Genç Yahudiler Anlatıyor Röportajlar

Selin Anlatıyor: “Çoğunluk kadar rahat olamadık”

Fotoğraf: Şalom
Fotoğraf: Şalom

Selin ile 2016 Haziranında İstanbul’da görüştük. 22 yaşında olan Selin, şu an üniversitede bilgisayar mühendisliği okuyor ve ailesiyle birlikte yaşıyor. Selin, geniş toplumun Yahudi kimliği hakkında önyargılı olduğunu düşünüyor ve kendi yaşamında da buna göre hareket ettiğini belirtiyor. Musevi Lisesi mezunu olan Selin, üniversitenin ilk yıllarında kendini ifade etmekten hep çekinmiş.

Selin: “Üniversitede farklı yerlerden farklı düşüncelerde insanlar var, onun için insanlarla tanışırken kendimizi saklamak zorunda kaldık. Bir de olaylar olduğunda, insanlar biraz farklı karşılıyordu durumları. O yüzden, iyice tanıştıktan sonra ancak kendimi onlara açabildim. Benim üniversitede çok yakın arkadaşlarım olmadı, bu nedenden dolayı da olabilir.”

Şimdi sözü kendisine verelim…

Yahudileri toplum içerisinde nerede görüyorsunuz? Sizce Yahudilerin toplumu oluşturan diğer unsurlardan farkı var mı, varsa nedir, nelerdir?

Azınlık olduğumuz için hep zorluklar içinde yaşadık, diğerleri kadar rahat olamadık. Üniversitede falan daha çok anladık bunu. Musevi Lisesi’nde okuduğum için lisede çok zorluk çekmedim. Orada zaten hep aynı görüşte insanlarla beraberdik. Orada insanlarla tanışmak daha kolay oldu ama üniversitede hep daha seçici davranmak zorunda kaldık.

Üniversitede farklı yerlerden farklı düşüncelerde insanlar var, onun için insanlarla tanışırken kendimizi saklamak zorunda kaldık. Bir de olaylar olduğunda insanlar biraz farklı karşılıyordu durumları. O yüzden, iyice tanıştıktan sonra ancak kendimi onlara açabildim. Benim üniversitede çok yakın arkadaşlarım olmadı, bu nedenden dolayı da olabilir.

Üniversitede şu an 3. sınıftayım, şansıma Yahudi bir arkadaşımla beraber girdik oraya. Onun olması iyi oldu benim için, diğer insanlarla da beraber tanıştık ama ben daha çok onunla olmayı tercih ettim.

Aslında bizim üniversite küçük şehirlerdeki üniversiteler gibi bir üniversite değil, biraz daha açık görüşlü bir üniversite ama ona rağmen yine de her kafadan insan olduğu için… Bir de ilk girdiğimiz sene olayların olduğu, İsrail karşıtlarının fazlaca olduğu zamanlardı. İlk tanışınca biriyle çok da tanıyamıyorsun, ‘içeride görüşü farklı olabilir’ diye düşünüyorsun.

Tepkilerle karşılaşmamak için ancak 3. sınıfta yeni yeni yakınlaşmaya başladık onlarla. İlk 2 sınıfta içimize daha çok kapanıktık ,daha çok Yahudi arkadaşım ve ben beraber olmayı tercih ettik  ama şimdi tanıştıkça güvendiğimiz insanlara kendimizi belli ediyoruz. Önceden çok yakınlaşmamıştık yani.

Yakınlaştıktan sonra arkadaşlarımıza söyledik Yahudi olduğumuzu. Biz zaten beraber vakit geçirdikçe bu bayramlarda falan, gördüler, anladılar… Biz yanımızda yemek getiriyoruz, oruç tutuyoruz… Onlar da görmeye başladı, ondan sonra onlara açıkladıkça onlar da bize daha çok anlayış göstermeye başladılar.

Ama hepsi farklı karşıladı, şaşırdılar… Çok tanıdıkları olmadığı için Yahudi ya da Yahudilik hakkında hiç bilgi sahibi olmadıkları için… Çoğunun ilk defa Musevi bir arkadaşı olmuştu. Bazıları merak etti, onlara da anlattık. Tanıyınca böyle daha çok alışıyorlar gibi ama çoğunluğun çok bir fikri yok Yahudi kimliği hakkında, bilmiyorlar yani.

Sizce günümüzde Yahudi kimliği neye nelere dayanıyor, örneğin; dilin, dinin, kültürün önemi nedir? Sizce bu kimlik, modernleşme sürecinde değişmiş midir? Değiştiğini düşünüyorsanız bu değişimi nasıl yorumluyorsunuz? Sizin Yahudi kimliğiniz neye/nelere dayanıyor?

Ben de Yahudi kimliğinin dile çok dayandığını düşünmüyorum. Eskiden beri birazcık da olsa Ladino konuşulması belki daha iyi olmuş olabilir çünkü anneannelerimizden babaannelerimizden o kültürü biraz tanımış olduk. Ama daha çok kültürel oldu kimliğimizin bileşenleri, Yahudi kimliğinin dilden çok bir “kültür”e dayandığını düşünüyorum. Ailemizden nasıl gördüysek, örneğin bayramlarımızın kutlanışı gibi, o ritüeller, biz de onlar gibi uygulamaya çalışıyoruz. Bize Musevi dini geçmesi daha çok bayramlarda olan şeyler.

Musevi Lisesi’ndeyken hem İspanyolca hem İbranice öğrendik. Onları öğrenmek de biraz iyi oldu. İbraniceyi öğrenince de, o İsrail’de konuşulan dili, oradaki kültürü de biraz anlamış olduk.

Bu kimlik, zaman içinde değişmiş midir sizce?

Bize bu kimliğin çok geçtiğini düşünmüyorum, özellikle şu anda, bizim zamanımızda, Ladinoyu konuşan hiç kimse yok. Annelerimiz bile artık çok az konuşuyor, bir tek anneannelerimiz zamanında konuşurdu. Bizden sonraki nesilde artık Ladino diye bir şey kalacağını düşünmüyorum. Yani bayramlar da eskiden nasıl kutlanıyordu, değişti mi çok bilmiyorum ama en azından onları aktardıklarını görüyorum.

Kaşeruta dikkat ediyor musunuz?

Biz dikkat etmiyoruz, edenlerin de sayısı iyice azaldı. Ben Musevi Lisesi’nde okurken, orada bile bakan çok az kişi vardı. Tabii ki hocalarımız, din hocalarımız, onlar dikkat ediyor ama benim kendi arkadaşlarımdan kaşeruta bakan çok az insan vardı.

Burada yaşarken öyle bir şeye dikkat etmen pek mümkün değil, anca evde yiyip çıkman lazım ya da yanında taşıman lazım. Kaşere bakan çoğu arkadaşımız vejetaryen oldu, salata yiyor, pizza margarita yiyor. Kaşere bakmak şu an çok zor bence.

Sizce Yahudiler arasında Yahudi kimliğine bakış konusunda kuşaklar arasında fark var mıdır? Varsa bu farklılıklar nedir, nedenleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yahudi kimliğinin yaşanması eskiden daha çokmuş, şu an azaldı. Eskiden Türkiye’de daha birlik içinde gelenekleri devam ettirebiliyorlardı ama bugünün Türkiyesi’nde ve günümüz şartlarında gelenekleri devam ettirmek bizim için daha zor oluyor. O yüzden eskisi kadar devam edildiğini düşünmüyorum, hem dil açısından hem kültür açısından bu kimlik azalmakta.

Yahudi kimliğinizden ötürü hiç dışlandığınızı düşündünüz mü, kurum ya da kişilerden baskı gördünüz mü? Bu konularda sizden önceki kuşaklarda daha şanslı mı daha şansız mı olduğunuzu düşünüyorsunuz? Yoksa zamanla değişen bir şey olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Yani çok bir baskı görmedim. Zaten lisede hiç öyle bir problem olmadı yani Musevi okulunda okurken. Sadece işte üniversitede -bu bir baskı değildi evet- ama daha çekingen davrandım. Böyle konular açıldığı zaman, etrafımızda konuşulurken bile ortaya atılmadık, bir görüş savunamadık. Yapamadık, yani görüşlerimizi savunamadık, işte antisemit tepki alacağız diye korktuk belki de…

Sizden önceki kuşaklardan daha mı şanslı daha mı şanssız olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Yani daha şanssız olduğumuzu düşünüyorum. Türkiye’de yaşıyoruz, insanların çoğunluğu Yahudilik hakkında önyargılı o yüzden kimseye güvenemiyoruz. Kimliğimizi sakladığımız durumlar çok fazla oluyor gibime geliyor eskilerle kıyasladığımızda.

Yahudi kimliğinin yaşanması ve aktarılması konusunda eksiklikler, sorunlar var mı? Var olduğunu düşünüyorsanız bu sorunu kimler, nasıl çözebilir?

Anca işte o kültürün bize aktarıldığı zamanlar bayramlarda olabiliyor. Ailem de zaten çok fazla dine bağlı insanlar değil. Din hakkında ancak bayram zamanlarında konuşuluyor. Ne yapılabilir? Derneklerde belki daha çok şeyler düzenlenebilir, aileler daha dikkat edebilir çocuklarına daha çok şey aktarma konusunda… İşte herkes ailesinden ne kadar görüyorsa o kadar bakıyor aslında. Bizde de öyle çok durum olmadı, onlar ne kadar bakıyorsa biz de o kadar Yahudi olduk.

Derneklere gidiyor musunuz?

Derneklere daha küçükken gidiyordum, şu an da zaten pek fazla katılmıyorum. Zaten bu taraftaki derneğe giden pek kişi kalmadı. Karşıdaki dernekte biraz daha toplanmaya çalışıyorlar, iki derneği birleştirdiler, daha çok etkinlik yapmaya çalışıyorlar ama buradaki kişi azalışından dolayı kimse artık derneğe gitmeyi tercih etmiyor. Hem yaş olarak büyüdüğümüz için hem de etkinlikler kişi sayısı yüzünden azalmış durumda. İnsanlar etkinliklerde görev almayı da çok tercih etmiyorlar, o yüzden bu şeyler azaldı.

Ne tür etkinlikler bunlar?

Farklı etkinlikler var. Mesela kültür grupları oluyor, orada daha çok din hakkında konuşmalar yapılıyor, bayramlar hakkında bilgiler falan veriliyor. Tabii insanları eğlendirmeye de çalışıyorlar insanları toplamak için. Oyun oynama ya da dans gösterileri falan oluyordu benim zamanımda. Eskiden çok daha fazlaydı, şu an çok azaldı sayıları. İnsanlar da artık çok fazla gitmediği için, etkinliklerin sayısı çok azaldı.

Ladino konuşuyor musunuz? Yahudi edebiyatından eserler okuyor musunuz?

Ladino dilini konuşamıyorum ama İspanyolca öğrendim Musevi Lisesi’nde. Sevdiğim için üniversitede de devam ettim. Şu an İspanyolca biliyorum ama Ladinoyu hiç öğrenmedim. Çünkü zaten Ladino öğretilmediği için… Ama tabii konuşulduğunda anlayabiliyorum İspanyolcam sayesinde.

Yahudi tarihi ve dünyadaki Yahudi toplulukları hakkında okuyor, film, belgesel izliyor musunuz?

Şu anda çok izlemiyorum ama bu konularda Musevi Okulunun katkısı oldu. Okuldayken böyle şeylere önem veriliyordu, Holokost hakkında olsun vs… Ben çoğu şeyi mesela Holokost’u hep okulda öğrendim. O zamanlara çok önem veriyorlar okulda, belgeselleri falan çok izletiyorlar, Polonya’ya geziler düzenliyorlar.

Siz gittiniz mi o kampları görmeye?

Ben katılmadım. Ben biraz etkileniyorum böyle şeylerden, belgeselleri izlerken bile çok kötü oluyorum. Bir de oraya gidenler daha kötü oluyorlar. O yüzden ben katılmadım ama her sene düzenleniyor böyle şeyler, turlar, özellikle Polonya’ya tur düzenleniyor.

Türkçe ya da farklı dillerde yazan Yahudi yazarları takip ediyor musunuz? Yahudi müziği dinliyor musunuz?

Yahudi yazarları çok okumuyorum ama şarkıları dinlemek hoşuma gidiyor. Daha çok İspanyolca ya da Ladino şarkıları dinlemek hoşuma gidiyor.

Janet-Jak Esim’i dinliyor musunuz?

Evet, Onları dinliyorum. Ladino söyleyen az kişi kaldı artık, onlar bu konuda en iyisini yapıyorlar. Konserleri devam ediyor, bayağı bir konser veriyorlar.

Yahudi kurumlarının kültürel faaliyetlerine katılıyor musunuz?

Eskiden daha çok katılıyordum. Derneklerde örneğin…

Sizce bu faaliyetler gençlere hitap ediyor mu?

Daha küçük yaşlara daha çok hitap ediyordu, biz de o yüzden gitmeyi birazcık bıraktık, küçükken gitmeyi daha çok tercih ediyorduk. Belki şu an daha kalabalık olsaydı, hâlâ etkinlikler düzenlenseydi gitmeyi tercih edebilirdik, belki onun da etkisi olmuş olabilir bu azalmada.

Bizim yaşlara yönelik çok fazla şey yapmıyorlar ama şu anda yeni bir şeyler kurulmaya başlandı, onlar biraz üst yaşlara hitap ediyor. Daha çok insanları tanıştırmak için, evlilik yaşı gelmiş insanları tanıştırmak, yurtdışı turları gibi farklı etkinlikler yapıyorlar.

Derneğin dışındaki buluşmalar oluyor, bunlara insanlar daha çok gitmeyi tercih ediyor. İspanya gezisi oluyor, Uludağ gezisi… İnsanları tanıştırmak daha kolay oluyor, derneğe gitmeyi sevmiyor insanlar, artık böyle şeyler daha iyi oluyor.

Uludağ turu vardı mesela iki ay önce, ben katıldım ona, biz arkadaşlarla gitmek istediğimiz için gittik ama 30-40 yaşlarında bile insanlar vardı. Hem insanlar arkadaşlarıyla beraberdi, bazıları da yeni insanlarla tanıştı, yani görüşmeye devam ediyorlar mı bilmiyorum ama insanları kaynaştırması açısından güzel bir etkinlik bence.

Bu tarz bir tanışma hakkında ne düşünüyorsunuz?

Evet, yani arkadaşımın vasıtasıyla tanışmışsam çok problem olmuyor. Böyle bir tanışma yolu olabilir ama direkt bunun için yapılmış şeyler çok hoşuma gitmiyor. Bu biraz arkadaşlarla gezi olduğu için gittim. Gezi, sadece bu amaç için olsaydı gitmeyi tercih etmeyebilirdim.

Yahudi eğitim kurumlarında eğitim gördünüz. Bu kurumların, Yahudiler arasındaki ilişkiler ve Yahudi kimliğinin aktarılmasında oynadığı rol hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence önemli bir rolü var, mesela ben orada çok fazla arkadaş edindim. Başta istememiştim gitmek çünkü iyi bir okul olmadığını düşünüyordum ama daha sonra daha iyi bir okul olduğunu anladım. Hem de insanlarla tanışmak açısından belki de en önemli yer, derneklerden de daha önemli. Çünkü 5 yıl boyunca ordasınız, çok farklı insanlarla tanışıyorsunuz orada. Ve herkes Yahudi.

Hem kültürü verme açısından, İbranice/İspanyolca öğretmeleri açısından, orada izletilen belgeseller olsun… Bence kültür aktarımında çok önemli bir yer orası. Orada yaptığım arkadaşlıklarım şu an en kalıcı arkadaşlıklarım oldu. En çok görüştüğüm arkadaşlarım şu an, orada tanıştığım arkadaşlarım. Belki üniversitedeki arkadaşlarımla bir daha görüşmeyeceğim ama Lisedeki arkadaşlarım kalıcı oldu. O nedenle orada okumamın iyi olduğunu düşünüyorum.

Sizin için sinagog neyi temsil ediyor? Sizce Musevi dini kurum ve faaliyetlerinin Türkiye’de Yahudi kimliğinin yaşatılmasındaki rolü nedir?

Yani ben sinagoglara gitmiyorum, eskiden daha çok gidiyorduk. Oraya da küçük yaşta İbranice eğitimi vermek için falan çağırıyorlardı, onlara katılıyordum, şu an da zaten etkinlik kalmadı. Tek katıldığımız şey anca bir mevlit falan varsa, bayramlarda gidiyoruz, sadece o kadar ama bayramlarda toplanmak iyi oluyor sinagoglarda. Ama çok fazla gitmiyoruz dediğim gibi artık.

500 yıl ve 500. Yıl Vakfı ve müzesi hakkında düşüncelerin nedir?

Benim de çok bilgim yok duymadım ama biz de Sefaradız.