Holokost Anıtları ve Hissettirdikleri: Yığılmış İnsan Bulutu

Bugünkü durağımız Majdanek: Lublin şehrinin neredeyse içine inşa edilmiş, müttefik devletler tarafından ilk keşfedilmiş bir kamp…

Savaş zamanı kampta yeşil bir şey görseler, yemek için kavga edebilirlerdi… Şimdi ise alabildiğine yemyeşil bir ova. Kim diyebilir, çok değil 75 sene önce aynı topraklarda insanların öldürüldüğünü, yakıldığını… Alabildiğine huzurlu görünen bu alan kaç kişiye mezar olmuş kim bilir.

Burada yaşanmış acıların tarifini ise ancak benzeri bir acıyı yaşamış olan bir sanatçı, Auschwitz kurtulanı, Viktor Tolkin iki parçada anlatmış: Mücadele Anıtı ve Mozole.

Savaştan 25 sene sonra dikilen bu anıtlar karşısında oturup ağlayan onlarca insan gördüm…

Majdanek’e vardığınızda devasa bir heykel sizi karşılıyor. Mücadele Anıtı adlı bu yapıyı heykeltıraş ‘insan yığını bulutu’ olarak tanımlamakta. İnsanların krematoryumda yanarak bulut olmalarına belki bir gönderme yapılıyor.. İzleyicinin heykele baktığında bir Nazi kurbanının hissettiklerini sağlamayı hedefleyen anıt heykel, yolun başını simgeliyor.

Fotoğraf: Rika Kuriel

Kampın içinde boylu boyunca yürüyüp, eskiden krematoryumun bulunduğu yüksekteki mozoleye ulaştığınızda dışarıya baktığınızda mükemmel bir manzara, içeriye baktığınızda ise insan külleri görüyorsunuz. Bu da yolun sonu. Martyrdom, şehitlik. Ölüm. Mozolenin çatısında yer alan ‘Kaderimiz size bir uyarı olsun.’ yazısı ise ziyaretçilerin kanını donduran cinsten.