Arşiv Göze Çarpanlar

10 Ekim 1941: Naziler, her Alman askerine karşı 100 sivil öldürmeye başladılar

Nazi Almanyası 1941 yılının Nisan ayında savaş ilan etmeye gerek görmeden Balkan ülkelerine saldırdı. Yıldırım savaşıyla kısa sürede Sırbistan içlerine dek ilerlediyse de, beklenmedik bir direnişle karşılaştı. Sorumlu General Franz Böhme, 10 Ekim 1941’de partizanlar tarafından öldürülen her bir Alman askeri için 100, yaralanan her bir Alman askeri için de 50 sivilin öldürülmesi emrini verdi. Bunun üzerine Naziler sivil halka yönelik kitlesel cinayetler işlemeye başladılar.

Fotoğraf: Alman askerleri tarafından öldürülen siviller.
Fotoğraf: Alman askerleri tarafından öldürülen siviller.

Kaynak: marksist.org

6 Nisan 1941’de Naziler savaş ilan etmeksizin Balkan seferini başlattılar. Bu yıldırım savaşı stratejik olarak Sovyetler Birliği’ne saldırmadan önce güney bölgesini kontrol altına almayı, bölgenin doğal kaynaklarından ve insan gücünden faydalanmayı öngörüyordu. Belgrad şehrinin, daha önce Varşova’nın da bombalanmasının sorumlusu olan General Alexander Löhr komutasındaki 4. Hava Filosu tarafından bombalanması esnasında sivillerle ilgili herhangi bir önleme gerek görülmedi. 7 Nisan’da hava saldırısı sona erdiğinde, önceden Rotterdam, Varşova ve Coventry’ye yapılan saldırılardaki toplam kayıplardan daha fazla sivil kaybı yaşanmıştı.

Alman ordularının Sırbistan’ı işgal etmesiyle birlikte, faşizan eğilimli milliyetçi Çetnik grupları ile Josip Broz Tito önderliğindeki Yugoslavya Komünist Partisi’ne bağlı partizanlar birbirlerinden bağımsız iki grup halinde direnişe geçtiler. Temmuz 1941 başlarında Yugoslavya Komünist Partisi silahlı direniş çağrısında bulundu. Kısa bir süre sonra silahlı direnişin Sırbistan’da giderek yayılması üzerine, kukla Sırp devletinin polisi ve güvenlik güçleri Alman işgal kuvvetlerinin partizanlara karşı harekete geçmesi kararlaştırıldı.

Alman ordusu Wehrmacht direnişi kırmak için büyük bir zalimlikle direnişçilere saldırmaya başladı. Komünistler ve Yahudiler, direnişçilerin işlediği “suçlar”ın bedeli olarak hemen her gün halka açık bir şekilde infaz ediliyordu. Ağır baskılara rağmen direniş giderek yayılma eğilimi gösterdiğinde, Hitler Sırbistan üzerindeki kontrolü kaybetmemek için 16 Eylül’de General Franz Böhme’yi Sırbistan’ın sorumlu askeri yöneticisi ilan etti. Bu tarihte Güney ve Batı Sırbistan’ın büyük kısmı partizanların ve Çetniklerin elinde bulunuyordu.

Eylül ayının sonlarına doğru Böhme şiddetli savaşlardan sonra Uzice ve Cacac şehirlerini boşaltmak zorunda kaldı. Bunun üzerine Wehrmacht birliklerine ana isyan bölgelerine “cezalandırma seferlerine” çıkmaları emrini verdi. Alman ordusunun Topola’da ağır kayıplar vererek çekilmesinden sonra, General Böhme 10 Ekim tarihinde sivil halka yönelik katliamların zeminini oluşturacak bir emir verdi: Bundan böyle bütün komünistler, komünist olduğundan şüphelenen erkekler, Yahudiler, milliyetçiler ve demokrat olarak tanınan insanlar rehine olarak Alman ordusu tarafından alıkonulacak, öldürülen her bir Alman askeri için bu rehinelerin 100’ü, yaralanan her bir Alman askeri içinse 50’si öldürülecekti. Böhme’nin bu işle görevlendirdiği birlikler hızla harekete geçerek köy köy, çiftlik çiftlik dolaşmaya, yakaladıkları sıradan insanları kurşuna dizmeye ve asmaya başladılar. 1941 sonbaharında Sırbistan’da kitlesel katliamlar günlük hayatın bir parçası olmuştu.

717. Piyade Tugayı’na bağlı1400 Alman askeri, sahip olduğu vagon ve uçak motoru fabrikaları nedeniyle askeri önem taşıyan Kraljevo şehrine Ekim başlarında saldırdılar. Direnişçilerle yapılan şiddetli çatışmalardan sonra yaşları 14 ile 60 arasında değişen bütün erkekler rehine olarak alıkonuldu. Bu insanların hemen hepsi kitlesel olarak kurşuna dizildi.

Bu “başarıdan” çok memnun kalan Böhme, 20 Ekim’de yeni “atılımlar” için harekete geçilmesi emrini verdi. “Atılımların” ne anlama geldiği Kragujevac şehrinde ortaya çıktı. Piyade tugayına saldıran partizanların 10 Alman askerini öldürmesi ve 26’sını yaralaması üzerine, Böhme emirlerinin uygulanması direktifini verdi. Bunun üzerine Naziler sivil halkın içinden keyfi olarak 2300 kurban seçtiler. Yerel komutan Binbaşı König, Böhme’nin emirlerini bile çiğneyerk19, 20 ve 21 Ekim günlerinde toplam 2859 erkek, kadın ve çocuğu öldürttü. Okullardan çıkartılan sınıflar, öğretmenleriyle birlikte kurşuna dizildi.

General Franz Böhme 3 ay sonra Sırbistan’dan geri çağrıldığında 160 ölü ve 278 yaralı Alman askerine karşılık, sivil halktan 3562 kişi öldürülmüş ve 11.164 kişi yaralanmıştı. Kragujevac katliamı, Nazilerin Balkanlarda işlediği suçların en ağırlarından biri oldu. Katliamın failleri savaştan sonra Almanya ve Avusturya mahkemelerine çıkartıldılar, ancak hiç biri bu katliamlardan ötürü cezalandırılmadı. Franz Böhme 29 Mayıs 1947’de Nürnberg’de intihar etti, Binbaşı Paul König ve Binbaşı Otto Desch hakkında açılan davalar ise 1960 yılında Regensburg’daki bir mahkeme tarafından düşürüldü.