Avlaremoz Dosya Kültür Sanat

Sefarad Dini Zenginliğini Tek Başına Kurtarmaya Çalışan Moshe Amar

Haham ve Profesör Moshe Amar, Fas’ta antik mahzenlerde eski Yahudi elyazmaları arıyor; “folklora olan ilgi dini yazıları ortaya çıkardı ancak akademi ilgilenmiyor.”

Kaynak: Ynet, 2 Kasım 2018

Çeviri: Nesi Altaras

Haham Prof. Moshe Amar Doğu Yahudiliğinin önde gelen uzmanlarından ve şu andaki amacı antik Sefarad elyazmalarını, mektupları ve yazıları yok olmadan önce bulmak ve incelemek.

Amar, İsrail’de akademide nadir bulunan bir kişi. Siyah kipa takan, Mizrahi (Ortadoğu) Yahudisi, haham, ama aynı zamanda profesör. Yıllardır Kuzey Afrika’nın kültürel zenginliğini bulmak ve yaşatmak için tek başına uğraşıyor, birçok kültür organizasyonundan destek ve fon arıyordu.

Amar’a göre Mizrahi müziğine ve yemeğine ilgi artarken yüzyıllardır süregelen ruhani zenginlik geride bırakılıyor. “Mimouna (geleneksel Faslı Pesah sonu kutlaması) ve Mufleta (Faslı bir hamur işi) güzel şeyler – ancak ruhani miras sonsuza kadar kalacak” dedi Amar.

Yahudi Paleografisi uzmanı olan Amar “Magreb Yahudilerinin Işıkları” adlı Fas Yahudi kültür mirasını koruma kurumunun başkanı. Profesöre göre İsrailli akademisyenler ve Sefarad edebiyat ve felsefesi arasındaki sorunlu ilişki 1980’lerde başladı.

Açıkladığına göre “Kalman Katzenelson’un 1964’te çıkan ‘Aşkenaz Devrimi’ adlı kitabıyla bir fırtına başladı.” Kitaba göre, İsrail’de yaşayan iki grup vardı: üstün olan Aşkenazlar (Doğu ve Orta Avrupalı) ve alt sınıf olan Sefaradlar (Akdeniz) ve alt sınıfın kültürlü sayılması için Yiddish öğrenmesi gerekiyordu.

“Büyük bir tepki oldu ve Knesset (İsrail parlamentosu) bir değişiklik yapmaya karar verdi. Mizrahi Yahudiliği Mirasını Entegre Etme Enstitüsü kuruldu ve fon arayan tüm üniversitelerde araştırma bölümleri kuruldu.”

Ancak 2006-2007 arasında işler değişmeye başladı. “Dönemin eğitim bakanı Limor Liynat Entegrasyon Enstitüsü’nü kapatmaya ve teşvikleri bitirmeye karar verdi. Bir profesör emekli olduğunda pozisyon kaldırılıyor ve birçok ders iptal ediliyordu.”

Ancak öğrenci eksikliği yok. Amar’a göre birçok öğrenci ona başka konular danıştıktan sonra bölüme katılıyor. “Orada bitiyor maalesef. Arkasından bir şey gelmiyor. Magreb Yahudiliği üniversitelerde araştırılmıyor.”

Eğitimde Mizrahi mirasını desteklemek amacıyla kurulan 2016 Biton Komitesinden sonra bir şeylerin değişmesi bekleniyordu. Fakat Amar’a göre Kültür ve Spor Bakanı Miri Regev sadece popüler Mizrahi kültürünü destekliyor. “Biton Komitesinden büyük beklentilerimiz vardı ama bir şey çıkmadı.”

Alanda önde gelen isimlerden Profesör Amar şu an emekli. Bağımsız olarak farklı cemaatlerden kitap ve elyazması aramaya Fas’a gidiyor ama tek başına çalışıyor.

Bana antik bir şiir kitabı gösterdi: El Hamra Fermanı’ndan sadece bir iki nesil sonra, 15. yüzyıldan Avraham Ben Zimra adlı bir Yahudi diplomat tarafından yazılmış. Bunu yanlışlıkla buldum ve tamamen iyi durumda. Şiirleri müthiş ve önemli bir tarihi dönemle ilgili detaylar var.”

Bunu Fas’ın eskicilerini gezerken bulmuş. Antikacılar terkedilmiş sinagoglardan veya ülkeden gidenlerden toplamış bunları. Ben de girip “Yahudilerden kalan ne var?” diye soruyorum. Elyazması sordum dükkanın sahibi “istediğim fiyatı vermezsin” dedi ama yine de dükkanı kapatıp beni alt kata götürdü. Orada bu kitap, Tora yazmaları ve değişik yazıtlarla beni bekliyordu. Yazının kendisinden çok eski olduğu belliydi ve ona alacağımı söyledim. Bin dolar istedi. 90’lardaki Fas için inanılmaz bir fiyat. Ben almazsam bir Amerikalı gelip iki katına alır dedi. Ne yapabilirdim?”

Arşivlerinde tuttuğu yazılar arasında yerel Haham mahkemelerinin kayıtları da var ve bunlar cemaatlerin tüm hikayelerini anlatıyor – salgınlar, pogromlar, felsefe ve birçok şey.

Amar’ın hayat hikayesi de çok ilginç. “1963 yılında İsrail’e geldim ve ünlü Sefarad yeşivası Porat Yosef’te okuyordum. Finansal durum zordu. Bir öğretmenime danıştım ve o okuyup haham olmamı söyledi.”

Yeshivadan sonra Amar İsrail ordusuna katıldı ve öğretmen olarak görev yaptı. On sene boyunca bir cemaate hahamlık yaptı ve sonra bir arkadaşı onu Profesör Haim Ze’ev Hirschberg’le tanıştırdı, Bar Ilan Üniversitesi’ndeki Kuzey Afrika Yahudiliği Araştırma Merkezinin kurucusu.

“Hirschberg ‘lise diploman var mı?’ diye sordu. ‘Başka nasıl üniversiteye kabul edileceksin?’ dedi. Ben de ‘her türlü elyazmasını okuyabilirim’ dedim. Masasından koca bir tomar kâğıt çıkardı ve onları çevirip birkaç kısa yazı yazmamı istedi. Ben de yazdım.”

1975’de Amar lise diploması olmadan üniversiteye kabul edildi. “Üniversite diplomamı aldığımda direkt doktorama başladım ve birkaç sene içinde profesör oldum – ben, yeşiva öğrencisi, akademiden anlamayan Ortodoks bir adamım.”

“Hayalim hem hahamlara hem de araştırmacılara ders veren bir okul. Küçük bir projeyi Yeruşalayim’de başlattık – iki senelik programa sadece hahamları alıyoruz. İki amacımız var: öğrencilere toplumla nasıl iletişim kurulur onu öğretmek ve Sefarad Halaha (Yahudi yasaları) uygulamalarını öğretmek.”

“Genç nesil Sefarad muhakemesi hakkında hiçbir şey bilmiyor. Hep Litvanya geleneklerini biliyorlar.” diye şikayet etti.

Ancak programa Aşkenaz hahamlar da katılıyor. “İnsanların düşünme şeklinde olan değişim müthiş. Sefarad hahamlar bugün Hahambaşılıkta senelerce sürünen konuları çözmeyi iyi biliyordu. Meseleleri sorun olmadan çözmeyi biliyorlardı ve Halahayı merkezde tutan bir şekilde karar vermeyi de. Bugün bu tarz bir muhakemeden uzağız.”