Kaynak: Deutsche Welle Türkçe
Namibya’da Herero ve Nama halklarına yönelik katliamlar ilk kez Alman hükümetinin resmi bir belgesinde soykırım olarak nitelendi. Hükümetin Sol Parti milletvekili Niema Movassat’ın soru önergesine verdiği yanıt “Frankfurter Rundschau” gazetesinde yayınlandı.
1904 yılında Herero ve Nama halkları sömürgeci Alman kuvvetlerine karşı ayaklanmış, on binlercesi öldürülmüş ya da ölüme sürüklenmişti. Kurban sayısının 100 bini aştığı tahmin ediliyor.
Ermeni soykırım tasarısıyla bağlantısı
Alman hükümetleri şimdiye kadar “tarihi olayların” Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 1951’de yürürlüğe giren Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ile birlikte soykırım olarak değerlendirilmeye başlandığını vurgulamıştı. Ancak Alman Meclisi, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan olayları geçen ay soykırım olarak nitelendirmişti.
Alman hükümetinin Herero katliamına ilişkin yeni açıklamasında “tarihi ve siyasi boyutlarıyla yürütülecek açık bir tartışmada, soykırım kavramının hukuki anlam içermeden de tanımlanabileceği” görüşü dile getirildi. Açıklamada “soykırım ifadesinin kullanılmasının Almanya açısından hukuki sonuçlara yol açmayacağı” görüşü vurgulandı.
Muhtemel tazminat pazarlıkları
Niema Movassat
Sol Partili Federal Meclis üyesi Niema Movassat, Almanya ile Namibya temsilcileri arasında halen devam eden gayrıresmi görüşmeler hakkında bilgi talep etti. Alman Hükümetinin Özel Temsilcisi Ruprecht Polenz, geçen hafta Namibya’dan geri dönmüştü. Polenz, görüşmelerin hedefini, “geçmişe dair ortak anlayış temelinde işbirliğinin artırılması” ifadesiyle tanımlamıştı.
Hükümet açıklamasında tazminat talepleri konusunda nasıl bir pazarlığın yürütüldüğüne somut olarak değinilmiyor. Bununla birlikte “Alman-Namibya Gelecek Vakfı”, siyasi eğitim projeleri ve gençlik değişim programları hakkında temasların devam ettiği belirtildi. Polenz, “Frankfurter Allgemeine Zeitung” gazetesine verdiği demeçte, görüşmelerde su şebekelerinin geliştirilmesi gibi altyapı hizmetlerinin de gündeme geldiğini açıkladı.
Yahudi soykırımına benzer tazminat ödemesi yok
Hükümet açıklamasında, halen devam eden görüşmelerde Yahudi soykırımında olduğu gibi tazminat ödemesi ya da telafinin söz konusu olmadığı vurgulandı. Herero ve Nama halklarının temsilcileri tarafından dile getirilen bu talebin hukuki temelden yoksun olduğu belirtildi.
Günümüzde adı Namibya olan bölge 1884-1915 yılları arasında dönemin Alman Güneybatı Afrikası’na dahildi. Herero halkının 1904’te başlattığı ayaklanmada 100’ün üzerinde Alman’ın ölmesi üzerine General Lothar von Trotha Hererolar’ın yok edilmesi emrini vermişti. Alman Federal Meclisi Başkanı Norbert Lammert, Namibya’da işlenen suçları geçen yıl “soykırım” olarak nitelemişti.
Alman hükümeti, Namibya’da 1904-1908 yılları arasında Alman askerlerinin yaptığı katliamın soykırım olduğunu kabul etti. Namibya temsilcileri ile bu konuda yürütülen pazarlıkların devam ettiği bildirildi.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe
Namibya’da Herero ve Nama halklarına yönelik katliamlar ilk kez Alman hükümetinin resmi bir belgesinde soykırım olarak nitelendi. Hükümetin Sol Parti milletvekili Niema Movassat’ın soru önergesine verdiği yanıt “Frankfurter Rundschau” gazetesinde yayınlandı.
1904 yılında Herero ve Nama halkları sömürgeci Alman kuvvetlerine karşı ayaklanmış, on binlercesi öldürülmüş ya da ölüme sürüklenmişti. Kurban sayısının 100 bini aştığı tahmin ediliyor.
Ermeni soykırım tasarısıyla bağlantısı
Alman hükümetleri şimdiye kadar “tarihi olayların” Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve 1951’de yürürlüğe giren Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ile birlikte soykırım olarak değerlendirilmeye başlandığını vurgulamıştı. Ancak Alman Meclisi, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan olayları geçen ay soykırım olarak nitelendirmişti.
Alman hükümetinin Herero katliamına ilişkin yeni açıklamasında “tarihi ve siyasi boyutlarıyla yürütülecek açık bir tartışmada, soykırım kavramının hukuki anlam içermeden de tanımlanabileceği” görüşü dile getirildi. Açıklamada “soykırım ifadesinin kullanılmasının Almanya açısından hukuki sonuçlara yol açmayacağı” görüşü vurgulandı.
Muhtemel tazminat pazarlıkları
Niema Movassat
Sol Partili Federal Meclis üyesi Niema Movassat, Almanya ile Namibya temsilcileri arasında halen devam eden gayrıresmi görüşmeler hakkında bilgi talep etti. Alman Hükümetinin Özel Temsilcisi Ruprecht Polenz, geçen hafta Namibya’dan geri dönmüştü. Polenz, görüşmelerin hedefini, “geçmişe dair ortak anlayış temelinde işbirliğinin artırılması” ifadesiyle tanımlamıştı.
Hükümet açıklamasında tazminat talepleri konusunda nasıl bir pazarlığın yürütüldüğüne somut olarak değinilmiyor. Bununla birlikte “Alman-Namibya Gelecek Vakfı”, siyasi eğitim projeleri ve gençlik değişim programları hakkında temasların devam ettiği belirtildi. Polenz, “Frankfurter Allgemeine Zeitung” gazetesine verdiği demeçte, görüşmelerde su şebekelerinin geliştirilmesi gibi altyapı hizmetlerinin de gündeme geldiğini açıkladı.
Yahudi soykırımına benzer tazminat ödemesi yok
Hükümet açıklamasında, halen devam eden görüşmelerde Yahudi soykırımında olduğu gibi tazminat ödemesi ya da telafinin söz konusu olmadığı vurgulandı. Herero ve Nama halklarının temsilcileri tarafından dile getirilen bu talebin hukuki temelden yoksun olduğu belirtildi.
Günümüzde adı Namibya olan bölge 1884-1915 yılları arasında dönemin Alman Güneybatı Afrikası’na dahildi. Herero halkının 1904’te başlattığı ayaklanmada 100’ün üzerinde Alman’ın ölmesi üzerine General Lothar von Trotha Hererolar’ın yok edilmesi emrini vermişti. Alman Federal Meclisi Başkanı Norbert Lammert, Namibya’da işlenen suçları geçen yıl “soykırım” olarak nitelemişti.
Paylaş: