Arşiv Makaleler

Bizans Yahudileri ve Yevanika – Melike Karaosmanoğlu

Bifolium from a Children's Alphabet Primer, 11-12. yy
Çocukların alfabe okuma kitabından bir çift yaprak, 11-12. yy. Parşömen üstüne mavi, kırmızı ve sarı mürekkep. Cambridge Üniversitesi Kitaplığı, Taylor-Schechter Genizah Koleksiyonu, Cambridge (T-S K5.13).

Balkanlar’da, Anadolu’da ve hatta İstanbul’da Yahudi varlığı resmi tarih kitaplarından öğrendiğimiz üzere 1492 sürgünü ile başlamadı. 1453 Konstantinopolis’in düşüşünden ya da diğer bir ifadeyle İstanbul’un fethinden, İber Yahudilerinin Osmanlı topraklarına göçüne kadar geçen süre içinde özellikle İstanbul’da ikamet eden Yahudilerden bahsetmemiz mümkündür. Fetih öncesinde ise Kasımpaşa, Hasköy ve Galata semtlerinde yine aynı şekilde Yahudi topluluğunun yaşadığını ortaya koyan çalışmalar mevcut.

Fetih sonrasında ise şehri yeniden yapılandırmak ve canlandırmak adına Fatih Sultan Mehmet imparatorluğun çeşitli bölgelerinden insanları İstanbul’a getirtme politikası uygulamıştır. O dönemde İstanbul’a nakledilen Yahudiler, Balkanlar’ın (bugünkü Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan) ve Anadolu’nun yani imparatorluğun çeşitli bölgelerinden getirtilmişti. Evlerinden kopup gelen Yahudilere “Sürgünler” deniliyordu. “Sürgünler” yirmi yıllık bir süre için şehre getirilmişlerdi, hepsinin ortak noktası ise Rumca konuşmaktı. Bizans etkisinde olan Yahudilere Romanyot deniliyordu. Lakin işin özüne bakarsak Anadolu’da yaşayan Bizans Yahudilerinin kökeni Bizans İmparatorluğundan da öncesine dayanmaktadır. Antik dönemde Antakya, Yahudi cemaatinin en eski yerleşimlerinden biri olmuştur ve Romanyotlar Bizans İmparatorluğu’nu Antik Roma’nın varisi olarak kabul etmişlerdir.

1492 sürgünüyle Osmanlı topraklarına gelen Seferad çoğunluğun içine karışıp (özellikle evlilik yolu ile) asimile olan Romanyotların, Kahire Genizasında bulunan Judeo-Grek dilinde yazılmış eserleri mevcuttur. Ayrıca kimi tarihçiler Bizans’ın ikonoklast hareketinde Romanyotların etkisi olduğu tezini tartışmaya açmıştır.

Günümüz Türkiye’sinde Bizans mirasını taşıyan ve Judeo-Grek dilini konuşan Romanyot topluluğu yoktur.

İbranice harfli Rumca yani Yevanik

Kaynaklara göre Yahudilerin Hristiyan komşularıyla iletişimde kalabilmesi için Yunanca biliyor olmaları çok önemliydi. Romanyotların konuştuğu Yunancaya ise Judeo-Grek ya da Yevanik deniliyordu. Bu dil İbranice harflerle yazılan ve içine İbranice kelimeler katılmış bir Rumcaydı. Eski İbranice Kutsal Kitap’ta kökeni İonia olan “Yavan” kelimesi kullanılmıştır. Mişna ve diğer rabbinik yazılarda ise Yunancadan “Yevanik” diye bahsedilmiştir. Ortaçağ İbrani yazarlarının eserlerinde de Yunanistan için “Yavan” kelimesi kullanılmıştır.

Bizans Yahudileri metinleri İbranice kaydediyor olsalar da dil Yunanca oluyordu. Bu özellik Anadolu’nun kadim halklarından olan Karamanlıları anımsattı bana. Karamanlılar ise metinlerini Rum alfabesi kullanarak Türkçe yazmışlardır.

Yunan kaynaklarında yaptığım araştırmaya göre Yunanca’nın bir dialekti sayılan İbrani alfabeli Rumcaya hem Yevanika hem de Romanyotika deniliyormuş.

İkinci Dünya Savaşı başlayıp Nazi Almanya’sı Yunanistan’ı işgal edinceye kadar Yevanika Yanya, Atina ve Aegina Adasında konuşulan dillerden biriydi. Naziler Sefaradları Romanyotlara göre daha kolay bir şekilde tespit ediyordu. Anadilleri Ladino olan Seferadlar Yunancayı karakteristik bir İspanyol aksanıyla konuştukları için daha çabuk fark ediliyorlardı. Romanyotlar anadilleri akıcılığında Yunanca konuşabiliyorlardı. Holokost’tan kurtulmak için Yunanistan’dan Amerika’ya ve İsrail’e göç eden pek çok Romanyot olmasına rağmen yaklaşık 60.000 ile 65.000 arasında Yunanca konuşan Yahudi’nin toplama kamplarında öldürüldüğü bilinmektedir.

Romanyotika’nın 20. Yy’ın sonlarına kadar yaşadığına dair bazı araştırmalar olsa da günümüzde ne yazık ki kayıp diller kategorisinde. Bunun nedenlerine bakınca ilk olarak göze çarpan etmen, Ladino etkisinin dili değiştirmiş olmasıdır. Daha sonra Türkçe, Modern Yunanca ve Bulgarca dilleri Yevanika’ya nüfuz etmiştir. Kutsal Kitabı anlamak ve duaları takip edebilmek adına (Kutsal Kitap demişken 1547 yılında Romanyotlar Tevratı Yunancaya da çevirmiştir.) İbranice’nin dini eğitimdeki yeri sağlamlaştırılmıştır. Ayrıca Romanyotların İsrail’e göç etmesi ve maalesef Holokost’ta hayatlarını yitirmeleri dilin günümüze ulaşamamasını açıklayan mühim sebeplerden bazılarıdır.

Leningrad Halk Kütüphanesinde 10. yy’da yazılmış Yevanika bir sözlük bulunmaktır ve araştırmacıların ziyaretini beklemektedir.

Kaynakça:

Minna Rozen, İstanbul Yahudi Cemaati’nin Tarihi (1453- 1566), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2010.

Nilüfer Yahya, Anadolu’da Bir Kayıp Yahudi Halkı: Romanyot Yahudileri, KırkBudak Dergisi, sayı 12.

Oı Rwmanıwtes Evraıoı Kaı H Ellhnıkh Dıalektos Tous, Ta Legomena Gevanıka http://www.glossesweb.com/2013/10/blog-post_31.html

Oı Evraıoı Ths Elladas. Ena Xronıko http://gjst.ha.uth.gr/el/history.php

Oı Rwmanıwtes Evraıoı Stıs HPA http://loveforzion.blogspot.com.tr/2012/03/blog-post_1857.html

Görselin yer aldığı metnin tamamı: Judaizm During the Byzantine Period, Yitzchak Schwartz, 2016

4 comments on “Bizans Yahudileri ve Yevanika – Melike Karaosmanoğlu

  1. […] tamamı 1936 beyannamesi altında kamu eline geçmişti. Kasturya kentinden 1453’te gelen Romanyot Yahudilerin kurduğu sinagog daha sonra Sefaradlar tarafından da kullanılmaya başlıyor. […]

  2. […] tamamı 1936 beyannamesi altında kamu eline geçmişti. Kasturya kentinden 1453’te gelen Romanyot Yahudilerin kurduğu sinagog daha sonra Sefaradlar tarafından da kullanılmaya başlıyor. […]

  3. […] görmemeliyiz. Kendilerini Rum olarak gören, Ortodokslarla iç içe yaşayan ve Rumca konuşan Romaniot Yahudileri yüzyıllar boyunca İstanbul’da yaşadı. Bu toplum sonradan Sefarad kültürüne asimile olarak […]

  4. […] %100 haklısın. Ama Romanyot mirası Osmanlılarla doğrudan olarak bağlantılı […]

Comments are closed.