27 Ocak’taki Uluslararası Holokost Anma Günü’nde, Beyaz Saray’ın Basın Sekreterliği Bürosu’nun yayımladığı “Uluslararası Holokost Anma Günü için Başkan’ın Bildirisi” başlıklı açıklama içerisinde Yahudiler ve antisemitizmden hiç söz edilmemiş olması, Amerika’daki Yahudilerin ve Yahudi kurumların tepkisini çekti.
Anma Günü ile ilgili Başkanlık merciinden daha önceki başkanlar zamanında yapılan beyanların tersine, Cuma günü yapılan açıklama “Holokost’un kurbanları, kurtulanları ve kahramanları”, “Nazi terörü tarafından dehşete uğramış masum insanlar” gibi genel ifadeleri içeriyordu.
Bu duruma tepki gösteren kurumlar arasıda yer alan Anti-Defamation League (ADL) CEO’su Jonathan Greenblatt, Medium adlı blog sitesinde yayımladığı makalesinde söz konusu bildirideki bu tavrın, Holokost inkarına yol açabilir nitelikte olduğunu ifade etti. Greenblatt makalesinde, Yahudilerin Holokost’un odağında olduğunu şu şekilde açıkladı:
“Yahudi halkının ızdırabı, akla sonradan gelebilecek bir düşünce, cümlenin sonuna eklenebilecek bir söz öbeği değildir. Yahudi halkının ızdırabı Holokost kavramının tanımlanmasının bütün sebebidir –bütün bir halkı yok etmek için kasıtlı, uluslararası bir kampanyayı, açıklanamayanı açıklamak.”
[…]
“Holokost her anlamda Yahudilerle ilgiliydi. Öldürülen Yahudilerin sayıları insanlık tarihinde sıra dışı ve biricikti. Nazilerin Yahudilerin kimliğini tanımlamak, onları bir araya toplamak ve imha etmek için kullandığı kaynaklar emsali görülmemiş nitelikteydi. Hitler, Goebbels ve diğer Nazilerin Yahudi halkına olan takıntısı, Üçüncü Reich’ın kalbine yerleşmişti.”
American Jewish Committee (AJC) Yayın Yönetmeni Lawrence Grossman ise tepkisini, 31 Ocak tarihli yazısında dile getirdi.
United States Holocaust Memorial Museum (USHMM) ise, 30 Ocak tarihinde, aşağıda çevirisini sunduğumuz basın açıklamasını yayımladı:
“Holokost, Nazi Almanyası ve işbirlikçileri tarafından altı milyon Yahudinin sistematik ve devlet destekli katlidir. Irkçı çekirdeğinde, Yahudilerin bütünüyle ortadan kaldırılması şeklinde tekil bir odak barındıran Nazi ideolojisi, dünyayı ırkçı bir mücadele olarak kurguladı. Başka milyonlarca masum sivil de Nazilerin zulmüne maruz kaldı ve katledildi ancak Yahudilerin yok edilmesi, Nazi politikasının merkezindeydi. Elie Wiesel’in dediği gibi ‘Bütün kurbanlar Yahudi değildi ama bütün Yahudiler kurbandı.’
Holokost bize insan toplulukları ve kötülük kapasitemiz ile ilgili derin gerçekler öğretmektedir. Bundan ders çıkarmak ve kurbanlarını onurlandırmak için, bu tarihin doğru anlaşılması kritiktir.”
27 Ocak’taki Uluslararası Holokost Anma Günü’nde, Beyaz Saray’ın Basın Sekreterliği Bürosu’nun yayımladığı “Uluslararası Holokost Anma Günü için Başkan’ın Bildirisi” başlıklı açıklama içerisinde Yahudiler ve antisemitizmden hiç söz edilmemiş olması, Amerika’daki Yahudilerin ve Yahudi kurumların tepkisini çekti.
Anma Günü ile ilgili Başkanlık merciinden daha önceki başkanlar zamanında yapılan beyanların tersine, Cuma günü yapılan açıklama “Holokost’un kurbanları, kurtulanları ve kahramanları”, “Nazi terörü tarafından dehşete uğramış masum insanlar” gibi genel ifadeleri içeriyordu.
Bu duruma tepki gösteren kurumlar arasıda yer alan Anti-Defamation League (ADL) CEO’su Jonathan Greenblatt, Medium adlı blog sitesinde yayımladığı makalesinde söz konusu bildirideki bu tavrın, Holokost inkarına yol açabilir nitelikte olduğunu ifade etti. Greenblatt makalesinde, Yahudilerin Holokost’un odağında olduğunu şu şekilde açıkladı:
“Yahudi halkının ızdırabı, akla sonradan gelebilecek bir düşünce, cümlenin sonuna eklenebilecek bir söz öbeği değildir. Yahudi halkının ızdırabı Holokost kavramının tanımlanmasının bütün sebebidir –bütün bir halkı yok etmek için kasıtlı, uluslararası bir kampanyayı, açıklanamayanı açıklamak.”
[…]
“Holokost her anlamda Yahudilerle ilgiliydi. Öldürülen Yahudilerin sayıları insanlık tarihinde sıra dışı ve biricikti. Nazilerin Yahudilerin kimliğini tanımlamak, onları bir araya toplamak ve imha etmek için kullandığı kaynaklar emsali görülmemiş nitelikteydi. Hitler, Goebbels ve diğer Nazilerin Yahudi halkına olan takıntısı, Üçüncü Reich’ın kalbine yerleşmişti.”
American Jewish Committee (AJC) Yayın Yönetmeni Lawrence Grossman ise tepkisini, 31 Ocak tarihli yazısında dile getirdi.
United States Holocaust Memorial Museum (USHMM) ise, 30 Ocak tarihinde, aşağıda çevirisini sunduğumuz basın açıklamasını yayımladı:
“Holokost, Nazi Almanyası ve işbirlikçileri tarafından altı milyon Yahudinin sistematik ve devlet destekli katlidir. Irkçı çekirdeğinde, Yahudilerin bütünüyle ortadan kaldırılması şeklinde tekil bir odak barındıran Nazi ideolojisi, dünyayı ırkçı bir mücadele olarak kurguladı. Başka milyonlarca masum sivil de Nazilerin zulmüne maruz kaldı ve katledildi ancak Yahudilerin yok edilmesi, Nazi politikasının merkezindeydi. Elie Wiesel’in dediği gibi ‘Bütün kurbanlar Yahudi değildi ama bütün Yahudiler kurbandı.’
Holokost bize insan toplulukları ve kötülük kapasitemiz ile ilgili derin gerçekler öğretmektedir. Bundan ders çıkarmak ve kurbanlarını onurlandırmak için, bu tarihin doğru anlaşılması kritiktir.”
Paylaş: