Arşiv Göze Çarpanlar

Kırmızı halıda soykırım dekoru

Tatsız bir fotoğraf: Film galasında Holokost uyarlaması

Kaynak: taz, Serdar Korucu

Çiçero filminin İstanbul’daki galasında Nazi toplama kampını temsil eden bir dekor kullanılması, Holokost’u Anma Günü dolayısıyla büyük tepki çekti.

18 Ocak’ta vizyona giren “Çiçero“ filminin İstanbul’da düzenlenen galasında tepki çeken bir görüntü ortaya çıktı. II. Dünya Savaşı sırasında Ankara’da yaşayan bir casusun hikayesini anlatan filmin galasında Nazi toplama kampını temsil eden bir dekor kullanıldı. Şık kıyafetleriyle kameramanların önünden geçen yıldızlar, üzerinde “Achtung“ yazan tel örgülerin hizasında yürüdüler. Nazi subayı kostümü giyen bir kişi, önünde bir Alman kurt köpeği ve patlayan flaşlar. Resmi tamamlamak için kırmızı halının üzerinde toplama kampında öldürülenlerin geride bıraktığı eşyaların temsillerinden oluşan korkunç bir yığın duruyor.

Bu rahatsız edici görüntüler 27 Ocak Holokost’u Anma Günü’nün de etkisiyle sosyal medyada gündem oldu ve tartışmalara yol açtı. Türk Yahudi Toplumu resmi hesabından yaptığı açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı ve Bakan Ziya Selçuk’a çağrıda bulunarak “Olmazsa olmaz tek çıkış yolumuz eğitim olmalı,“ ifadelerini kullandı.

II. Dünya Savaşı ve Holokost yakın zamana kadar Türkiye’deki eğitim sisteminin büyük eksiklerinden biriydi. Son yıllarda “Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi“ dersi içinde anlatılmaya başlansa da, konu hakkındaki genel bilgi ve farkındalık eksikliği sorun teşkil etmeye devam ediyor.

Mesela 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası hükümet yetkililerinden “FETÖ’lerin yanında Naziler çırak kalırdı“ açıklaması geldi, gelebildi. Karşılaştırılanlar 12 yılda Avrupa kıtasının büyük kısmını işgal eden ve Holokost’un faili olan Nazilerdi… Ana muhalefette de durum farklı değil. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na göre 2010’ların Türkiyesi, 1940’ların Almanyası ile hemen hemen aynı. Kendisinin tarih anlayışına göre de Hitler’in sonunu hazırlayan Sovyetler Birliği’nin Stalingrad Zaferi değil, Almanların ta kendisiydi. Kılıçdaroğlu’nun “Biz bu düzeni değiştireceğiz derken, Almanlar Hitler düzenini nasıl yıktılarsa, biz de öyle yıkacağız“ diye bir açıklaması var.

Türkiye’nin eski silah arkadaşı Almanya

Öte yandan Türkiye’yi terk ederek batıya giden ya da mevcut iktidardan rahatsızlığını dünya kamuoyuna duyurmak isteyen bazı aydınlar da kendilerini kolaylıkla “Nazi Almanyası’ndaki bir Yahudi gibi hissettiklerini“ söyleyebiliyor, günümüz Türkiye’sini toplama kamplarında milyonlarca insanı öldüren bir rejimle karşılaştırmaya girişebiliyorlar.

Peki, Holokost Türkiye’de neden anlatılmadı? Bu eğitimsizliğin nedeni ne? 1978’de çekilen ve dünyada fırtınalar yaratan “Holocaust“ dizisinin Türkiye’de yayınlanmama gerekçesi bize bu konuda bir fikir veriyor. Ünlü oyuncu Haldun Dormen 1979 yılında, “Savaşa katılmamış ve Nazi kamplarının cehennemine tanık olmamış bir ülke olarak bu dizinin Türkiye’de kolaylıkla oynayabileceğini“ yazmıştı Milliyet gazetesindeki köşesinde. Ama “Bizde kaşla göz arasında yok ediliverdi, her nedense…“

TRT’nin resmi açıklamasına göre dizinin yayınlanmasının ertelenmesinin nedeni “Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamda dizinin olumsuz etkileri olacağı“ düşüncesiydi. Çünkü o dönem dünyada Ermeni Soykırımı üzerine tartışmalar yükselişteydi ve Ankara sadece 1915 ile değil herhangi bir soykırım ile yüzleşme sürecine uzaktı. Buna eski silah arkadaşları Almanya’nın faili olduğu Holokost da dahildi.

Çiçero’nun galasının çektiği tepkilerden sonra yapımcı Mehmet Uslu’nun Yahudi toplumundan özür dilerken sözlerine, “Biz o mizanseni, davetlileri filmin atmosferine hazırlamak için yaptık.“ diye başlaması, Türkiye’nin anti-semitizmiyle yüzleşmek için ciddi bir çaba göstermediğinin de işareti.