Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva, “Bütünleşelim, kardeşçe bu ülkede yaşayalım. Fikirlerimiz ayrı olabilir ama en nihayetinde biz kardeşiz” dedi.
İstanbul’dan gelen Musevi cemaati, Edirne Büyük Sinagog’ta, Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva ile Minha duasını gerçekleştirdi.
Hahambaşı Haleva, duanın ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın İslam alemine verilen en büyük hediye olduğunu söyledi.
Haleva, “Müslümanlar için ramazan bir fırsattır. Ramazanda oruç tutmanın en büyük niteliklerden biri açlığın ne olduğunun anlaşılmasıdır. Bu şekilde iftar İslam alemine verilen en büyük hediyedir. Biz de Yahudi cemaati olarak birkaç yerde Müslüman kardeşlerimizle iftarlarda bütünleşiyoruz” dedi.
Ramazanlarda Müslümanlarla aynı hazzı hissetmeye çalıştıklarını anlatan Haleva, şöyle devam etti:
“İslam alemi ve Yahudi aleminin çok ortak noktası var. Bugünler bir fırsattır. Bütünleşelim, kardeşçe bu ülkede yaşayalım. Fikirlerimiz ayrı olabilir ama en nihayetinde biz kardeşiz. İki kardeş arasında fikir ayrılığı olabilir ama aynı masada oturabilirler. Esas mesele işte bu. İftar aynı masada oturmak, aynı ekmeği paylaşmak ve aynı hisleri beraber hissetmektir. Bu yapılanlar çoğu yerde yoktur açıkça söyleyeyim. Avrupa’da İslam ve Yahudilik açısından bir bütünleşme yoktur bambaşka bir dünyadır ama Türkiye’de toplum o kadar hoşgörülüdür ki hiçbir zaman başka dinden olana hor gözle bakılmaz. Bilakis yardım ettiler. Kanıtı da Edirne Büyük Sinagog’un yaptırılmasıdır.”
Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh ise üç yıldır Musevi cemaati olarak iftar verdiklerini, sofralarını semavi dinlere mensup kardeşleriyle paylaşmaktan mutluluk duyduklarını anlattı.
İbrahimzadeh, “Bu kez iftarımızı Selimiye Camisinin bahçesinde vereceğiz. Halkımızla birlikte iftar sofrasını paylaşmaya çalışacağız. Bütün bu dünyada olanları gördükten sonra inşallah Edirne’den yapacağımız bu iftarın görüntüsü ve uyandıracağı heyecan bölgemize de örnek olur. Maalesef bölgemizde farklı örnekleri istemeden her gün bu acıları yaşıyoruz. Edirne bu acıları tatlıya çevirecek en güzel yerlerden birisi” diye konuştu.
Kaynak: Bursa Marmara
Türkiye Hahambaşısı Rav İsak Haleva, “Bütünleşelim, kardeşçe bu ülkede yaşayalım. Fikirlerimiz ayrı olabilir ama en nihayetinde biz kardeşiz” dedi.
Haleva, “Müslümanlar için ramazan bir fırsattır. Ramazanda oruç tutmanın en büyük niteliklerden biri açlığın ne olduğunun anlaşılmasıdır. Bu şekilde iftar İslam alemine verilen en büyük hediyedir. Biz de Yahudi cemaati olarak birkaç yerde Müslüman kardeşlerimizle iftarlarda bütünleşiyoruz” dedi.
Ramazanlarda Müslümanlarla aynı hazzı hissetmeye çalıştıklarını anlatan Haleva, şöyle devam etti:
“İslam alemi ve Yahudi aleminin çok ortak noktası var. Bugünler bir fırsattır. Bütünleşelim, kardeşçe bu ülkede yaşayalım. Fikirlerimiz ayrı olabilir ama en nihayetinde biz kardeşiz. İki kardeş arasında fikir ayrılığı olabilir ama aynı masada oturabilirler. Esas mesele işte bu. İftar aynı masada oturmak, aynı ekmeği paylaşmak ve aynı hisleri beraber hissetmektir. Bu yapılanlar çoğu yerde yoktur açıkça söyleyeyim. Avrupa’da İslam ve Yahudilik açısından bir bütünleşme yoktur bambaşka bir dünyadır ama Türkiye’de toplum o kadar hoşgörülüdür ki hiçbir zaman başka dinden olana hor gözle bakılmaz. Bilakis yardım ettiler. Kanıtı da Edirne Büyük Sinagog’un yaptırılmasıdır.”
Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh ise üç yıldır Musevi cemaati olarak iftar verdiklerini, sofralarını semavi dinlere mensup kardeşleriyle paylaşmaktan mutluluk duyduklarını anlattı.
İbrahimzadeh, “Bu kez iftarımızı Selimiye Camisinin bahçesinde vereceğiz. Halkımızla birlikte iftar sofrasını paylaşmaya çalışacağız. Bütün bu dünyada olanları gördükten sonra inşallah Edirne’den yapacağımız bu iftarın görüntüsü ve uyandıracağı heyecan bölgemize de örnek olur. Maalesef bölgemizde farklı örnekleri istemeden her gün bu acıları yaşıyoruz. Edirne bu acıları tatlıya çevirecek en güzel yerlerden birisi” diye konuştu.
Paylaş: