Arşiv Makaleler

Milliyetçi olmamak antisemitizme karşı olmanın garantisi değil! – Şeyda Demirdirek

unnamed

ayşe düzkan, “Yahudi!” başlıklı yazısında, Yıldız Tilbe’nin “hitler az bile yapmış bunlara, sonları müslümanların elinden olacak” gibi ifadelerini “israil devletinin filistinlilere uyguladığı baskıya karşılık” olarak kullanmıştı diye belirtiyor. Evet hatırlatmakta haklı. Tilbe’nın lafının antisemit olduğu saptamasında da. Bu lafın sadece Türkiyeli Yahudileri hedef alan bir Yahudi düşmanlığı örneği olmadığı belli. Tilbe’yi eleştirenlerin sadece Yahudi kimliğiyle yaşayanlar, eleştirilerin çıkış noktasının da Türkiyeli Yahudilerin hedef gösterilmesi olduğunu düşünmüyorum. Tilbe’ye karşı çıkışların çoğunda antisemitizm bir nefret suçuna indirgeniyor. İsrail’in politikalarını eleştirmek adına antisemitizmin mazur görüldüğü, meşrulaştırıldığı üzerinde ise pek durulmadı.

Modern antisemitizm, Yahudi düşmanlığını içermekle birlikte bundan ibaret değil, daha fazla bir şey; toplumsal/dünyasal düzenden mağdur olanlara, yaşadıkları maddi ya da manevi sorunlardan sorumlu tutabilecekleri soyut bir düşman sunan, toptancı bir yok etme ideolojisi. Yahudilerin ve “tabii ki onların hakimiyetindeki uluslararası finans kapitalin” müsebbip, İsrail devletinin de kurulduğu 1948’den beri gayrimeşru sayılıp hedef gösterilmesi, modern antisemitizmin vazgeçilmez kurucu öğeleri. Bu yüzden de Japonya örneğinde olduğu gibi Yahudilerin yaşamadıkları toplumlarda da var, yani sadece “gerçek” Yahudilere ihtiyacı yok antisemitizmin.

ayşe düzkan yazısında, “sokaktaki türkiyeli” için yahudi, netameli bir kavram, bir nefret/alay nesnesi. “azınlık” olanın “yabancı” haline getirilmesi, “yabancı”ya düşmanlık göstermenin meşruiyeti” diyerek, Yahudilerin, ulus devletinin yurttaş kimliğinde nasıl ötekileştirildiğini çok güzel betimlemiş. Ki ayşe düzkan’ın betimlemesi değişik tarihsel zaman ve bağlamlarda Ermeni, Kürt, Rum, Alevi, Süryani ve başka dilsel, dinsel, etnik gruplar için de geçerli olabilir. ayşe düzkan burada, Sünni-Müslüman-Türk kimliğiyle yaşamayanları, “asıl” yurttaş saymayıp azınlıklaştıran ve hatta yabancılaştıran milliyetçi devlet/teba ideolojisini anlatmış bence, antisemitizmi değil. ayşe düzkan’ın cümlesine Yahudi yerine Ermeni’yi koysak; “sokaktaki türkiyeli” için ermeni, netameli bir kavram, bir nefret/alay nesnesi. “azınlık” olanın “yabancı” haline getirilmesi, “yabancı”ya düşmanlık göstermenin meşruiyeti,” diyebiliriz. Mümkün olsa Yıldız Tilbe’ye sorsak, muhtemelen o da bu cümlenin tarif ettiği milliyetçi ayrımcılığa karşı çıkacaktır. Birçok insanın antisemit ifadeleri sonrasında Tilbe konusundaki hayal kırıklığı da buradan kaynaklanıyor bence; çünkü Tilbe, Sünni-Müslüman-Türk milliyetçiliğine karşı TC’de azınlıkların ve farklı “halk”ların yaşadığını farkında olduğunu göstermekten çekinmemiş geçmişte. Amma velakin milliyetçi olmamak, ulus devletin vatandaş kimliğinin tek ‘’halk’’, dil ve dine indirgenmesine karşı çıkmak, antisemit olmamanın garantisi değil.

Türkiye’de Yahudiler, diğer Türk ve Sünni-Müslüman olmayanlarla birlikte ötekileştirilip milliyetçilerin ayrımcılığına, saldırganlığa maruz kaldıkları gibi doğrudan Yahudi düşmanı ve antisemit saldırganlıkların da hedefi oluyorlar. Bu yüzden, İsrail’in politikalarından sorumlu tutularak İslamcı ve bazı solcu kesimlerin de saldırısına maruz kalan Türkiyeli Yahudilerden yana tavır alınması çok önemli. Zira Türkiyeli Yahudilerin dostu olmak milliyetçi olmamakla başlıyor, ama orada bitmiyor; antisemitizme karşı olmayı da gerektiriyor.

filistin’in dostu olmak da türkiyeli yahudilerin dostu olmayı gerektiriyor” ve Filistin dostluğunun dozunu bilmeyip antisemitizme vardıran “yıldız tilbelere itiraz etmemizin zamanı gelmedi mi?” diyor ayşe düzkan yazısının sonunda.

Siyonizmin Theodor Herzl’in ütopyası olmaktan çıkmasının, yani İsrail devletinin kurulma nedeninin antisemitizm olduğu tarihsel bir gerçek. Peki ama ayşe düzkan’ın yaptığı gibi “siyonizmin en büyük dostu, destekçisi antisemitizm” demek, neden ve sonucu birbirine karıştırmak olmuyor mu? İsrail’in Filistin politikalarını eleştirmek antisiyonizm anlamına gelmez. Bu eleştiriyi antisemitizme karşı olmanın gerekçesi haline getirmek ise başka bir şey. İsrail’in varlığının meşru görülmeyip hedef gösterilmesine hizmet ettiği noktada da antisemitizmden başka bir şey değil.