Hayri Çavuş buralarda yaşar. Gözlem yapar, bazen gözlemlerini not alır. Bazen de notlarını buraya aktarır.
Askerlik yapmış olanlar bilirler, dışarıda başı açık gezilmez. Daha önemlisi; gezersen çarpılırsın. Bu girizgâhın bir değil iki nedeni var. Birincisi çarpılmak ile ilgili bir çağrışım: bütün tembel yazarlar gibi benim de ensemde boza pişiren bir sayfa yönetmenim var. Zaten gündemi geriden takip ediyorum (yazar burada öz eleştiri verdi, lütfen kayıtlara geçsin) biraz daha gecikirsem, çarpacak. İkincisi çarpılma içermez ama şapka ile ilgili, o da aşağıda.
2016’nın ilk ayında Fransa’da ilginç bir olay oldu. Marsilya’da Yahudi bir öğretmen, bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırgan kurbanını başındaki kipa sayesinde belirlemişti. (Kipa : Dindar Yahudi erkeklerin dine bağlılıkları ve Tanrı karşısındaki tevazularının bir ifadesi olarak başlarına taktıkları bir tür takke). Fransa’daki yükselen antisemitizmin sokaklarda şiddet eylemi olarak kendini gösterdiği ilk olay bu değildi. Bu olayı ilginç kılan ardından gelişenler.
Olay Türk basınında -nasılsa- normalden biraz fazla yer buldu. Dünyayı Türkçe takip eden okur, haberin ilginç ayrıntılarına ise Şalom Gazetesi sayesinde vakıf olabildi: Saldırının hemen ardından Marsilya Yahudi Kuruluşları Birliği Başkanı Zvi Ammar, yaptığı açıklamada, Fransa’daki Yahudilere “daha iyi günler gelene dek” sokakta kipasız dolaşmalarını tavsiye etti.
Bundan sonrası Fransa’da o hafta boyunca enine boyuna tartışıldı. Ammar yaptığı çağrısında güvenliği ön plana çıkararak, insan hayatının kutsallığı gibi önemli bir Yahudi değerine atıfta bulunsa da Fransa’daki tüm Yahudiler onunla aynı fikirde değildi. Tartışmada karşı tarafın en sert tepkisi, Fransa Yahudi Kurumları Temsilciler Meclisi (CRIF) Başkanı Roger Cukierman’dan geldi. Cukierman, bu öneriyi “yükselen cihadizme karşı teslimiyetçi bir tavır olarak” olarak tanımladı.
Bunun hemen ardından konu daha da ilginç bir hal aldı. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, vatandaşlarının dini tercihleri nedeniyle gizlenmek zorunda kalmalarının kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi : “Ülkemizde vatandaşlarımızın dini tercihleri nedeniyle kendilerini saldırıya uğramış hissederek endişelenmeleri ve bundan gizlenmeleri gerektiği sonucunu çıkarmaları kabul edilemez” dedi cumhurbaşkanı.
Fransa parlamentosunun biri Yahudi iki üyesi ise Parlamento binasına kipa ile gelerek, dayanışma ve destek mesajı içeren bir basın bildirisi okudular.
Konunun sosyal medyaya yansıması ise, #TousAvecUneKippa (herkese bir kipa) hashtagi ile oldu. Tabii mizahi görselleri ile birlikte.
Fransız toplumu konunun mizahını bile yapmaya başlamışken biz kendi dünyamıza dönelim. Bu yukarıda özetlemeye çalıştığım şeyler Türkiye’de mümkün mü? Türkiyeli Yahudiler için durum ne? Dindar Yahudi erkekler kimliklerinin bu yönünü günlük hayatlarında Fransız dindaşları gibi ifade edebiliyorlar mı?
Siz hiç kipa ile dolaşan bir Yahudi gördünüz mü bu topraklarda? Yok eğer görmediyseniz bu sadece dindar olmamalarından mı yoksa başlarına takacakları bir kipanın, başlarına bir kipadan fazlasını getireceğini düşünmelerinden mi?
Toplu yanıt veriyorum: Başlığa bakın.
Hayri Çavuşunuz
Hayri Çavuş buralarda yaşar. Gözlem yapar, bazen gözlemlerini not alır. Bazen de notlarını buraya aktarır.
Askerlik yapmış olanlar bilirler, dışarıda başı açık gezilmez. Daha önemlisi; gezersen çarpılırsın. Bu girizgâhın bir değil iki nedeni var. Birincisi çarpılmak ile ilgili bir çağrışım: bütün tembel yazarlar gibi benim de ensemde boza pişiren bir sayfa yönetmenim var. Zaten gündemi geriden takip ediyorum (yazar burada öz eleştiri verdi, lütfen kayıtlara geçsin) biraz daha gecikirsem, çarpacak. İkincisi çarpılma içermez ama şapka ile ilgili, o da aşağıda.
2016’nın ilk ayında Fransa’da ilginç bir olay oldu. Marsilya’da Yahudi bir öğretmen, bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırgan kurbanını başındaki kipa sayesinde belirlemişti. (Kipa : Dindar Yahudi erkeklerin dine bağlılıkları ve Tanrı karşısındaki tevazularının bir ifadesi olarak başlarına taktıkları bir tür takke). Fransa’daki yükselen antisemitizmin sokaklarda şiddet eylemi olarak kendini gösterdiği ilk olay bu değildi. Bu olayı ilginç kılan ardından gelişenler.
Olay Türk basınında -nasılsa- normalden biraz fazla yer buldu. Dünyayı Türkçe takip eden okur, haberin ilginç ayrıntılarına ise Şalom Gazetesi sayesinde vakıf olabildi: Saldırının hemen ardından Marsilya Yahudi Kuruluşları Birliği Başkanı Zvi Ammar, yaptığı açıklamada, Fransa’daki Yahudilere “daha iyi günler gelene dek” sokakta kipasız dolaşmalarını tavsiye etti.
Bundan sonrası Fransa’da o hafta boyunca enine boyuna tartışıldı. Ammar yaptığı çağrısında güvenliği ön plana çıkararak, insan hayatının kutsallığı gibi önemli bir Yahudi değerine atıfta bulunsa da Fransa’daki tüm Yahudiler onunla aynı fikirde değildi. Tartışmada karşı tarafın en sert tepkisi, Fransa Yahudi Kurumları Temsilciler Meclisi (CRIF) Başkanı Roger Cukierman’dan geldi. Cukierman, bu öneriyi “yükselen cihadizme karşı teslimiyetçi bir tavır olarak” olarak tanımladı.
Bunun hemen ardından konu daha da ilginç bir hal aldı. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, vatandaşlarının dini tercihleri nedeniyle gizlenmek zorunda kalmalarının kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi : “Ülkemizde vatandaşlarımızın dini tercihleri nedeniyle kendilerini saldırıya uğramış hissederek endişelenmeleri ve bundan gizlenmeleri gerektiği sonucunu çıkarmaları kabul edilemez” dedi cumhurbaşkanı.
Fransa parlamentosunun biri Yahudi iki üyesi ise Parlamento binasına kipa ile gelerek, dayanışma ve destek mesajı içeren bir basın bildirisi okudular.
Konunun sosyal medyaya yansıması ise, #TousAvecUneKippa (herkese bir kipa) hashtagi ile oldu. Tabii mizahi görselleri ile birlikte.
Fransız toplumu konunun mizahını bile yapmaya başlamışken biz kendi dünyamıza dönelim. Bu yukarıda özetlemeye çalıştığım şeyler Türkiye’de mümkün mü? Türkiyeli Yahudiler için durum ne? Dindar Yahudi erkekler kimliklerinin bu yönünü günlük hayatlarında Fransız dindaşları gibi ifade edebiliyorlar mı?
Siz hiç kipa ile dolaşan bir Yahudi gördünüz mü bu topraklarda? Yok eğer görmediyseniz bu sadece dindar olmamalarından mı yoksa başlarına takacakları bir kipanın, başlarına bir kipadan fazlasını getireceğini düşünmelerinden mi?
Toplu yanıt veriyorum: Başlığa bakın.
Hayri Çavuşunuz
Paylaş: