36. İstanbul Film Festivali 5-15 Nisan 2017 tarihleri arasında İstanbul’un çeşitli sinemalarında yüzlerce seansla seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor.
Atlas, Beyoğlu, Rexx gibi tarihi sinemaların yanında son yıllarda City’s, Zorlu gibi alışveriş merkezlerinin sinemalarında da gösterime sunulan filmler pek çok farklı kitleye hitap etmekte. Bu sene öğrenciler için hafta arası gündüz seansları ise sadece 1 TL.
Lale Kartlılar için bilet satışları dün itibariyle başladı. Genel satış ise 25 Mart 2017’de başlayacak.
Avlaremoz ekibi olarak okuyucularımız için filmleri inceleyerek kısa bir seçki oluşturduk.
1. Austerlitz
2016 yılında çekilmiş bu belgesel günümüzde insanların, ölüm kamplarını ziyaretlerinde nasıl davrandıklarını konu ediyor. Ukraynalı saygın sinemacı Sergey Loznitsa, son belgeselinde kamerasını binlerce kişinin ziyaret ettiği; ölüm, keder, zulüm ve yıkımla özdeşleşen bu kamplara çeviriyor ve bu sorunun yanıtını arıyor. Film “selfie”ler, kahkahalar, yemek molaları ve rehberlerin genel geçer açıklamalarıyla ölüm kamplarının günümüzde sıradan bir turistik merkezden farkının kalmadığını gösteriyor. Tarih ve bugün ilişkisine yönelik öznel bakışına, 2015’te festivalde gösterilen Ağustos Olayları’ndan aşina olduğumuz Loznitsa, filminde yargıç değil tanık konumunu seçerken ölüm kamplarının günümüz insanı için anlamını da araştırıyor.
94 dakika süren siyah-beyaz belgesel 7 Nisan 2017 günü 13.30’da City’s 3’te ve 8 Nisan 2017 günü 11.00’da Beyoğlu sinemasında gösterilecek.
2. Cennet
2016 VENEDİK En İyi Yönetmen, UNICEF Ödülü, 2016 MAR DEL PLATA En İyi Senaryo, 2016 GIJON En İyi Kadın Oyuncu (J. Vysotskaya), En İyi Görüntü Yönetmeni, Genç Jüri Ödülü ve 2016 CHICAGO Kurucu Ödüllerine sahip 2016 filmde Rus sinemasının ustalarından Andrei Konchalovsky, 2. Dünya Savaşı’nı merceğine alıyor ve Fransız direnişine katılan Rus barones Olga’yı izliyor. Olga, yakalanarak Fransız komiser Jules’ün karşısına çıktıktan sonra ölüm kampına gönderilir. Gerçek bir cehennem olan kampta Olga’yı bir sürpriz beklemektedir: Kamp yetkililerinden SS subayı Helmut, yıllardan beri Olga’ya âşıktır ve onu kurtarmaya niyetlidir.
131 dakika süren siyah-beyaz film 5 Nisan 2017 günü 19.00’da Atlas Sineması’nda, 6 Nisan 2017 günü 16.00’da Rexx 1’de ve 7 Nisan 2017 günü 13.30’da City’s 7’de izleyici ile buluşacak.
3. Kaybolan Bir Dil, Kaybolan Bir Mutfak
Avlaremoz’da da videolarına yer verdiğimiz Sefarad Anne’nin de içerisinde yer aldığı belgesel hepimizi heyecanlandırıyor. Belgesel 1492’de İber Yarımadası’ndan Osmanlı topraklarına göç eden Yahudilerin asırlarca korudukları dillerinin ve mutfaklarının kaybolmasını konu ediniyor. Sefarad ailelerin bu topraklardaki mutlu yaşamlarını ve zor zamanlarını anlatan fotoğraflar ile başlayan film akademisyenler, yazarlar ve bu kültüre mensup kişilerin anlatılarıyla devam ediyor ve günümüzde Sefarad Yahudilerinin konuştuğu Ladino (Judeo Espanyol) dili gibi Sefarad mutfağının da zamanla yok olması ile ilgili görüşleri aktarıyor. Belgeselde Prof. İlber Ortaylı’dan akademisyen Soli Özel’e, Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi Koordinatörü Karen Gerşon Şarhon’dan yazar Mario Levi’ye birçok kişi söyleşileriyle yer alıyor.
60 dakika süren belgesel 8 Nisan 2017 günü 16.00’da Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek. Gösterim özel gösterim olup, belgeselin yönetmeni ve oyuncularından bir kısmı da gösterim esnasında sinemada bulunacak ve gösterimden sonra konuşmalar yapacaklar.
4. Duvarlar Arasında
2017 TRONDHEIM Yeni Yönetmenler – En İyi Film, 2016 TORONTO NETPAC Ödülü, 2016 SAN SEBASTIAN Sanat Sinema Ödülü, Sebastiane LGBT Ödülü, Eroski Gençlik Ödülü, 2016 HAYFA En İyi ilk Film, FEDEORA Sanatsal Başarı Ödüllerinin (Hawa, Jammelieh, Kanboura) sahibi bu film, Tel Aviv’de yaşayan üç Filistinli kadının en görünür ikilemlerine odaklanıyor: Geleneksellik ve çağdaşlık, maneviyat ve dünyevilik. Tel Aviv sokaklarında her iki çelişkiyi de en arı haliyle bulmak mümkün; yönetmen Hamoud da bu arada kalmışlığı filme aktarıyor. Farklı yaşam tarzlarının soyut ve sert çatışmasını, hayattan alınan zevkin farklı tanımlarını ve farklı adanmışlıklarını üç genç kadın üzerinden, mizahi bir bakış açısıyla perdeye aktarıyor.
102 dakika süren filmi 12 Nisan 2017 günü 21.30’da City’s 7’de, 13 Nisan 2017 günü 13.30’da Atlas Sineması’nda ve 14 Nisan 2017 günü 19.00’da Kanyon’da izlemek mümkün.
5. Dağların Tepelerin Ardında
2016 KUDÜS En İyi Kadın Oyuncu (S. Nadav-Naor) ödülünün sahibi bu filmde Greenbaum ailesi görünüşte sorunsuz bir hayat sürdürmektedir. Ne var ki, baba David’in 27 yıl hizmet verdiği İsrail ordusundan ayrılıp sivil hayata dönüşüyle birlikte ailenin tüm bireylerine ve aslında topluma sızmış olan huzursuzluk, kendini gösterecektir. Eran Kolirin, üçüncü filminde devleti yozlaşmaya yüz tutmuş aile mefhumu üzerinden tartışmaya açıyor.
90 dakika süren filmi 6 Nisan 2017 günü 16.00’da Atlas Sineması’nda, 8 Nisan 2017 günü 11.00’de Rexx Sineması’nda ve 13 Nisan 2017 günü 13.30’da City’s 3’te izleyebilirsiniz.
6. Bodoslama
2016 OPHİR ÖDÜLLERİ En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Kostüm, 2016 HAYFA En İyi Kadın Oyuncu ödüllerine sahip film Rama Burshtein’in ilk filmi Void / Boşluğu Doldurmak’ın devamı niteliğinde olan film bu kez mizahı bir enstrüman gibi kullananmakta. Filmin merkezinde, düğün salonunun rezervasyonu dair her detayı planlanmış evliliğine bir ay kala terkedilen Michal var. Michal, bu duruma rağmen bir ay sonra, öyle ya da böyle evlenmeye kararlı. Burshtein’ın filmi “plana uygun” yola devam eden bir kadının hikâyesini anlatırken temposunu ve bakış açısını hiç yitirmiyor.
110 dakika süren filmi 5 Nisan 2017 günü 11.00’de Rexx 1’de, 8 Nisan 2017 günü 13.30’da İtalyan Kültür Merkezi’nde, 9 Nisan 2017 günü 16.00’da Kanyon’da ve 13 Nisan 2017 günü 13.30 Rexx 7’de izlemek mümkün.
7. Özgürlüğe Doğru
2017 DENVER İzleyici Ödülü, 2017 SAN DIEGO İzleyici Ödülü, 2017 ATLANTA İzleyici Ödülü, Jüri Ödülü ve 2016 HAMBURG En İyi Film ödüllerinin sahibi filmde 12 yaşındaki afacan Fanny bir yandan iki küçük kız kardeşine göz kulak olmakta bir yandan da ailelerinden uzakta, kendileri gibi çocukların bulunduğu bir yuvada hayata devam etmeye çalışmaktadır. Ancak şartlar değişince Fanny, sekiz çocuğun önderliğini üstlenip İsviçre sınırına varmak üzere yola çıkar. Nazi işgali altındaki Fransa’yı boydan boya geçen dokuz çocuk, ilginç insanlarla karşılaşacak, birçok tehlikeyi atlatacaktır. Fanny Ben-Ami’nin çocukluk anılarını anlattığı otobiyografik romandan uyarlanan Özgürlüğe Doğru kahkahalar, korku ve sürprizlerle dolu bir dayanışma, dostluk ve büyüme hikâyesi anlatıyor.
2016 yapımı 94 dakikalık film 5 Nisan 2017 günü 16.00’da City’s 7’de, 8 Nisan 2017 günü 11.00’de Kanyon’da ve 12 Nisan 2017 günü 13.30’da İtalyan Kültür Merkezi’nde izleyici ile buluşacak.
8. Şafak Sökmeden
Şafak Sökmeden Nazi baskısından kaçan Stefan Zweig’in Buenos Aires, New York ve Brezilya arasında geçen sürgün yıllarını anlatıyor. Film, Avusturyalı Yahudi bir aydın olan Zweig ve eşinin sürgünde geçen 15 yılına, birlikte intihar ettikleri 1942’ye dek süren sonu gelmeyen yolculuklarına ve yazarın “Yeni Dünya”da kendine bir yuva bulmaya çalışırken, Nazi Almanya’sındaki gelişmeler karşısındaki felsefi duruşuna odaklanıyor. Avusturya’nın Oscar adayı olan Şafak Sökmeden, Aimée ve Jaguar ile tanınan Alman oyuncu Maria Schrader’in yönettiği ikinci film.
106 dakikalık bu filmi 5 Nisan 2017 günü 13.30’da Beyoğlu Sineması’nda, 7 Nisan 2017 günü 11.00’de City’s 7’de ve 12 Nisan 2017 günü 19.00’da Rexx 5’te izlemek mümkün.
36. İstanbul Film Festivali 5-15 Nisan 2017 tarihleri arasında İstanbul’un çeşitli sinemalarında yüzlerce seansla seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor.
Atlas, Beyoğlu, Rexx gibi tarihi sinemaların yanında son yıllarda City’s, Zorlu gibi alışveriş merkezlerinin sinemalarında da gösterime sunulan filmler pek çok farklı kitleye hitap etmekte. Bu sene öğrenciler için hafta arası gündüz seansları ise sadece 1 TL.
Lale Kartlılar için bilet satışları dün itibariyle başladı. Genel satış ise 25 Mart 2017’de başlayacak.
Avlaremoz ekibi olarak okuyucularımız için filmleri inceleyerek kısa bir seçki oluşturduk.
1. Austerlitz
2016 yılında çekilmiş bu belgesel günümüzde insanların, ölüm kamplarını ziyaretlerinde nasıl davrandıklarını konu ediyor. Ukraynalı saygın sinemacı Sergey Loznitsa, son belgeselinde kamerasını binlerce kişinin ziyaret ettiği; ölüm, keder, zulüm ve yıkımla özdeşleşen bu kamplara çeviriyor ve bu sorunun yanıtını arıyor. Film “selfie”ler, kahkahalar, yemek molaları ve rehberlerin genel geçer açıklamalarıyla ölüm kamplarının günümüzde sıradan bir turistik merkezden farkının kalmadığını gösteriyor. Tarih ve bugün ilişkisine yönelik öznel bakışına, 2015’te festivalde gösterilen Ağustos Olayları’ndan aşina olduğumuz Loznitsa, filminde yargıç değil tanık konumunu seçerken ölüm kamplarının günümüz insanı için anlamını da araştırıyor.
94 dakika süren siyah-beyaz belgesel 7 Nisan 2017 günü 13.30’da City’s 3’te ve 8 Nisan 2017 günü 11.00’da Beyoğlu sinemasında gösterilecek.
2. Cennet
2016 VENEDİK En İyi Yönetmen, UNICEF Ödülü, 2016 MAR DEL PLATA En İyi Senaryo, 2016 GIJON En İyi Kadın Oyuncu (J. Vysotskaya), En İyi Görüntü Yönetmeni, Genç Jüri Ödülü ve 2016 CHICAGO Kurucu Ödüllerine sahip 2016 filmde Rus sinemasının ustalarından Andrei Konchalovsky, 2. Dünya Savaşı’nı merceğine alıyor ve Fransız direnişine katılan Rus barones Olga’yı izliyor. Olga, yakalanarak Fransız komiser Jules’ün karşısına çıktıktan sonra ölüm kampına gönderilir. Gerçek bir cehennem olan kampta Olga’yı bir sürpriz beklemektedir: Kamp yetkililerinden SS subayı Helmut, yıllardan beri Olga’ya âşıktır ve onu kurtarmaya niyetlidir.
131 dakika süren siyah-beyaz film 5 Nisan 2017 günü 19.00’da Atlas Sineması’nda, 6 Nisan 2017 günü 16.00’da Rexx 1’de ve 7 Nisan 2017 günü 13.30’da City’s 7’de izleyici ile buluşacak.
3. Kaybolan Bir Dil, Kaybolan Bir Mutfak
Avlaremoz’da da videolarına yer verdiğimiz Sefarad Anne’nin de içerisinde yer aldığı belgesel hepimizi heyecanlandırıyor. Belgesel 1492’de İber Yarımadası’ndan Osmanlı topraklarına göç eden Yahudilerin asırlarca korudukları dillerinin ve mutfaklarının kaybolmasını konu ediniyor. Sefarad ailelerin bu topraklardaki mutlu yaşamlarını ve zor zamanlarını anlatan fotoğraflar ile başlayan film akademisyenler, yazarlar ve bu kültüre mensup kişilerin anlatılarıyla devam ediyor ve günümüzde Sefarad Yahudilerinin konuştuğu Ladino (Judeo Espanyol) dili gibi Sefarad mutfağının da zamanla yok olması ile ilgili görüşleri aktarıyor. Belgeselde Prof. İlber Ortaylı’dan akademisyen Soli Özel’e, Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi Koordinatörü Karen Gerşon Şarhon’dan yazar Mario Levi’ye birçok kişi söyleşileriyle yer alıyor.
60 dakika süren belgesel 8 Nisan 2017 günü 16.00’da Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek. Gösterim özel gösterim olup, belgeselin yönetmeni ve oyuncularından bir kısmı da gösterim esnasında sinemada bulunacak ve gösterimden sonra konuşmalar yapacaklar.
4. Duvarlar Arasında
2017 TRONDHEIM Yeni Yönetmenler – En İyi Film, 2016 TORONTO NETPAC Ödülü, 2016 SAN SEBASTIAN Sanat Sinema Ödülü, Sebastiane LGBT Ödülü, Eroski Gençlik Ödülü, 2016 HAYFA En İyi ilk Film, FEDEORA Sanatsal Başarı Ödüllerinin (Hawa, Jammelieh, Kanboura) sahibi bu film, Tel Aviv’de yaşayan üç Filistinli kadının en görünür ikilemlerine odaklanıyor: Geleneksellik ve çağdaşlık, maneviyat ve dünyevilik. Tel Aviv sokaklarında her iki çelişkiyi de en arı haliyle bulmak mümkün; yönetmen Hamoud da bu arada kalmışlığı filme aktarıyor. Farklı yaşam tarzlarının soyut ve sert çatışmasını, hayattan alınan zevkin farklı tanımlarını ve farklı adanmışlıklarını üç genç kadın üzerinden, mizahi bir bakış açısıyla perdeye aktarıyor.
102 dakika süren filmi 12 Nisan 2017 günü 21.30’da City’s 7’de, 13 Nisan 2017 günü 13.30’da Atlas Sineması’nda ve 14 Nisan 2017 günü 19.00’da Kanyon’da izlemek mümkün.
5. Dağların Tepelerin Ardında
2016 KUDÜS En İyi Kadın Oyuncu (S. Nadav-Naor) ödülünün sahibi bu filmde Greenbaum ailesi görünüşte sorunsuz bir hayat sürdürmektedir. Ne var ki, baba David’in 27 yıl hizmet verdiği İsrail ordusundan ayrılıp sivil hayata dönüşüyle birlikte ailenin tüm bireylerine ve aslında topluma sızmış olan huzursuzluk, kendini gösterecektir. Eran Kolirin, üçüncü filminde devleti yozlaşmaya yüz tutmuş aile mefhumu üzerinden tartışmaya açıyor.
90 dakika süren filmi 6 Nisan 2017 günü 16.00’da Atlas Sineması’nda, 8 Nisan 2017 günü 11.00’de Rexx Sineması’nda ve 13 Nisan 2017 günü 13.30’da City’s 3’te izleyebilirsiniz.
6. Bodoslama
2016 OPHİR ÖDÜLLERİ En İyi Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Kostüm, 2016 HAYFA En İyi Kadın Oyuncu ödüllerine sahip film Rama Burshtein’in ilk filmi Void / Boşluğu Doldurmak’ın devamı niteliğinde olan film bu kez mizahı bir enstrüman gibi kullananmakta. Filmin merkezinde, düğün salonunun rezervasyonu dair her detayı planlanmış evliliğine bir ay kala terkedilen Michal var. Michal, bu duruma rağmen bir ay sonra, öyle ya da böyle evlenmeye kararlı. Burshtein’ın filmi “plana uygun” yola devam eden bir kadının hikâyesini anlatırken temposunu ve bakış açısını hiç yitirmiyor.
110 dakika süren filmi 5 Nisan 2017 günü 11.00’de Rexx 1’de, 8 Nisan 2017 günü 13.30’da İtalyan Kültür Merkezi’nde, 9 Nisan 2017 günü 16.00’da Kanyon’da ve 13 Nisan 2017 günü 13.30 Rexx 7’de izlemek mümkün.
7. Özgürlüğe Doğru
2017 DENVER İzleyici Ödülü, 2017 SAN DIEGO İzleyici Ödülü, 2017 ATLANTA İzleyici Ödülü, Jüri Ödülü ve 2016 HAMBURG En İyi Film ödüllerinin sahibi filmde 12 yaşındaki afacan Fanny bir yandan iki küçük kız kardeşine göz kulak olmakta bir yandan da ailelerinden uzakta, kendileri gibi çocukların bulunduğu bir yuvada hayata devam etmeye çalışmaktadır. Ancak şartlar değişince Fanny, sekiz çocuğun önderliğini üstlenip İsviçre sınırına varmak üzere yola çıkar. Nazi işgali altındaki Fransa’yı boydan boya geçen dokuz çocuk, ilginç insanlarla karşılaşacak, birçok tehlikeyi atlatacaktır. Fanny Ben-Ami’nin çocukluk anılarını anlattığı otobiyografik romandan uyarlanan Özgürlüğe Doğru kahkahalar, korku ve sürprizlerle dolu bir dayanışma, dostluk ve büyüme hikâyesi anlatıyor.
2016 yapımı 94 dakikalık film 5 Nisan 2017 günü 16.00’da City’s 7’de, 8 Nisan 2017 günü 11.00’de Kanyon’da ve 12 Nisan 2017 günü 13.30’da İtalyan Kültür Merkezi’nde izleyici ile buluşacak.
8. Şafak Sökmeden
Şafak Sökmeden Nazi baskısından kaçan Stefan Zweig’in Buenos Aires, New York ve Brezilya arasında geçen sürgün yıllarını anlatıyor. Film, Avusturyalı Yahudi bir aydın olan Zweig ve eşinin sürgünde geçen 15 yılına, birlikte intihar ettikleri 1942’ye dek süren sonu gelmeyen yolculuklarına ve yazarın “Yeni Dünya”da kendine bir yuva bulmaya çalışırken, Nazi Almanya’sındaki gelişmeler karşısındaki felsefi duruşuna odaklanıyor. Avusturya’nın Oscar adayı olan Şafak Sökmeden, Aimée ve Jaguar ile tanınan Alman oyuncu Maria Schrader’in yönettiği ikinci film.
106 dakikalık bu filmi 5 Nisan 2017 günü 13.30’da Beyoğlu Sineması’nda, 7 Nisan 2017 günü 11.00’de City’s 7’de ve 12 Nisan 2017 günü 19.00’da Rexx 5’te izlemek mümkün.
Filmlerin tam listesine http://film.iksv.org/tr/filmlistesi ‘nden ulaşabilirsiniz.
Paylaş: