Arşiv Göze Çarpanlar

Antisemitizmle Nasıl Savaşılır? – Bernie Sanders

Sanders ailesi. Soldan ikinci Bernard Sanders

Kaynak: Jewish Currents, Bernie Sanders

Çeviri: Nesi Altaras, 11 Kasım 2019

27 Ekim günü bu ülkenin tarihindeki en korkunç antisemit saldırının birinci yıl dönümüydü. O gün bir beyaz milliyetçisi Pittsburgh’daki Tree of Life (Hayat Ağacı) sinagoguna girdi, 11 kişiyi öldürdü ve 6 kişiyi yaraladı. Katil, Yahudilerin beyaz Amerika’nın altını oyduğunu iddia eden karanlık bir komplo inancı üzerine hareket etmişti. Bu çarpık fikre göre Yahudiler Latin Amerika’dan bir göçmen konvoyunu Amerika’ya getirerek ülkenin ‘işgalini’ sağlıyorlardı.

Evet, Başkan Donald Trump’ın sözleri Amerikan tarihinin en korkunç antisemit şiddet olayına ilham verdi.

Benim için antisemitizm tehdidi uzak bir fikir değil. Çok kişisel. Ailemin büyük bölümünü yok etti. Ben kendi aile geçmişimden çok bahseden biri değilim çünkü siyasi liderlerin kendilerine değil vizyonlarına ve başkları için ürettikleri ajandalarına odaklanmaları gerektiğini düşünüyorum. Ancak kendi geçmişimizi, bunun fikirlerimizi, ilkelerimizi ve değerlerimizi nasıl şekillendirdiğini anlatmanın önemini de anlıyorum.

Ben gururlu bir Yahudi Amerikalıyım. Babam 1921’de, 17 yaşında ülkesindeki fakirlik ve yaygın antisemitizmden kaçmak için Polonya’dan ABD’ye göç etti. Ailesinden Hitler’in yükselişinden sonra Polonya’da kalan herkes Naziler tarafından öldürüldü. Beyaz ırkçılığın, üstün ırk siyasetinin nelere yol açtığını, buna karşı çıkılmayınca insanların başına neler geldiğini gayet iyi biliyorum.

Antisemitizm bu ülkede artıyor. FBI’a göre Yahudilere karşı nefret suçları 2017’de üçte bir oranında arttı ve din üzerine nefret suçlarının yüzde 58’ini oluşturdu, 2017’de Yahudilere karşı toplam 938 nefret suçu işlendi, 2016’da ise 684. New York Polis Departmanı’nın Eylül’deki açıklamasına göre 2019’da New York’ta antisemit nefret suçları yüzde 63 arttı ve ihbar edilen nefret suçlarının yarıdan fazlasını oluşturuyor. Daha geçtiğimiz hafta, 4 Kasım’da, federal kuvvetler Kolorado’da eyaletin en eski sinagoglarından birini bombalamayı planlayan bir adamı tutukladı.

Bu şiddet dalgası Yahudileri ve dar, sadece beyaz Amerika anlayışına uymayanları hedef alan tehlikeli bir siyasi ideolojinin sonucu. Açık konuşalım: antisemitizm sadece her yerde Yahudilere bir tehditten öte demokratik devletin ta kendisine de bir tehdit. Charlottesville’de yürüyen antisemitler sadece Yahudilerden nefret etmiyordu. Çok-ırklı demokrasi fikrinden nefret ediyorlar. Siyasi eşitlikten nefret ediyorlar. Göçmenlerden, ırksal azınlıklardan, LGBTQ’lardan, kadınlardan ve ‘sadece beyaz’ Amerika’nın karşısında duran herkesten nefret ediyorlar. Yahudileri, ırksal azınlıkları ve diğer ötekileştirilmiş grupları kullanarak beyazlara karşı dünya çapında bir saldırı düzenlemekle suçluyorlar.

Bu komplo teorisi Pittsburg katilini harekete geçirdi – Yahudilerin göçmen getirerek Amerikalıların ‘yerini dolduracakları’ palavrası. Antisemitizm işte tam da budur: gizlice güçlü bir azınlığın toplumun üzerinde kontrolü olduğu komplosu teorisi. Başka nefretler gibi – ırkçılık, cinsiyetçilik, homofobi – antisemitizm sağcılar tarafından insanları bölmek ve beraber eşit, barışçıl, bolluk dolu, çevresel adaletli bir gelecek için savaşmamızı engellemek için kullanılıyor. Bu nedenle olabildiğince açık söylemek istiyorum: Bu nefretle yüzleşeceğiz, Trump’ın yaptığının tam tersini yapacağız ve farklarımızla bir araya geleceğiz, insanları bir araya getireceğiz.

Antisemitizme karşı olmak progresivizmin temel bir değeri. Bu yüzden antisemitizm suçlamalarının progresiflere karşı karamsar bir siyasi silah olarak kullanması beni dertlendiriyor. Trump’ın yaptığı en tehlikeli şeylerden biri genelde İsrail-Amerika ilişkisiyle ilgili uydurma antisemitizm iddialarıyla Amerikalıları bölmeye çalışması. Açık konuşalım: İsrail hükümetinin politikalarını eleştirmek antisemit değildir.

İsrail’e olan ilişkim çok eski. 1963 yılında Haifa’ya yakın bir kibbutz’ta yaşadım Orada İsrail’in üzerine kurulduğu progresif idealleri bizzat gördüm ve deneyimledim. Herkesin, ama özellikle progresiflerin, yüzyıllarca kovulma ve saldırılardan sonra Yahudi halkı için bir demokratik vatan kurulabilmesinin ne kadar büyük bir başarı olduğunu tanıması çok önemli.

Ancak bu konuda dürüst olmalıyız: İsrail’in kuruluşu Filistin topraklarındaki bir diğer halk tarafından kendi acılı kovuluşlarının sebebi olarak anlaşılıyor. Nasıl Filistinliler İsrailli Yahudilerin haklı isteklerini kabul etmeli, İsrail destekçileri de Filistinlilerin İsrail’in yaratılışına neden böyle baktığını anlamalı. Bu gerçekleri kabullenmek İsrail’i ‘gayrımeşru’ kılmıyor. Aynı Amerika’nın kuruluşundaki gerçekleri kabullenmenin Amerika’yı gayrımeşru kılmadığı gibi. Bu hakikat ve uzlaşma adımı toplumlarımızda devam eden eşitsizlikleri gidermek için elzemdir.

Bazı İsrail eleştirilerinin sınırı aşıp antisemit oldukları doğrudur. Hele ki bu eleştiriler Yahudilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını reddediyor veya Yahudilerin fazlasıyla güçlü oldukları komplosunu tekrarlıyorsa. Antisemitizmi gördüğüm yerde kınayacağım. Atalarım benden bunu beklerdi. Başkan olarak hem ülkemizde hem de dünyada bu nefrete karşı savaşacağım. Adalet Bakanlığı’nın beyaz milliyetçilerine karşı olan mücadeleyi öncelik haline getirmesini sağlayacağım. Antisemitizmi İzleme ve Mücadele Etmekten Sorumlu Özel Yardımcı pozisyonuna hemen birini atayacağım; Trump’ın yaptığı gibi 2 sene beklemeyeceğim. Ayrıca Trump’ın çekildiği BM İnsan Hakları Konseyi’ne tekrar katılacağım. BM’deki bu önemli konularda ABD dışarda bekleyemez; masada oturmamız ve her türlü nefret ve ayrımcılığa karşı uluslararası insan hakları gündemini şekillendirmeye yardım etmeliyiz.

Ortadoğu’ya baktığım zaman İsrail’i tüm bölgede barış ve bolluğa destek olabilecek kapasitede ancak büyük ölçüde Filistinlilerle olan çözülmemiş kavga yüzünden bunu başaramadığını görüyorum. Ve katkıda bulunmak için feryat eden Filistinlileri görüyorum – öğretecek ve getirecek çok şeyleri var – ancak yarım yüzyıllık bir askeri işgal altında eziliyorlar, gündelik gerçekliği acı, aşağılama ve kızgınlıkla dolu bir hayat sürdürüyorlar.

Bu işgali bitirmek ve Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin hakkıyla bağımsız, demokratik, ekonomik olarak sağlam bir ülke kurmalarının ABD’nin, İsrail’in, Filistinlilerin ve tüm bölgenin çıkarları için en iyi sonuç. İsrail’e olan gururum ve hayranlığım Filistinlilerin özgürlük ve bağımsızlığına olan desteğimle yan yana yaşıyor. Burada bir çelişki olduğu fikrini reddediyorum. Antisemitizmi yükselten kuvvetler tüm dünyada Filistinliler dahil tüm ezilenlerin karşısında olan kuvvetlerdir. Antisemitizme karşı mücadele aynı zamanda Filistinlilerin özgürlük mücadelesidir. İsrail’deki, Filistin’deki ve dünyada kavgaları çözmeye, nefreti azaltmaya, diyalog, birliktelik ve anlayışı arttırmaya çalışan tüm arkadaşlarımın yanında dayanışma için duruyorum.

Bu dayanışmaya şu an çok ihtiyacımız var. Tüm dünyada – Rusya’da, Hindistan’da, Brezilya’da, Macaristan’da, İsrail’de ve başka yerlerde – bölücü ve yıkıcı bir siyasetin yükselişini görüyoruz. Hoşgörüsüz, otoriter siyasal liderlerin demokratik toplumların temeline saldırdığını görüyoruz. Bu liderler sinirleri kamçılayarak, dini ve etnik azınlıklara nefreti destekleyerek, demokratik normlara ve özgür basına düşmanlık yaparak ve yabancı komplolarla ilgili paranoya yayarak insanların korkularından istifade etmeye çalışıyorlar. Bu devletimizin en tepesinden geliyor. Donald Trump’ın twitlerinden ve kendi ağzından çıkanlar bunlar.

Yüzyıllardır ezilen ve zulüm edilen bir toplum olarak biz tehlikenin farkındayız. Ancak ileriye doğru yol gösteren bir geleneğimiz var. Ben Yahudi sosyal adalet geleneğinin gururlu bir üyesiyim. Yahudilerin, özellikle ülkemizde bu değerli canlandıran genç Yahudilerin, bu bayrağı kaldırdığını görünce ilham alıyorum. Antisemitizme karşı ve Yahudi kurtuluşu için olan bu mücadeleyi dünyadaki ezilen halklarla olan ilişkisini görüyorlar. Onlar farklı kimlik ve geçmişlerden, hepimizin bu mücadelede bir arada olduğuna inanan bir koalisyonun parçasılar. Ben de buna inanıyorum: mücadelemiz bir.

Bernie Sanders ABD Senatosu’nda Vermont Senatörü ve 2020 Demokrat önseçiminde başkan adayı.

1 comment on “Antisemitizmle Nasıl Savaşılır? – Bernie Sanders

  1. […] James Madison Lisesi’nden mezun oldu – bugün Amerikan siyasetinde önde gelen Senatör Bernie Sanders ve Senato Demokrat Lideri Chuck Schumer da bu mahallede büyümüş ve bu liseden mezun […]

Comments are closed.