Yahudilerin Bizans İmparatorluğu döneminden yakın zamana dek yerleşim yeri olan Hasköy’ü Evliya Çelebi “süslü ve emsalsiz” olarak anlatır ve betimler: “… Yahudilerin evlerinin bağ ve bahçeleri öyle limon ve narlar verir ki hiç bir bağda benzeri bulunmaz.”
Hasköy gettosu, geçirdiği büyük yangınlar, zamanla yurt dışına verilen göçler ve Yahudi toplumunun Galata, Kurtuluş gibi yerleşim bölgelerini tercih etmesi sebebiyle yavaş yavaş terk edilmiş ve pek çok yapısı işlevsiz hale gelmişti. İşlevsiz hale gelen bu yapıların da bir şekilde değerlenmesi gerekiyordu. O günlerde belki hataen, belki tecrübesizlikle, belki de hızlı bir karar vermek sonucu ‘değerlendirmek’ amaçlı kiralanan bir taşınmazımıza ise ancak dün kavuşmayı başardık.
Türk Yahudi Toplumu Başkanı İshak İbrahimzadeh Abudara Sinagogu’nda gerçekleştirdiği konuşmasında içerisinde bulunduğumuz durumu: “Bazen karanlık bize dışarıdan geliyor, bazen biz kendi karanlığımızı yaratıyoruz. Bu sinagogun bu hale gelmiş olması bizim kendi karanlığımızın eseridir. Kimse bu sinagogu bize karanlıklaştırmadı, biz kendimiz karanlık yapmayı seçtik. Biz buraları bırakıp giderken, burayı bize ışık getirecek hale getirmeyi beceremedik. Bugün aslında kendi yarattığımız karanlığa geri dönüp bir kıvılcım yakmaya çalıştık. Ummak istiyorum ki bu kıvılcımı cemaatimizin diğer kurumlarında da toplumumuza hizmet edecek hale getirebiliriz.” sözleriyle özetledi.
1950lerde, atölye olarak kiraya verilmiş ve senelerce imalathane olarak kullanılmış Abudara Sinagogu’nun kiracıları uzun uğraşlar sonunda çıkarılmış. Ancak senelerdir bakım görmemiş olması bir yana, atölye olarak kullanıldığı için iç mekanı oldukça zarar görmüş.
Yapının duvarlarında aşınmalar olmasının yanı sıra, yapının orijinalliğini bozmaya sebebiyet verecek bir asma kat döşenmiş.
Hızlı bir bakım gördükten sonra, hala metruk halde olsa da seneler sonra sinagogun açılması toplumu heyecanlandırdı. Ağırlıklı olarak eski Hasköylülerin katıldığı törende, hahambaşı Rav Yitshak Haleva, Türk Yahudi Toplumu Başkanı İshak İbrahimzadeh ve Hasköy Cemaati Başkanı Moris Behar konuşma yaptı. Sinagogun işlevini yitirmesinden yaklaşık 60 sene sonra yapıda tekrar dua edilmesini kutlamak amacıyla şofar çalındı.
Moris Behar konuşmasında Hasköy bölgesinde zamanında 27 adet sinagog bulunduğunu belirtti. Bugün Hasköy Maalem Sinagogu Şabat dualarında ve bayramlarda açık olmanın yanı sıra, Kal Ha Kadoş adıyla bilinen Karay Sinagogu faaliyet göstermekte. 2 Nisan 2017 günü içerisinde yeniden toplanarak kavuştuğumuz Abudara Sinagogu ise düzenli olarak faaliyet göstermeyecek.
Okşan Svastics Yahudiler’in İstanbul’u kitabında Hasköy’de 1860’lı yıllarda 65 haham olduğunu, bundan bir yüzyıl sonra ise bölgede 148 haham ve 13 sinagog bulunduğunu belirtiyor. Bugün İstanbul’da bulunan haham sayısı ise iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda…
Moris Behar: “Gayrimenkullerimize sahip çıkmak amacıyla açılan davalar hala devam etmektedir. Yönetim Kurulu olarak gayemiz bu yapıları ilelebet yaşatmak ve dünyaya tanıtmaktır” diyerek taşınmazların peşinde olduğunun altını çizdi.
[…] Abudaram Sinagogu 1950’lerden beri atölye olarak kullanılıyordu, ancak günümüzde boş durumda. Geçtiğimiz yıllarda İstanbul Yahudi Cemaati bu sinagogda özel bir ibadet ve tören gerçekleştirmişti. Bu gelişme, yapının yeniden canlandırılması için ilk adım olarak değerlendiriliyor.. […]