Arşiv Haberler

“Mavi Marmara katilleri aramızda” haberleri unutulur mu? – Serdar Korucu

“Mavi Marmara” ile gerilen Türkiye-İsrail hattındaki ilişkiler imzalanan anlaşma ile yeniden normalleşme yolunda. 31 Mayıs 2010’daki İsrail operasyonu ardından Türkiye’de yükselen antisemitizm ise hala akıllarda.

yeni-safak-crop-1

Türkiye-İsrail arasında varılan mutabakatın Pazar günü duyurulması, anlaşmanın da 28 Haziran’da imzalanması ile iki ülke arasında son yılların en ılımlı dönemine başlandı. Ancak İsrail ile gergin geçen 6 yılda medya, Türkiye’deki Yahudi toplumunu hedef göstererek, antisemitizmin son döneme dair en sert örneklerini miras bıraktı.

yenisafak-internetBu haberlerin başını 2012 yılında Yeni Şafak gazetesinin “Şayetet Timi Aramızda” manşeti çekiyor. 14 Aralık’ta yayınlanan haber internette “Mavi Marmara Katilleri Aramızda” diye duyuruldu. Haberde İsrail’in operasyonuna Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da katıldığı iddiasının kesinleştiği, MİT’in bu kapsamda devreye girerek 5 kişinin bilgisine ulaştığı savunuluyordu:

“Mavi Marmara’da kan döken İsrail komandoları arasında Türkiye vatandaşlarının da yer aldığı ortaya çıktı. Savcılığın talebi üzerine harekete geçen MİT, İsrail teröründe rol alan; gönüllüleri sorgulayan ve baskın sonrası yurda dönen 5 Türkiye vatandaşının bilgilerini tespit ederek mahkemeye iletti.”

“İSRAİL ASKERLERİ ÇOK İYİ TÜRKÇE KONUŞUYORDU”

Yenişafak’ın haberine göre, araştırmalar İstanbul ve İzmir’de yoğunlaşmıştı. Yani Yahudi cemaatinin yoğun yaşadığı yerlerde.

“Mavi Marmara mağdurları mahkemede verdikleri ifadelerde baskın yapan İsrail askerleri arasında çok iyi derecede Türkçe konuşan askerlerin de bulunduğunu söylemişlerdi. Mavi Marmara katılımcıları, askerlerin kendi aralarında Türkçe konuştuğunu, askerlerin bazı mağdurlara İstanbul’da yaşadıklarını, askerlerden birinin diğer bir askere Ömer şeklinde hitap ettiğini dile getirmişti.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Haziran’da “Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün Başbakanına mı sordunuz?” diyerek tepki gösterdiği İHH yönetiminin o dönem yaptıkları açıklamalar manşetteki haberlerin içinde yer alıyordu.

“İSRAİL’E UÇAK LİSTELERİ KONTROL EDİLSİN”

İHH Başkanı Bülent Yıldırım’ın gemiye çıkan askerlerden birinin İstanbul’da, diğerinin İzmir’de görüldüğünü öne sürdüğü açıklamasına yer veren Yenişafak gazetesi bir talebe geniş yer ayırıyordu. Öneri Mavi Marmara avukatlarından Ramazan Arıtürk’e aitti. İsteği Mavi Marmara olayından bir ay önce ve sonra İsrail’e giden uçak listelerinin kontrol edilmesiydi.

“ÖNEMLİ AİLELERİN ÇOCUKLARI İSRAİL ASKERİYDİ” İDDİASI

Çemberi daraltan açıklama ise İHH Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç’tan geliyordu. A Haber yayınında Jurnal programına katılan Oruç, Mavi Marmara’daki askerler arasında Türkiye’deki önemli Yahudi ailelerin çocukları olduğu iddiasıyla ilgili “Bize de söylenen şeyler bunlar. 21 Şubat’ta bu isimler hakim karşısına gelecekler. Net olarak göreceğiz” diyordu.

“MUSEVİ ASILLI VATANDAŞLAR İSRAİL İLE BAĞLANTILI”

“Hele hele bizim aramızda yaşayan bizim vatandaşlarımız olan birileri varsa onlar fazlasıyla bunun cezasını çekmeliler” diyen Oruç, suçlamasını Türkiye’deki Yahudi toplumunun İsrail ile bağına dayandırıyordu. Böylece İsrail’e gitmek de şüpheli hale gelmek için yeterli oluyordu:

“Türkiye’de yaşayan birçok insanın İsrail’e gittiğini ve İsrail ile çok sıkı ilişkileri olduğunu biliyoruz. Burada yaşayan Musevi asıllı, Yahudi asıllı vatandaşların sürekli orası ile bağlantılı olduklarını da biliyoruz”

İddia edilen isimler bir türlü ortaya çıkartılmazken bu süreçte yükselen antisemitizm ile pek çok aile Türkiye’den ayrılmayı tercih etti. 2013 yılının sonunda Shlomi Eldar’ın Al-Monitor’deki yazısında aktardığı gibi. Eldar ile konuşan ve isminin sadece S. olarak yazılmasına izin veren kişi, “Benim burada bir işim var. Korkmuyorum. Sana burada Yahudi karşıtlığı olduğunu söyleyemem, ama her şeyin eskisi gibi olduğunu da söyleyemem” diyordu. S’ye göre ülkeden ayrılma oranı, cemaatin varlıklı mensupları arasında daha yüksekti. Zira bu kişilerin ekonomik gücü, onlara geleceklerini başka bir yerde kurmaya imkan tanıyordu.

“Ben bu yaşımda ne yapabilirim?’’ diye soruyordu S. ve aslında sadece kendisi ile sınırlı olmayan bir mecburiyeti de yansıtıyordu: “Beni kim işe alır? İsrail’de nasıl bir iş kurabilirim? Ayrılanlar gençler. İşlerin nasıl gideceğini denemek, kendileri için orada daha iyi bir gelecek olup olmadığını görmek istiyorlar.”

2 comments on ““Mavi Marmara katilleri aramızda” haberleri unutulur mu? – Serdar Korucu

  1. […] dönemdir. Yaşanan olaylar, kalanların ise büyük ölçüde tedirgin olmasına yol açmıştır. Medya destekli antisemit tamtamlar Yahudi düşmanlığını körüklemiş, manşetlerde Türkiye’de yaşayan Yahudiler hedef […]

  2. […] dönemdir. Yaşanan olaylar, kalanların da büyük ölçüde tedirgin olmasına yol açmıştır. Medya destekli antisemit tamtamlar Yahudi düşmanlığını körüklemiş, manşetlerde Türkiye’de yaşayan Yahudiler hedef […]

Comments are closed.