Şalom Gazetesi’nde İsrail ile ilgili kimi haberlerin verilmesine tepki gösteren ve Şalom’u kendince hizaya getirmeyi düşünüp takılmış plak misali sürekli, ‘sus Şalom’ diyen İsrail’de yaşadığını varsaydığım şahsın daha önce dile getirdiği bu yaklaşımını, verilen yanıtlara, hatta algı yaratmayı hedeflediği kimi okurlarının Şalom’u inceledikten sonra kendisiyle aynı fikirde olmadıklarını açıklamalarına rağmen, bu kez bu sütunlarda devam etmesi düşündürücüdür.
Daha önce söylediğimi bir kez daha tekrarlayayım. Şalom gazetesi Türkiye’de, özellikle İsrail ve Ortadoğu ile ilgili olarak basındaki haber seçiciliğine karşın ilgili gelişmeleri tüm tarafları ve gerçekleriyle kamuoyuna ileten belki de tek gazetedir. Bu bağlamda özellikle İsrail ile ilgili gelişmeleri hiçbir basın organında göremeyeceğimiz çeşitlilikle ve ayrıntıda bulabileceğimiz yegane Türkçe basın organıdır. Şalom okuru İsrail ile ilgili gerçekliği belli olan gelişmelerin çoğunu gazetesi sayesinde öğrenmekte ve bilgilenmektedir. Örneğin Gazze olaylarını kimi basın organlarının verdiğinin aksine Hamas’ın veya diğer Filistin gruplarının neden olduğu olumsuzluklarla birlikte verirken İsrail’de kimi grupların İsrail’in Gazze ile ilgili devlet politikalarını protesto etmelerini de haber etmektedir, kimi saygın İsrailli veya uluslararası gazetelerde verildiği gibi. Yine örneğin Şalom, İsrail’deki özellikle teknoloji veya bilim alanlarındaki ilerlemeleri sütunlarına taşımayı da bir başka gazetecilik görevi olarak yerine getirmektir.
Şimdi bütün bu gerçekler gün gibi ortadayken, daha önce yaptığımız benzer açıklama ve kanıtlara ragmen ilgili şahıs hala “eğer yalnız İsrael’i eleştiren, kınayan, çarpık haberlerle İsrael’i küçük düşüren haberleri yazacaksan hiç yazma Şalom gazetesi, sus, lütfen” diyebiliyorsa bu tür bir davranış biçimine ne ad verileceğini Avlaremoz okuruna bırakıyorum.
Kendini Şalom müfettişliğine soyunduran şahıs Şalom’u kullandığı dil üzerinden de hizaya çekmeye çalışması ise bir başka sorunlu davranış biçimi olsa gerek. Bir gazetenin kullandığı dilin nasıl olması gerektiği gazetecilik dili normlarında gayet açık ve nettir. İdeolojik dilin ciddi ve saygın olmaya çalışan basın kuruluşlarında yerinin olmadığını söylemeye bile gerek yok. Şalom gazetesi bir ideolojik pencerenin ışığını değil, gerçeklerin görüntüsünü vermeye çalışmakta. Örneğin, habere konu olan bir kişi eğer terörist ise ona terörist demekte hiç bir çekince göstermemektedir. Bu meyanda, adli bir vaka haberinde -özellikle internet sayfasındaki haberlerde- o ana kadar olay aydınlatılmadığından ilgili şüpheli için kullanılan sıfatlara azami dikkat göstermek de hem hukuksal hem de basın etiği olarak olmazsa olmaz kurallardan biri olsa gerek.
Şalom’a ‘sus ‘demeyi kendinde hak gören zihniyetin demokrasi dünyasında yeri yoktur. Facebook gettolarından çıkıp dünyayı anlamak ve gözlemlemek gerekir.
Şalom hiç bir ideolojik dünyaya ait bir gazete olmamıştır ve olmamaya da devam edecektir.
Bilakis İsrail’de demokrasi olduğunu kanıtlayan gelişmelerin Şalom’un sütunlarına taşınmasına, belirli bir siyasi veya dünya görüşü açısından ‘olumsuz’ haber olarak görülmesi hasebiyle tepki göstermek, İsrail’in gelişmiş demokrasisinden nasibinin alınmadığını gösterir.
Demokrasiye ve ifade özgürlüğüne tahammülsüzlüğün, sayıları az ama sesleri ‘sus’ diyecek kadar gürültülü çıkanlar yüzünden günümüzde tekrar sorun olduğunu görmek üzücü.
Demokrasinin bu ideolojik tahammülsüzlüğü aşmasını dilemek lazım, insanlığın gelişiminin devamı adına…
İvo Molinas
Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Şalom Gazetesi’nde İsrail ile ilgili kimi haberlerin verilmesine tepki gösteren ve Şalom’u kendince hizaya getirmeyi düşünüp takılmış plak misali sürekli, ‘sus Şalom’ diyen İsrail’de yaşadığını varsaydığım şahsın daha önce dile getirdiği bu yaklaşımını, verilen yanıtlara, hatta algı yaratmayı hedeflediği kimi okurlarının Şalom’u inceledikten sonra kendisiyle aynı fikirde olmadıklarını açıklamalarına rağmen, bu kez bu sütunlarda devam etmesi düşündürücüdür.
Daha önce söylediğimi bir kez daha tekrarlayayım. Şalom gazetesi Türkiye’de, özellikle İsrail ve Ortadoğu ile ilgili olarak basındaki haber seçiciliğine karşın ilgili gelişmeleri tüm tarafları ve gerçekleriyle kamuoyuna ileten belki de tek gazetedir. Bu bağlamda özellikle İsrail ile ilgili gelişmeleri hiçbir basın organında göremeyeceğimiz çeşitlilikle ve ayrıntıda bulabileceğimiz yegane Türkçe basın organıdır. Şalom okuru İsrail ile ilgili gerçekliği belli olan gelişmelerin çoğunu gazetesi sayesinde öğrenmekte ve bilgilenmektedir. Örneğin Gazze olaylarını kimi basın organlarının verdiğinin aksine Hamas’ın veya diğer Filistin gruplarının neden olduğu olumsuzluklarla birlikte verirken İsrail’de kimi grupların İsrail’in Gazze ile ilgili devlet politikalarını protesto etmelerini de haber etmektedir, kimi saygın İsrailli veya uluslararası gazetelerde verildiği gibi. Yine örneğin Şalom, İsrail’deki özellikle teknoloji veya bilim alanlarındaki ilerlemeleri sütunlarına taşımayı da bir başka gazetecilik görevi olarak yerine getirmektir.
Şimdi bütün bu gerçekler gün gibi ortadayken, daha önce yaptığımız benzer açıklama ve kanıtlara ragmen ilgili şahıs hala “eğer yalnız İsrael’i eleştiren, kınayan, çarpık haberlerle İsrael’i küçük düşüren haberleri yazacaksan hiç yazma Şalom gazetesi, sus, lütfen” diyebiliyorsa bu tür bir davranış biçimine ne ad verileceğini Avlaremoz okuruna bırakıyorum.
Kendini Şalom müfettişliğine soyunduran şahıs Şalom’u kullandığı dil üzerinden de hizaya çekmeye çalışması ise bir başka sorunlu davranış biçimi olsa gerek. Bir gazetenin kullandığı dilin nasıl olması gerektiği gazetecilik dili normlarında gayet açık ve nettir. İdeolojik dilin ciddi ve saygın olmaya çalışan basın kuruluşlarında yerinin olmadığını söylemeye bile gerek yok. Şalom gazetesi bir ideolojik pencerenin ışığını değil, gerçeklerin görüntüsünü vermeye çalışmakta. Örneğin, habere konu olan bir kişi eğer terörist ise ona terörist demekte hiç bir çekince göstermemektedir. Bu meyanda, adli bir vaka haberinde -özellikle internet sayfasındaki haberlerde- o ana kadar olay aydınlatılmadığından ilgili şüpheli için kullanılan sıfatlara azami dikkat göstermek de hem hukuksal hem de basın etiği olarak olmazsa olmaz kurallardan biri olsa gerek.
Şalom’a ‘sus ‘demeyi kendinde hak gören zihniyetin demokrasi dünyasında yeri yoktur. Facebook gettolarından çıkıp dünyayı anlamak ve gözlemlemek gerekir.
Şalom hiç bir ideolojik dünyaya ait bir gazete olmamıştır ve olmamaya da devam edecektir.
Bilakis İsrail’de demokrasi olduğunu kanıtlayan gelişmelerin Şalom’un sütunlarına taşınmasına, belirli bir siyasi veya dünya görüşü açısından ‘olumsuz’ haber olarak görülmesi hasebiyle tepki göstermek, İsrail’in gelişmiş demokrasisinden nasibinin alınmadığını gösterir.
Demokrasiye ve ifade özgürlüğüne tahammülsüzlüğün, sayıları az ama sesleri ‘sus’ diyecek kadar gürültülü çıkanlar yüzünden günümüzde tekrar sorun olduğunu görmek üzücü.
Demokrasinin bu ideolojik tahammülsüzlüğü aşmasını dilemek lazım, insanlığın gelişiminin devamı adına…
İvo Molinas
Şalom Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Paylaş: