Yahudileri yekpare bir bütün olarak görmek, bütün Yahudileri aynıymış gibi algılayıp onlara nefret söylemlerinde bulunmak çok sıradan antisemit eylemlerdendir. Peki farklı görüşlere tahammülü olmayan bazı Yahudilerin ‘egemen’ algının dışındaki diğer Yahudileri susturmaya çalışmasını, tek tip Yahudi yaratma çabasını nasıl tanımlayacağız?
Gözlemlediğim kadarıyla Türkiyeli “tek tip ideal Yahudi” tahayyülü heteroseksüel, dindar (ama ‘aşırı’ olmayan), İsrail Devleti’nin politikalarını savunan bir hat üzerinden şekillendiriliyor.
Geçenlerde rastladığım “Şalom Gazetesi, Sus… Lütfen…” yazısında bir gazetenin çok konuşmaması salık veriliyordu. Bir gazetenin yeterince konuşmadığı için eleştirilmesi anlaşılır bir durum, fakat çok konuştuğu için eleştirilmesi totaliter bir duruma işaret ediyor. Hem de bu gazetenin Türkiye’deki tek Yahudi gazetesi olmasından ötürü Türkiye’deki Yahudilerin çeşitliliğini yansıtması beklenirken böyle bir talebin gelmesi oldukça düşündürücü…
Şalom’un susmasının salık verilmesine yol açan haber, İsrail Devleti’nin Gazze’de gerçekleşen “Büyük Geri Dönüş” eylemine yaptığı müdahalenin bir grup İsrailli tarafından Tel Aviv’de protesto edilmesiydi. Yahudiler, İsrail konusunda tek fikre sahip ve onu her daim savunan insanlar olmalıydı! Aslında antisemitlerin Yahudilere yaptığı en klişe antisemitizmde olduğu gibi… Benzer bir noktaya savrulma pahasına, bazı tek tipçi Yahudilere göre, İsrail’de yaprak kıpırdasa haber yapan bir gazete bu haberi görmezden gelmeliydi.
İsrail konusu zaten Yahudilerden çıkan farklı seslerin, egemen sağ ve destekçileri tarafından elden geldiğince boğulduğu bir alan, ancak ideal tek tip Yahudi tahayyülü sadece bu değil.
Avlaremoz’da yayımlanan, Nesi Altaras’ın “Dışarıdan Etkiler” ismini taşıyan Chabad-Lubativtch hakkındaki eleştirileri barındıran yazısından sonra gelen yorumların sayısındaki çokluk ve eleştirilerdeki üslup aslında farklı görüşe ne kadar alışık olmadığımız ve farklı görüşü nasıl da bastırmaya çalıştığımızı görmek adına üzücü bir pratikti. Ben Chabad hareketini o yazıda duyduğum için benim zaten yazıdaki görüşleri haklı bulmam ya da bulmamam söz konusu değil, ancak bu durum insanların farklı görüş karşısındaki infialine ve ayrıca gelen yorumların saldırgan, küfürlü ve aşağılayıcı tonu da farklı görüşlere olan tahammülsüzlüğe iyi bir örnek olabilir.
Dahası Avlaremoz’da yayımlanan “Türkiye Yahudi Toplumu’nda LGBTİ+: Geç Kalmış Bir Diyalog” dosyası. Zaten dosyanın adı da heteroseksist bir bakış açısının genel olarak Türkiyeli Yahudi toplumu için ‘genel kabul’ olduğuna ilişkin bir fikir vermekle birlikte, geç kalmışlığa dair bir özeleştiri barındıyor. Kimi tek tip ideal Yahudi arayışındaki kişilerde ise geç kalmışlık bir yana, gündem bile olmaması gereken bir konu neden gündemde sorusu hakim. Türkiyeli Yahudi toplumunun kendini dışarıdan gelebilecek olan sadırılara karşı korumak için oluşturduğu kayadez mekanizması kendi toplum içi dinamiklerine de sirayet etmiş olmalı ki bu dosya konusu da tepkilerin hedefindeydi.
Türkiye’deki tek tip Yahudi arayışının küresel tezahürünün bir örneğini de Kudüs’te doğan, İsrail ve ABD vatandaşlığı bulunan Nathalie Portman’ın İsrail’de kendisine verilecek olan Genesis Ödülü’nü Netanyahu’nun son dönem uyguladığı politikaları protesto etmek için reddetmesinden sonra gördük. Enerji Bakanı Yuval Steinitz, Portman’ın söz ve kararının antisemitizmin sınırında olduğunu söyledi. İç Güvenlik Bakanı Gilan Erdan, Portman’a “karanlık tarafa geçmeme” uyarısında bulundu. Likud Partisi milletvekili Oren Hazan ise aralarındaki en hülyalı kişi çıktı ve Portman’ın vatandaşlığının düşürülmesini önerdi. Türkiye’den İsrail’e göç edenlerin yer aldığı bir portal olan İsrail’deki Türkiyeliler Birliği’nde çıkan bir haber de aslında Türkiyeli tek tipçi zihniyet ile küresel zihniyetin nasıl örtüştüğünü gösteren bir turnusol kağıdı gibi. Sitede yer alan haberin “İnternette Portman’a öfke artıyor” başlığı Portman’ın zaten yanlış bir davranışta bulunduğu önkabulünü taşıyor ve atılan başlık genel olarak toplum nezdinde öfkenin arttığı manipülasyonunu içeriyor. Bu manipülasyon da gene aslında Portman’ın davranışının zihinlerde olumsuzlanmasını ve bildiğimiz tek tip idealinin dışına çıkılmamasını amaçlıyor. Oysa ki haberde yer alan bilginin aksine benim gözlemlediğim kadarıyla sosyal medyada öfkelenenlerin, verilen aşırı tepkilerin dışında, Yahudilerin ve Yahudi olmayan kişilerin Portman’a verdiği destek de bir hayli fazla. Tabii bu durum karşısında tek tip ideal Yahudi refleksi harekete geçiyor ve kimi kesimlerce Portman’ın kararına verilen destek haber başlığı aracılığıyla net bir şekilde gözardı ediliyor, tek tip idealinden farklı çıkan sese duyulan öfke alevlendiriliyor.
Tek tipçi zihniyet maalesef her yerde, her toplumda mevcut. İfade özgürlüğüne, en temel insan haklarına ulaşmanın asgari koşulu çoğulculuk, aksi totalitarizm. Buna örnek olarak İsrail’deki sağcı Yahudilerin farklı görüşteki İsrail vatandaşlarına verdiği tepki gösterilebilir. Tepkilerin (aslında saldırı demek daha doğru bir tanım) yer aldığı videoya buradan ulaşılabilir. Olay, İsrail’de Filistin ile yaşanan savaşta hayatını kaybeden Yahudilerin anısınına düzenlenen “Anma Gününe” alternatif bir anma gününün düzenlenmesi üzerine çıkıyor. Binlerce İsrailli ve Filistinli’nin ortak olarak düzenlediği alternatif anmada farklı olarak savaşta hayatını kaybeden Yahudilerin yanısıra hayatını kaybeden Filistinliler de etkinlikte anılıyor. Videoda da görüldüğü gibi, etkinliğe katılan Yahudilere “hain” ve “Hitler’in çocuğu” sözleriyle saldırılıyor, alternatif anmaya katılanlar öldürülmekle tehdit ediliyor ve “Araplara ölüm” , “Solculara ölüm” tezahüratları yapılıyor. Bu örnekte de görüldüğü gibi tek tipçiliğin öfke ve nefret getirdiği, kendisi gibi olmayanın en temel haklarının ihlal edildiği aşikar. Yani aslında uzun lafın kısası, Rosa Luxemburg’un yaptığı atıftan yola çıkarak, “ya çoğulculuk ya totalitarizm!”
* “Bağzı” kelimesi başlıkta bilinçli olarak kullanılmıştır. Kelime yazının bütününde ise ‘bazı’ olarak doğru yazımı ile kullanılmıştır. Uyarılar ve dikkatiniz için teşekkür ederiz!
[…] de başkalarının görüşlerini eleştirmektir. Eli Haligua’nın Avlaremoz’da yayınlanan “Bağzı Yahudilerin tek tip Yahudi sevdası” yazısı üzerine, “tek tip ideal Yahudi” tanımının çok dışında olan Deist ve […]
[…] hafta farklı seslere tahammülü olmayan, ‘egemen’ diskura yönelik eleştiriler barındıran “Bağzı Yahudilerin tek tip Yahudi sevdası” başlıklı yazıma atıfta bulunurak iki yazı yayımlandı. Birisi Liora Morhayim’in “Deist […]
[…] Yahudiler hemfikirmiş gibi davranılır. Birçok noktada Avlaremoz’da İsrail eleştirisi de yapılmıştır ve bu tip makaleler yeni yazılar yolladığı müddetçe yayınlanmaya devam […]
[…] Yahudiler hemfikirmiş gibi davranılır. Birçok noktada Avlaremoz’da İsrail eleştirisi de yapılmıştır ve bu tip makaleler yeni yazılar yolladığı müddetçe yayınlanmaya devam […]