İkinci Dünya Savaşında bazı öyküler var ki yıllar sonra ortaya çıkıyor. Bunlar insanların hiç konuşulmamış, gizli saklı hayat öyküleri. Ta ki onları birisi araştırıp, ortaya çıkarana kadar. Naziler’in katliamları yıllardır derin izler bıraktı. Maalesef günümüzde de, onların kanlı icraatlarını duymaktayız. Fakat her şeye karşın, yaşama direnen, iyilik yapan ve cesaret ve cömertlikleriyle insanları kurtaranlar da var.
“Yapılan iyilikler unutulmaz”
Dünyada iyi bir isim bırakabilmek bir hayır duası almak ne kadar önemli. İşte bir aile var ki, yaptıklarıyla “Dünyadaki Dürüstler listesine adları geçmiş ve ödül almışlar. Çünkü 2. Dünya Savaşında bir aileyi kurtarmışlar.
Aşağıda Polonya’lı Krol Ailesinin Öyküsünü okuyacaksınız.
Zenobia ve Piotr Król, yedi çocuğu ile birlikte Polonya’nın Krasne Potockie köyünde (Nowy Sącz ilçesinde) yaşıyorlardı. Aile, ana gelir kaynakları olan bir değirmene sahipti. Króller mahallede yaşayan Yahudi bir aile olan Steinlaufs'larla iyi arkadaştılar. Emil ve Sala Steinlauf, fabrikanın donduğu 1939 kışında, Król ailesini yiyecek ve yakacak odun sağlayarak destekledi. Yahudi aile, komşularını ve yedi çocuğunu unutmayıp yardımda bulundular.
Haziran 1941’de Nazi Almanları Nowy Sącz gettosunu açtı. Steinlaufs ve çocuklarına oraya taşınmaları emredildi. O zamandan beri Yahudi mahallesinde yaşıyorlardı zaten. Bununla birlikte, Króller eski komşularını unutmadılar ve yiyecek sunarak onlara destek oldular. Bir yıl sonra, 1942 yazında, Nowy Sącz gettosunun tasfiye edileceği yönündeki söylentiler yayılmaya başladı ve orada yaşayan Yahudiler Doğu’ya gönderildi. Ardından Zenobia Król, gettoya girmeyi başararak Steinlaufs ailesine yardım etti. Bu şekilde, Króllar önceki destekleri için Yahudi aileye şükranlarını dile getirmek istediler.
22 Ağustos 1942’de Nowy Sącz gettosunun tasfiyesinden bir gün önce, Emil ve Sala Steinlauf dört çocuğu ile birlikte kaçarak, Króls ailesinin evine geldi. Zenobia ve Piotr kararlı bir şekilde çatı katlarında bir barınak hazırladılar. Çocukları, Yahudileri çiftlikte saklayarak onlara yardım ettiler. Król ailesinin en genç üyeleri, yemeklerini Steinlaufs ailesine getirdi ve temizlik ve yıkamada yardımcı oldular. Bazen çocuklarıyla oynuyor ve olası tehlikelere karşı onları uyarıyorlardı. Sırlarını komşularından ve diğer aile bireylerinden uzak tutuyorlardı. Steinlaufs ailesi, işgalin sonuna kadar Króllarla birlikte kaldı. Savaştan sonra Krol ailesinin çocuklarından Janina anlatıyor: “Tüm Steinlauf ailesi, ailemin cesareti ve cömertliği sayesinde hayatta kaldı.”
Savaştan kısa süre sonra Steinlauf ailesi İsrail’e gitti. Emil ve Sala, Król vefat ettiler. Daha sonra Krol ailesine, Yahudiler’in hayatını kurtardıkları için “Uluslar Arası Doğruluk Ödülü” verildi. Her iki aile de yıllarca temas halinde kaldı. Yad Vashem, 1982 yılında Krol ailesini onurlandırdı. Steinlaufs ailesi Polonya’da hayatta kalan azınlık ailelerden biriydi. Naziler ilk işgal ettikleri Polonya’da Yahudiler’in yanı sıra neredeyse her dört Polonyalı’dan birini öldürdüler. Polonya Yahudi cemaatinin hemen hepsi birkaç kişi dışında yok edildi. Savaştan sonra tüm gettolar Polonya’da müzelerde dönüştürüldü.
Unutulmamalıdır ki, yapılan hiçbir iyilik unutulmaz ve er geç sahibine de geri döner.
Reneta Sibel Yolak’ın “Ümitlerin Mucizelere Döndüğü An” adlı kitabından alınmıştır.
İkinci Dünya Savaşında bazı öyküler var ki yıllar sonra ortaya çıkıyor. Bunlar insanların hiç konuşulmamış, gizli saklı hayat öyküleri. Ta ki onları birisi araştırıp, ortaya çıkarana kadar. Naziler’in katliamları yıllardır derin izler bıraktı. Maalesef günümüzde de, onların kanlı icraatlarını duymaktayız. Fakat her şeye karşın, yaşama direnen, iyilik yapan ve cesaret ve cömertlikleriyle insanları kurtaranlar da var.
“Yapılan iyilikler unutulmaz”
Dünyada iyi bir isim bırakabilmek bir hayır duası almak ne kadar önemli. İşte bir aile var ki, yaptıklarıyla “Dünyadaki Dürüstler listesine adları geçmiş ve ödül almışlar. Çünkü 2. Dünya Savaşında bir aileyi kurtarmışlar.
Aşağıda Polonya’lı Krol Ailesinin Öyküsünü okuyacaksınız.
Zenobia ve Piotr Król, yedi çocuğu ile birlikte Polonya’nın Krasne Potockie köyünde (Nowy Sącz ilçesinde) yaşıyorlardı. Aile, ana gelir kaynakları olan bir değirmene sahipti. Króller mahallede yaşayan Yahudi bir aile olan Steinlaufs'larla iyi arkadaştılar. Emil ve Sala Steinlauf, fabrikanın donduğu 1939 kışında, Król ailesini yiyecek ve yakacak odun sağlayarak destekledi. Yahudi aile, komşularını ve yedi çocuğunu unutmayıp yardımda bulundular.
Haziran 1941’de Nazi Almanları Nowy Sącz gettosunu açtı. Steinlaufs ve çocuklarına oraya taşınmaları emredildi. O zamandan beri Yahudi mahallesinde yaşıyorlardı zaten. Bununla birlikte, Króller eski komşularını unutmadılar ve yiyecek sunarak onlara destek oldular. Bir yıl sonra, 1942 yazında, Nowy Sącz gettosunun tasfiye edileceği yönündeki söylentiler yayılmaya başladı ve orada yaşayan Yahudiler Doğu’ya gönderildi. Ardından Zenobia Król, gettoya girmeyi başararak Steinlaufs ailesine yardım etti. Bu şekilde, Króllar önceki destekleri için Yahudi aileye şükranlarını dile getirmek istediler.
22 Ağustos 1942’de Nowy Sącz gettosunun tasfiyesinden bir gün önce, Emil ve Sala Steinlauf dört çocuğu ile birlikte kaçarak, Króls ailesinin evine geldi. Zenobia ve Piotr kararlı bir şekilde çatı katlarında bir barınak hazırladılar. Çocukları, Yahudileri çiftlikte saklayarak onlara yardım ettiler. Król ailesinin en genç üyeleri, yemeklerini Steinlaufs ailesine getirdi ve temizlik ve yıkamada yardımcı oldular. Bazen çocuklarıyla oynuyor ve olası tehlikelere karşı onları uyarıyorlardı. Sırlarını komşularından ve diğer aile bireylerinden uzak tutuyorlardı. Steinlaufs ailesi, işgalin sonuna kadar Króllarla birlikte kaldı. Savaştan sonra Krol ailesinin çocuklarından Janina anlatıyor: “Tüm Steinlauf ailesi, ailemin cesareti ve cömertliği sayesinde hayatta kaldı.”
Savaştan kısa süre sonra Steinlauf ailesi İsrail’e gitti. Emil ve Sala, Król vefat ettiler. Daha sonra Krol ailesine, Yahudiler’in hayatını kurtardıkları için “Uluslar Arası Doğruluk Ödülü” verildi. Her iki aile de yıllarca temas halinde kaldı. Yad Vashem, 1982 yılında Krol ailesini onurlandırdı. Steinlaufs ailesi Polonya’da hayatta kalan azınlık ailelerden biriydi. Naziler ilk işgal ettikleri Polonya’da Yahudiler’in yanı sıra neredeyse her dört Polonyalı’dan birini öldürdüler. Polonya Yahudi cemaatinin hemen hepsi birkaç kişi dışında yok edildi. Savaştan sonra tüm gettolar Polonya’da müzelerde dönüştürüldü.
Unutulmamalıdır ki, yapılan hiçbir iyilik unutulmaz ve er geç sahibine de geri döner.
Reneta Sibel Yolak’ın “Ümitlerin Mucizelere Döndüğü An” adlı kitabından alınmıştır.
Paylaş: