleneğinde kadınlar değişik tasarımları gelinin ve davetlilerin tenine yakılıyor. Kutlama düğünden bir hafta kadar önce yapıldı. Yemen’de kına bolluk ve bereketi simgeler ve kına ne kadar koyu olursa kadın için o kadar iyidir. Bazen günlerce kına yakılır.
1950’lerde Yemenli Yahudilerin için bir geçiş kampı olarak kullanılan bu kasabada, davetliler, mekanı geleneksel Yemen kültürünün unsurlarıyla dekore ettiler. Fotoğraflardan, göstermelik bir kuyuya kadar çok detaylı bir tasarım kullanıldı. Yemen’in başkenti Sana’dan bin mil uzaktaki kasabada, taşbuk oradan gelen en enteresan şey uzun koni şeklinde bir başlıktı. Adı taşbuk olan başlık geleneksel olarak inci ve çiçeklerden oluşuyor ve üzeri altın ve gümüş takılarla süsleniyor.
Son on yirmi yıldır kına kutlamaları İsrail’in Yemenli Yahudileri arasında kültürleriyle gurur duyduklarının bir göstergesi olarak tekrar popülerleşti. Gelin ve damat kostümleri gibi geleneksel unsurlar üzerinden kültür ve bir cemaat tekrar inşa ediliyor. Bu elbiseler çok nadir ve çok da pahalı oluyor – takı işlemeli elbiseler 14,000 ABD Doları gibi fiyatlardan satılmaya başlıyor.
Yemen toplumunda kına töreni hem Müslümanlarda hem de Yahudilerde popülerdi. 1949’da Yemen’in her köşesinden Yahudiler Uçan Halı Operasyonu sırasında uçaklarla İsrail’e taşındı. (Daha küçük sayılarda Yemen Yahudileri 19. yüzyıldan itibaren İsrail’e taşınıyordu.) Birçoğu geleneksel gelin kıyafetlerini ve takılarını getirmeye çalıştı ancak ağırlıklarından dolayı bırakmak zorunda kaldılar. Devletin kuruluşunun ilk yıllarında 80’den fazla ülkeden ve farklı etnik kimliklerden Yahudi bir araya geldi ve yeni bir İsrailli kimliği yaratma sürecine girdiler. Bu süreçte ortak dil ve kültür diasporada edinilen kültüre tercih edildi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen Mizrahi Yahudileri ise özellikle baskı altındaydı. Kültürleri ve gelenekleri toplumun üst tabakasını oluşturan Aşkenazlar tarafında hor görülüyor, aşağılanıyor ve geri bulunuyordu. Bu baskıdan dolayı kına gibi kutlamalar giderek küçülmeye ve Yemen Yahudileri arasında gizli saklı yapılmaya başladı.
Bu durum 1965’te Yeruşalayim’deki İsrail Müzesi’nin Sana’dan bir Yemenli Yahudi gelini sergisine eklemesiyle değişti. Bu kıyafetin sergilenmesi diaspora kültürünün değerli olduğunu ortaya koydu. Ancak 1970’lerdeki siyasal değişime kadar İsrail’de etnik gurur konusu konuşulmadı.
Yeruşalayim İbrani Üniversitesi’nde ve Achava Akademik Koleji’nde Folklorik Kültür profesörü olan Dr. Carmella Abdar günümüz İsrail’inde başlıkların geline özel olarak önceden yapıldığını söyledi. Ancak geleneksel olarak zanaatkarlar başlığı tören günü doğrudan gelinin kafasında bir araya getirirlerdi ve bu nedenle gelin saatlerce oturmak zorunda kalırdı.
Elbisenin şeklinden dolayı gelin üçgen gibi duruyor. “Bu şekil Yemen’deki materyal kültüründe merkezi bir öneme sahip” diyor Dr. Abdar. Üçgen kadının bereketini simgeliyor ve bazıları doğaüstü güçleri olduğuna inanıyor fakat modern İsrail’de tören daha çok etnik kimlikle alakalı ve sihirli güçlerin bahsi pek geçmiyor.
Yemen’de Müslüman ve Yahudi gelinler arasında birçok benzerlik vardı. El ve ayakları kınayla boyamak Hindistan, Pakistan, Afrika ve Ortadoğu’da yüzlerce yıllık geleneklerdi ve Yahudiler de bu gelenekleri Müslüman komşularıyla beraber icra etmişti. Dr. Abdar’a göre Yahudi kuyumcular Yemen’de hem Müslüman hem de Yahudilere takı yaparlardı. Bazı belirgin Yahudi motifleri de kullanıyorlardı: üst üste çene altına takılan kolye benzeri labeh gibi.
Gelini giydiren, kına planlayan, törende şarkı söyleyen ve mekanı dekore eden 58 yaşındaki Yafa Yehuda kına töreninin gençler arasında sıradan İsrail düğünlerinden farklılığı sebebiyle revaçta olduğunu, yaşlılarınsa nostaljik tarafını sevdiklerini söyledi. Kına elbisesi yapmaya 15 sene önce bu geleneği yeni bir nesle taşımak için başladı.
“Artık nefes alacak vaktim yok çünkü tüm gün meşgulüm” dedi artan kınalardan bahsederken.
Yafa Yehuda geleneksel birçok malzemeyi 30 yaşındaki Daniel Graydi’den kiralıyor. Graydi de kına elbisecisi ve kuyumculuk yapıyor. Graydi cemaatinde otantik takı ve kıyafetleriyle ve özellikle kına kıyafetleriyle tanınıyor. Üç yaşındayken ablasının kınasında bu geleneğe âşık oluyor.
“Renkler, güzellik, mutluluk hepsi gözümü almıştı. Çok müthiş bir şeydi.” Graydi Yemenli anneannesinin ayak izlerini takip ediyor: örgü yapıyor ve arkadaşlarına elbiseler yapıyor. 13 yaşına geldiğinde annesiyle beraber tüm bir Yemen kına kıyafeti ürettiler. Üç sene önce Yemen’de savaş çıkana kadar otantik ürünleri doğrudan oradan getiriyordu. Bugün kumaşlarını Hindistan’dan alıyor.
Rosh Ha’Ayin’de kutlama resmen başladığından gelin ve damat talletin (Yahudi dua şalı) altında duruyor ve giriş yapıyorlar. Yemen kostümleri giymiş bir grup müzisyen eski Yemen sembolleriyle döşenmiş odaya girdi. Bazıları çakma payot ya da simonim bile takıyordu. Bunlar Yemenli Yahudi erkeklerin klasik tiplemesindeki bukle saçlardır. Bir adam şofar (koç boynuzu) çaldı ve herkese böylece hoş geldiniz demiş oldu.
Gecenin sonuna doğru yakın aile sahnede toplandı ve herkes kınanın karıştırılmasını izledi. Konuşmalar yapıldı ve geline övgü şarkıları söylendi. Gelin davetlilerin ellerine kına sürdü. Kuruduğu zaman kalan turuncu iz kutlamaya gittiklerinin sembolü.
Kaynak: New York Times, 17 Kasım 2018
Çeviri: Nesi Altaras
İsrail’in Rosh Ha’Ayin şehrinde bulunan Yemen Kültür Mirası Merkezi’nde yapılan bir kına kutlamasında gelin Yemen’in farklı şehir ve bölgelerini temsil eden üç kıyafet değiştirdi. Hem gelin hem de damat İsrail’de büyüdükleri halde Yemenli kültürlerini onurlandırmak, onlar için çok önemli.
“Ailemin iki tarafı da Yemenli ve bu benim düğün kutlamam, bu da benim köklerim” dedi 24 yaşındaki Meyrav Yehud.
Asya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da birçok kültürde bulunan düğün öncesi kına geleneğinde kadınlar değişik tasarımları gelinin ve davetlilerin tenine yakılıyor. Kutlama düğünden bir hafta kadar önce yapıldı. Yemen’de kına bolluk ve bereketi simgeler ve kına ne kadar koyu olursa kadın için o kadar iyidir. Bazen günlerce kına yakılır.
1950’lerde Yemenli Yahudilerin için bir geçiş kampı olarak kullanılan bu kasabada, davetliler, mekanı geleneksel Yemen kültürünün unsurlarıyla dekore ettiler. Fotoğraflardan, göstermelik bir kuyuya kadar çok detaylı bir tasarım kullanıldı. Yemen’in başkenti Sana’dan bin mil uzaktaki kasabada, taşbuk oradan gelen en enteresan şey uzun koni şeklinde bir başlıktı. Adı taşbuk olan başlık geleneksel olarak inci ve çiçeklerden oluşuyor ve üzeri altın ve gümüş takılarla süsleniyor.
Son on yirmi yıldır kına kutlamaları İsrail’in Yemenli Yahudileri arasında kültürleriyle gurur duyduklarının bir göstergesi olarak tekrar popülerleşti. Gelin ve damat kostümleri gibi geleneksel unsurlar üzerinden kültür ve bir cemaat tekrar inşa ediliyor. Bu elbiseler çok nadir ve çok da pahalı oluyor – takı işlemeli elbiseler 14,000 ABD Doları gibi fiyatlardan satılmaya başlıyor.
Yemen toplumunda kına töreni hem Müslümanlarda hem de Yahudilerde popülerdi. 1949’da Yemen’in her köşesinden Yahudiler Uçan Halı Operasyonu sırasında uçaklarla İsrail’e taşındı. (Daha küçük sayılarda Yemen Yahudileri 19. yüzyıldan itibaren İsrail’e taşınıyordu.) Birçoğu geleneksel gelin kıyafetlerini ve takılarını getirmeye çalıştı ancak ağırlıklarından dolayı bırakmak zorunda kaldılar. Devletin kuruluşunun ilk yıllarında 80’den fazla ülkeden ve farklı etnik kimliklerden Yahudi bir araya geldi ve yeni bir İsrailli kimliği yaratma sürecine girdiler. Bu süreçte ortak dil ve kültür diasporada edinilen kültüre tercih edildi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelen Mizrahi Yahudileri ise özellikle baskı altındaydı. Kültürleri ve gelenekleri toplumun üst tabakasını oluşturan Aşkenazlar tarafında hor görülüyor, aşağılanıyor ve geri bulunuyordu. Bu baskıdan dolayı kına gibi kutlamalar giderek küçülmeye ve Yemen Yahudileri arasında gizli saklı yapılmaya başladı.
Bu durum 1965’te Yeruşalayim’deki İsrail Müzesi’nin Sana’dan bir Yemenli Yahudi gelini sergisine eklemesiyle değişti. Bu kıyafetin sergilenmesi diaspora kültürünün değerli olduğunu ortaya koydu. Ancak 1970’lerdeki siyasal değişime kadar İsrail’de etnik gurur konusu konuşulmadı.
Yeruşalayim İbrani Üniversitesi’nde ve Achava Akademik Koleji’nde Folklorik Kültür profesörü olan Dr. Carmella Abdar günümüz İsrail’inde başlıkların geline özel olarak önceden yapıldığını söyledi. Ancak geleneksel olarak zanaatkarlar başlığı tören günü doğrudan gelinin kafasında bir araya getirirlerdi ve bu nedenle gelin saatlerce oturmak zorunda kalırdı.
Elbisenin şeklinden dolayı gelin üçgen gibi duruyor. “Bu şekil Yemen’deki materyal kültüründe merkezi bir öneme sahip” diyor Dr. Abdar. Üçgen kadının bereketini simgeliyor ve bazıları doğaüstü güçleri olduğuna inanıyor fakat modern İsrail’de tören daha çok etnik kimlikle alakalı ve sihirli güçlerin bahsi pek geçmiyor.
Yemen’de Müslüman ve Yahudi gelinler arasında birçok benzerlik vardı. El ve ayakları kınayla boyamak Hindistan, Pakistan, Afrika ve Ortadoğu’da yüzlerce yıllık geleneklerdi ve Yahudiler de bu gelenekleri Müslüman komşularıyla beraber icra etmişti. Dr. Abdar’a göre Yahudi kuyumcular Yemen’de hem Müslüman hem de Yahudilere takı yaparlardı. Bazı belirgin Yahudi motifleri de kullanıyorlardı: üst üste çene altına takılan kolye benzeri labeh gibi.
Gelini giydiren, kına planlayan, törende şarkı söyleyen ve mekanı dekore eden 58 yaşındaki Yafa Yehuda kına töreninin gençler arasında sıradan İsrail düğünlerinden farklılığı sebebiyle revaçta olduğunu, yaşlılarınsa nostaljik tarafını sevdiklerini söyledi. Kına elbisesi yapmaya 15 sene önce bu geleneği yeni bir nesle taşımak için başladı.
“Artık nefes alacak vaktim yok çünkü tüm gün meşgulüm” dedi artan kınalardan bahsederken.
Yafa Yehuda geleneksel birçok malzemeyi 30 yaşındaki Daniel Graydi’den kiralıyor. Graydi de kına elbisecisi ve kuyumculuk yapıyor. Graydi cemaatinde otantik takı ve kıyafetleriyle ve özellikle kına kıyafetleriyle tanınıyor. Üç yaşındayken ablasının kınasında bu geleneğe âşık oluyor.
“Renkler, güzellik, mutluluk hepsi gözümü almıştı. Çok müthiş bir şeydi.” Graydi Yemenli anneannesinin ayak izlerini takip ediyor: örgü yapıyor ve arkadaşlarına elbiseler yapıyor. 13 yaşına geldiğinde annesiyle beraber tüm bir Yemen kına kıyafeti ürettiler. Üç sene önce Yemen’de savaş çıkana kadar otantik ürünleri doğrudan oradan getiriyordu. Bugün kumaşlarını Hindistan’dan alıyor.
Rosh Ha’Ayin’de kutlama resmen başladığından gelin ve damat talletin (Yahudi dua şalı) altında duruyor ve giriş yapıyorlar. Yemen kostümleri giymiş bir grup müzisyen eski Yemen sembolleriyle döşenmiş odaya girdi. Bazıları çakma payot ya da simonim bile takıyordu. Bunlar Yemenli Yahudi erkeklerin klasik tiplemesindeki bukle saçlardır. Bir adam şofar (koç boynuzu) çaldı ve herkese böylece hoş geldiniz demiş oldu.
Gecenin sonuna doğru yakın aile sahnede toplandı ve herkes kınanın karıştırılmasını izledi. Konuşmalar yapıldı ve geline övgü şarkıları söylendi. Gelin davetlilerin ellerine kına sürdü. Kuruduğu zaman kalan turuncu iz kutlamaya gittiklerinin sembolü.
Paylaş: