Holokost daha birkaç ay evvel anılmamış mıydı sorusunu duyar gibiyim. Hem 27 Ocak’ta hem Yom HaShoah’da mı anıyoruz Holokost kurbanlarını? Aralarındaki fark aslında basit. Birleşmiş Milletler Holokost Anma gününü en büyük konsantrasyon kamplarından olan Auschwitz-Birkenau’nun Sovyetler tarafından kurtarıldığı tarih olarak belirlemişken, Yahudiler bambaşka bir tarihi anma günü tercih etmişlerdir.
Holokost anması için ilk olarak İbrani takvimine göre 14 Nisan tarihi teklif edilmiştir. Ancak bu tarihin hemen Pesah öncesi olması, kararın İbrani takvimine göre 27 Nisan olarak alınmasında etkili olmuştur.
Peki nedir bu 14 Nisan tarihinin önemi? 14 Nisan umudun, başkaldırının, direnişin ve varlığın sembolü…
1919 yılında Varşova’ya yakın bir köyde yoksul bir Yahudi ailede doğan Mordehai, genç yaşında sol örgütlerin üyesi ve aktif katılımcısı olarak faaliyet göstermişti. 1939’da Varşova’nın Yahudi nüfusu 400.000’e yakınken patlak veren 2. Dünya Savaşı’nda yaşamak ve yaşatmak adına gettoya girmeyi tercih etmeyerek kaçak yollarla Doğu Avrupa’da seyahat etmiş ve Yahudi gençleri kaçırmaya yönelik planını gerçekleştirme hayali ile 1940’ta Romanya’dan Filistin’e gitmek üzereyken, yakalanarak Varşova Gettosu’na gönderilmişti.
1942’de nüfusu bir hayli kalabalık olan ve açlık, hastalık, yoksulluk gibi bir çok sebepten insanların öldüğü, sokaklarında cesetlerin barındığı Varşova Gettosu’ndan Treblinka’ya doğru ilk boşaltma dalgası başlamıştı. Yaklaşık 500.000 kişilik nüfusa sahip gettodan zaman zaman günde 13.000 kişiye ulaşan bir hızla insanlar ölüme gönderiliyorlardı. (Günümüzde Türkiye’de bulunan Yahudi sayısı bir günde kamplara gönderilen insan sayısının sadece biraz üzerindedir…)
1943’te ikinci dalga başladığında, İbrani takvimine göre 14 Nisan’da Mordehai 750 direnişçi üyeye sahip Yahudi Direniş Örgütü’nün başı olarak Varşova Gettosu ayaklanmasını başlatmıştı. Ellerinde sadece, Polonyalı yeraltı örgütlerinin yardımları ile 9 tüfek, 59 tabanca ve sınırlı sayıda el bombası olan direnişçi grup, getto içerisinden dört gün boyunca kimsenin kamplara yollanmamasını sağlamıştı. Bu olay Yahudilerin savaş sırasında elde ettikleri tek ve en önemli zaferdir. Gettoda sıkışmış oldukları dönemde bile hâlâ bir umut ışığı olduğunu hatırlatır…
Direnişe karşı koymak adına yapılan Nazi saldırısında 750 direnişçi 2.000 askere karşı mücadele etti; direnişte toplam 60.000 kişi hayatını kaybetti, binalar yakıldı, getto içerisindeki sinagog yok edildi.
Hayatta kalan direnişçilerin bir kısmı daha sonra öldürüldü; kaçmayı başaran bir kısım direnişçi ise gettoda hayatını kaybeden arkadaşları Mordehai’ın adını yaşatarak ‘Anielewicz’ adlı bir grupta Polonyalılar ile birlikte mücadele etmeye devam ettiler.
Günümüzde Varşova Gettosu ayaklanmasından sonra, Varşova gettosundan sadece bir tane bina ayakta kalmıştır. Geçtiğimiz senelerde şehir sakinleri belediyeye bu binanın tarihi açıdan değerli olduğunu ve korunması gerektiğini hatırlatmak için vergilerini ödemeyerek protesto etmişlerdir. Yapı şu anda daha bakımlı bir şekilde ayaktadır.
Yom HaShoah bu sene 4 Mayıs Çarşamba akşamı ve 5 Mayıs günü anılacak…
Kaynak: Sara Yanarocak, Direnişin Sembolü: Varşova Yahudileri, 11 Şubat 2009, Şalom
Shimon Garmize’nin yıkılmış Varşova gettosu, Mordehai ve kız arkadaşı Mila’yı resmettiği eseri
Varşova Gettosundan ayakta kalan tek bina
Varşova gettosu duvarının bulunduğu alan
[…] ayaklanması olarak da bilinmektedir. Varşova Gettosu ayaklanması, Mordehai Anilevich’in (Mordehai: Bir Holokost Direnişçisinin Hikayesi) önderliğinde gettoda yaşayan Yahudilerin Treblinka ölüm kampına yollanmalarını engellemek […]
[…] akşam Varşova Gettosu ayaklanmasının yıldönümü. Yani Yahudilerin Yom HaŞoa olarak adlandırdıkları Holokost anma […]