Arşiv Göze Çarpanlar

9 Kasım 1938 – Kristallnacht: Soykırıma giden yolun kapısı

1938 yılının 9 Kasım günü Almanya ve Avusturya’nın birçok kentinde faşist militanlar Yahudi işyerlerine saldırdı. Binlerce işyeri, yüzlerce sinagog, mezarlık, ev tahrip oldu. 100’e yakın Yahudi öldürüldü. Saldırılar 10 Kasım günü de sürdü. Bu saldırı tarihe Kristallnacht (Kırık Camlar Gecesi) olarak geçti.

kristallnacht

Kaynak: marksist.org

1933 yılında Adolf Hitler’in Nazi partisi seçimlerden en büyük parti olarak çıkmıştı ama Nazilerin oyu sosyal demokratların ve komünistlerin oyundan daha azdı. Yapılan ikinci bir seçimde Nazi oyları düştü, sol oylar ise artı ne var ki devlet başkanı, Hitler’i meclis çoğunluğuna sahip olmamasına rağmen şansölye (başbakan) olarak atadı.

Hitler’in başbakan olması ile birlikte Alman komünistlerine karşı azgın bir saldırı başladı. Komünist milletvekilleri tutuklandı, parti örgütleri ve üyelerine karşı saldırıya geçildi. Ardından sosyal demokratlar hedef oldu. Bu arada Naziler aralıksız bir biçimde ırkçı propagandalarına devam etti.

1933 yılında Yahudilere karşı bir günlük boykot çağrısı yapıldı. Eli silahlı Naziler Yahudi işyerlerinin kapısında durarak insanların buralardan alış veriş etmesini engelledi.

İki yıl sonra, 1935’de, Nürnberg Yasaları denen yasalar yapıldı ve Yahudiler Alman vatandaşlığından çıkarıldı. Ertesi yıl Yahudilerin parlamento seçimlerinde ki oy hakları da ellerinden alındı.

1938’de Yahudi karşıtı bir dizi ekonomik karar alındı, birçok işte çalışmaları yasaklandı, Yahudi olduklarını belgeleyen kimlik kartı taşımları zorunlu hale getirildi. Aynı yıl 17 bin Polonya Yahudisi sınır dışı edildi. Polonya bunları kabul etmedi ve sonunda sınır dışı edilen Yahudiler Almanya – Polonya sınırındaki kamplara dolduruldu.

Sınır dışı edilen Yahudilerden birinin Fransa’da okuyan oğlu Herschel Grynszpen Almanya’nın Paris’teki büyük elçisi Ernst von Rath’a bir suikast düzenledi ve öldürdü. Goebbels, bu olayı fırsat bilerek Nazi örgütüne Yahudilere saldırı emri verdi. İşin ironik olan yanı, öldürülen Rath’ın Nazi karşıtı olmasıydı.

Kristallnacht’ın hemen ardından toplanan yüksek rütbeli Nazi yetkilileri Hitler’den gelen ‘Yahudilerin işini bitirin’ emrini nasıl yaşama geçireceklerini tartışıp kararlaştırdı. Bu arada Kristallnacht’ın 1 milyar mark olduğunu hesapladıkları zararının Yahudilerden alınması gerektiğine karar verdiler.

Artık soykırımın kapısı açılmıştı. Naziler Yahudilerin ellerindeki tüm kıymetli metallere el koydu. İşten atılan Yahudilerin emeklilik paralarına da el kondu. Yahudilerin sahip oldukları bonolara, hisse senetlerine, mücevherata ve sanat eserlerin, radyolara el kondu. Ehliyetleri ellerinden alındı. Zorla gettolarda toplanmaya başlandılar. Yahudiler için yazları akşam saat 9’dan sabah saat 5’e kadar, kışları ise akşam 8’en sabah 6’ya kadar sokağa çıkma yasağı kondu.
Kısa süre sonra ise nihai çözüm başladı, Yahudiler gettolardan da çıkarılarak toplama kamplarına yollanmaya başlandı. Toplama kamplarında bir kısmı köle emeği olarak çalıştırılırken geri kalanlar sistemli bir biçimde de gaz odalarında öldürülmeye başlandı.

Tarihin en büyük, en sistemli soykırımı başladı.

Nazilerin iktidara gelmeleri engellenebilirdi. Hitler başbakan olduğu günlerde dahi Alman solu Naziler’den daha güçlüydü ancak ikiye bölünmüştü. Sosyal demokratlar komünistleri suçluyordu. Komünistler ise, Stalin’in Rusya’sından aldıkları direktifler doğrultusunda, sosyal demokrasiyi Nazilerden daha büyük bir tehlike olarak ilan ediyordu. Oysa işçi sınıfı içinde çok güçlü olan bu iki sol parti güçlerini birleştirebilseydi ve Nazilere karşı birlikte mücadele etselerdi Hitler’in iktidarı önlenebilirdi.

O sırada Rusya’dan sürgüne gönderilmiş olan 1917 Devrimi’nin liderlerinden Troçki, Alman komünistlerine sürekli olarak bunu öneriyordu. Troçki aynı birleşik cephe taktiğini 1936’da İspanya için de önerdi. Ne var ki İspanya’da da komünist partisi tam tersini yaparak Barselona Konseyi’ne saldırdı. SSCB’den aldığı silahlarla Barselona da anarşistleri ve Troçkizme yakın bir örgüt olan POUM’u tasfiye etti. İspanya’da sonunda Alman ve İtalyan Nazilerinin yoğun desteğini kazanmış olan İspanyol faşistleri kazandı.

Stalinizm ve onun kuyruğundaki Alman Komünist Partisi’nin Nazilerin iktidara gelmesinde büyük payı var. Stalinizm aynı zamanda İspanya devriminin, Fransa’da 1936 genel grevinin, Çin’de aynı yıl gerçekleşen devrimin yenilgisinin de sorumlusudur.

Kristallnacht’tan bir yıl sonra Nazi Almanya’sı ile Stalin’in Rusya’sı Polonya’yı ve doğu Avrupa’yı paylaşmak için anlaştı. Eylül 1939’da Alman orduları batıdan, Rus orduları ise doğudan Polonya’yı işgal ettiler. Rus orduları daha sonra Litvanya, Letonya ve Estonya’yı da işgal etti.

Molotov-Ribbentrop anlaşması Almanya’nın sonunda Rusya’ya saldırması ile bozuldu.

Almanya’da Naziler komünistlere, sosyal demokratlara ve Yahudilere saldırırken Rusya’da da karşı devrimci stalinizm Bolşevik Partisi’nde “temizlik” yapıyor ve tüm parti önderliğini ve ardından partinin tüm ileri kadrolarını temizliyordu. Böylece Almanya’da Naziler dünyayı kontrol etmek için, Rusya’da ise stalinistler karşı devrimin zaferi için toplama kamplarını dolduruyor, benzer taktiklerle muhalefetlerini temizliyorlardı.

Doğan Tarkan