Ada mevsimi biter bitmez, havalar daha güzelken, babamla Galata’ya gider, o zaman henüz hakim olmadığım sokaklarda farklı etkinliklere katılır eğlenceli bir gün geçirirdik. Sonralar öğrendim ki, bu zevkle katıldığım günün ismi Yahudi Kültürü Avrupa Günü’ymüş.
Seneler geçtikçe benim için bu günün anlamı değişti. Önce ailecek katıldığımız bir etkinlik haline geldi, daha sonra AVM’ye kapanmasına üzüldüğüm ve sadece Yahudi folkloru yapan arkadaşlarımı desteklemek amaçlı katıldığım bir gün haline geldi. Sonrasında programın tekrar Galata ve çevresine, yani açık havaya dönmesiyle Yahudi olmayan arkadaşlarıma kültürümüzü tanıtmak için onları peşime takıp Galata sinagoglarını, sergilerini gezdiğimiz, o hep merak ettikleri süslü temsili düğünlere katıldığımız, sordukları sorulara öğretmen edasıyla cevap verdiğim güne dönüştü.
Bu gezilerde anlatılması zorunlu hikayeler olurdu. O zamanlar 500. Yıl Müzesi olan Zülfaris Sinagogu’na muhakkak uğranır, Sefaradların nasıl Osmanlı topraklarına geldikleri anlatılır, dedemle anneannemin o sinagogda evlendiği, Perçemli Sokak ile sinagogun ilişkisinden bahsedilir; Schneidertemple Sanat Galerisi yani Terziler Sinagogu’na muhakkak Kamondo Merdivenleri kullanılarak çıkılır, Bankalar Caddesi ile Banker Sokak arasında Kamondo ailesi yad edilirdi.
Etek babet giyen kız arkadaşlarımı, katılacakları düğünün gerçek olmadığını, etrafta kendi gibi bir çok kişi olacağını, kaldı ki gerçek düğün dahi olsa çok şık ve güzel göründüklerine inandırmakla geçerdi en az yarım saati.
Haberi geldi, bu seneki Yahudi Kültürü Avrupa Günü’nün de vakti gelmiş çatmış. Bu sene programda kimi eksiklikler gözüme çarpsa da, yepyeni etkinlikler de beni çok heyecanlandırdı. ‘Gel Tanış Olalım’ projesi Yahudilik hakkında aklınıza takılan soruları başbaşa Türkiyeli bir Yahudi ile konuşabilmeyi, belki sadece bir Yahudi ile tanışma fırsatı elde etmeyi ve önyargıları yenmeyi hedefliyor. Diğer yandan, gösterimde olacak belgeseller, söyleşiler, programın vazgeçilmezi temsili düğün, Yahudi mutfağından tanıdık (veya tanımadık) lezzetler ve Yahudi müziği ile Yahudi kültüründen kısa bir kesit sunmakta.
Ada mevsimi biter bitmez, havalar daha güzelken, babamla Galata’ya gider, o zaman henüz hakim olmadığım sokaklarda farklı etkinliklere katılır eğlenceli bir gün geçirirdik. Sonralar öğrendim ki, bu zevkle katıldığım günün ismi Yahudi Kültürü Avrupa Günü’ymüş.
Seneler geçtikçe benim için bu günün anlamı değişti. Önce ailecek katıldığımız bir etkinlik haline geldi, daha sonra AVM’ye kapanmasına üzüldüğüm ve sadece Yahudi folkloru yapan arkadaşlarımı desteklemek amaçlı katıldığım bir gün haline geldi. Sonrasında programın tekrar Galata ve çevresine, yani açık havaya dönmesiyle Yahudi olmayan arkadaşlarıma kültürümüzü tanıtmak için onları peşime takıp Galata sinagoglarını, sergilerini gezdiğimiz, o hep merak ettikleri süslü temsili düğünlere katıldığımız, sordukları sorulara öğretmen edasıyla cevap verdiğim güne dönüştü.
Bu gezilerde anlatılması zorunlu hikayeler olurdu. O zamanlar 500. Yıl Müzesi olan Zülfaris Sinagogu’na muhakkak uğranır, Sefaradların nasıl Osmanlı topraklarına geldikleri anlatılır, dedemle anneannemin o sinagogda evlendiği, Perçemli Sokak ile sinagogun ilişkisinden bahsedilir; Schneidertemple Sanat Galerisi yani Terziler Sinagogu’na muhakkak Kamondo Merdivenleri kullanılarak çıkılır, Bankalar Caddesi ile Banker Sokak arasında Kamondo ailesi yad edilirdi.
Etek babet giyen kız arkadaşlarımı, katılacakları düğünün gerçek olmadığını, etrafta kendi gibi bir çok kişi olacağını, kaldı ki gerçek düğün dahi olsa çok şık ve güzel göründüklerine inandırmakla geçerdi en az yarım saati.
Haberi geldi, bu seneki Yahudi Kültürü Avrupa Günü’nün de vakti gelmiş çatmış. Bu sene programda kimi eksiklikler gözüme çarpsa da, yepyeni etkinlikler de beni çok heyecanlandırdı. ‘Gel Tanış Olalım’ projesi Yahudilik hakkında aklınıza takılan soruları başbaşa Türkiyeli bir Yahudi ile konuşabilmeyi, belki sadece bir Yahudi ile tanışma fırsatı elde etmeyi ve önyargıları yenmeyi hedefliyor. Diğer yandan, gösterimde olacak belgeseller, söyleşiler, programın vazgeçilmezi temsili düğün, Yahudi mutfağından tanıdık (veya tanımadık) lezzetler ve Yahudi müziği ile Yahudi kültüründen kısa bir kesit sunmakta.
Arkadaşlarınızın kültürünüzü daha iyi öğrenmesi için en güzel fırsat! Bu seneki programı 500. Yıl Müzesi düzenliyor, bir de katılım formu hazırlamışlar: http://www.muze500.com/index.php?option=com_jem&view=event&id=19&lang=en
27 Kasım’da Galata sokaklarında karşılaşmak dileğiyle…
Paylaş: