Arşiv Haberler

“Bir vakit Yehudiler esir olup çıkarken…” – Serdar Korucu

Yaklaşık 90 yıl önceydi… Türkiye ile Yunanistan arasında mübadele kararı çıkmış, Ege’nin iki yakası arasında göç dalgası yaşanmıştı. Bu süreçte Yunanistan’a gitmek zorunda kalan Türkçe konuşan Anadolulu Ortodokslar yaşadıkları acıları şiirlere döküyordu. Yahudilerin geçmişte çektiklerini de hatırlayarak…

muhacirnameeResim: Semih Poroy

1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan Barış Anlaşması’na ek olarak yapılan sözleşmeyle iki ülke arasında din temelli zorunlu bir göç, mübadele yaşandı. Bu süreçten 2 milyona yakın insan etkilendi. Yaklaşık 1,2 milyon Ortodoks Türkiye’den, 500 bin Müslüman ise Yunanistan’dan ayrılmak zorunda kalıyordu. Gittikleri ülke ile aynı dine sahip olsa da dilini bilmeyenler de göç kafileleri arasındaydı. Türkçe konuşan Anadolulu Ortodokslar gibi…

İstos Yayınları’ndan çıkan, tarihçi Evangelia Balta ve Aytek Soner Alpan tarafından hazırlanan “Muhacirname” Yunanistan’a giden bu kesimin neler yaşadığını onların dilinden aktarıyor. Göç yolunda yakınlarını kaybetmelerini, yakalandıkları hastalıkları, muhacirler için hazırlık yapmamış olan Yunan devletinin politikasını, gittikleri “yeni vatan”da sömürülmelerini, “yerli”ler ile muhacirler arasındaki yaşam mücadelesini…

Mübadele sonrasında 1924-1927 yılları arasında Atina’da Yunan harfli Türkçe (Karamanlıca) olarak yayımlanan Muhacir Sedası gazetesinden alınan 25 şiirde çekilen acılar anlatılırken, Yahudilere de atıfta bulunuyor.

Sofoklis Triantafillidis’in “Hasret”, şiirinde “Bir vakit Yehudiler esir olup çıkarken / Suların kenarında ağlarlardı kaçarken” dizesi yer almakta. Bu ifade Kitabı Mukaddes’in Mezmurlarından 137:1’den alıntılanıyor: “Babil ırmakları kıyısında oturup Siyon’u andıkça ağladık”.

muhacirname-01Resim: Semih Poroy

HASRET

Bak gel sen şu feleğin yaptığı marifete
şaşar mısın şaşmaz mısın düşmez misin hayrete.
Bir kaç sene zarfında Anatol* hep mahvoldu
bunca sene ehaliler gül gibi soldu.

Nece ekklisialar** nece mektepler hep viran oldu
o tatlı kambana sesleri gayrı duyulmaz oldu.
Bu kadar ehali*** ne oldu nerelere sığındı
sormaya hiç hacet yok kâfesi**** de kırıldı.

Bir vakit Yehudiler esir olup çıkarken
Suların kenarında ağlarlardı kaçarken.
Biz de aynen onlar gibi ağlayoruz uzaktan
Vatanımız uzaktır göremeyiz yakından.

Sevgilimiz Anatol kısmet olup kavuşur muyuz havasını arzuladık
Gözümüz daima sendedir sularına susadık.
Sensin bize can veren yine seni görelim.
Kucağında yaşayıp kucağında ölelim.

*Anadolu
** Kilise
*** Ahali
**** Kâffesi

ΧΑΣΡEΤ

Πὰκ κὲλ σὲν σοὺ φελεγὶν γιαπτηγὴ μαριφετὲ
σασάρμησιν σασμάζμισιν τουσμέζμισιν χαϊρετέ.
Πὶρ κὰτς σενὲ ζαρφηντὰ Ἀνατὸλ χὲπ μὰχβ ὀλτοῦ
πούνδζα σενὲ ἐχαλιλὲρ γκιοὺλ κιπὴ σολδοῦ.

Νετσὲ ἐκκλησίαλαρ νετσὲ μεκτεπλὲρ χὲπ βιρὰν ὀλδοῦ
ὄ τατλὴ καμπάνα σεσλερὶ γάϊρη τουγιουλμὰζ ὀλτοῦ.
Ποὺ κατὰρ ἐχαλὶ νὲ ὀλτοῦ νερελερὲ σιγιντῆ
σόρμαγια χὶτς χατζὲτ γιὸκ κιαφαεσὶ τὲ κηριλτῆ.

Πὶρ βακὴτ Γεχουτιλὲρ ἐσὶρ ὀλοὺπ τσικάρκεν
σουλαρὶν κεναριντὰ ἀγλαρλάρτη κατσάρκεν.
Πίζτε ἄϊηνεν ὀνλὰρ κιπῆ ἀγλάγιορουζ οὐζακτὰν
βατανιμὶζ οὐζάκτιρ κιορέμεγιζ γιακηντάν.

Σεβκιλιμὶζ Ἀνατὸλ κισμὲτ ὀλοὺρ καβουσούρμουγιουζ χαβασινὴ ἀρζουλατὴκ
κιοζουμοὺζ τάϊμα σεντέτιρ σουλαρινὰ σουσατήκ.
Σὲν σὶν πιζὲ τζὰν βερὲν γίνε σενὶ κιορελίμ,
κουτζαγιντὰ γιασαγὶπ κουτζαγιντὰ ἰολελίμ.

Σ. Τριανταφυλλίδης